Çamlardan kumullara giden yol: Kasatura Körfezi Tabiatı Koruma Alanı
Kasatura Körfezi Milli Tabiatı Koruma Alanı ve Kavaklımeşe Korusu Milli Parkı, tabiatın güzelliğinin yanı sıra tarihi ile de dikkat çeken yerlerden. Çünkü bu bölgelerde yerleşimler çok uzun zaman önceye dayandığı için kültürel açıdan da zenginler. Bu tabiat ve milli parklarda piknik yapabilir, tabiat yürüyüşü ve fotoğrafçılığı yapabilirsiniz. İşte bu yerle hakkında bilmeniz gerekenler…
Karadeniz kıyısında bir baltalık orman bitki örtüsü matrisi içinde olağanüstü bir floraya sahip geniş bir kumul sistemi. Trakya’nın tek tabii karaçam meşceresi olması ve karaçamın denize indiği nadir yerlerden olması, nesli tehlikeye düşebilir türlerden biri olan Karacanın sağlıklı popülasyonu, çeşitli ve zengin bitki ve hayvan türlerinin olması ile nadir ve eşsiz bir ekosistem oluşturmakta. Trakya’nın tek tabii Karaçam ormanına sahip... Akdeniz fokunun yaşamasına elverişli habitat durumunda.Kasatura kumulları Istranca Dağları’nın alçaldığı güneydoğu ucunda fundalık ve asidik ağaç toplulukları arasında süzülen iki küçük nehrin ağzında geniş bir vadide yer alıyor. Kumul tepeleri oluşurken nehrin yönünü keskin bir şekilde güneydoğuya doğru değiştirmiş. İçerdiği zengin çeşitliliğe sahip nadir bitki türleri ile kaliteli ve nadir bitki örtüsü ve bitkilere ait büyük popülasyonlar ile birlikte Kasatura Kumulları önemli bitki alanı olarak kabul ediliyor.
Bitki topluluğu olarak, başta Karaçam olmak üzere, Macar Meşesi, Sapsız Meşe, Saçlı Meşe, Doğu Gürgeni, Kara Gürgen, Dişbudak, Kayın, Akçaağaç, Ihlamur, Kızılağaç saha içinde bulunuyor. Hayvan varlığı olarak olarak karaca, yaban domuzu, kurt, çakal, sansar, tilki, porsuk, tavşan alanda bulunuyor. Rekreasyonel aktiviteler olarak, tabiat fotoğrafçılığı ve tabiat yürüyüşü yapmak için eşsiz bir yapıda.
Ulaşım
Kırklareli ili Vize ilçesine bağlı ve ilçeye 48 kilometre uzaklıkta kalıyor. Kasatura Körfezi Tabiatı Koruma Alanı İstanbul’a 180 kilometre, Tekirdağ’a 100 kilometre, Edirne’ye 160 kilometre, Çanakkale’ye 280 kilometre mesafede.
Binbir renkli ağaçlarıyla Kavaklımeşe Korusu Milli Parkı
Kavaklı Beldesi bağlı olduğu Kırklareli kadar eski bir tarihe sahip. Buralara ilk yerleşenlerin Traklar olduğu sanılıyor. Burada yaşayan insanların bu arazilere M.Ö. 1000 civarında yerleştiği gerçektir. Romalılar da buraları yerleşme alanı olarak seçmişler. Kitle mücadelelerinin başladığı andan itibaren kıtalar arası akınlarda üzerinden geçilen, en fazla istilalara uğrayan bölgeler bu araziler olmuş. Tarihi bilgiler buna açıklık verecek nitelikteler.
Uzun süre Büyük Roma İmparatorluğu toprakları içinde yer alan kasaba ve yöresinin eski halkı Romalılarla eski Yunanlıların melezleri olarak nitelendiriliyorlar. MS. 395’te parçalanan Roma İmparatorluğu’ndan sonra Merkezi Constantinepoli (Bizanslıların) toprakları içinde kalıyor. Osmanlıların Rumeli’ye çıkışlarının ardından Rum diyarı olan Trakya’da, 1356 yılından sonra Kayı Türk Akıncıları kendilerinden bahsettirmiş, çok az bir zaman sonra Osmanlı Devleti sınırları içine giren kasaba, Osmanlı akıncılarının akınlarına çıkışlarında Avrupa geçiş yolu olmuş.
1912 yılına kadar devamlı Türk diyarı olarak kalan kasaba bu tarihte Bulgarların istilasına uğramış. 1913 yılında Türk orduları buraları geri almışlar; bu istiladan hemen sonra tekrar istilaya uğrayan Kavaklı ve yöresi bir müddet Yunanlıların elinde kalmış. Bu şekilde Kurtuluş Savaşı’nın neticelenmesine kadar devam etmiş. Kavaklının gelişmesi ve daha kalabalık bir yerleşme alanı oluşu 1912 tarihinde başlar. Köye ilk gelenler burasının terk edilmiş bir Bulgar köyü olduğunu söylüyorlar. Balkan Harbi sonrasında Bulgaristan’dan Anavatan’a göç edenlerin bir kısmı terk edilmiş Bulgar köyünün yapılarına yerleşmişler. Göçlerin ardı arkası kesilmemiş; Yugoslavya’dan ve Yunanistan’ın Selanik kasabası civarında ikamet ederken, Rumların baskılarına dayanamayanlar anavatana göç etmek zorunda kalmışlar.
Kavaklı adının nereden geldiği konusunda yazılı bir kaynak veya bir söylenti olmadığı gibi tek bilinen, ilk gelenlerin de geldikleri zaman ve öncesi aynı ismi taşıdığı. Köye ilk gelenler, bir iki kalın gövdeli kavak ağacının varlığından bahsetmekte fakat bunların isimle herhangi bir dayanağının olup olmadığı bilinmiyor. Kavaklımeşe Korusu 2011 tarihinde Tabiat Parkı ilan edilmiş. Saha merkez ilçe, Kavaklı Beldesi’nde bulunuyor. Günübirlik kullanım alanı özelliğinde olan şehir merkezine 12 kilometre mesafede Kırklareli-Babaeski yolu üzerinde bulunuyor. Kavaklımeşe Korusu Tabiat Parkı, çeşme, kameriyeler, çocuk oyun alanı, piknik üniteleri ve WC bulunduran günübirlik kullanıma uygun bir tabiat parkı.
Arazide yaygın olarak meşe türleri bulunuyor. Planlama alanı içerisinde meşenin yanında ağaçlandırma sahası olarak arazinin güney kısmında ibreli türlerden Karaçam dikilmiş. Çalılık sahalarda böğürtlen, kocayemiş bulunuyor. Saha geneli boylu meşe ağaçları ile kaplı. Arazide yaygın olarak sincap türleri ve kuş türleri gözlemleniyor. Tabiat Parkı’nda fotoğrafçılık, tabiat yürüyüşü, manzara seyir, bisiklet turu ve piknik yapmak mümkün... Tabiat Parkı Kırklareli Belediye Başkanlığı tarafından işletilmekte. Giriş ücreti ise 2,50 TL, indirimli giriş ücreti 1,50 TL.
Ulaşım
Kavaklımeşe Korusu Tabiat Parkı Kırklareli Merkez’e 12 kilometre, Babaeski’ye 25 kilometre, Lüleburgaz’a 50 kilometre mesafede yer alıyor.
Kaynak: Orman ve Su İşleri Bakanlığı