Cakarta’nın tarihini Kota’da lezzetlerini Kemang’da keşfedin
Çoğu Türk gezginin Bali Adası’na giderken transit geçtiği Cakarta, gelenekselle modern yaşamı birleştiren arka sokaklarında sürprizler barındıran bir şehir.
Geçmişin yapıları, sömürge mimarisinin örnekleri korunuyor. Bir uçtan diğerine yürünebilecek büyüklükteki kenti trafiğe takılmadan gezmek için motosiklet taksileri tercih etmek gerekiyor. Okurumuz Kemal Suman gitti, izlenimlerini ve önerilerini yazdı.
Cakarta bir cumhuriyet olan Endonezya’nın başkenti. Java Adası’nın kuzey batı ucunda. İlk adı Batavia olan kentin nüfusu son 10 yılda ikiye katlanmış, 9.5 milyona ulaşmış. Halkın nereyse tamamı 16’ıncı yüzyıldan bu yana Müslüman. Sadece Bali’de az sayıda Hindu yaşıyor.
Cakarta’yı bir yanı Java denizine açık, dört köşe bohça şeklinde bir kent olarak düşünebiliriz. Deniz tarafında ıstakoz kıskacına benzeyen iki yapay kara parçası denize doğru yaklaşık 1.5 kilometre boyunca uzanır. Burası Cakarta’nın en zengin malikanelerinin bulunduğu bölge. Bu kıskacın hemen doğusunda eski liman Sunda Kelapa bulunur. Deniz manzaralı balıkçı lokantaları, internet kafelerle dolu mahallede görülecek yerlerin başında koleksiyonu zengin Deniz Müzesi geliyor.
Kent merkezindeki Sukarno Ulusal Anıtı, Cakarta’yı ikiye böler. Anıtın güneyinde daha yeni mahalleler varken, anıtla deniz arasında şehrin tarihi bölgesi, yani Kota yer alır. Kota’nın içinden, Cakarta’nın tarihi kadar eski Ciliwung Nehri denize akar. Bu nehir boyunca ve yer yer ona paralel uzanan başka bir akarsu ise, Büyük Kanal diye bilinen Kali Besar’dır. Bu kanal, vaktiyle kentin soylularının iki yanında oturmayı tercih ettikleri bir nehirdi. Kanalın kuzey ucu üzerinde Hollandalılar tarafından 17’inci asırda yapılan “Tavuk Pazarı Köprüsü” görülmesi gerekli anıtlar arasında. Kota, ilk yerleşim planları Portekiz ve Hollandalılar arafından yapılmış olan Batavia’nın (Kota’nın eski ismi) en ilginç ve eski sokaklarının bulunduğu çok tipik bir alan. Kota’nın en büyük ve işlek caddesi Taman Fatahillah, şehrin bir çok müzesinin üzerinde bulunduğu bir bulvar. Bu cadde üzerinde sırayla Wayang Bebekler Müzesi’ni, Cakarta Tarih Müzesi’ni ve Güzel Sanatlar Müzesi’ni görebilirsiniz. Bu müzeler pazartesi hariç hergün sabah açık, öğleden sonra kapalı. Giriş ücretleri de 2 dolar civarında. Kota tren istasyonu yakınlarında bulunan 1695 yılından kalma Portekiz Kilisesi de kentin en eski yapıları arasında.
EN ESKİ OTELİ BANTENG BULVARI’NDA
134 metre yüksekliğinde, tepesi 34 kilo altın kaplamalı Sukarno Ulusal Anıtı, Monas Meydanı’nda. Monas’ın az uzağındaki Merdeka Meydanı’nın batı yanında, Milli Müze bulunur. Endonezya’nın tüm kültür zenginliklerinin sergilendiği bu müze, gerçekten de görülmeye değer. Merdeka Meydanı yakınlarındaki sömürge mimarisi stilindeki iki kuleli katedral, 1091 yılından kalma. Katedralin aşağı yukarı karşısına düşen büyük cami, Sukarno zamanında yapılmış olup, Mesjid Istiqlal (İstiklal Mescidi) adını taşır. Bu cami Güneydoğu Asya’nın en büyük İslam mabedidir.
Merdeka Meydanı’nın az ötesindeki Arjuna heykelinin hemen dibinden başlayıp, güneybatıya doğru uzanan ana caddenin adı Jl Thamrin. Bir kilometre sonra Welcome Anıtı’nın bulunduğu küçük meydanda biter. Şehrin önemli alış veriş merkezleri, kafeleri ve büyük otelleri bu yörede. Jl Thamrin üzerindeki Grand Hyatt Jakarta kentin en iyi otellerinden biri. Bu otelin, mutfakları dünya çapında şöhrete sahip. Otelin teras katından tüm şehrin panoramasını görmek olası. Cakarta’nın en büyük ve eski stildeki oteli, Borobudur Inter- Continental Jakarta ise, kentin zengin bulvarlarından Jl Banteng üzerinde.
SEZAİ BEY’İN TÜRK LOKANTASI
Welcome Anıtı meydanının daha güneyine doğru uzanan büyük cadde ise Jl Jenderal Sudirman olup, üzerinde gene büyük oteller, iş merkezleri, ve bankalar bulunur. Intercontinental Jakarta Midplaza oteli bu cadde üzerinde yer alıyor. Daha da güneye ilerlersek Kebayoran Baru, Pandok Indah ve Cakarta’nın Nişantaşı semti sayılan Kemang’a varırız. Burada denizin tam aksi yönünde, bohçanın öbür kenarında bulunmaktayız. Bu semtin en ünlü lokantalarından Kinara, belki de bu yüzden bu ismi almıştır. Kinara, kenar anlamına gelen bir sözcük.
Cakarta’nın en iyi bilinen lokantalarından Anatolia Türk Lokantası da burada bulunuyor. Şef Sezai Zorlu haklı bir üne sahip ve gerçekten başarılı. Bu bölgedeki diğer sayılı lokantalar arasında Payon ve WWWok var. Gene Kemang’da bulunan Toscana, pahalı olmakla beraber en iyi pizza yenilecek yerlerden biri. Grandkemang Oteli içindeki Sperta en iyi şarap kavı olan restoran olarak bilinir. Cakarta’nın iyi lokantalarından Blowfish, Jl Prof. Dr Satrio üzerindeki Menara Bank binasının çatısında, Java Bleu ise Jl Fatmawati üzerinde bulunuyor.
HER BÜTÇEYE UYGUN ALIŞVERİŞ
Cakarta’da turistik şovlar yapan bir lokale gitmek isterseniz, İsmail Marzuki’ye gitmenizi öneririm. Burada özellikle Bali dansları gösterisi çok etkileyici. Gece kulübü arayanlara da, Crown Plaza oteli içindeki Retro ve Jl Gatot Subroto üzerindeki Embassy uygundur. Embassy’de bulunan büyük dans pisti üzerinde, gündüzleri sokakta görmenize olanak olmayan şıklık ve güzellikte kişilere rastlayabilirsiniz.
Sıra alış veriş faslına geldiyse, size birkaç AVM tavsiye edeyim: Bunlar İstanbul’daki yeni AVM’lerin yanında küçük ve fakir kalsalar da, Cakarta için çok iyi sayılacak yerler. Jl Thamrin üzerindeki Plaza Indonesia oldukça şık giyim mağazaları, Jl Asia-Africa üzerindeki Plaza Senayan ise modayı iyi takip eden pahalı ve uluslararası mağazalarıyla ünlü. Elektronik eşyalar için Jl Mangga Dua üzerinde bulunan Mangga Dua Mall’u öneririm. Aynı cadde üzerinde bulunan Pasar Pagi (Pagi Pazarı) ise, kalitenin aranmadığı ama sırasında çok iyi bir markanın da sudan ucuza bulanabileceği bir çarşı.
YARARLI BİLGİLER
- THY, İstanbul’dan Cakarta’ya haftanın her günü uçuyor. - Ekvator’un sadece 6 derece güneyinde olan Cakarta’da gün uzunluğu yıl boyunca yaklaşık 12 saat, gün doğumu ve batımı saatleri de hemen hemen hiç değişmez. Cakarta, Türkiye’den 5 saat ileride. Hava sıcaklığı da neredeyse bütün yıl boyunca gece 23 ve gündüz 32 derece arasında. - Yağmurlar ocak ayında en yüksek düzeydeyken, ağustosta en alt seviyeye iner. - Cakarta’nın denizden ortalama yüksekliği ise sadece 8 metre.
- Uluslararası Soekarno- Hatta Havalimanı, kent merkezine 35 kilometre mesafede. Damri adlı otobüsler gün boyu 30 dakika aralıkla sefer yapıyor. Damri’lerin şehirdeki durağı Gambir tren istasyonu. Buradan taksiye bindiğinizde havaalanından otele toplam ulaşım maliyeti en fazla 4 dolara gelir. Doğrudan taksiyi tercih ederseniz yaklaşık 20 dolar ödemeniz gerekir. Önemli olan korsan taksi tuzağına düşmemektir. Bu nedenle resmi taksileri tanıyana dek, ihtiyatlı olmak gerekir. Kentte en güvenilir taksi şirketi Bluebird olup, araçlarda logosu bulunur. - Cakarta sanılanın aksine oldukça güvenli bir şehirdir ve özellikle yabancılara karşı saldırı az görülür. Bununla beraber sabah erken ve gece geç saatlerde, tenha sokaklarda dolaşmamak uygun olur. Yankesicilere karşı kıymetli eşyalarınızı otel kasasında bırakmanızda yarar var. - Şehir içinde en hızlı, ucuz ve pratik yol yürümek ya da motosiklet taksiyi (bajaj) kullanmaktır. Sehrin bir ucundan diğerine yürümek en fazla dört saat alır. - Sokak isimleri ve reklam panolarında çok sayıda tanıdık sözcüğe rastlayabileceğiniz bir kent. Selamet, İstiklal, Mescit, Makan (Mekan), Menara (Minare), Muezzin, Adat (Adet), Bensin (Benzin) Kinara (Kenar) Makam (Mezar) bunlardan birkaçı.
- Türk Büyükelçiliği’nin telefon numaraları: 62 21 525625000, 62 21 5264143
MÜZİKSEVER BAŞKAN
Endonezya uzun süre Hollanda sömürgesi olarak kaldıktan sonra, 1942-45 yılları arasında Japonya tarafından işgal edilmiş, dört yıl süren mücadelenin ardından 1949 yılında Başkan Sukarno tarafından bağımsızlığına kavuşturulmuş. Başkan Sukarno, iktidarı sırasında ülkemizle çok yakın bağlar kurmuş. 1967’de iktidar değişikliği yaşayan Endonezya’nın, ikinci devlet başkanı Suharto. Onun liderliğinde Batı’ya yaklaşan Endonezya 1999’da ikinci kez demokratik seçime kavuştu. Bu kez devlet başkanı olarak Abdurrahman Vahit’i seçti. 2009’da görevi seçimle Susilo Bambang Yudhoyono devraldı. Son derece ilginç bir başkan olan Yudhoyono, bundan iki yıl kadar önce sözlerini kendi yazdığı, 10 şarkılık bir albümü piyasaya çıkartmıştı. “Hasretim Sana” başlığını taşıyan bu albümü ülkenin en sevilen ve ünlü sanatçıları seslendirmişti.