En doğal yayla Didingola

Rize Çamlıhemşin ilçesinde deniz seviyesinden 2.392 metre yükseklikteki Didingola Yaylası yolculuğu heyecan verici bir macerayı da yaşatıyor. Gizemli yaylaya ulaşmak öyle pek kolay değil.

Yeşilin binbir tonu ve ihtişamlı dere sesiyle Fırtına Vadisi’ne ulaşmamız gerekiyor önce. Kısa ve keyifli bir yolculukla ulaşılan Çamlıhemşin ilçe merkezi girişinden sola ayrılarak yönümüzü Topluca Köyü’ne çeviriyoruz. Bu noktadan sonra 35 kilometrelik zorlu bir yolculuk bekliyor bizi. Sık ormanlarla kaplı dağların arasındaki vadilerden geçerek yol alıyoruz.... Yol oldukça zorlayıcı ancak geride bırakılan her kilometrede karşılaştığımız doğanın büyüleyici görüntüsü bu zorlu yolculuktan keyif almamızı da sağlıyor. Biz arazi aracıyla yola çıktık. Sislerin arasında inişli çıkışlı ve virajlı bir güzergâh; molalar vererek, doğal kaynaklardan susuzluğumuzu gidererek ilerledik. Yol boyunca endemik çiçek türlerini gözlemledik.

UÇURUMLARDAN GEÇTİK

Bazı noktalarda iki aracın yan yana geçemediği uçurumlar var. Hatta uçurumla dağ arasına sıkıştığımız da oldu. 2 saat süren yolculuktan sonra ilk durağımız Koçdüzü Yaylası’na vardık. Tulum sesinin yankılandığı yayla zirveye ulaşmanın hazzını yaşatıyor ziyaretçilerine. Yayladaki pansiyonda muhlamanın tadına bakmak, yüzen adalar çevresinde yürümek, temiz havayı solumak tüm yorgunluğumuzu unutturdu.

Koçdüzü Yaylası’ndaki Adalı Göl’de toprak parçalarının kopmasıyla oluşan 3 tane yüzer adacık var. 10 ile 40 metrekarelik adacıklar, kara ve göl tabanıyla bağlantıları olmadığı için rüzgârla birlikte hareket ediyor. Üstlerindeki bitkiler yelken görevi görüyor. Bu adacıkların bir başka görevi olduğunu öğreniyoruz. Yaylacılar “Büyüklerimiz bize ‘Adacıklar bu tarafa geldiği zaman hava güneşli olur, o tarafa gittiğinde hava yağışlı olur’ derdi. Yıllardır bu yöntem doğru çıkıyor” diye anlatıyorlar.

Koçdüzü Yaylası’nda keyifli molamızın ardından 4 kilometre daha yol aldıktan sonra gizemli yayla Didingola kendini gösteriyor. Bir anda sis bulutları dağılıyor ve karşınıza geleneksel mimari yapının bozulmadığı, kadimden beri süregelen yayla kültürünün her yönüyle yaşatıldığı, Lazcada ‘Büyük Yayla’ anlamına gelen Didingola Yaylası çıkıyor.

Karadeniz’de sıkça rastlanan yayla içi yolları burada göremiyoruz. Yaylaya yakın bir mesafede yol bitiyor. Geleneksel ahşap-taş karışımlı mimari dokuyu koruyan köylüler, doğal güzelliğin bozulacağı, araçların çıkaracağı egzoz gazı nedeniyle temiz havanın etkileneceği ve gürültü olacağı gerekçesiyle yolun, yayla içine girmesine izin vermemiş. Köylüler, patika yoldan ulaşımını sağladıkları yaylaya yüklerini ancak sırtlarında veya teleferik hatlarıyla taşıyarak ulaşıyor. Zorluğa rağmen yola karşı çıkmayı da sürdürüyorlar.

GELENEKLERİNE BAĞLI KÖY

Sırtlarında ağır yükleriyle yamaçları tırmanarak evlerine ulaşan köylüler, yaz mevsimi süresince kaldıkları yaylada besledikleri hayvanların sütünden tereyağı ve peynir çeşitleri elde ediyor. Hayvancılık yaparak geçimlerine katkı sağlayan yaylacılar, geleneklerine sıkı sıkıya bağlı yaşıyor. Yaylada buluşan Topluca Köyü sakinleri eski kültürün tanıtımı için temsili yayla göçü yapıyor, mera alanında toplanarak tulum ezgileri eşliğinde türküler söylüyor. Yaylanın ortasından akan ırmak üzerine konan taşlardan karşıya geçmek ayrı bir heyecan. Yaylada kapısının önünden geçtiğiniz her evde mutlaka bir ikramla karşılaşıyorsunuz. Buz gibi yayla ayranını içince daha zinde hissediyorsunuz.