Son Güncelleme:
Deniz kabukları topla benim için
‘’Tanrı, insanları uzun ömürlü olsunlar diye, Tenedos’u yaratmış’’ diyor, Herodot. Yılın 250- 300 günü, poyrazın estiÄŸi adada, bunu söylemek için o kadar da iddialı olmak gerekmiyor. Bozcaada, feribotla yaklaşırken görünen, çirkin resmi binaların ve Baytur konutlarının dışında, bir adanın çaÄŸrıştırabileceÄŸi her ÅŸeye ve de fazlasına sahip.Masmavi bir deniz, balıkçı motorları, küçük kahveler, ıssız koylar, baÄŸlar, baÄŸ evleri, zakkumların, begonvillerin, sardunyaların taÅŸtığı arka sokaklar, beyaz badanalı, taÅŸ Rum evleri, renkli cumbalı ahÅŸap Türk evleri... BaÄŸbozumu zamanı atmosferi baÅŸkalaşıyor. BaÄŸlarda üzüm salkımları ağırlaşıyor, fabrikalarda, evlerde ÅŸarap yapılıyor. Ada halkı için, özellikle, turizmle geçinen ada halkı için önemli feribot. Her feribot geliÅŸinde, limanda, üzerinde pansiyon isimleri yazılı tabelaları tutanlar bekleÅŸir. Her feribot yanaÅŸtığında, yataklara yeni çarÅŸaflar konur. Bozcaada, tam anlamıyla turistik bir ada deÄŸil. Bunun daha çok, iyi yanları var; bazı bölgelerde rastlanan, turizmin verdiÄŸi o piÅŸkinlik yok. Fiyatlar, turiste göre ayarlanmamış. Bir ÅŸey satmak için taciz eden yok. Aşırı kalabalık yok. Sokaklarda, dükkan karmaÅŸası ya da yüksek müzik yok. Bunda doÄŸal ve tarihi SÄ°T alanı olmasının da etkisi büyük. Feribotla yaklaşırken adanın aÄŸaçsızlığı dikkatinizi çekebilir. Çok aÄŸaç yetiÅŸmemesinin nedeni, kuvvetli rüzgarlar.Bozcaada, Gökçeada ile birlikte Çanakkale BoÄŸazı’nın aÄŸzında yer alıyor. Türkiye’nin Gökçeada ve Marmara Adası’ndan sonra üçüncü büyük adası. Çanakkale’nin ve Türkiye’nin köyü olmayan tek ilçesi. Kıyıya, 6 km. Çanakkale BoÄŸazı’na ise, 19 km. mesafede. En yüksek yeri 191 m. yükseklikteki Göztepe. Buradan, Truva, Çanakkale BoÄŸazı’nın giriÅŸi, Gökçeada, Edremit Körfezi, Kaz (Ä°da) Dağı ve Assos görülebilir.MAHALLELERÄ° GEZÄ°NBozcaada’nın eski adı, Tenedos. Deniz tanrısı Poseidon’un çocuklarından Kyknos’un oÄŸlu, Tenes, kral babasına eÅŸ gelen kadına göz koydu diye bir kavalcı tarafından iftiraya uÄŸramış ve babası tarafından bir sandığa kapatılarak denize atılmış. Tenes, bu adaya varıp, burada yaÅŸamaya baÅŸladıktan bir süre sonra, babası gerçeÄŸi öğrenmiÅŸ. Af dilemek için, adaya gelmiÅŸ ancak gururlu Tenes, geminin halatını bir vuruÅŸta kesip onu geri göndermiÅŸ. Tenes yaÅŸadığı sürece, hiçbir kavalcı adaya sokulmamış... Feribottan inince, merkeze doÄŸru, soldaki Türk Mahallesi olarak da bilinen Alaybey Mahallesi, saÄŸdakiyse Rum Mahallesi olarak bilinen Cumhuriyet Mahallesi. BaÄŸ evlerinin dışında, adanın büyük bir bölümünde yapılaÅŸma yok. Üç dönüme 80 metrekare, tek kata izin veriliyor. Rum Mahallesi, 1900’lerin başında geçirdiÄŸi büyük yangından sonra Amerikalı bir mimar tarafından yeniden planlanmış. Birbirini dik kesen sokakların bazıları limana, bazılarıysa kale arkası ya da arka deniz denilen barların sıralandığı kıyıya çıkıyor. Mahallede 1869 tarihli bir kilise var. Venedikliler zamanında yapıldığı sanılıyor. Kilisenin yakınındaki bir taÅŸ evin kapısındaki levhanın üzerinde, ‘’Sokrat’ın Evi’’ yazısı sizi ÅŸaşırtmasın. Burası, yaÅŸamının büyük bir bölümünü adada geçirmiÅŸ, Sokrat Ä°ncesu’nun evi. Ä°ncesu, Osmanlı ordusunda subaylığa kadar yükselmiÅŸ ve Çanakkale savaÅŸlarında çarpışmış. Bu mahallede, Ä°stiklal ve Atatürk caddeleri görmeye deÄŸer. Adanın 1600’lerden kalma iki camiini, Türk Mahallesi çevreliyor. Ä°ki tarihi hamam, 1960’lara kadar kullanıldıktan sonra ÅŸarap fabrikası deposu haline getirilmiÅŸ. Ä°ki katlı ahÅŸap cumbalı evler ve bugün çocuk parkı olarak kullanılan Namazgáh Meydanı da burada. Ä°yi korunmuÅŸ Bozcaada Kalesi kesme taÅŸtan. Tarih boyunca, Cenevizliler, Venedikliler, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar tarafından, savunma amaçlı kullanılmış. Kale geziliyor. İçkalede ise, ada halkının desteÄŸiyle kurulmuÅŸ, mütevazı bir müze var. 10:00- 18:00 arası açık. Bekçi Åžaban Bey’den (0543 551 82 11) bilgi alabilirsiniz. 500 YILLIK DOSTLUKBozcaada’da Rumlar ve Türkler, 15. yüzyıldan sonra, birlikte yaÅŸamaya baÅŸlıyorlar. Osmanlı kayıtlarına göre, 16. yy.’da, adada, 242 Hıristiyan (Rum) ve 55 Müslüman aile yaşıyor. 18. yy.’ın ortalarındaysa, 300 Müslüman ve 250 Hıristiyan hane var. Ada Rumları ile Türkler arasındaki asırlara dayanan dostluk, 1950’lerde Rum nüfusun hızla azalmasıyla, büyük bir sarsıntı geçiriyor. Ada en büyük göçü, 1950’lerde baÅŸlayan Kıbrıs olaylarında veriyor. Rum nüfusun azalması, 1960’larda daha da hızlanıyor. 1950’lere kadar, bugün Ege Oteli olan binada, birlikte okula giden Rum ve Türk çocuklar, ayrılmak zorunda kalıyorlar. Bugün SaÄŸlık Ocağı’nın olduÄŸu yere bir Rum okulu yapılıyor. Yunanistan ve Amerika’dan öğretmenler geliyor. Ancak, Kıbrıs ve 6-7 Eylül olayları, adadaki gerginliÄŸi, dönüşü olmayan bir noktaya getiriyor. Rum okulu, 1958’de kapatılıyor. Rumlar, aÄŸlaya aÄŸlaya, adadan göç etmeye baÅŸlıyorlar. Evlerini, baÄŸlarını, bahçelerini satıp, Atina’ya, Amerika’ya, en çok da Avustralya’ya gidiyorlar. Bugün Melbourne’da Tenedosluların bir mahallesi olduÄŸu bile söyleniyor. Adanın yeni sakinleri Bayramiç ve Ezine’nin köylerinden baÄŸlarda çalışmaya gelip, ustabaşılık yapanlar ve devamlı iÅŸ bulup burada yerleÅŸmeye karar verenler oluyor. Bugün adada, özellikle baÄŸlarda çalışanlar onlar. Bir de, son 20 yıldır adada huzur arayan çoÄŸu Ä°stanbullu, yorgun kentliler var. Bir ev alıp restore ettiriyor, kimisi bir baÄŸ evi alarak ÅŸarapçılık yapmaya baÅŸlıyor. Papaz dahil 20- 25 civarındaki Rum cemaati ise her yıl biraz daha küçülüyor.AKTÄ°VÄ°TEBisikletle ada turuGüneÅŸ yeni doÄŸmuÅŸ. Poyrazın serinliÄŸi, bir Temmuz günü için mucize gibi. Ova Mevkii’nden Habbele Koyu’na doÄŸru gidiyoruz, bir tarafımızda deniz, havada yabani kekik kokusu, önümüzden atlayan tavÅŸanlar... Rüzgar gülleri, uzaktan, traktör römorklarında, baÄŸlara kükürt serpmeye giden işçileri selamlıyor. 35 dakika sonra, Habbele’de denizde yüzüyoruz. Kumsalda yürüyüş, Mitos’ta kahve ve yola devam... Sulubahçe- Ayazma önünden, Papaz’ın Bahçesi’nden geçerek, dönüş yoluna giriyoruz. BaÄŸların, ıssız koyların ve el deÄŸmemiÅŸ bir doÄŸanın içinde, adanın ruhunu yakalamak için, iki saatlik, son derece keyifli, Haluk’un deyiÅŸiyle, bir ‘’GüneÅŸ Toplayalım...’’ turu. Ä°stanbul’dan gelip adaya yerleÅŸen Haluk, farklı parkurlara bisiklet turları düzenliyor, ayrıca Scooter ve bisiklet kiralıyor. Tenedos Bisiklet Evi, Alaybey Mah. Zübeyde Hanım Parkı, Kütüphane önü, 0536 448 72 51Bozcaada’da dalışBozcaada, dalışa kapalı bir bölge olarak bilinse de, Kuzey Ege’deki adanın denizi, kanalizasyon atıkları olmadığından, net ve temiz, sualtı flora ve faunası da oldukça zengin. Uzman eÄŸitmen ve rehber eÅŸliÄŸinde dalış yaptıran, Bozcaada’nın tek dalış okulu, Aganta, Türkiye Sualtı Cankurtarma ve Paletli Yüzme Federasyonu’nun (SCSPF) yetki belgesine sahip. Dalış tecrübesi kazanmak isteyenler için de, uygun bir bölge. Aganta, hem dalış malzemeleri kiralıyor hem de satıyor, adanın çevresinde tekneyle, gün boyu ÅŸarap eÅŸliÄŸinde, mehtap ve günbatımı turları düzenliyor, limana gelen yatlara servis veriyor. Bozcaada feribotunu kaçırırsanız, Aganta’yı arayabilirsiniz. Aganta, 0536 772 60 72PLAJLAR VE KOYLARPoyraz LimanAdanın doÄŸusuna doÄŸru, merkeze 2 km. mesafede, sola ayrılan tabelasız toprak yolun sonunda son derece korunaklı ve tenha bir plaj var. Hiçbir tesisin bulunmadığı bu uzun kumsal, yürüyüş için uygun, az taÅŸlık ve siyah kumlu. Adanın kuzeyine göre, en rüzgarlı günde bile sakin.Tuzburnu Plajı & FeneriYine doÄŸuda, poyraza kapalı, korunaklı Tuzburnu Plajı var. Merkezden çıkar çıkmaz, ikiye ayrılan yolda, Ayazma yönüne deÄŸil, Jandarma Komutanlığı’nın önünden, sola ayrılan sapaktan gidiliyor. Kiraz Kamping’in önündeki Tuzburnu Plajı’nda ÅŸemsiyeler var ve deniz biraz taÅŸlık. Hemen ileride, Tuzburnu Feneri’nin altında, tesisin bulunmadığı, küçük bir kumsal var. Burada, ÅŸemsiye ya da ÅŸezlong yok. Arabanız varsa, fenerin yanına kadar çıkıp manzarayı seyredebilirsiniz.Yol, toprak ve yer yer büyük taÅŸlar var. Bu civarda, kayalıkların üzerinden, balık tutmak da mümkün. TaÅŸlardan, küçük salyangozlar toplayabilir, kaynattıktan sonra, sirke, zeytinyağı ve kekikle piÅŸirebilirsiniz. Yanına da beyaz ÅŸarap...Akvaryum & Mermerburnu MevkiiAynı zamanda Çanak Limanı olarak da bilinen Akvaryum’da, deniz sakin, kumlu ve gerçekten de bir akvaryum kadar berrak. Kumsaldan kayalıklara doÄŸru yürüdüğünüzde, mermere benzeyen bir doku üzerinde olduÄŸunuzu farkedeceksiniz. Bu kayalıklar, devam ederek, bir burun ÅŸeklinde, denize doÄŸru uzanıyor. Burada, koyun doÄŸallığıyla pek uyum içinde olmayan, biraz adanın genel havasından uzak bir iÅŸletme var. Ancak, yine de burası en çok sevilen koylardan biri. AyanaGüneyde, sakin bir kumsal... Tesis yok, kumsal yürüyüş için uygun. Buradan en çok çocuklar keyif alıyorlar, çünkü neredeyse kıyıdan 50 metre mesafeye kadar, denizin içinde yürümek mümkün. Bazen, kıyıya deniz yıldızları vuruyor.Beylik KumsalıEn çok hoÅŸuma giden kumsallardan biri... Özellikle, tepedeki seyir noktasından baktığınızda denize doÄŸru uçuyormuÅŸsunuz hissi veriyor. Ayana’dan sonra, Ayazma’ya gelmeden önce. Kendinizi, tropikal bir adada hissedebilirsiniz. Plajın arkasında, yüksek dalgaları andıran, kumullar var. Deniz derin ve kumluk. Toprak yoldan araçla aÅŸağı kadar inmek mümkün. AyazmaHer ne kadar ÅŸemsiyeleri, ÅŸezlongları, soyunma kabinleri, duÅŸları, restoranları ve deniz bisikletleriyle, konforlu ve popüler olsa da, aynı zamanda, adanın en kalabalık ve en çok görüntü kirliliÄŸine sahne olan kumsalı. Adını hemen üzerindeki, Aya Pareskivi’nin kutlandığı ve Rumların adak adadıkları ayazmadan alıyor. Ä°nce kumlu plaj, kaynak suları nedeniyle, sıcak aylarda bile soÄŸuk. Adanın en meÅŸhur balık lokantalarından Koreli ve Vahit’in Yeri burada. Ayazma’nın yanında Sulubahçe var. Rüzgarlı, tesis yok. HabbeleGüneydeki, çok raÄŸbet gören diÄŸer koy, Habbele. Dinlendirici müzikler çalınan ve iddialı bir mutfağı olan Mitos’un, doÄŸayla uyum içinde olan gölgelik bir restoranı, ÅŸemsiyeleri ve duÅŸları var. Deniz, giriÅŸte taÅŸlık, sonrası kum. Su, fazla tuzlu deÄŸil. Ä°ÅŸletmeciler, doÄŸallığı korumaya özen gösteriyorlar. Kumsal, yürümek için uzun deÄŸil ancak doÄŸası çarpıcı.Çayır MevkiiAdanın kuzeyinde. Göztepe’yi ve Aral ÇiftliÄŸi’ni geçince, saÄŸa ayrılan toprak bir yol, denize ulaşır. Hem kum, hem de çakıl olan bu bakir koy rüzgarlara oldukça açık. Buradan sonra Ova Mevkii var. Uzun bir toprak yol denize ulaşıyor. Polente FeneriAdanın batı burnu, günbatımlarının vazgeçilmez noktası. TerkedilmiÅŸ bir fener, rüzgarla savaÅŸan boylu poslu şövalyeleri andıran beyaz rüzgar güllerinin çıkardıkları ritmik ürpertici ses ve karaya oturmuÅŸ dev gemi Alexa Vom Mecurius... Bir de günbatımına karşı ÅŸarap içen turistler. Adanın en garip yerlerinden biri. Bu 17 rüzgar gülü, Türkiye’nin üçüncü büyük rüzgar enerji santralı. Yaklaşık 30 bin kiÅŸinin elektrik ihtiyacını karşılayacak kapasiteye sahip. Aynı enerjiyi üretecek bir kömür santralıyla kıyaslandığında türbün başına, 82 bin aÄŸaca eÅŸdeÄŸer oksijen tasarrufu saÄŸlıyor. Yani, burada 1 milyon 400 bin aÄŸaçlık bir orman yaratıyor. Hemen aÅŸağıdaki koyda, denizin oyarak meydana getirdiÄŸi maÄŸaralar da oldukça gizemli.AÅžK VARMIÅžYarım asır önce, adanın ortasından bir dere geçermiÅŸ. Derenin bir tarafında Türkler, diÄŸer tarafında Rumlar yaÅŸarmış. Rumlar, Pazar sabahları, kiliseden çıkınca, meyhanelere uÄŸrarmış. Türkler de, Rum tarafındaki meyhanelere gidermiÅŸ. Dostlukları su götürmez bir gerçekmiÅŸ, ancak aralarında evlilik pek olmazmış. AÅŸksa, her zaman varmış, ama uzaktan... BaÄŸ VE ÅŸarap‘Biz Çavuşüzümü sayesinde okuduk’’ diyor, Ahmet Talay. Bozcaada’nın meÅŸhur Çavuşüzümü’nün verimi 1986’daki büyük kuraklık sırasında düşmüş.BaÄŸcılık Rumlar’dan kalma bir miras. Bugün adada üç ÅŸarap fabrikası var. Ä°kinci kuÅŸak ÅŸarap üreticisi Ahmet ve Mehmet Talay kardeÅŸler, Ataol ve Yunatçılar. 1982’ye kadar, Türkiye’deki ÅŸarap üretiminin yüzde 10’u Bozcaada’dan çıkarmış. 1980’lerde gelip yerleÅŸen Ä°stanbulluların almış oldukları baÄŸların, bakımsız kalmaları baÄŸcılığın geliÅŸmemesinin nedeni olarak gösteriliyor. Åžarap üreticilerinin geçirdiÄŸi zor dönem, devlet desteÄŸiyle bir ölçüde atlatılmış. Talaylar’a göre, son 5 yıldır durum çok farklı. Adada yeni baÄŸlar ÅŸaraplık üzüm üretimi amacıyla kuruluyor. Üç tür ÅŸaraplık üzüm yetiÅŸtiriliyor. Karasakız (Kuntra), kırmızı bir üzüm. YumuÅŸak içimli, alkolce zengin, rengi koyu kırmızı olmayan gövdeli bir ÅŸarap üretiliyor. Vasilaki olarak bilinen beyaz üzümden açık sarı, yumuÅŸak içimli, aromaca zengin ÅŸarap yapılıyor. Monosepaj (tek tür üzümün kullanıldığı ÅŸarap), koyu kırmızı renkli, tanence zengin, dinlendirerek yumuÅŸatılmış bir ÅŸarap elde ediliyor. Ayrıca nasıl bir sonuç vereceÄŸi merak edilen Anadolu üzümleri ve Fransız orijinli, Cabernet Sauvignon, Merlot, Chardonnay, Sauvignon Blanc gibi ÅŸarap türleri deneniyor. Åžarap turlarına katılmak ya da kargoyla sipariÅŸ vermek isterseniz, üç fabrikadan da size yardımcı olacaklardır. Ayrıca, fabrikaların satış maÄŸazalarında ya da adadaki büfelerde de ÅŸarap satılıyor. Talay 0286 697 80 80/ Yunatçılar 0286 697 80 55/ Ataol 0286 697 80 04Mimar ReÅŸit Soley 40 dönüm baÄŸ ve Tekel Fabrikası’nı satın aldıBir sabah uyandım. Herodot’un yazdığı Tenedos yokolmak üzereydi. Ada halkı bir Rum mirası yedi. Ben uyandığımda bu miras bitmek üzereydi. 20 yıldır keyif için adaya gelir giderim, evim var, ama bir kez olsun bile baÄŸa girip, tek bir üzüm toplamış deÄŸilim. Büyük bir laf belki ama, bu kez, adanın kaderini deÄŸiÅŸtirmek için yola çıktım. Ä°stanbullular, adayı iÅŸgal ediyor ve burada huzuru satın almak istiyorlar. Oysa tek yaptıkları onlara huzur verecek yakın çevrelerini yok etmek. Ben de, yakın zamana kadar, onlardan biriydim. Tekel Fabrikası’nı satın alıp Yeni Dünya BaÄŸcılığı denen kavramın temellerini attık. Adalı veya karşı kıyılı, gıda, ziraat ya da kimya alanlarında okuyan çocuklara burs vermeye baÅŸlıyoruz. Adanın gerçek insanı adaya kalmalı. Ama hiç kimse, bizim ne yapmaya çalıştığımızı anlayabilmiÅŸ deÄŸil. Ortada bitmek üzere olan bir ÅŸarap fabrikası var hálá otel olacağı sanılıyor. EÄŸer bu topraktan dünya çapında bir ÅŸarap çıkabileceÄŸini kanıtlarsak, ada kimlikli bir ÅŸarap bölgesi haline gelebilir. Ve ben, adanın en iyi ÅŸarabını yapacağıma adım gibi eminim. 47 yaşında bir adam olarak, harcayacağım bu paraları yemek çok daha keyifli olabilirdi, ancak tek dileÄŸim, adanın baÄŸcılık ve ÅŸarapçılıkla ilgili itibarının yeniden kazandırılması.KAÇINBozcaada’ya günübirlik gitmekAdaya, saat başı feribot seferleri olduÄŸunu sanmakAdada, sadece Ziraat Bankası’nın bulunduÄŸunu bilmemekBozcaada’ya Jet Ski götürmekPazar akÅŸamları aracınızı feribot sırasına sokmayı unutmakYAKALAYINAÄŸustos’un ilk Cumartesi günü ‘’İlyada’’ okuma günleriAdanın fabrikalarında, Bozcaada ÅŸarabını tatmakBir baÄŸ evinde kalmakDaha özgür olmak için, kendi çadır ya da ÅŸemsiyenizi taşımakTuzburnu fenerinde dolunayı seyretmekAdanın ÇarÅŸamba pazarından nohut ekmeÄŸi almakÂ