Çeşme'de sörf bir başkadır
Alaçatı sahilleri, pek çok ülkeden sörfçüyü dördüncü kez buluşturdu
DENİZ, KUM, GÜNEŞ YETMEZ Büyük şehirlerde herkesin deniz, kum ve güneş sayıkladığı şu günlerde, kendilerini rüzgarın çocuğu diye adlandıran 300 kişi, ‘‘Bize deniz, kum ve güneş yetmez, rüzgar da lazım'' diyerek Çeşme'nin Alaçatı sahillerinde buluştu. Bu yıl dördüncüsü yapılan Quiksilver Windsurf Türkiye Kupası'nda buluşan sörfçüler, birincilik için mücadele etti. Dört gün süren yarışlarda içlerindeki sörf canavarına engel olamayan sörfçüler, kalan enerjilerini de Capitol Radyo'nun kurduğu sahil diskosunda havai fişekler altında dans ederek harcadılar.
En iyi rüzgar bizde
Alaçatı sahilleri, keşfedildiği günden beri, rüzgarının uygunluğu nedeniyle dünyanın her yerindeki sörfçüleri kendisine çekiyor. Sahilden yüzlerce metre gidilse de bir metreyi geçmeyen su derinliği sörfü yeni öğrenenler için de ideal. Böylece sörfün yelkenini dik tutacağım diye en az beşyüz defa suya düşen acemiler daha rahat toparlanabiliyorlar. Ayrıca sörfleriyle sürüklenerek Yunan Sahil Güvenliği'yle muhatap olmaktan kurtuluyorlar.
TEMBEL TATİLE SON!
YE-İÇ-YAT anlayışı yerini macera ile eğlenceyi birleştiren aktif tatile bırakıyor
Yirmibirinci yüzyıla girerken ‘‘ye,iç,yat'' tipi tatil anlayışı, yerini hızla beden ve ruh sağlığının, macera ve eğlencenin eşit oranda gözetildiği ‘‘aktif tatil'' anlayışına bırakıyor. Şehir yaşamının karmaşık iş ve insan ilişkileriyle bunalan insanlar, ‘‘yatarak dinlenme tatilleri''ni geride bırakıyor. Tatilde bile yorularak dinlenmeyi tercih edenlerin sayısı giderek artıyor.
Günümüze kadar sadece gönüllü kulüp üyeleri tarafından profesyonelce yapılan doğa sporları, artık, banka memurundan fabrikatöre kadar geniş bir yelpazede insanlara seslenmeye başladı. İnsanlar, yorgun çıktıkları tatillerinde, yine son derece yorucu, içinde tehlikeler barındıran, konfordan uzak doğa sporları yaparak dinleniyorlar.
Yeni tip aktif tatil anlayışının dünyadaki yükselişini gören girişimcilerimiz ise bu ihtiyaca cevap vermekte geç kalmadılar. Bu tip tatilin öncülüğünü yapan kuruluşlardan birisi ise Fethiye Lykia World oldu. Dev bir tatil köyüne sahip kuruluş özellikle Fethiye ve çevresinin doğa sporları için çok avantajlı yerler olduğunu görerek, aktif tatil projesini yürürlüğe koydular. Bu sporların tek talibi güney bölgelerimiz değil elbette; doğu illerimizden Erzincan da çok değil üç sene içinde, dünyanın en büyük aktif tatil merkezi olma yolunda hazırlıklarını sürdürüyor.
TEDAVİ EDİYOR, YENİLİYOR
Türkiye, aktif sporların tümü için bir cennet. Akdeniz ve Ege denizinin dantel gibi işlenmiş kıyıları her tür su sporu için ideal. özellikle Fethiye Babadağı, yamaç paraşütü için dünyanın en önemli üç merkezi içinde sayılıyor. Diğer Akdeniz ülkelerinin sahilleriyle karşılaştırıldığında, yine denizlerin temizliği ve berraklığı, doğal yapısının fazla bozulmaması ve burada yaşayan canlıların nesillerinin belli ölçülerde de olsa korunuyor olması özellikle dalgıçlar için çok cazip. Yine doğal güzellikleri bozulmamış dağlar ise dağcılık, kanyoning, kayak, trekking, mağaracılık gibi doğa sporları için ideal.Bütün bir sene boyunca burnunuzdan getiren çok sinirli müdürünüzü rafting yaparken görmek çok şaşırtıcı ve aynı zamanda eğlenceli olabilir. O son derece ciddi adamın, kabarık dalgalar üzerinde hoplaya zıplaya bazen korkudan ve bazen de keyiften çığlıklar atması ve herşeyden önemlisi bütün hayatını bir kenara bırakarak doğayla bütünleşmesi size belki de olumlu yönleri fazlalaşmış bir müdür kazandıracaktır. Gerçekten de aktif tatilin içinde barındırdığı heyecan, bu tatil türünü tercih etmiş insanları kısa sürede tedavi edebilmekte. Çünkü, insanlar bu sporları yaparken duydukları korku ve heyecanla yeni bir dünyayla karşılaşıyorlar. Kendi yaşadıkları dünya dışında, hafif ehlileştirilmiş bu vahşi yaşam ise onları normal yaşamlarında daha sağlıklı davranmaya yönlendiriyor. Bu tür bir tatil, insanları kendi dünyalarından koparıyor, tedavi ediyor ve eski hayatlarına yenileyerek gönderiyor.
Kürekler acemilere
Rafting, 6-8 kişilik şişme bir botla, nehirlerin daha dar ve akıntılı bölümlerinde yapılıyor. Dümeni tecrübeli bir raftçı tutuyor. Diğer kürekler ise sizin gibi acemilerde oluyor. Özellikle çok çırpıntılı ve taşlı yerlerde suya düşme riski çok fazla. Ama, kask, can yeleği ve su geçirmez elbise ile korunuyorsunuz. Özellikle Çoruh nehri, Alanya Dim Çayı, Antalya Orimedon Nehri Köprülü Kanyonu, Fethiye ve Erzincan Fırat Nehrinde yapılıyor.
Sualtının gizemiyle tanışın
Bir günlük kurs sizi sığ yerlere dalış yapmanızı sağlayabiliyor. Güney bölgelerimizde bulunan dalgıç turları, büyük guletleriyle sizi en berrak denizlere götürüyorlar. İlk günden, denizaltının hareketli yaşamını tanıyabiliyorsunuz. Bodrum, Kaş ve Fethiye, Saros özel merkezleri. Tüm denizlerimiz ve göllerimizde yapılabiliyor.
En fazla beş dakika
Bu sporu öğrenmek pek fazla vaktinizi almıyor. Önemli olan ilk anda ayağa kalkabilmek. Yaptıkça daha iyi kayıp çeşitli figürler atabiliyorsunuz. Bel bölgesini sakatlama riskini göze almanız gerekiyor. Bir de en güçlü insanın bile beş dakikadan fazla kayamadığını bilmelisiniz. Güneydeki tüm tatil köylerinde ve turizm yörelerinde bu olanak sunuluyor.
İki haftada sertifika
Paraşütle atlayış için bir haftalık eğitim yetiyor. Türk Hava Kurumu, çok ucuz fiyata bu eğitimi veriyor. Bir hafta sonunda atlayış yapmaya başlıyorsunuz ve iki hafta sonunda ise sertifikanızı alabiliyorsunuz. Bunun için Türk Hava Kurumu'nun açtığı 15 günlük kurslara katılmak yeterli. Bu kursa katılmak için Eskişehir'e gitmeni gerekiyor.
Korkun ve keşfedin
Bir ya da iki kişinin kullandığı kano, nehirlerin çok dar ve debisi çok yüksek yerlerinde yapılıyor. Kano, özelliği nedeniyle ters dönsede kısa sürede eski konumuna gelebiliyor. Çok heyecan ve korku verici bir spor olan kano, deniz kıyısındaki küçük koyları keşfetmek için de ideal. Kaçkarlar Fırtına Deresi, Alanya Dim çayı, Fethiye Ölüdeniz ve küçük adaları arasında trophy olarak gerçekleştiriliyor.
Hem atlayın, hem tırmanın
Bir kanyon içinde kimi zaman atlayarak, kimi zaman tırmanarak yapılan bu spor içinde kampçılığı da barındırdığı için çok zevkli. Türkiye'nin bütün nehirleri, yüksek dağlarında bu tür spor için uygun yerler var. Özellikle Kelebekler vadisi, Saklıkent, Köprülü Kanyon ve Kapadokya, kanyoning için uygun.
Tehlikeli ama...
İçinde kaya tırmanıcılığı da barındıran bu spor için dağcılık malzemesi gerekiyor. Son derece tehlikeli bu sporu bir günde yapıp tatil köyünüze dönemiyorsunuz. Tatilinizi bir tek dağcılığa göre ayarlamanız için, iyi kamp ve dağ malzemesi almanız gerekiyor. Türkiye'nin hemen hemen her yerinde yapılabiliyor. Özellikle Aladağlar, Kaçkarlar, Toroslar, Munzur dağları, Uludağ, Bolkarlar sayılabilir.