Ev, apartımanlar
İstanbul
Zamanımızda nüfusu iki milyonu çok aşmış olan İstanbul'da müstakil bir evde oturan âilelerin sayısı gün günden azalmaktadır; tek âile meskeni ev, ya kenar mahallelerde aşağı tabaka meskeni; veya, arkası bir türlü alınamayan Anadoludan İstanbula muhâceret selinin doğurduğu zarûret olarak, büsbütün şehir dışında, bir gece içinde tapusuz bir erâzide kondurulan kulübe azmanı Gece Kondular; ve nihâyet, aşırı derecede zengin âilelerin meskenleri kâşânelerden ibâret kalmışdır. İstanbul halkının büyük kısmı Apartmanlarda oturmaktadır; hattâ apartıman yapısı büyük şehrin etrâfına da yayılmış, İstanbulun kadimden beri yazlık huzur, dinlenme semtlerini öylesine istilâ etmişdir ki çamlıklar, büyük büyük bağçeler içinde eski ahşab evler ve köşklerden hemen hemen eser kalmamış, apartıman yapısı salgını hem o binâları, hem de bağçe ve korucuklarını almış, yeşilliğin kucakladığı o huzur semtleri, dazlak mahallere inkilâb etmişdir. Zamanımızda yazlığa gitmek, bir apartıman katından çıkıp, muvakkaten başka bir apartıman katına gitmek olmuşdur.
Kendi mülkü arasda ve eski ahşab bir binânın yerinde apartıman yaptıran âileler de azdır. İstanbul'da apartıman inşaatı, çok genişlemiş bir ticâret, iş, geçim, servet yolu olmuşdur; bu yolda sayılamayacak, isimleri tesbit edilemeyecek kadar çok şirketler kurulmuş; hattâ bütün bankalarımız, mevdûat karşılığı dağıttıkları ‘‘İkrâmiye Apartıman Katları’’ ile bu yola her yıl milyonlar harcamaktadırlar. Bâzı İstanbul gazeteleri de ‘‘kupon biriktirme’’ usulü ile okuyucularına apartıman katları dağıtmaktadır. Bâzı sosyal teşekküllerde bedeli âzalarından taksitle alınan yapı kooperatifleri kurmuşlardır.
Zamanımızda ev sâhibi olmak bir apartıman katına sahip olmakdır.
Satılan katları ticâret metâı olarak yapılan apartımanların metânetleri nedir bilinemez. İstanbul, dünyanın depremler bölgesi içinde bir şehirdir; uzun ara ile de olsa İstanbul tarihine ‘‘Küçük Kiyâmet’’ ve ‘‘Büyük Hareketi Arz ’’ isimleri ile geçmiş deprem âfetleri vardır. Bir dehşetli deprem İstanbulda, belki de cihan tarihinin en büyük felaketlerinden birini doğurabilir.
İstanbul apartımanları katlarına, katların da dâire sayısına, dâirelerin de oda adedine göre ve yapıldığı semte göre boy boydur; avam ağzında ‘‘salon salomance, hol’’ diye târif edilen harcı âlemlerinden kaloriferli, asansörlü, dâireleri parke döşeli ve nihâyet televizyon antenli, yine avam ağzı ile ‘‘lüküs apartımanlara’’ kadar varır. (...)
(İstanbul Ansiklopedisi, sayfa 5404-5405)