Ege’nin su perisi
Şifalı kaplıcaları, kuş cenneti gölleri ve ilham veren doğasıyla büyülü su diyarı Denizli, zengin bir kültürel miras saklıyor topraklarında. Anadolu’nun görkemli antik kentlerinden doğup Osmanlı’nın zarif dokuma tezgâhlarından geçen tekstil geleneği de hâlâ yaşıyor, yaşatılıyor.
Denizli, uzun zamandır merak ettiğim bir şehirdi. Açıkçası hayatımın en güzel yolculuklarından biri oldu. Çardak Havalimanı şehir merkezine uzak, yaklaşık 70 kilometre. Ben havaalanından otomobil kiralayıp gezime başladım. Denizli merkeziyle Pamukkale arası çok daha yakın, 17 kilometre. Pamukkale’ye yaklaşırken buranın Türkiye’de benzerinin olmadığına emindim. Teraslı bir yamacın ön yüzünde gerçek bir yeryüzü harikası olan Pamukkale ve onun hemen ardında UNESCO Dünya Kültür Mirası Hierapolis Antik Kenti. Kat kat havuzcuklardan oluşan kar beyazı travertenlerin küveti andıran bölmelerine girmek sınırlı bir alanda mümkün olsa da asıl heyecan verici deneyim Hierapolis sütunlarının üzerine dolan termal suyla oluşan Kleopatra Havuzu. Bunun için tepeye kadar çıkmalı ve ekstra ücret ödemelisiniz. Bölgeyi tümüyle görmek için yamaç paraşütüyle Pamukkale’nin üzerine süzülmek de eşsiz bir deneyim. Fethiye’deki Babadağ’a rakip olmaya hazırlanan Pamukkale’nin Çökelez Dağı, uçuş için ideal irtifaya sahip.
Keloğlan Mağarası
Kırmızı travertenleri görün
Pamukkale’nin narin travertenlerini korumak için civardaki oteller Karahayıt’a taşınacak... Kırmızı travertenleriyle ünlü Karahayıt’ta yeryüzüne çıkan şifalı su, Pamukkale’nin beyaz suyundan farklı. Yüksek oranda demir iyonları ve onlarca mineral içerdiğinden suyun rengi kırmızı renkte... Bölgede her yerden fışkıran şifalı sular, antikçağın en önemli sağlık merkezlerinden Hierapolis’in de zenginlik kaynağı olmuş. Kentteki çok sayıda hamam gün boyu konuk ağırlar, Hierapolis’in ününe ün katarmış. Kent yaşamının kalbinin attığı Büyük Hamam ise günümüzde Hierapolis Müzesi olarak hizmet veriyor.
Ölümün ve yaşamın kenti Hierapolis’in yakınında çok önemli bir antik şehir daha var: Laodikeia. 2003’ten önce pek tanınmayan bu kentin geçmişinin MÖ 5500’e kadar uzandığı görüldü. Roma ya da Grek kenti değil, Anadolu insanının kurduğu bir şehir. Yapılan çalışmalar, Denizli’nin özellikle tekstil üretim ve ticaret kenti olmasının binlerce yıl öncesine dayandığını ortaya koyuyor. Antik dönemde tekstil ürünlerinin buradan dünyaya gönderildiği, Büyük Menderes Nehri kanalıyla denize ulaştırıldığı kanıtlanmış. Laodikeia aynı zamanda Hıristiyanlığın önemli merkezlerinden biri. İncil’de adı geçen ilk kiliselerden biri bu kentte.
Laodikeia
Şelalelerle süslü
Laodikeia gezisinden sonra merkeze dönmem 20-25 dakika sürüyor. Şehir merkezinde minik şelaleler, göller ve fıskiyelerle bezeli iki güzel parkın küçüğüne Çamlık, büyüğüne İncilipınar denmiş. Kentin mutena semti Çamlık’taki seyir kalesi, Denizli’yi yüksekten izlemek için güzel bir nokta. Şehri yakından tanımak içinse birkaç saatlik yürüyüş yapmak gerek. Kentin tarihi merkezi Bayramyeri, gezi için iyi bir başlangıç yeri. Etnografya müzesinin yanı başındaki Germiyanoğulları Hamamı 8 asırlık. Biraz ilerideki Tarihi Kaleiçi Çarşısı, mücevher, bakır, semer ve ahşap ustalarıyla geleneksel zanaatların hayat bulduğu bir eski zaman pazarı. Vakit öğle saatlerini bulmuşsa dükkânlardan yayılan kokular iştahınızı kabartacak.
Tarihi Kaleiçi Çarşısı’nda bakır dövenler, Buldan’da geleneksel dokumacılar kentin zanaatkâr tarihini günümüze taşıyor.
Koyun etinin özel taş fırınlarda uzun saatler pişirilmesiyle hazırlanan Denizli kebabı gerçekten de denemeye değer. Sıcak pide üzerinde çeşitli sebzelerle servis edilen bu özgün kebabı yaklaşık yarım asırdan bu yana hazırlayan Hüseyin Manisalı, etin lezzetini sakız ağacı közünde pişmesine bağlıyor. Yemekten sonra çarşıyı gezerken hediyelik bulmanız da zor olmayacak. Horoz işlemeli mendiller, Buldan bezleri, Tavas işleri, iğne oyaları ve renk renk yazmaların binbir türlüsü Babadağlılar Hanı’nda. Handaki tekstil ürünleri yeterli gelmezse Buldan’a da uğrayın. Osmanlı döneminde sultan ve paşalara giysi dikilen Buldan’da ince bir zarafetten süzülen el dokumaları ahşap tezgâhlarda hayat buluyor. Her köşesi Anadolu kokan Buldan evlerini gezerken artık anılarda kalmış zamanlara uzanacaksınız.
Kleopatra Havuzu
Horozu ve Honaz’ı da ünlü
Denizli denince akla gelen bir diğer şeyse horozu. 2004’te kültürel değer olarak tescillenmiş. Göz alıcı tüyleri ve bayılana dek ötüşüyle ünlü. Sadece horoz değil, 250’den fazla kuş türüne barınak olan Denizli’deki en iyi gözlem noktaları Çivril’deki Işıklı Gölü, Çardak’taki Acı Göl ve Buldan yakınlarındaki Süleymanlı Gölü. Yörede canlı türlerinin zenginliğiyle ünlü bir de milli park var: Ege Bölgesi’nin en yüksek noktası olan 2 bin 528 metrelik Honaz Dağı’nın adını taşıyan doğal alan, Dünya Hava Oyunları’na da ev sahipliği yapmış.
Kaklık ve Keloğlan mağaraları
* Denizli kebabının yanı sıra meşhur Tavas pidesinin, Serinhisar leblebisinin ve mevsiminde Honaz kirazının tadına bakın.
* Denizli kırsalında cip safariye çıkın. Merkez alınabilecek üç bölge: Kefe Yaylası, Dağdere ve Kartal Gölü.
* Doğa yürüyüşü için Çivril’deki Akdağ Tabiat Parkı’nı tercih edin.
* Milyonlarca yıllık sarkıt ve dikitleriyle nam salan Kaklık ve Keloğlan mağaralarını ziyaret edin.
* Gökpınar ve Adıgüzel göllerinde spor amaçlı olta balıkçılığı, Tokalı Kanyonu’nda kuş gözlemi yapıldığını bilin.