İçine giren canlıyı taşa dönüştüren korkunç göl
Avrupalılar tarafından ilk kez 1954 yılında keşfedilen Natron Gölü, korku filmlerini andıran bir şöhrete sahip. Tanzanya'da bulunan bu gölü, sahip olduğu yüksek pH değeri sebebiyle fosilleşmeyi hızlandırıyor ve ortaya korkutucu sonuçlar çıkıyor. İşte Natron gölü…
Ülkemizdeki Van Gölü gibi sodalı bir yapıya sahip olan Natron Gölü, ilk etapta bir hayal ürünüymüş gibi geliyor. İçerdiği göl suyunun alkalik yapısı ve 10.5’ten yüksek pH değeri, Natron Gölü’nü potansiyel bir tehlike haline getiriyor. 10.5 gibi yüksek pH değerini bile aşan göl suyu, kendisine uyum sağlayamayan canlıların derilerini ve gözlerini yakıyor.
Kostik soda kadar aşındırıcı bir yapıya sahip olan Natron Gölü, sodyum karbonat ve diğer mineraller bakımından son derece zengin.
Bu zenginlik, Eski Mısır mumyalarının hazırlık aşamasında kullanılan sodyum karbonatı da içerdiği için çürüme engelleniyor.
Çürümenin engellenmesiyle fosilleşmenin hızlanması eş zamanlı gerçekleşince halk arasında taşlaşma denen süreç başlıyor. Medusa’nın lanetindeki gibi anında gerçekleşmeyen taşlaşma, belirli bir sürece yayılıyor ve göl de heykel bahçesine dönüşüyor.
Nick Brandt tarafından çekilen fotoğraflarda, gölde yüzen kuşların taş kesilmiş gibi görünüyor. Bu gölde çektiği fotoğrafları 'Across the Ravaged Land' isimli kitabında toplayan fotoğrafçı Nick Brandt, fotoğrafladığı canlılar için ‘yaşayan ölüler’ yakıştırmasını yapıyor.
Brandt, “Hayvanları bu halde bulmayı beklemiyordum. Göl suyunun Kodak film kutularımın mürekkebini birkaç saniye içinde soldurduğunu söyleyebilirim” ifadelerini kullanıyor.
Fotoğraflar: Nick Brandt,
Metro vagonunun üstünde yolculuk