Dağların kalbine açılan kapı: Çamlık mağaraları
Türkiye’nin her köşesinde gizli kalmış, hâlâ keşfedilmeyi bekleyen onlarca yer var. Bunlardan biri de Konya’daki Derebucak-Çamlık mağaraları… Eğer doğayı sadece ağaçlardan, kuş cıvıltılarından ve su sesinden ibaret sanıyorsanız ne kadar yanıldığınızı Derebucak-Çamlık mağaralarının olduğu bölgeye geldiğinizde anlayacaksınız. İşte mağara potansiyeli çok geniş ve zengin olan Derebucak-Çamlık mağaraları gezi rehberi…
Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün koruması altında olan Derebucak-Çamlık mağaraları Türkiye’nin saklı güzelliklerinden… Soluna Küpe Dağı, sağına Akdağ güneyine Torosları alan Konya’nın Derebucak ilçesine bağlı Çamlık Köyü jeomorfolojik açıdan oldukça zengin bir bölgedir. Gerek litostratigrafik yapı, gerek iyi gelişmiş tektonizma, bu bölgede ‘Toros Karstı’ olarak bilinen sistemi ve bu sistem içerisinde çok sayıda mağaranın oluştuğu ortamı ortaya çıkarmıştır
Çamlık beldesinin kuzeydoğusunda bulunan pınarlardan boşalan suların oluşturduğu dereler ile Dumdumalanı’ndan gelen kol birleşerek Uzunsu Deresini oluşturmaktadır. Uzunsu Deresi Çamlık’tan geçtikten sonra Körükini ve Suluin Mağarası’na girmekte, yeraltında yaklaşık 1300 metre yol kat ettikten sonra yüzeye tekrar çıktığı noktadan itibaren Balat Deresi adını almaktadır. Tipik Toros rölyefi ile orman ekosisteminin kucaklaştığı bu ortamın seyrine hangi doğasever doymuştur kim bilir…
Arazinin sarplığı, yaban hayatı açısından elverişli habitatlar oluşturur. Birçok endemik türün bulunduğu Çamlık'ın şu an kurulu olduğu yerlere eski dönemlerde Romalılar, Grekler ve Bizanslılar yerleşmiştir. Bu tezi, Suludere mevkiindeki bir mağara duvarında yer alan Hz. İsa ve on iki havarisine ait resimler güçlendirmektedir. Asarlık mevkiindeki su sarnıçları, Malas mevkiindeki Bizans dönemine ait şapel yöredeki tarihi kalıntılara örnek olarak gösterilebilir. Bunların dışında Gavurbeşiği Mağarası içerisinde duvarda Bizans Dönemi’ne ait olduğu düşünülen freskler bulunmaktadır.
BALATİNİ MAĞARASI
Uzunluğu 1830, yüksekliği 45 metre olan bu mağara bu alandaki en kapsamlı, en uzun ve en güzel mağaradır. Genişçe kireç taşlarıyla kaplı nehir çıkıntısının sağ tarafından geçen faal bir dere mağarasıdır. Balatini mağarası üst üste bulunan iki farklı seviyeden oluşmuştur. Üst katı oluşturan fosil kolun zemini tamamen mağara kili ile kaplıdır ve gelen ziyaretçilerin yapıp bıraktığı heykelciklerle dolu Heykel odası ile sonlanmaktadır. Alt katta ise debisinin az olduğu dönemlerde su içinden yürünerek ilerlenebilmektedir. Sadece biri 5 m’den daha derin olan üç adet dev cadı kazanı, geçiş tekniği ya da bot kullanılarak geçilebilir. Travertenler, heykel odası ve dev cadı kazanları mağaranın görülmeye değer güzellikleridir. Mağaradaki mezar kalıntıları ve diğer işaretler buranın daha önce yaşam alanı olarak kullanıldığını göstermektedir.
KÖRÜKİNİ MAĞARASI
Giriş 30 metre yüksekliğinde ve 12 metre genişliğinde etkileyici bir görünümdedir. Geçit içerisinde boyutları eşit genişlikte olan su ile aşınmış kaya parçaları bulunur. 130 metre ileride geçitlerin solunda derin bir göl vardır. Çıkışa ulaşmadan hemen hemen 100 metre öncesi birçok havuzdan, sarkıt ve dikitlerden oluşmaktadır.
Yaz aylarında suyu serin ve berrak olan bu havuzların içi kısmen boştur. Körükini Mağarasının içinden Uzunsu Deresi geçmektedir. Mağaradan çıkan su değirmen vadisine daha sonra da Değirmenini Mağarasına girmektedir. Tamamıyla aktif olan mağarada bot kullanımı hatta büyük kaya blokları arasından şelaleler yapan suyu geçme zevki ayrıca bir deneyim gerektirmektedir. Mağaraya giriş için yaz ve sonbahar ayları en uygun zamanlardır. Bahar ayları aşırı su, sifonlar, şelaleler nedeniyle tehlikeli olabilir.
SULUİN MAĞARASI
Uzunsu Deresinin Değirmenlik Vadisinde tekrar yeraltına girmesiyle ve Körükini mağarasının çıkışının 300 metre aşağısında başlar. Körükini mağarasından daha kısa olmasına rağmen bu mağarada birçok etkileyici yollar vardır. Değirmenlik Vadisinin karşılıklı yükseklikleri arasında bulunan polyede çok iri kayalar bulunur. Mağaranın üst girişi kayalıktır. Girişten sonra iki gölet geçildikten sonra uzun gölete gelinir ve burada kısa kürekli bir bot ile suda gezilebilir. Bazı kısımlarda suyun derinliği 5 metreye ulaşabilmektedir.
DEDE TARLASI MAĞARASI
Yaz aylarında mağara içerisinde sadece sızıntı sular mevcuttur. 200 metre normal bir yürüyüşle geçilebilir, bu mesafe içerisinde kollar rahatlıkla gezilebilir. Mağarada bulunan ilk iki kol gerçekten görülmeye değer görüntülerden oluşmuştur. 200 metreden sonra su havuzları, sarkıt ve dikit görüntüleri karşınıza çıkar. Birçok farklı oluşumu bu mağarada görmek mümkündür. Mağaranın son kısmına yaklaşıldığında oldukça yüksek ve geniş bir salona ulaşılır. Bu salonun zemini, kayaların su tarafından aşındırılması ile oluşmuştur. Mağaradan çıkış için geri dönmekgerekmektedir. Dede Tarlası Mağarası diğer mağaralar ile karşılaştırıldığında görülmeye değer en güzel mağaradır.
ÇOCUK ATTIKLARI DELİK MAĞARASI
Mağara eski Uzunsu Deresi yatağı üzerinde ve düden şeklinde oluşmuştur. Giriş yer altına doğrudur ve 8 metre yükseklikten inilerek girilir. İlk 80 metresi yürüyüşle geçilebilir. Sonra suya ulaşılır fakat mevsim durumlarına göre suyun debisi geçişe izin vermeyebilir. Bu kısım geçildikten sonra güney istikametinde 80 metre civarında ve zemin havuz oluşumundaki ilk kola ulaşılır. Mağaranın bu kısımlarında oldukça fazla kum ve çamur kalıntıları mevcuttur. Mağaranın son kısmına yaklaşıldığında oldukça geniş bir salona ulaşılır. Burası su ile kaplıdır ve geçişe imkan vermemektedir. Etrafındaki diğer mağaralarla bağlantılı olduğu düşünülen bu mağaradan çıkış için geri dönmek gerekmektedir.
GAVUR BEŞİĞİ MAĞARASI (Boyalı Mağara)
Hidrolojik önemi bulunmayan bu mağara küçük ve harika bir mağaradır. Mağaranın yüzeyinde burada ibadet yapıldığını düşündüren Bizans döneminden kalma havariler olduğu tahmin edilen insan resimleri bulunmaktadır. Civardaki köylerde Hititlerin yerleşim yeri olduğuna dair kalıntılar da bulunmaktadır.
DÖLLÜKÖĞÜ MAĞARASI
Mağara içerisinde iri kaya parçaları ve suların getirmiş olduğu fazla miktarda çamur mevcuttur. Mağara su havuzuyla sonlanmaktadır ve Çocuk Attıkları Delik mağarası ile bağlantısı olduğu söylenmektedir. Ana mağara girişinin solunda, bir de fosil mağarası mevcuttur. Bu mağara hayvan barınağı olarak kullanılmıştır.
ASMACİNİ MAĞARASI
Vadi üzerindeki uçurumlarda bulunan mağaranın uzunluğu 30 m, genişliği 4 m ve yüksekliği 5 m’dir. Mağara, geçmiş yıllarda keçi barınağı olarak kullanılmaktaydı. Bir fosil mağarasıdır.
BARAJ MAĞARASI
Bu mağarada pek çok su birikintisi olmasına rağmen, yaz ayları boyunca su akmaz. Mağara yüzeyi girişte keskin kristallerle kaplıdır ve mağarada ilerledikçe yükseklik artmaktadır. 150 metre sonra, yüzmeyi gerektiren derin bir suya ulaşılır.
DEVREND MAĞARASI
Uzunluğu 40 metre olan bu mağaranın geniş bir girişi mevcuttur. İçerisinde su yoktur, tamamen kurudur. Mağaranın sonu çok dar ve ensizdir.
ESKİ DÜDEN
Dede Tarlası mağarasının kuzey batısında bir düden mağarasıdır. Giriş kısmı insanlar tarafında kaya ile kapatılmıştır, sadece bahar aylarında su akışı vardır.
MASTALTI DÜDEN MAĞARASI
Medi platosundaki diğer mağaralardan farklı olarak su girişi dikey ve yüksektir. Yaz aylarında su akışı yoktur. Su girişinden başka doğu kısmında 15 metre ilerde kayaların arasında yatay bir giriş vardır. Bunlardan başka Saklı Uçurum, Giriş Yolu, Sokmak, Belini ve bilinen 13 büyük ve çok sayıda küçük mağaralar bulunmaktadır. Bu güne kadar hakkında edinilen bilgilerden daha fazlasına sahip, bilinenden çok daha geniş ve derin ancak ulaşılamayan, profesyonel ekiplerce araştırılması gereken bu mağaraların birbirleriyle bağlantılı olduğu da düşünülmektedir.
Neler Yapılabilir?
Bu konu tamamen size kalmış. Bu bölgeye nereden gelirseniz gelin Toroslar’ın selamıyla karşılaşır, gezinize de dağların arasında doğa yürüyüşüyle başlarsınız. Ne yapmak isterseniz sizlere onu sunabilecek kapasiteye sahip bu bölgede kamp yapabilir, nehirlerde ya da mağaralara su akışı sağlayan derelerdeki soğuk sularda yüzme keyfini yaşayabilirsiniz. Sadece dinlenmek, sadece mağaraları gezmek, bir ağaç gölgesinde ya da dağ zirvesinde kayalıklara oturup manzaraya doymak ya da sadece doğayı dinlemek isteyebilirsiniz. Dünyanın bütün seslerinden uzak kendinizle baş başa kalıp meditasyon ya da yoga da yapabilirsiniz. Belki de tarihe tanıklık edeceğiniz sürprizlerle de karşılaşırsınız…
Nasıl Ulaşılır?
Mağaralara Konya-Beyşehir-Manavgat yolunun 45. km’sinden ayrılan yolla Çamlık veya Derebucak üzerinden ulaşılır. Konya merkeze 145 km, Antalya merkeze 230 km’dir. Gittiğiniz yerde kamp yapmak isterseniz bütün ihtiyaçlarınızı temin ettikten sonra stabilize yollardan mağaralar bölgesine ulaşabilirsiniz. Günübirlik gider de en yakın yerde kalmak isterseniz Derebucak ilçesinde konaklayabilirsiniz. Detaylı bilgi ve fotoğraf için internet sitelerini veya ‘Derebucak Çamlık Mağaraları Tabiat Anıtı’ facebook sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Sizin oralarda gökyüzü nasıldır bilmem ama buralarda bir başka mavi… Gündüz güneşin gülümsediği gece yıldızların göz kırptığı bir memleket burası… Buğdayıyla beslendiğimiz, pamuğuyla giyindiğimiz, ağaçlarıyla nefes aldığımız tabiattan ne gelirse razıyız biz diyenlerdenseniz, coğrafyaya ilgi duyuyor ancak doğanın oluşumunu sadece kitaplardan biliyorsanız, dağların kalbine girmek ya da yeryüzünün en derinliklerine inmek için sizleri Çamlık Mağaraları’na davet ediyoruz…
Fotoğraflar ve Kaynak: Orman ve Su İşleri Bakanlığı