Dalış dünyasının Everest'i: Mavi Çukur

Der Spiegel dergisine konuşan Tarık Ömer isimli dalgıç, şimdiye kadar çukurdan kaç ceset çıkardığını bilmediğini söylüyor. 47 yaşındaki dalgıç, “Artık saymayı bıraktım” diye de ekliyor.

ÖLÜM ÇUKURU / FOTO GALERİ

Ancak ilk çıkardığı iki cesedi hâlâ hatırlıyor. “Conor O’Regan ve Martin Gara’ydı. İrlandalıydılar. Dikkatli dalgıçlar olduğu söyleniyordu. İkisi de 19 Kasım 1997 tarihinde ölmüştü. Biri 22 diğeri 23 yaşındaydı. Üzücü” diye anlatıyor.

Ömer, “Cesetleri 102 metre derinlikte buldum. Birbirlerine sarılmış gibiydiler. Sanırım birisi problem yaşamış, dibe batmaya başlamıştı. Diğeri de ona yardım etmek istemişti. Sonra ikisi de bilincini kaybetmiş olmalı. Ne yapabilirsiniz ki? Onların mezar taşları işte şurada” diyor.

EFSANESİ DE VAR

Cankurtaran yelekleri giymiş turistler bölgede şnorkelle suda yüzüyor. Yan tarafta ise ölenler anısına çakılmış plakaların bulunduğu bölge var.

Ömer, “İşte” diyor, beyaz bir paneli işaret ederek, “Yuri, Rus. 28 Nisan 2000. Korkunç bir hikaye. 115 metrede bulundu”. Yanda siyah-kırmızı bir panel bulunuyor. Üzerinde “James, 1 Haziran 2003 yazıyor. 135 metrede bulundu.” Ölenler arasında Karl Marx ismi de dikkat çekiyor. Avusturyalı. 10 Haziran 2007’de ölmüş.

Aslında dünya üzerinde Dahab’ın 10 kilometre kuzeyindeki Mavi Çukur’dan daha güzel dalış noktaları var. Ancak Mavi Çukur, ününün bir kısmını da dünyanın en tehlikeli dalış yerlerinden biri olmasına borçlu. Ömer, Mavi Çukur çılgınlığını, Everest’e tırmanmak için ölen dağcıların durumuna benzetiyor.

Dahab yerlileri, ölü bir kızın ruhunun dalgıçları kendisine çağırdığına dair bir efsane anlatıyor. Babası general olan kız, kendisini Mavi Çukur’da ölmeye zorlayan babasından intikamını böyle alıyormuş. Ömer ise “Buranın her noktasını bilirim, ne canavar, ne de denizkızı var” diyor.