DGM'de yargılandım

 
- Hanımlar gülmeyi severler ve kendini kaptırırsa abla yavaş yavaş yığılmaya başlar ondan sonra randıman alamazsın. Biz de bayılta bayılta nerede bayıltacağız, nerede ayıltacağız öğrendik. Hanımlar kendilerini güldüren adamlardan hoşlanırlar. Orada algıların çok açık olacak. Güldürmeye başladın o yavaş yavaş bünyeye yayıldı baktın ki yayılıyor tam orada siyasi, ekonomik ağır bir şey koyacaksın. Bu ona tokat gibi yapışacak. Böyle 3 seans çektikten sonra o kendini bırakır. Kenarlarına silikonu çeker etrafını toplarsın, yayılıyor ya sızdırma yapmasın diye. Yani sadece güldürmek yetmez.
 
- Tiyatrodan hiç hazzetmem. Yalan bulurum, sahte bulurum tiyatroyu.
 
- Yaşamak için yiyenlerden değil yemek için yaşayanlardanım ve yemek için yaşayanlar seçer ve damak tadı vardır.
 
- En çok etkilendiğim yer Paris. Şehirlerin kraliçesi bence.
 
- Sayın Demirel’den pek haz etmezdim hala da çok hazzettiğimi söyleyemem ama Süleyman Bey’in çok güzel bir lafı var: “Bak biz 3 kere bir araya geldik 4. defa buraya gelirsen Demirelci olarak çıkarsın.” Ben de o zaman 4. defa gelmeyeceğim demiştim. Tatlı, muhabbetli bir insan. Büyülü bir enerjisi var. Benim babam Süleyman Demirel’i çok severdi. İlk dayaklarımdan birini ufacık boyuma bakmadan televizyonda konuşma yapan Süleyman Demirel’e söylediğim laflar yüzünden yemiştim. Bunu anlattım Sayın Demirel’e kendisi “Sıtkı Bey çocuk eğitimini biliyormuş” dedi. Dolayısıyla ta o zamandan gelen bir şey var içimde. Sayın Süleyman Demirel’in şöyle bir artısı var, üslup da önemli olmakla beraber ne kadar ağır bir şey sorarsanız sorun bir şekilde bunun cevabını veriyor ve sinirlenmiyor.
 
- 7 yaşından beri oruç tutarım, Ekmek Teknesi dönemi bütün gün çalışmışım ve iftarda asılmışım ne yediysem artık bilmiyorum ama yarım ciğer, yarım köfte, yarım kokoreç üstüne tulumba yediğimi hatırlıyorum. Kalabalık bir sahne var ve ben o sahnede düştüm kafamı sehpaya vurdum. 105 kiloyu da kimse tutamadı tabii. Beni hastaneye götürmüşler, gözümü bir açtım sedyedeyim.
 
- Reina’da kızlarla eğlenince iyi ama hayata dair bir şeyler anlatınca kötü oluyor. Liberal burjuva demokrasisine inanıyorum. Tayyip Bey’i severim. Siyaseten düşüncelerine yakınım. Bizim bir hayat algımız var ve Tayyip Bey’in uygulaması iyi geliyorsa söylerim. Üniversite yıllarımda da örgütlü bir solcuydum ve DGM’de yargılandım. Solcuyken bunu ifade etmemde sorun yok ama diğer taraftan beyan ettiğinde tepki mi çekiyorsun anlamıyorum. Hayat artık bunlara takmamayı bana öğretti. Hiçbir ticari girişimim ya da başka bir durumum, amacım yok..
 
- Yükseklik, dar alan ve kanser fobim var.
 
- Aşçılık bana ilginç geliyor. İleride bir cafe restoran açmayı düşünüyorum. Birilerine yemek yapmak çok keyifli bir iş.