GeriSeyahat Dar sokakları, meydanları şık binalarıyla görülmeye değer
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Dar sokakları, meydanları şık binalarıyla görülmeye değer

Dar sokakları, meydanları şık binalarıyla görülmeye değer

Yalçın Akyıldız’ın hobisi dünyanın tüm önemli konser salonlarını keşfetmek, konser dinlemek. Yılda en az üç kez yurtdışına çıkıyor. İzlenimlerini Andante Dergisi’nde yazıyor. Akyıldız geçen ay İsviçre’nin Luzern şehrine gitti. KKL adlı konser salonunu ziyaret etti. 78 bin nüfuslu şehre 500 milyon TL’lik kültür merkezi yapılmasına hayret etti. Akyıldız “Akustiği müthişti. Kanallar, göl içine kadar giriyor. Konser salonu kadar kentin tarihi sokaklarından, dağ ve göl manzarasından, yemeklerinden de etkilendim” diyor.

Müzisyen, besteci ve yapımcı Yalçın Akyıldız (42) İstanbullu. Beykoz’da yaşıyor. Bu aralar yazar ve oyuncu Görkem Yeltan’la bir çocuk-aile müzikali üzerinde çalışıyor. Boş zamanlarında dünyanın önemli konser salonlarını görmek, konser dinlemek için yolculuklara çıkıyor, izlenimlerini yazıyor. İleride bir kitap halinde toplamayı umduğu yazıları bir yıldır Andante Dergisi’nde yayımlanıyor. 

Akyıldız için her türlü kültür-sanat faaliyeti, işinin ve hayatının doğal parçası. “Geriye hobi olarak sayabileceğim Galatasaray maçları ve yemek yapmak kalıyor” diyor.

Yılda en az birkaç kez yurtdışına çıkıyor. “Planlı hareket etmeyi sevdiğim ya da plansız hareket etmeyi beceremediğim için, gelecek yılın seyahatlerini şimdiden biliyorum: Prag, Budapeşte, Viyana, Amsterdam, Brüksel, Münih. Tüm planlarım konserlere ve konser salonlarına göre ayarlanıyor tabii” diyor. Daha önce Türkiye’nin birçok yerine ve çoğu Avrupa ülkelerine seyahat etti. ABD, Çin ve Japonya gördüğü ülkeler arasında.

WAGNER’İN GÜZEL EVİ PİCASSO’NUN TABLOLARI

Akyıldız, Luzern’e 25 Nisan’da gitti. “İsviçre’nin tam ortasındaki şehre Zürih’ten yaklaşık bir saatlik tren yolculuğuyla ulaşılıyor. Luzern aynı zamanda Almanca konuşulan Luzern Kantonu’nun başkenti. 78 bin nüfuslu küçük ama turistik bir şehir.”

Luzern’de yapılabilecekleri şöyle anlatıyor: “Şehrin tarihi bölgesindeki sokaklarda, Reuss Nehri kıyısında yürüdüm. Bu bana çok keyif verdi. Nehir kıyısındaki restoranlardan birinde Luzern şehrine özgü Chögelipastete (konyak ve kremalı bir sosla servis edilen, dana etli, mantarlı, bezelyeli, bir tür talaş böreği), ya da İsviçre sosislerinden denenmesini tavsiye edebilirim. Bunun dışında Luzern Gölü’nde tekneyle gezebilir, dünyanın en dik treniyle Pilatus Dağı’na çıkabilirsiniz. Kuğu, ördek ve karabatakların bolca arz-ı endam ettiği Reuss Nehri’nin Luzern Gölü’ne döküldüğü yerde, 1333 yılında inşa edilmiş olan Kapell Köprüsü (Kapellbrücke) şehrin sembolü sayılabilir. Klasik müzik ve opera severler mutlaka Richard Wagner’in altı yıl yaşadığı, şimdiyse müze olarak ziyaret edilen evini görmek isteyecektir. Picasso tablolarıyla ünlü Rosengart Müzesi ve modern sanat meraklıları için, Kültür ve Kongre Merkezi’ndeki Luzern Sanat Müzesi görülmesi gereken yerler.”

AĞUSTOS'TA KLASİK MÜZİK FESTİVALİNİ KAÇIRMAYIN

Orada en sevdiği konser salonunu ise şöyle anlatıyor: “KKL (Luzern Kültür ve Kongre Merkezi) 12 bin metrekarelik devasa çatısı altında, konser ve toplantı salonu, müze, restoran, bar, kafe barındıran bir bina. Mimar Jean Nouvel, gölün sularını, kanallarını binanın içine kadar sokmuş. Bizim paramızla yaklaşık 500 milyon TL’ye malolan kültür merkezi 78 bin nüfuslu şehir için inanılmaz bir proje... Teknoloji harikası olarak nitelendirilen konser salonu 1998’de açılmış. Bugüne kadar gördüklerim arasında en etkileyici akustiğe sahip salon. Sahnedeki müzik türüne göre salonun akustiği ayarlanabiliyor. Yıl boyunca ve Luzern Festivalleri sırasında (Yaz, piyano, paskalya festivalleri) dünyaca ünlü orkestra şefleri, virtüözler bu salonda konser vermekten büyük zevk alıyor.”

Luzern’nin konaklama seçeneklerine gelince... “Turistik bir şehir. Çok sayıda otel var. Göl kenarındaki beş yıldızlı otellerden, tarihi bölgedeki tarihi otellere ve gar çevresindeki uygun fiyatlı hostellere kadar, çeşitli seçenekler bulabilirsiniz. Ben ziyaret edeceğim konser salonuna ve merkeze yakınlığını da göz önüne alarak, tarihi bölgedeki Zum Weissen Kreuz Otel’de kaldım.”

BAHAR VE KIŞ TREN PENCERESİNDE

Peki bu seyahati sırasında ilginç bir anısı oldu mu?
“İlginç değil belki ama bana çok güzel gelen bir şeyi anlatayım. Luzern’den Zürih’e trenle dönerken, geçtiğimiz yerler gerçekten görülmeye değerdi: Zirvesi karlı dağlar, dağların eteklerinde dik çatılı evler, bembeyaz çiçek açmış kiraz ve kestane ağaçları ve masmavi bir göl... Aslında benim çok daha önceden, çocukken gördüğüm yerlerdi bunlar: Galiba Heidi’nin yaşadığı yerlerden geçiyorduk.”

Akyıldız’ın oraya gitmek isteyenlere önerileri ise şöyle: “Mutlaka KKL’de bir konsere gidin. Hatta Luzern Festivali sırasında orada olun. Biletinizi epey önceden almanız gerektiğini de unutmayın.

Baharın güzel olmadığı bir yer görmedim ben. Luzern’de de dağlarda henüz kar erimemişken, çiçek açmış kiraz ve kestane ağaçlarını görmek ancak bu mevsimde mümkün. Ayrıca, Golden Round Trip dedikleri, Luzern’den başlayıp Pilatus Dağı’na, oradan tekrar Luzern’e tren, otobüs ve teleferikle yapılan turu yapmak için de nisanı beklemek ve ekimi geçirmemek gerekiyor. Ağustos ve eylül aylarında düzenlenen dünyaca ünlü Luzern Festivali’ni yakalamak için bu aylar tercih edilebilir ki, ben bir dahaki sefere öyle yapacağım.”

En sevdiği beş şehir: New York, Paris, Tokyo, Berlin, İstanbul.
Seyahate hangi ulaşım aracıyla gider? Uçak.
Seyahatte ne yer ne içer? Meşhur yerel lezzetler
Seyahatte nerede kalır? Konser salonlarına yakın otellerde
Kiminle seyahat eder? Eşiyle veya yalnız
Seyahatten ne alır? Kar küresi
Seyahatte ne okur? Okumaktan çok yazıyor
Seyahat çantasının vazgeçilmezleri? Vazgeçilmezi yok.

False