Ayten SERİN
Son Güncelleme:
Doğalın peşindekine gelgit denizi kültür meraklısına kraliyet mezarı
UNESCO’nun bu yıl dünya mirası listesine eklediği doğal alanlardan biri, Hollanda’dan Danimarka’ya kadar uzanan bir gelgit denizi olan Wadden Denizi. UNESCO bu denizin Almanya ve Hollanda’daki bölümünü miras listesine aldı. Güney Kore’de bulunan Joseon Hanedanı Kraliyet Mezarları da bu yıl kültürel miras listesine girdi. Böylece listede daha önceden yer alan Kore Havzası’dan iki ayrı kraliyet mezarları serisiyle bütünlük oluşturdu.
YENİ DÜNYA MİRASI WADDEN DENİZİ
Adalara yürüyerek gidin feribotla dönün
Wadden Denizi, İngiltere ile Kara Avrupası arasında bulunan Kuzey Denizi’nin güneydoğu bölümünde yer alıyor. Hollanda, Almanya ve Danimarka’ya kıyısı bulunan deniz, güneyde Hollanda’da Den Helder’dan başlayarak Danimarka’da Esbjerg’e kadar uzanıyor. Hollandalılar Waddenzee, Almanlar Wattenmeer ya da Wattensee, Danimarkalılar Vadehavet diyorlar.
Toplam uzunluğu 500 km ve toplam alanı 10 bin kilometrekare. Waden Denizi’nin sudaki sınırlarını ise kıyıya paralel bir inci kolye gibi sıralanan Frizya Takımadaları belirliyor. Denizin özellikleri sığ suyu, gelgit akımları ve zengin biyolojik çeşitliliğinden geliyor.
Koruma alanı olarak ilan edilen bölüm, tüm Wadden Denizi’nin yüzde 66’sını kapsıyor. Bu alan Hollanda’da Wadden Denizi Koruma Bölgesi; Almanya’da ise Aşağı Saksonya ve Schleswig-Holstein Bölgeleri Wadden Denizi Milli Parkları’ndan oluşuyor. Deniz geniş, çoğu bölgesi düz, ılıman bir sulak alan iklimine sahip. Fiziki ve biyolojik faktörlerin anlaşılması güç etkileşimleri sonucu oluşmuş. Gelgit kanalları, deniz dibi bitkilerinden oluşan çayırlar, midye yatakları, çamur kaplı araziler, tuz bataklıkları, haliçler, sahiller ve kumullar gibi değişik habitatlara sahip. Sayısız bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yapıyor. Liman foku, gri fok, liman yunusu gibi deniz memelileri de bu denizde yaşıyor. Yılda 12 milyon kuşun üreme ve kışlama alanı; başka türlerin de yaşamına destek olan bir bölge. Burası, geniş ölçekli gelgitler arası ekosistemlerin, doğal süreçleri rahatsız edilmeden yaşayabildiği dünyadaki son birkaç alandan biri olduğu için UNESCO tarafından dünya mirası listesine alındı.
DENİZDE ÇAMUR TURİZMİ
Denizde bulunan adaların büyük bölümü 19’uncu yüzyıldan beri turistik olarak kullanılıyor. Ama Wadden Denizi’ni meşhur eden en önemli yönü, yaz-kış yapılabilen çamur yürüyüşleri. Hatta öyle ki “wad” kelimesi Hollandaca çamur kaplı arazi parçası anlamna geliyor. Deniz çekildiğinde ortaya çıkan çamur tabanda yürüyerek Frizya Adaları’na kadar gidilebiliyor. Sadece rehberler ve gruplar halinde yürüyüşe izin veriliyor. Örneğin temmuz ayında sabahları Almanya’da Nessmersiel’den Baltrum Adası’na yürünüyor. 6 kilometrelik bu mesafeyi yürümek 2.5 saat sürüyor. Temmuzun bu dönemi yürüyüş için ideal. Çamurda çorapla yürünmesi şort giyilmesi tavsiye ediliyor. Yol üzerinde deniz kabukları, denizyıldızları, solucanlar ve bazı deniz bitkileri görülebiliyor. Küçük akıntılar da var ve nereden geçileceğini bilmek uzmanlık gerektiriyor. Bu yüzden mutlaka rehber de gerekiyor. Adaya karaya bakan tarafından yürüyerek çıkılıyor. Açık denize bakan arka tarafta ise bu mevsimde denize girilebiliyor. Adaya varılıp öğleden sonra 3.5 civarına kadar beklenirse sular tekrar yükseldiği için dönüş feribotlar ile yapılabiliyor.
KORE’DE JOSEON HANEDANI KRALİYET MEZARLARI
Tarihi saygı ile koruyorlar
Güney Kore’de bulunan Joseon Hanedanı’na ait kraliyet mezarları, 18 bölgede toplam 40 mezardan oluşuyor. Bunlar 1408 ile 1966 yılları arasında, 5 yüzyıla yayılan bir zamanda inşa edilmişler. UNESCO, bu mezarları listeye alma nedenlerini şöyle anlatıyor: “Atalarının anısını koruyan, onların sağladığı ilerlemelere saygı gösteren, kraliyet otoritesini vurgulayan, onları kötü ruhlardan ve vandalizmden korumayı amaçlayan anıtlar olarak inşa edilmişler.”
Mezarlar için seçilen noktalar muhteşem doğal güzelliklere sahip. Genellikle sırtları bir tepeye dayanmış, güneye dönük yönde su kenarında ve ideal olarak sıradağlara belli bir mesafede konumlanmışlar. Gömüt alanının yanında bir tören alanı ve bir giriş kapısı da yapılmış. Gömüt tümseğine ek olarak yer alan yan binalar ve T şeklindeki ahşap tapınaklar, kraliyet mutfağı ve muhafızların evi de mezarların ayrılmaz birer parçası. Dış zeminlerde taştan insan ve hayvan figürlü heykeller yer alıyor. Mezarlar ayrıca yeşil bahçeler ve çam ağaçları ile bir sahne gibi dekore edilmiş.
Joseon mezarlarınının UNESCO dünya mirasına katılması, daha önceden listede yer alan Kore Havzası’nın erken dönemlere ait iki ayrı hanedan mezarları serisini tamamlıyor: Güney Kore’deki Gyeongju Tarihi Alanı ve Kuzey Kore’deki Koguryo Mezarları Kompleksi.
HANEDAN’IN GEÇMİŞİNİ GÖZLEMLEYİN
Joseon Hanedanı Kraliyet Mezarları, Kore’yi 1392 ile 1910 yılları arasında yönetmiş Joseon Hanedanı üyelerine ait. Çoğu Seul’e 40 km uzaklıkta. Joseon dönemi kraliyet mezarları, Çince Konfiçyus metinlerinde anlatılan törensel tanımlamalara bağlı kalınarak yapılmış. Mezarlar inşa edilirken Hanyang’tan (bugünkü Seul) uzaklığı, diğer kraliyet mezarlarından uzaklığı, seçilen yere ulaşım, Kore gelenekleri gibi bir çok faktör göz önünde tutulmuş. Aynı zamanda Kore’nin defin adetleri ve çevrenin korunması da mezarlar yapılırken dikkate alınan önemli bir nokta olmuş.
Donggureung Mezar Serisi, Joseon Hanedanı mezarlarının en iyi örneği. Yedi kral ve on kraliçe buradaki 9 mezara gömülü. Bu grupta Joseon Hanedanı’nın kurucusu Kral Taejo için yapılan Geonwolleung mezarı da bulunuyor. Gyeongneung mezarı, 1834 -1849 yılları arasında hanedanın başında bulunan Kral Hyeonjong ve onun karıları olan Kraliçe Hyohyeon ile Kraliçe Hyojeong’un mezarlarını da barındırıyor.
Adalara yürüyerek gidin feribotla dönün
Wadden Denizi, İngiltere ile Kara Avrupası arasında bulunan Kuzey Denizi’nin güneydoğu bölümünde yer alıyor. Hollanda, Almanya ve Danimarka’ya kıyısı bulunan deniz, güneyde Hollanda’da Den Helder’dan başlayarak Danimarka’da Esbjerg’e kadar uzanıyor. Hollandalılar Waddenzee, Almanlar Wattenmeer ya da Wattensee, Danimarkalılar Vadehavet diyorlar.
Toplam uzunluğu 500 km ve toplam alanı 10 bin kilometrekare. Waden Denizi’nin sudaki sınırlarını ise kıyıya paralel bir inci kolye gibi sıralanan Frizya Takımadaları belirliyor. Denizin özellikleri sığ suyu, gelgit akımları ve zengin biyolojik çeşitliliğinden geliyor.
Koruma alanı olarak ilan edilen bölüm, tüm Wadden Denizi’nin yüzde 66’sını kapsıyor. Bu alan Hollanda’da Wadden Denizi Koruma Bölgesi; Almanya’da ise Aşağı Saksonya ve Schleswig-Holstein Bölgeleri Wadden Denizi Milli Parkları’ndan oluşuyor. Deniz geniş, çoğu bölgesi düz, ılıman bir sulak alan iklimine sahip. Fiziki ve biyolojik faktörlerin anlaşılması güç etkileşimleri sonucu oluşmuş. Gelgit kanalları, deniz dibi bitkilerinden oluşan çayırlar, midye yatakları, çamur kaplı araziler, tuz bataklıkları, haliçler, sahiller ve kumullar gibi değişik habitatlara sahip. Sayısız bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yapıyor. Liman foku, gri fok, liman yunusu gibi deniz memelileri de bu denizde yaşıyor. Yılda 12 milyon kuşun üreme ve kışlama alanı; başka türlerin de yaşamına destek olan bir bölge. Burası, geniş ölçekli gelgitler arası ekosistemlerin, doğal süreçleri rahatsız edilmeden yaşayabildiği dünyadaki son birkaç alandan biri olduğu için UNESCO tarafından dünya mirası listesine alındı.
DENİZDE ÇAMUR TURİZMİ
Denizde bulunan adaların büyük bölümü 19’uncu yüzyıldan beri turistik olarak kullanılıyor. Ama Wadden Denizi’ni meşhur eden en önemli yönü, yaz-kış yapılabilen çamur yürüyüşleri. Hatta öyle ki “wad” kelimesi Hollandaca çamur kaplı arazi parçası anlamna geliyor. Deniz çekildiğinde ortaya çıkan çamur tabanda yürüyerek Frizya Adaları’na kadar gidilebiliyor. Sadece rehberler ve gruplar halinde yürüyüşe izin veriliyor. Örneğin temmuz ayında sabahları Almanya’da Nessmersiel’den Baltrum Adası’na yürünüyor. 6 kilometrelik bu mesafeyi yürümek 2.5 saat sürüyor. Temmuzun bu dönemi yürüyüş için ideal. Çamurda çorapla yürünmesi şort giyilmesi tavsiye ediliyor. Yol üzerinde deniz kabukları, denizyıldızları, solucanlar ve bazı deniz bitkileri görülebiliyor. Küçük akıntılar da var ve nereden geçileceğini bilmek uzmanlık gerektiriyor. Bu yüzden mutlaka rehber de gerekiyor. Adaya karaya bakan tarafından yürüyerek çıkılıyor. Açık denize bakan arka tarafta ise bu mevsimde denize girilebiliyor. Adaya varılıp öğleden sonra 3.5 civarına kadar beklenirse sular tekrar yükseldiği için dönüş feribotlar ile yapılabiliyor.
KORE’DE JOSEON HANEDANI KRALİYET MEZARLARI
Tarihi saygı ile koruyorlar
Güney Kore’de bulunan Joseon Hanedanı’na ait kraliyet mezarları, 18 bölgede toplam 40 mezardan oluşuyor. Bunlar 1408 ile 1966 yılları arasında, 5 yüzyıla yayılan bir zamanda inşa edilmişler. UNESCO, bu mezarları listeye alma nedenlerini şöyle anlatıyor: “Atalarının anısını koruyan, onların sağladığı ilerlemelere saygı gösteren, kraliyet otoritesini vurgulayan, onları kötü ruhlardan ve vandalizmden korumayı amaçlayan anıtlar olarak inşa edilmişler.”
Mezarlar için seçilen noktalar muhteşem doğal güzelliklere sahip. Genellikle sırtları bir tepeye dayanmış, güneye dönük yönde su kenarında ve ideal olarak sıradağlara belli bir mesafede konumlanmışlar. Gömüt alanının yanında bir tören alanı ve bir giriş kapısı da yapılmış. Gömüt tümseğine ek olarak yer alan yan binalar ve T şeklindeki ahşap tapınaklar, kraliyet mutfağı ve muhafızların evi de mezarların ayrılmaz birer parçası. Dış zeminlerde taştan insan ve hayvan figürlü heykeller yer alıyor. Mezarlar ayrıca yeşil bahçeler ve çam ağaçları ile bir sahne gibi dekore edilmiş.
Joseon mezarlarınının UNESCO dünya mirasına katılması, daha önceden listede yer alan Kore Havzası’nın erken dönemlere ait iki ayrı hanedan mezarları serisini tamamlıyor: Güney Kore’deki Gyeongju Tarihi Alanı ve Kuzey Kore’deki Koguryo Mezarları Kompleksi.
HANEDAN’IN GEÇMİŞİNİ GÖZLEMLEYİN
Joseon Hanedanı Kraliyet Mezarları, Kore’yi 1392 ile 1910 yılları arasında yönetmiş Joseon Hanedanı üyelerine ait. Çoğu Seul’e 40 km uzaklıkta. Joseon dönemi kraliyet mezarları, Çince Konfiçyus metinlerinde anlatılan törensel tanımlamalara bağlı kalınarak yapılmış. Mezarlar inşa edilirken Hanyang’tan (bugünkü Seul) uzaklığı, diğer kraliyet mezarlarından uzaklığı, seçilen yere ulaşım, Kore gelenekleri gibi bir çok faktör göz önünde tutulmuş. Aynı zamanda Kore’nin defin adetleri ve çevrenin korunması da mezarlar yapılırken dikkate alınan önemli bir nokta olmuş.
Donggureung Mezar Serisi, Joseon Hanedanı mezarlarının en iyi örneği. Yedi kral ve on kraliçe buradaki 9 mezara gömülü. Bu grupta Joseon Hanedanı’nın kurucusu Kral Taejo için yapılan Geonwolleung mezarı da bulunuyor. Gyeongneung mezarı, 1834 -1849 yılları arasında hanedanın başında bulunan Kral Hyeonjong ve onun karıları olan Kraliçe Hyohyeon ile Kraliçe Hyojeong’un mezarlarını da barındırıyor.