Ev değiş tokuşuyla Meksika seyahati
Üyesi olduğum ‘Homeexchange’ ile 2007’den bu yana 26 ev değiş tokuşu yaptım. Hayatımda hiç gitmeyi bile düşünmediğim yerlere gittim. İki yıl önce Kenya’da Lamu Adası’nda muhteşem bir evde kaldım. Zanzibar’da denizin üstünde, bahçesi kumla kaplı bir evde 15 gün yaşadım. Bali’de üç hafta havuzlu bir villada, Vietnam’da da tropikal bahçeli ve havuzlu iki katlı villada kaldım. Sonuncusu ise Meksika’nın Pasifik kıyısında, 70’li yıllardan kalma bir hippi köyü oldu: Puerto Escondido.
Meksika’nın Pasifik Yakası’nda bulunan ‘Puerto Escondido’, bugüne kadar yaptığım 26 ev değiş tokuşu arasında gördüğüm en ‘cool’ yerdi. Vardığınız andan itibaren tüm sıkıntılarınız, kaygılarınız yok oluyor, stresin yarattığı yük anında uçup gidiyor, kendinizi tamamen hür ve huzurlu hissediyorsunuz. Kaldığımız ev Puerto Escondido’nun batısında, La Punta bölgesinde ve sahile 5 dakikalık yürüme mesafesindeydi. Yerel malzemelerden yapılmış üç katlı evin pencerelerinde hiç cam yoktu. Giriş kapısı da yoktu, sadece demir parmaklıklı bir kapı vardı. Evin terasından deniz manzarası ve muhteşem günbatımları izlenirken mutfağa açılan orta kattaki terassa oturma odamızdı. Her terasta bolca hamak vardı. Zaten her Meksikalının evinde mutlaka hamak bulunuyor. Seattle’lı evin sahipleri ise bana geçen yaz geldiler ve Türkiye’ye bayıldılar.
Puerto Escondido'da kaldığım evin terası.
SAKLI KADININ KOYU
Puerto Escondido’yu 70’li yıllardan kalma bir hippi köyüne benzetebilirsiniz. Sörfüyle meşhur olan Puerto’da yalınayak dolaşan uzun saçlı sörfçüler dalgaların peşinde koşarken yerli halk ve turistler gün boyunca sahildeki değişik mekânlarda denize giriyor. Oaxaca Eyaleti’nde Pasifik kıyısında yer alan bu küçük sahil kasabasında hayat çok kolay akıyor, herkes kendini bu akışa bırakmış durumda. Eskiden Bahia de la Escondida (Saklı Kadının Koyu) olarak bilinen bu kasabanın ilginç de hikâyesi var: Efsaneye göre ünlü İngiliz kaptanı Sir Francis Drake’in korsan kardeşi Andres Drake birkaç gün dinlenmek için teknesini bu koya demirlemiş ve Santa María Huatulco Köyü’nden genç bir Meksikalı kızı kaçırıp teknesinde esir etmiş. Kaçmayı başaran kız yüzerek sahile varmış ve plajın arkasındaki ormanda saklanmış. O günden sonra korsanlar kıza ‘La Escondida’ (Saklı Kadın) adını takmış ve her geri geldiklerinde aramalarına rağmen kızı bulamamışlar.
4 km uzunluğundaki Zicatela’da dalgalar 20 metre yükseklikte olabiliyor.
20 METRELİK DALGALAR
Tropikal bir iklime sahip olan Puerto’da hava sıcaklığı yıl boyu 28 derece civarında. Sahil boyunca değişik plajları bulunan kasabada her kasım ayında dalgaların en sert olduğu Zicatela Plajı’nda uluslararası sörf yarışması düzenleniyor. 4 km uzunluğundaki Zicatela’da dalgalar 20 metre yükseklikte olabiliyor. Plajın en hareketli zamanı işten çıkan Meksikalıların plajda güneşin batışını seyretmek için tüm aile fertleriyle buluşma anı. Çoluk çocuk, genç yaşlı hep bir arada ya top oynadıklarına ya da uçurtma uçurduklarına her gün şahit oluyorsunuz. Yanlarından geçerken ise kahkahalarını duyabilirsiniz. Meksikalılar gerçekten de aile insanları. Birbirlerine karşı sevgi dolular ve yabancıları bakışları ya da davranışlarıyla rahatsız etmiyorlar. Bu da turistler için çok huzur verici.
KALORİ YAKMAK İÇİN SALSA
Zicatela’dan sonraki koy Bahia Pricipale’de ise, Puerto Escondido’nun en işlek yeri. Kapalı bir koy olduğu için en rahat yüzülen yerlerden biri olan Bahia’da sabahın erken saatlerinde avdan dönen balıkçı teknelerini görebilirsiniz. Ayrıca yunus ve denizkaplumbağalarını izlemek ya da balık tutmak isteyenler de günübirlik tekne turlarına buradan çıkıyor. Plaj şeridinin hemen arkasında ise hediyelik eşya mağazalarını, restoran, bar ve kulüpleri barındıran Adoquin bölgesi bulunuyor. Her gün saat 18.00’den itibaren ise ana cadde trafiğe kapatılıyor ve kaldırımlar tezgâhlarla doluyor.
İGUANA İZLEMEK İÇİN ADRES LAGÜN
Başka bir sakin koy ise Manzanillo Plajı’nın bulunduğu Bahia Angelito’dur. Şnorkel ve yüzmek için en iyi denizi olan plaj hafta sonu çok kalabalık oluyor. Carrizalillo Plajı ise hafif dalgalı ve bembeyaz kumlu. Yeşil denizi ise berrak, ılık ve sığ. Puerto’nun en son plajı Bacocho ise uzun ve bakir bir sahilden oluşuyor. Dalgalı bir denize sahip olan plajda güneş batımları görülmeye değer. Puerto’da mutlaka lagünleri de gezmek gerekiyor. Anlaştığınız turizm şirketi sizi evinizden saat 7 gibi alıp bir saatlik yolculuktan sonra Manialtepec lagününün bulunduğu iskeleye getiriyor. Oradan ise tekneyle tüm lagünayı geziyorsunuz. Yol boyu değişik ağaç, kuş, iguana ve balıklar hakkında da bilgi veriliyor. Teknelerdeki dürbünle de hayvanları yakından izleyebiliyorsunuz.
15 gün boyunca kendimizi Puerto’nun huzurlu akışına kaptırdıktan sonra ayrılmak zor geldi. Ama seneye Cape Town’da yapacağım ev değiş tokuşunu hayal etmek ayrılmamı bir nebze kolaylaştırdı.
HOMEEXCHANGE NASIL İŞLİYOR?
“Siz benim evimde, ben de sizin evinizde kalıyorum” prensibine dayanan ev değiş tokuşuyla üyeler tüm dünyayı konaklamaya para ödemeden, turist gibi değil, yerli gibi yaşayarak gezebiliyor. Özgün bir seyahat alternatifi olan HomeExchange eş zamanlı ya da ayrı tarihlerde yapılabiliyor. Önce evinizi siteye kaydediyorsunuz. Evinizin bol bol fotoğrafını yüklüyorsunuz ve tüm bilgileri giriyorsunuz. Kendinizi ve ailenizi tanıtıyorsunuz. Gitmek istediğiniz yerleri belirtiyorsunuz. Daha sonra gitmek istediğiniz yerlerdeki evlere göz atıyorsunuz. Beğendiğiniz evleri hesabınızda topluyorsunuz ve taramanız bittiğinde mesajla teklifinizi yolluyorsunuz. Bu arada tabii ki size de teklifler gelecek. Aldığınız olumlu cevaplara ve tercihinize göre en beğendiğiniz evi seçip değiş tokuş detaylarını yazışmaya başlıyorsunuz. Bu kadar kolay!