Eğlenceli ve adrenalin dolu bir dünya... Büyükle büyük, küçükle küçük...
Açıldığı günden bu yana merak ettiğim Vialand’a geçen Ramazan Bayramı’nda gitme fırsatım oldu. Parkın bulunduğu alana geldiğinizde Vialand’ın heybetli bir şatoyu andıran girişi karşılayacak sizi. Tek biletle kapanışa kadar istediğiniz üniteyi istediğiniz kadar kullanabilirsiniz. Önerim günün erken saatlerinde gitmeniz. Yapacak o kadar şey var ki 6-7 saatten önce çıkmak çok zor.
İçeriye girdiğiniz anda sol tarafta yer alan Vialand’ın en iyi ünitesi ‘Nefes Kesen’e yönelin. Kuyrukta beklerken yan tarafta hızla yanınızdan geçen ve çığlık atan insanları görünce vazgeçsem mi diye düşünmedim değil. Ama 10 dakika sonra sıra geldi. Üzerimdeki dökülecek her şeyi emanete bırakıp trenin en önüne bindim. Görevli üç saniyede 110 km hıza ulaştığını söyleyince ister istemez bir gerilim oluyor. Bir anda çıkan trenin aniden hızlanmasıyla hakikaten adının hakkını verip nefesimi kesti. Ama yaptığı dönüşler ve ters dönmesiyle oldukça keyif aldım. Parktan çıkmadan önce bir kez daha binmeye karar verip diğer ünitelere doğru ilerledim.
Girişteki diğer platformlar çocuklara yönelik. Çarpışan Arabalar, Cartoon Network Sahnesi, Minik Kâşifler, Angry Birds ve Kahraman İtfaiyeciler gibi.
İkinci bölüme geçerken arnavutkaldırımlarıyla ve eski İstanbul evlerini andıran mimarisiyle ‘Bir Zamanlar İstanbul’ sokağından geçtim. Otantik kahveler ve hediyelik eşya mağazaları dikkat çekici. Yokuşu indiğimde ‘Adalet Kulesi’ne yöneldim. Yukarı doğru ağır ağır çıkarken en üst noktada boşluktaymışım hissine kapıldım ve bir anda büyük bir hızla 50 metreden aşağıya düştüm. Harika bir histi.
Yağmurluk almakta fayda var
Nehirde tekne deneyimin olduğu ‘Viking’ kuyruğunda bazı kişiler yağmurluk giymişti. Başta anlam veremedim ama teknenin en önüne oturup, 15 metre yüksekten suya girip baştan ayağa sırılsıklam ıslanınca farkına vardım. Ama iş işten geçmişti. Neyse ki benim gibi ıslananlar için çıkışta iki TL’ye kurulanabileceğiniz sıcak hava veren kabinler var.
Diğer tema parklarda olmayan bir üniteyi de deneyimleme fırsatım oldu. İstanbul’un fethini, kurulan dekorlar, efektler ve ambians eşliğinde yeniden yaşayacağınız ‘Fatih’in Rüyası’ bölümüne yöneldim. Öncesinde İstanbul’un tarihini anlatan yedi dakikalık bir film izletiliyor. Ardından teknelerle ilerleyip fethin kırılma anlarına tanık oluyorsunuz. Efektler ve seslendirme özellikle surlara yapılan top atışı çok etkileyici.
Toplamda 29 ünite var ama binmeye en çekindiğim ‘360’ oldu. Sırada beklerken vazgeçenler oldu. Ama buraya gelmişken denemeden dönmek olmazdı. Bir çılgınlık yapıp gözüme kestirdiğim koltuğa bindim. Yavaşça 28 metre yüksekliğe yükselip üç farklı açıdan aynı anda hızla dönmeye başladım. 360 derece dönerken, hem tersten hem de kendi ekseniniz de dönüyorsunuz. Bitsin artık diye dua ettiğimi hatırlıyorum. İndiğimde yarım saat kendime gelemedim. Adrenalin seviyorsanız zirve noktası bu… ‘Maceraperest’ ve ‘Çılgın Nehir’ diğer beğendiğim bölümler oldu. 600 dönümlük arazi üzerine kurulu Vialand’da daha anlatacak ve deneyimleyecek çok ünite var.
Girişler ne kadar?
Kurban Bayramı’na özel kampanyada Vialand.com’dan 12-18 Eylül arasında bilet fiyatı 69 TL. 31 Aralık’a kadar ‘Vialand Pass 5 Girişlik’ kart alarak da beş farklı günde parkı ziyaret edebilirsiniz.
Eğlenceyi yıl boyu sınırsızca yaşamak istiyorsanız sezonluk çocuk kart 389, yetişkin kart ise 399 TL.
Nasıl Gidilir?
Avcılar, Bağcılar, Bahçelievler, Bakırköy, Beşiktaş, Beyoğlu, Beylikdüzü, Büyükçekmece, Eminönü, Fatih, Kadıköy, Küçükçekmece, Şişli ve Zeytinburnu’ndan gün boyu ücretsiz olarak servislerle tema parka ulaşabilirsiniz. Aracınızla gidecekseniz 8000 kişilik otoparkı ücretsiz olarak hizmet veriyor. Adres ise Yeşilpınar Mahallesi, Şehit Metin Kaya Sok No: 11 Eyüp, İstanbul.
Park yaz boyunca her gün 10.00-22.00 arası açık.
En son tema parka gittiğim yer biz 90’lıların rüyası olan ‘Tatilya’ydı. Üzerinden neredeyse 15 yıl geçmiş! Onca zaman içinde bir türlü fırsatını bulup, adrenalinin tavan yaptığı bu mabetlere gidemedim. Bu sefer hem iş hem eğlence için kolları sıvadım ve Tuzla Viaport Marina’nın yolunu tuttum. Burası; akvaryum, tema park, bowling, sinema ve oyun merkezi olmak üzere beş bölümden oluşuyor. Burası küçük ve büyüklere özel tasarlanmış toplam 18 ünitesiyle tam bir eğlence cenneti.
Gişeden geçtikten sonra eğer sınırsız kartınız yoksa günlük eğlence için kolunuza saat gibi bir bileklik takılıyor ve eğlenceye başlıyorsunuz. Yalnız baştan belirteyim bazı oyuncaklar için 102, bazıları için de 130 cm boy sınırlaması şartı var. Yani adrenalinin daha yüksek olduğu üniteler daha çok genç ve yetişkinlere hitap ediyor. Bir de aynı oyuncağı tekrar deneyimlemek için en az 15 dakika geçmesi lazım.
*Büyüklere özel
İçeri adım atar atmaz ilk durağım ‘Red Fıre’, yani hızlı tren oldu. 1 kilometre uzunluğunda ve en uç yüksekliği 55 metre... İki saniyede 110 km hıza çıkıyor. Yani dünyanın en hızlı arabalarından olan Bugatti Veyron ile yarışacak düzeyde. Normalde roal coasterlar önce yavaş başlayıp sonra hızlanır. Ama bu durum ‘Red Fıre’ için geçerli değil. Start verildi ve hemencecik 100 km hıza ulaşıp bir anda 55 metre yükseklikte buldum kendimi. Sonrası zaten bağırış çağırışlarla inanılmaz bir eğlence... En güzeli bazı virajlara yerleştirilen kameralarda fotoğraf çekilmesi. Çıkışta fotoğrafınızı 10 liraya satın alabiliyorsunuz. Ama benden size tavsiye, binmeden önce kameranın nerede olduğunu görevlilere mutlaka sorun ki, güzel bir pozla bu anı ölümsüzleştirebilesiniz.
Red Fıre dışında adrenalini daha az olan bir roal coaster daha var; Family Coaster... Daha çok virajlı yollardan oluşuyor ama hızıyla pek korkutmuyor. Yine de en az Red Fıre kadar eğlenceli. Ben en çok go-kart deneyimi yaşatan Formula Marina’da eğlendim. 10 kişilik araçlarla en fazla 40 km hızla en az 15 dakika boyunca yarış keyfi yaşıyorsunuz. Eğer araçlara binenler sadece yetişkinler olursa hız limiti 70 km’ye kadar da çıkartılıyor.
Gelelim daha çok cesaret isteyen Girdap ve Torpido ünitelereine. İsimleri bile korkutucu. Açık söylemek gerekirse Torpido’ya binmedim. 60 metre yüksekliğe çıkıp saat yönünde yaklaşık 10-15 kez dönmekle kalmayıp birkaç da takla atıyor. Kaba tabirle çorba oluyorsunuz. Pek benlik değildi. Ama Girdapta da hemen hemen aynı heyecanı yaşıyorsunuz. Tek farkı tepe taklak olmuyorsunuz.
* Miniklere özel
Viaport’ta Klasik Türk lunapark kültürünü de yaşamak mümkün. Minik arkadaşlarımız için de özel üniteler var. Mini dönme dolap, mini çarpışan oto, atlıkarınca, deniz salıncağı, uçan gondol, miço gondol ve uçan balıklar gibi… 3 ile 8 yaş arası çocuklar buralarda eğleniyor. Haliyle bu üniteleri deneyimleyemedim ama çocukların neşesi ne kadar mutlu olduklarını özetliyordu.
* Dünyanın ilk iklim temalı akvaryumu
Viasea’yı diğer tema parklardan ayıran en önemli özelliği, dünyanın ilk iklim temalı akvaryumu içinde barındırması. Akvaryum, Amerika’dan Asya’ya, Avrupa’dan Afrika’ya kadar geniş bir iklim yelpazesine sahip… Özellikle Amazon Nehri’nin üç metrelik boyuyla en büyük balığı olan Arapaima’nın görüntüsü çok büyüleyici. Orfozlar, yengeçler ve vatozlara kadar bin bir çeşit canlıyla burada tanışabilirsiniz. Daha erken bir saatte giderseniz bu canlıların beslenmelerini de izleyebilirsiniz. Özellikle piranaların et savaşı görülmeye değer. Akvaryum sonunda ise çok güzel bir sürpriz var. Özel bir odada önce İstanbul sualtı tarihiyle ilgili kısa bir film izliyor sonra İstanbul sularındaki gizemli canlılarla ufak bir gezintiye çıkıyorsunuz.
Size tavsiyem bayramda mutlaka uğramanız. Eğlenmenin yanı sıra bayrama özel çeşitli etkinliklerle güne ekstra keyif katılacak. Birçok radyonun yayın araçları tema park alanında olacak. Ayrıca alışveriş merkezinde ve eğlence merkezinin olduğu meydanda da saat başı sürpriz hediyeler dağıtılacak. Peki böyle bir eğlencenin ücreti ne kadar? 0-3 yaş arası çocuklar ücretsiz girebiliyorlar. Yani en şanslılarımız onlar. 3-18 yaş arası için ücretler hem akvaryum hem de tema park olarak 79 TL. Aynı durum yetişkinler için biraz daha pahalı, 89 TL. Ama “Biz dört kişilik küçük bir çekirdek aileyiz, gelmek istesek aile indirimi olmaz mı?” diyorsanız, 299 TL ödemeniz gerekiyor.
NASIL GİDİLİR?
Toplu taşıma kullanacaksınız Kadıköy - Kartal metro hattını kullanın. Kartal’a geldiğinizde 130 numaralı Kadıköy - Tuzla otobüslerine binerek, marinanın önüne kadar geliyorsunuz. Otobüsle ulaşım istemiyorsanız metrodan marinaya kadar taksi 35 TL yazıyor.