Ecevit için yürümek...
Ve Karaoğlan son yolculuğuna uğurlandı. Toprağı bol olsun. Bu ölüm sonucunda anlayamadığım, aklımın basmadığı noktalar oldu. İlki, rahmetlinin ölümünden sonra neden bir hafta bekletildiği... Bildiğim, cenazeler yakın arkabalar için bekletilir. Bunlar yurt dışında olabilirler, ülkenin uzak bir yerinden gelebilirler. Rahmetli için bu gerekçeler yoktu. (Sezai BAYAR / Ankara)
Yani kutuplardan kalkıp cenazeye yetişme ihtimali zayıf olan birileri yoktu.
Ama cenaze bir hafta bekletildi.
Nedenini herkes çeşitli şekilde tahmin etti:
Katılım fazla olsun. Tatil günü olsun, devlette çalışanlar katılsın.
Çok yanlış.
Duyulmayanı, görülmeyeni Rahşan Hanım sayesinde duyduk, gördük.
İkincisi devlet töreni ile kaldırılan ve devlet mezarlığına uğurlanan Bülent beyin burada uzun süre kalmayacağı iddiaları.
Bunu Rahşan hanım söylemiyor ama öylesine sözcüleri var ki, gazeteciliği bırakmışlar bayan Ecevit’in bundan sonra neler yapacağını yazıyorlar.
Yanlış bir tutum.
Rahmetliyi yerinde bırakmak, tartışmaları sonlandırır.
Eğer yerinden alınır özel bir yere nakledilmek istenirse, bu tartışmalar sürüp gider ki ölene eza verir, ruhunu muazzep eder.
Bu da yanlış.
Üçüncü yanlış, ya da yapılmaması gereken şey, cenazeye katılan karşı görüşteki insanların protesto edilmesiydi.
Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı RTE, hiç bir zaman Ecevit’le siyaset yapmadı.
Ortaklıkları yok.
Muarız olacak bir fırsat doğmuş değil.
Ecevit son dönemde zaten parlamento içinde değil.
Peki RTE ve arkadaşları cami avlusunda neden protesto edildi?
Yakıştı mı?
Laikliğin savunulacağı yer mi orası? Şartlar uygun mu?
Bence büyük kabalık yapıldı.
Bir diğer yanlış, ya da hatalardan biri, Rahşan hanımın kocasının defnedilecek mezarlığa kadar yürütülmesiydi. Yani Kocatepe’den Atatürk Orman Çiftliği’ne kadar...
Kimi gazeteler bunu tahminde yarıştılar.
Kimi 3 saat yürüdü dedi.
Kimi 4 saat. 8 veya 9 saatte çıkaranlar oldu. Bazı tahminlere göre Rahşan hanım hâlâ yürüyor olabilir.
Bu tahmin yarışı yüzünden İnternetteki gazete haberleri de sık sık değişti.
Hatta Hürriyet bile yarışın içine girdi, zamanı uzattı durdu.
Sanki uzun bir maratona dayanma rekoru kıırılıyormuş gibi olaya yaklaşıldı.
Bence Rahşan hanımın yaşamı riske edildi.
82 yaşındaki bir hanımefendinin naaşın ardından yürütülmesi hem acımasızlıktı, hem kabalık, ve hem de popülistlik dürtüsünün sahnelenmesiydi ki, kötü sonuçlanabilirdi.
Evet, Ecevit ebedi istiratgahına tevdi edildi.
Şimdi DSP ne olacak tartışmaları başlayacak.
Sanırım Rahşan hanım öyle kenara çekilecek biri değil.
“Bayrağı kocamın bıraktığı yerden alıyorum” diyebilir.
Partinin başına tekrar geçebilir.
DSP’nin oylarını gelecek seçimde arttırabilir.
Örneğin rahmetlinin bitiremediği işleri tamamlayabilir.
Tarih kitabı yazabilir. (Rahmetli yazacağına dair söz vermişti çünkü)
Daha çok şeyler yapabilir Rahşan hanım.
Misal: Kocasının 35 yıldır rüyalarını süsleyen ve sadece Ordu’nun Mesudiye İlçesindeki beş-altı köyde gerçekleştirdiği (Bu köylerden birinde Başyazarımız Oktay Ekşi doğmuştur), geride kalan 39 bin dokuzyüz doksan beş köyün Köykent projesi kapsamına alınıp bitirilmesi için kolları sıvaması beklenebilir.
Yani Rahşan hanımdan herşey beklenir.
Uzatmaya gerek var mı..
Sezai Bayar