GeriSeyahat Doğa ve tarihin uyumu: Kapadokya’da keşfedilmesi gereken 10 adres
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Doğa ve tarihin uyumu: Kapadokya’da keşfedilmesi gereken 10 adres

Doğa ve tarihin uyumu: Kapadokya’da keşfedilmesi gereken 10 adres

Türkiye'nin en önemli turizm bölgelerinden biri Kapadokya… Mağara otelleri, yılkı atları, vadileri, müze ve konaklarıyla her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. Bölgede bu yıl tüm zamanların ziyaretçi rekoru kırıldı. Biz de bu hafta uzmanlarımıza ‘Kapadokya’da mutlaka görülmesi gereken adresler nereler?’ diye sorduk. Bölgede keşfedilecek birbirinden güzel 10 öneride bulundular.

Nevşehir'in incisi Kapadokya, dünyada eşi benzeri olmayan bir yer. Hem coğrafi yapısı hem de tarihi burayı adeta bir masal diyarına çeviriyor. 

Kapadokya’nın jeolojik oluşumu Erciyes, Hasan, Melendiz, Göllüdağ gibi birçok küçük volkanik dağın püskürmelerine dayanıyor.

Püskürmelerin ardından bölgeye yayılan lavlar, 150-200 metreyi bulan değişik sertlikte tüf tabakasından oluşan yüksek bir plato meydana getirdi. Zamanla erozyonun etkisiyle bu platoda bugünkü vadiler ve ‘peribacası’ adı verilen konik şekillerin oluştu.

Peribacaları aslında dünyanın birkaç bölgesinde yer alıyor. Fakat hiçbir yerde Kapadokya’da olduğu kadar yoğun değil. Bu oluşumları görmek için her yıl milyonlarca insan Kapadokya’ya akın ediyor. Sonbaharda yeşilden sarıya, turuncudan kırmızıya dönen renkleriyle büyüleyen bölge, kış aylarında beyaz örtüyle kaplanınca da harika manzaralara bürünüyor. 

4 MİLYONU AŞAN ZİYARETÇİYLE TÜM ZAMANLARIN REKORU KIRILDI

UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan Kapadokya, bu yılın Ocak-Ekim döneminde ağırladığı 4 milyon 256 bin 129 yerli ve yabancı turistle tüm zamanların rekorunu kırmayı başardı. Yıl sonuna kadar sayının 5 milyonu bulacağı düşünülüyor.

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü verilerine göre de bu yılın 10 aylık döneminde Kapadokya'daki sıcak hava balon turlarına 556 bin 306 kişi katıldı. 

Bölgeye ilgi bu kadar fazla olunca gezgin ve seyahat yazarları Nurgül Büyükkalay, Didem Mutçalıoğlu, Özlem Köseoğlu ve Erdoğan Gümüş’e ‘Kapadokya’da mutlaka görülmesi gereken adresler nereler?’ diye sorduk. 

İşte Kapadokya’da keşfe çıkılacak 10 adres…

İlk durak: IHLARA VADİSİ

Kapadokya, Aksaray’daki bu vadiyle başlıyor. Haliyle bölgede, ilk görülecek yer olarak Ihlara Vadisi ön plana çıkıyor.

“Burası Kapadokya’nın genel çorak coğrafyasından farklı olarak yemyeşil bir doğaya sahip” diyen Didem Mutçalıoğlu şöyle devam etti:

“Bu muhteşem vadinin tam ortasından Melendiz Çayı geçiyor. Vadinin iki yanında zaman zaman 120 metreyi bulan kayalar arasında yürüyüş yapmak, bir yandan da tarihi kiliseleri gezmek gerçekten benzersiz bir deneyim. Ihlara’da en eskisi 4’üncü yüzyılda inşa edilmiş 105 kilise bulunuyor. Şu anda bunların 14'ü ziyarete açık.”

Doğa ve tarihin uyumu: Kapadokya’da keşfedilmesi gereken 10 adres

Ihlara Vadisi

Vadi içinde yürüyüş yapmanın çok zorlayıcı olmadığının altını çizen Mutçalıoğlu, “Vadiye Müze Kart ile giriliyor. En kolay giriş Belisırma tarafından. Diğer girişlerde 400 basamaklı merdivenleri inip çıkmak gerekiyor. Belisırma tarafında ise arabanızı park edip doğrudan vadiye giriş yapabiliyorsunuz. Vadi içi biraz engebeli bir rota olsa da kolaylıkla yürünebiliyor. Bir tek kiliseleri gezerseniz merdiven tırmanmak gerekiyor. Ancak hem kiliseleri ve freskleri hem de yukarıdan vadi manzarasını görmek için kesinlikle bu tırmanışa değiyor” ifadelerini kullandı.

Doğa ve tarihin uyumu: Kapadokya’da keşfedilmesi gereken 10 adres

Vadi içinde yürüyüş yapmak çok zorlayıcı değil

Kapadokya’nın kalbi: GÖREME

Vadilerin yoğun olarak bulunduğu Göreme’de pek çok doğal güzellik yer alıyor.

Özlem Köseoğlu, “Göreme, Kapadokya’nın kalbidir. Her yıl balon turu yapmak ve etrafı görmek isteyen turistler, akın akın burayı ziyaret ederler. Bu ziyaretler 1985’te UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren Göreme Tarihi Milli Parkı ile başlar” dedi ve ekledi: 

“Milli parkın bünyesinde, Karlık Kilisesi, Aziz Theodore Kilisesi ve Soğanlı Arkeolojik Alanı gibi filmlerden fırlamışçasına manzaralara ve güzelliklere sahip bölümler bulunuyor.”

Doğa ve tarihin uyumu: Kapadokya’da keşfedilmesi gereken 10 adres

Göreme

Masal gibi: BALON TURLARI ve ÂŞIKLAR VADİSİ

Kapadokya’nın olmazsa olmazı ise balon turları… Sabahın erken saatlerinde balonlar ısıtılmaya başlıyor. Gün doğumunda yaklaşık 170 sıcak hava balonu aynı anda havalanıyor.

Rüzgârlı ve yağışlı günlerde balona binme şansınız yok ancak iklim değişikliğinin de etkisiyle bölgede rüzgârsız ve güneşli günlerin sayısında bir artış oldu. Yani kaldığınız süre boyunca balon turuna müsait hava yakalama ihtimaliniz yüksek.

Balonların havalanıp havalanmayacağına Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü karar veriyor. Tüm balon firmaları da bu karara göre hareket ediyor.

Doğa ve tarihin uyumu: Kapadokya’da keşfedilmesi gereken 10 adres

Balonlara binmek için en uygun yer Göreme...

Nurgül Büyükkalay, “Benim için balona binmek ömürde bir defa yapılması yeterli bir aktivite. Yükseklik korkunuz varsa balonları izlemek daha mantıklı. Ben havalanan balonları izlemeyi daha çok seviyorum. Kalacağınız oteli balonların havalanma noktalarına yakın seçerseniz sabah muazzam bir manzaraya karşı uyanabilirsiniz. Balonlara binmek için en uygun yer Göreme... İzlemek için de en güzel adres yine Göreme’deki Âşıklar Vadisi. Vadide balonlarla dolan gökyüzü müthiş bir manzara sunuyor” dedi.

“Balona binmek isterseniz standart uçuş programı 45-65 dakika arası sürüyor” diyen Büyükkalay, “Sepetlere balonun büyüklüğüne göre 12-16 kişi arasında yolcu biniyor. Ücret farkını ödeyerek daha az kişiyle ya da size özel bir balonla uçabilirsiniz. Gün sonunda isminize özel hazırlanan sertifikanız veriliyor. Balona binmenin maliyeti yüksek ancak böyle bir deneyimi belki de ömrünüzde bir defa yaşayacağınız için buna değer. Fiyatlar kış sezonunda daha düşük oluyor” ifadelerini kullandı.

Doğa ve tarihin uyumu: Kapadokya’da keşfedilmesi gereken 10 adres

Balona binmek isterseniz standart uçuş programı 45-65 dakika arası sürüyor

Peribacaları oluşumlarının en yoğun olduğu bölge: ZELVE-PAŞABAĞLAR ÖRENYERİ

Avanos’a 5, Paşabağları’na 1 kilometre uzaklıktaki Zelve, Aktepe’nin dik ve kuzey yamaçlarında yer alıyor. Üç vadiden oluşan Zelve Örenyeri, peribacalarının en yoğun olduğu bölge…

Didem Mutçalıoğlu, “Aktepe’nin yamaçlarında yer alan Zelve’ye uğranmamış bir Kapadokya gezisi, kesinlikle çok eksik kalacaktır. Zelve Örenyeri, mantar başlı peribacalarının yanı sıra kalem gibi dik şekilde yükselen ve çok başlı yapıları da barındırıyor. Ancak bu vadileri özel yapan sadece peribacaları değil” dedi ve ekledi:

“Burası aynı zamanda 9 ila 13’üncü yüzyıllar arasında Hristiyanların önemli yerleşim ve dini merkezlerinden biri olduğu için çok önemli. Zaten bu nedenle eski adı da Rahipler Vadisi'ymiş. Vadilerde kayaların içinde kökleri 1000 küsur yıl öncesine dayanan eski kiliseler yer alıyor. Bunların en önemlileri 1300 yıllık Balıklı, Üzümlü ve Geyikli kiliseleri. 1952 yılına kadar yerleşimin devam ettiği vadilerde manastırlar ve kiliseler dışında tünel, değirmen, cami gibi yapılar da yer alıyor. Üçüncü vadide ise güvercinlikler dikkat çekiyor. Müze Kart ile giriş yapılan alanda harika vakit geçireceksiniz.”

Doğa ve tarihin uyumu: Kapadokya’da keşfedilmesi gereken 10 adres

Mantar başlı peribacalarının yanı sıra kalem gibi dik yapılar da Zelve'de yer alıyor

Evleri ve kalesiyle ünlü: ORTAHİSAR

Ortahisar’da dikkati ilk olarak evler çekiyor. Bu evlerin arasında yer alan ve yaklaşık 90 metre yüksekliğe sahip olan Ortahisar Kalesi ise buranın en özel yapısı. Kale, tüm heybetiyle görsel bir şölen sunuyor ziyaretçilere...

Ortahisar’ın Kapadokya’nın en sevilen yerlerinden biri olduğunu söyleyen Özlem Köseoğlu, gezilecek yerleri şu şekilde sıraladı:

“11’inci yüzyılda hastane olarak inşa edilmiş Hallaç Manastırı, tüf kayalıklardan oluşan otantik evler, bölgenin yerel tarihini yansıtan Ortahisar Etnografya Müzesi, tarihi 19’uncu yüzyıla kadar dayanan Rum Üzümlü Kilisesi, İncil’den sahnelerin bulunduğu Pancarlı Kilisesi ile Pancarlı Vadisi ve Ortahisar Kalesi mutlaka görülmesi gereken adresler.”

Doğa ve tarihin uyumu: Kapadokya’da keşfedilmesi gereken 10 adres

Ortahisar

Gün batımı manzarası şahane: KIZILÇUKUR VADİSİ

Kızıl Vadi olarak da bilinen Kızılçukur Vadisi, Çavuşin köyü ile Ortahisar arasında yer alıyor.

"Kapadokya’da gün batımını izlemek için en iyi nokta burası" diyen Nurgül Büyükkalay, “Güneşin batmasına saatler kala hem yerliler hem de turistler vadiye gelip beklemeye başlıyor. Vadiye yanınıza kamp sandalyenizi ve masanızı alarak hazırlıklı gitmenizi öneririm. Ayrıca vadi, doğa yürüyüşü için de çok elverişli. Üzümlü Kilise’yi de görebileceğiniz Kızılçukur parkurunu mutlaka yürümelisiniz” dedi.

Bölgenin el sanatları merkezi: AVANOS

Kapadokya’da çanak-çömlek, seramik ve halı-kilim dokumacılığı denince ilk akla gelen Avanos kasabası oluyor.

Erdoğan Gümüş, “Avanos için bölgenin el sanatları merkezi desek yeridir. Özellikle Kapadokya’yı ziyarete gelen turistlerin en çok ilgi gösterdikleri şeylerden biri çanak-çömlek atölyeleri oluyor. Siz de kendinizi bu küçük atölyelerin birine atabilirsiniz. Çömlek ustasıyla birlikte seramik yapımını denerken eğlencenin en güzelini yaşayabilir, sevdiklerinize birbirinden güzel el emeği göz nuru seramik hediyelik eşyalardan satın alabilirsiniz” dedi.

Doğa ve tarihin uyumu: Kapadokya’da keşfedilmesi gereken 10 adres

Kapadokya'da çanak-çömlek, seramik ve halı-kilim dokumacılığının adresi Avanos

Avanos’un bölgenin genel karakteristik özelliğini de taşıdığını vurgulayan Gümüş, “Avanos’ta peribacaları, tarihi konaklar, sokaklar, rahiplerin inziva yeri olarak kullanılan ve 'Rahipler Vadisi' olarak da bilinen Paşabağları, Çavuşin köyü, Özkonak Yeraltı Şehri gibi gezip görülecek pek çok yer bulunuyor” dedi.

Kapadokya'nın zirvesi: UÇHİSAR

Uçhisar, yörenin her noktasından görülebildiği için "Kapadokya’nın zirvesi" olarak nitelendiriliyor. Bölgede, Roma döneminden kalan Uçhisar Kalesi başta olmak üzere gezilecek çok sayıda adres bulunuyor.

Özlem Köseoğlu, “Burada insan adeta büyüleniyor. Gezilecek yerlerin başında Güvercinlik Vadisi geliyor. ‘Peribacaları Deresi’ olarak bilinen Cevizli köyü ile yörenin ikinci büyüğü olan Tığraz Kalesi de diğer alternatifler” dedi.

Doğa ve tarihin uyumu: Kapadokya’da keşfedilmesi gereken 10 adres

Uçhisar

Taş yapılarıyla büyülüyor: MUSTAFAPAŞA

Mustafapaşa, geçmişte adı Sinasos olan bir Rum köyüydü… Birleşmiş Milletler Turizm Örgütü’nce ödüllendirilen bu şirin kasaba; kültürel zenginliği, görkemli taş yapıları ve doğal örtüsüyle görenleri kendine hayran bırakıyor.

Erdoğan Gümüş, “Buradaki yapılar Mardin’dekilere benzetiliyor. Rivayet edilir ki Mardin’den taşa hayat veren ustalar gelmiş buraya… Kapadokya’nın bu güzide turistik adresine neredeyse bir gününüzü ayırsanız yeridir. Birbirinden görkemli Selçuklu, Osmanlı ve Bizans dönemi eserleri görülmeye değer” dedi.

Gümüş, gezilecek yerlerle ilgili şu önerilerin altını çizdi:

-- Günümüzde Kapadokya Meslek Yüksek Okulu olarak kullanılan Mehmet Şakir Paşa Medresesi, Cami-i Kebir, Şeyh Ali ve Sipahi Camii, peribacaları ile üzüm bağları arasında yer alan ve hem Müslümanlar hem de Hristiyanlarca saygı gören Aziz Nikolaos Manastırı görkemli güzellikleri ile ziyaretçilerini bekliyor.

-- Kapadokya kültürünü el yapımı oyuncak bebeklerle anlatan Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi, bu özelliği ile Türkiye’de bir ilk. Bu nedenle 'Bebek Müzesi' diye de adlandırılıyor. Orijinal yapısını büyük ölçüde koruyan yapının taş işlemeleri hayranlık uyandıracak nitelikte... 

-- Mustafapaşa’da gezilebilecek en etkileyici yerlerden bir diğeri de Gomeda Vadisi… Erken Hristiyan döneminden itibaren kullanılan yaşam alanlarından olması nedeniyle kutsal kabul ediliyor. Gomeda, içinden geçen küçük çayla birlikte her iki tarafına oyulmuş konutlar, kiliseler ve güvercinliklerin görüntüsüyle Ihlara Vadisi’ne benzetiliyor.

Gizemli tarih: DERİNKUYU


Kapadokya yerin üzerinde olduğu kadar yerin altında da muhteşem hazinelere sahip. En merak uyandıran zenginliklerinden biri de hâlâ gizemini koruyan yer altı şehirleri.

Kapadokya’nın binlerce yıllık geçmişinde saldırılardan korunmak için güvenlik amaçlı yapılan yer altı şehirlerinin en meşhurlarından biri Derinkuyu...

Derinkuyu’da ilk yerleşimin Asur kolonilerine kadar uzandığını söyleyen Nurgül Büyükkalay, “2’nci yüzyılda Roma İmparatorluğu’nun zulmünden kaçan ilk Hristiyanlar Kapadokya’ya gelerek bu şehre yerleşmişler. Şehirlerin girişleri kolayca fark edilemeyecek şekilde tasarlanmış. Böylelikle bu şehirleri bulan ilk Hristiyanlar, Romalı askerlerin zulmünden kaçabilmişler” dedi.

Doğa ve tarihin uyumu: Kapadokya’da keşfedilmesi gereken 10 adres

Derinkuyu

Büyükkalay, şöyle devam etti:

-- Sekiz katlı bir şehir ve içerisindeki mekânlar büyük bir topluluğu barındıracak ve tüm ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yapılmış. İnsanlar uzun süre buradan dışarı çıkmadan yaşamak zorunda oldukları için şehirde havalandırma bacaları, erzak depoları, kiliseler, su kuyuları, mutfak, tuvaletler ve toplantı odaları bulunuyor.

-- Odalar birbirine bağlı ve bazı oda geçişleri o kadar dar ki sadece bir kişinin geçmesi mümkün. Yine Kapadokya’nın önemli yer altı şehirlerinden Kaymaklı’dan farklı olarak burada misyonerler okulu, günah çıkarma yeri, vaftiz havuzu yer alıyor. 20 bin kişiyi uzun bir süre gizleyebilecek bu yer altı şehrinin o dönemde nasıl böylesine planlı inşa edildiğini görmek gerçekten çok etkileyici.

Fotoğraflar: iStock

False