Buzda serüvenler başkadır

Rezzan HASANBEŞEOĞLU

Kış geldiğinde özellikle dağcılar buzların öldüren cazibesine kapılıyor. Donmuş şelalelere tırmanışlar stresi sıfırlıyor, zamanı uçuruyor. Yurt dışında çok popüler olan kar, buz sporları meraklıları Türkiye'de de artıyor.

Donmuş bir şelalenin zirvesine dikmişti gözlerini. Bir dağcının tutkusu, doğaya meydan okuması bembeyaz bir zeminde ‘‘buz çığlıkları’’ başlığına yansıyordu. Geçtiğimiz hafta İngiliz The Times gazetesinin cumartesi ekine kapak olmuştu. Gezegenimizin en vahşi kış sporlarına ve buzda serüven meraklılarıyla yolculuğa çıkıyordunuz. Müthiş riskiyle tepeden tırnağa titreten tırmanışlar kimileri için kış eğlencelerinin doruğuydu. Donmuş şelaleler, İzlanda'nın buzulları, İsviçre'nin yeraltı mağaralarındaki buz tepelerinde fetihler...

Amerikalılar daha farklı. Michigan'da buz kırıp, dalma meraklıları çoğunlukta. Yaklaşık yarım metre buzu kırıp dalıyorlar buz gibi sulara. Bu bir çılgınlık olabilir, ama bir de bisikletle kayıp, hız yapanlar var. Onlara ne dersiniz? Karda, buzda o parkurlar, engebeler nasıl aşılıyor? Bisikletler özel tasarım tabii ki. Hıza, rüzgara karşı koymada daha üstün, tekerlekleri karda zemini kavrama gücüne sahip. Karda bisiklet sporu henüz İngiltere'ye ulaşmadı. Biraz daha kar yağsa bizler de kendimizi gösteririz, tekerlekleri dondururuz iddiasında İngilizler.

Nigel Brockton kayak hız şampiyonu. Saatte 241 km hıza ulaşan Brockton karların üzerindeki bir kuş, bir uçak sanki. Motorize olmayan yeryüzünün en hızlı sporunda rakip tanımıyor genç sporcu. İlkokul çağında, 6 yaşında başlıyor kaymaya. Her cuma kayak derslerinden giderek daha fazla keyif alıyor. Fiziksel ve ruhsal bir meydan okuyuş olmasından ötürü seviyor kayakla maratonu. Her seferinde hız sınırını zorluyor ve işte bu yüzden bayılıyor bu spora. Pek ciddi bir kaza geçirmemiş. Kendi deyimiyle sadece bir omuzu çıkmış, birkaç yara bere ve yanıklar. Brockton'a göre kurallara uyulduğu sürece pek riskli değil. Düşmelerde sporcu değil de kayak donanımı zarar görüyor. En unutamadığı an sorulduğunda, ‘‘Saatte 222 km hız yaparak İngiltere rekorunu kırdığımda dünyanın en mutlu insanı oldum’’ yanıtını veriyor. Haftada beş gün, günde iki saat idmanı var. Yaz aylarındra kano, sörf, pedal çevirme, paten de ekleniyor, eylül-şubat döneminde vücut geliştirmeye de çalışıyor.

SNOWBOARD

Bazıları paraşütle kayağı birleştiriyor, sarp kayalıklardan ‘‘snowboard’’la uçuyor, patenlerle dans ediyor. Türkiye cephesini Atlas Dergisi'nden usta dağcı ve doğa rehberi Cemal Gülas'a soruyoruz. Gülas şunları anlatıyor: ‘‘Çok teknik bir spor. Bir camın üzerinde yürümek gibi, Buzun konumu, sporcunun deneyimi, bilgisi çok önemli. Erzincan, Kaçkarlar, Hakkari'deki Ağaçlı'da buz tırmanışları mümkün. Bizler de denedik. Nasıl bir duygudur? Bedensel ve zihinsel olarak sadece o anı yaşatır. Mevcut koşulları tamamen dışlarsınız. Geçmiş yoktur, gelecek yoktur. Hiçbir şey düşünemez, sadece ve sadece tırmanışa konsantre olursunuz. Sanayi toplumunun yorduğu insanlar, böyle iddialı sporlarla stres atıyor. Türkiye'de de gelişecektir’’