Dağlarına bahar gelmiş memleketimin…

Doğa ana bu kış içimizin ne kadar karardığını, daraldığını ve toplu olarak çıldırmanın eşiğine gelmiş olduğumuzu anlamış olmalı ki bir güzellik yaparak baharı erken getirdi. Geçen hafta rekor üstüne rekor kıran sıcaklıkların etkisiyle güneyinden kuzeyine ‘dağlarına bahar geldi memleketimizin’. E madem öyle, bize de baharı erken karşılamak düşüyor.

Siz bakmayın son birkaç gündür hava sıcaklıklarının düştüğüne. Şubat sıcaklıklarında rekor üstüne rekor kırdık. Zaten 20 Şubat’ta yani dün ilk cemre havaya düştü. 27 Şubat’ta da ikinci cemre suya düşecek ama onun düşmesinden önce ‘karpuz kabuğu suya düşte bile. Güneyde ve Ege’de denize giren çocukların fotoğrafları gelmeye başladı. Baharın emareleri bununla sınırlı değil. Doğudan batıya, kuzeyden güneye her yerde bahar yaşanılır oldu. Örneğin papatyalar. Bugünlerde Antakya, Mersin, Adana ve Antalya kırlarında bütün güzellikleriyle boy göstererek günbegün Ege’ye doğru ilerliyor. Bir nevi ‘Meksika Dalgası’ gibi... Kimi yerde bahar dalları, kimi yerde badem çiçekleri, anemonlar, kelebekler, kuşlar ve hatta deniz canlıları... Baharın tazeleyen, yeşerten, umut veren güzel kollarına kendinizi bırakın. Anne kolları kadar şefkatli ve şifa verici olduğunu göreceksiniz.

DATÇA’DA BADEM TERAPİ

Datça Yarımadası’nın Hızırşah mevkii. Burada pembemsi bir beyaza bürünen badem ağaçlarının altında taze çimenlerin üzerinde geçireceğiniz bir yarım gün bile size hayatın ne kadar güzel olduğunu hatırlatacak, gereksiz dertlerinizi unutturacaktır. Gitmişken, Datça’nın Mesudiye Köyü’ndeki Hayıtbükü’nü, Ovabükü, Palamutbükü ve Kızıl Bük’ü ziyaret etmeyi unutmayın. Datça’da günbatımını en iyi izleyeceğiniz yerin Knidos Antik Kenti olduğu da aklınızda bulunsun. Ayrıca koylara tekne turuna denk gelirseniz kaçırmayın. Gam keder ne varsa alıp götürür.

AKDENİZ KIYILARI RENGÂRENK, CIVIL CIVIL

Doğada baharın en erken müjdecisi kırlangıçlardır ve onlar da Antakya üzerinden Türkiye’ye giriş yaptı. Şimdi Akdeniz boyunca kümeler halinde uçarak üzerimizden Avrupa’ya gitme ve Anadolu’ya yayılma telaşındalar. Ama bu kıyılarda baharın müjdecileri sadece kırlangıçlar değil. Akdeniz’in en güzel çiçeklerinden olan anemonlar, papatyalarla birlikte rengârenk kırları süslüyor. Buralarda kendinizi herhangi bir parka atmanız bile baharı iliklerinize kadar hissetmeniz için yetecek. Gitmişken Olimpos’a da selam vermeden geçmeyin. Ayrıca rengârenk çiçekleri ve başı karlı Toroslar’ı görmek için ne kadar kırlara giderseniz gidin yine de sahilleri ihmal etmeyin. Zira canınız denize girmek dahi isteyebilir.

LEYLEKLER BAHARI, BAHAR ÇOCUKLARI GETİRİYOR

Leyleklerin gelmesi demek bahar, bahar demek de doğada üreme dönemi demek. Yani bir anlamda leyleklerin çocuk getirdiği doğru. Baharın en umut verici habercilerinden olan leylekler de iki kanattan yurda giriş yaptı. Kars Iğdır’da öncüleri görebilirsiniz. Buradan göç yoluna devam ederek Karadeniz üzerinden Avrupa’ya doğru yoldalar. İkinci kol ise Antakya üzerinden geliyor. Yakında Beyşehir’e gelecek, Yeşildağ beldesindeki ‘Leylekler Vadisi’ne yerleşecekler. Henüz ulaşmamış olsalar da eli kulağında.Vadideki yerinizi şimdiden ayırtın. Ayrıca Yeşildağ’a gitmişken yöreye özgü balık yemeği ‘meyre’yi ve balık dolmasını tatmadan dönmeyin.

KARADENİZ’DEKİ AKDENİZ

Karadeniz konumu nedeniyle bahar emarelerinin en son görüldüğü yer. Ama bu Karadeniz’de henüz bahar yok anlamına gelmiyor. Doğu Karadeniz’de Artvin’in alçaklarında bahar çiçekleri renkli yüzlerini göstermeye başladı. Örneğin Fındıklı civarında genelde çiçekçilerde gördüğümüz siklamenler tüm güzelliklerini doğada cömertçe sergiliyor. Bir de Çoruh Vadisi var ki orası zaten Karadeniz’in içindeki Akdeniz. Bu günlerde Akdeniz’de görebileceğiniz yalancı Apollo, orakkanat, atalanta, aglais ve sarı bantlı kadife gibi kelebekleri Çoruh Vadisi’nde de çiçekten çiçeğe kanat çalarken görebilirsiniz. Ayrıca baştankara ve ispinoz gibi şahane şarkılar söyleyen kuşların da daha kuzeye çıktığı günlerdeyiz. Karadeniz’de bu sevimli dostların şarkılarına denk gelmeniz neşenize neşe katacak.

SİZ GİTMESENİZ DE BAHAR GELİR

Baharın gelişine tanıklık etmek için illa bir yerlere mi gitmeniz gerekiyor? Hayır... Siz gitmesiniz de bahar illa ki gelmiştir size. Örneğin İstanbul’daysanız adalara bir yolculuk yapın. Baharın buradaki öncüsü mimozalar. Güzel olduğu kadar kokuda cömert olan bu ağacın çok uzun sürmeyen bir bahar coşkusu olduğunu bilin ve ziyarete gideceksiniz tam da bugünlerde gidin. Gidip gelirken vapur yolculuğunda cep telefonlarınızla oynamak yerine denizi seyretmenizde fayda var. Bugünler Akdeniz martılarının geldiği günler ve onların denizin üzerindeki beyaz dansını izleyin. Ayrıca Karadeniz’e doğru yunus göçünün başladığı günlerdeyiz. Şansınız varsa yolculukta batıp çıkan yunuslar size eşlik edebilir. Bir de önemli not: Mimozaların dalını acımasızca kırmayın.