Evrim SÜMER
Son Güncelleme:
Bu yayla bende detoks etkisi yaratıyor
Melih Eriş (44) Ankaralı bir işletme mühendisi, 14 senedir İzmir’de yaşıyor. Migros Mavikent’in müdürü. Hafta içinde sürekli takım elbise ve kravatla dolaşıyor ama cuma akşamı oldu mu, geceyarısını görmüş Sindirella misali kampçı kimliğine ve kıyafetlerine bürünüyor. Atlıyor cipine, her yere gidiyor, oralarda kamp yapıyor. Uludağ ve İzmir’deki Karagöl kampları arasında vize almak için geldiği İstanbul’da buluştuk; Hürriyet Seyahat için Girdev Yaylası’nı anlattı. Bir ara, iki sene sonra emekli olacağını ve işi gücü bırakıp iki senelik bir dünya turuna çıkacağını anlattı. Kıskandım, nerelere gideceğini sormadım...
Favori tatil şekliniz kamp mı?
- Evet, Türkiye içinde gittiğimizde kampı tercih ediyorum. Bir Land Rover cipim var, zorlu arazi yollarına uygun hale getirdim, onunla çıkıyorum bütün yolculuklara. Nisan ayında Suriye ve Ürdün’e de onunla gideceğiz. Onu sadece seyahatlerde kullanıyorum, şehir içinde araba kullanmıyorum.
Girdev’i nasıl keşfettiniz?
- Çok ilginç bu ama ben Girdev Yaylası’nı bir Avusturyalıdan öğrendim. Bir gün kamp için Kaz Dağları’na gidelim derken bir arkadaşım "bu sefer rotayı güneye çevir; Elmalı’nın orada Bernie diye bir adamın çiftliği var, oraya git" dedi. Nerde bulurum dedim, tarifi aldım gittim.
Nasıl gidiliyormuş?
- Finike’ye gittim, orada Berni, tam adıyla Berhard Brunauer, otobüs terminalinden aldı beni. Oraya 25 km mesafede Akbük köyünde bir yer yapmış. Şelalenin başında, bungalovlardan oluşan küçük bir tesis. Bernie, Robinson Otel’de müdürlük yapıyormuş, karısı Şükriye de kat görevlisiymiş. Sonra evlenip, işi gücü bırakıp buraya gelmişler. Rafting, safari, çiftlik turizmi yaptırıyor, sebzeleri, hayvanları kendileri yetiştiriyorlar. Bir gün gel seninle bir yere gidelim dedi. 2700 metrede kamp yapacakmışız. İşte Girdev’e ilk gidişim oydu.
GÖKYÜZÜNE O KADAR YAKIN Kİ
Ne düşündünüz Girdev’i ilk gördüğünüzde?
- Dumura uğradım resmen. Gökyüzüne o kadar yakın ki, yıldızların bu kadar parlak olduğu bir yer hiç görmemiştim. Gökyüzündeki hareketliliği de görünce şaştım kaldım. Yıldızlar vızır vızır... O gidişte iki gece kaldık. O günden beri 50 kere falan gittim. Haftasonları gidiyoruz.
Sadece haftasonu gitmek için uzun bir yol değil mi?
- Değil valla. Oraya gittiğinizde her şey bitiyor. Bütün yollara değiyor. Altı saat sürüyor ama yolculuğun kendisi de bir keyif.
Hemen çadırları kuruyor musunuz yoksa ilk gece çevrede yaşayanlara Tanrı misafiri mi oluyorsunuz?
- Çok yakında yazın hayvancılık yapan yörükler var, bizi davet ediyorlar. Çünkü üzülüyor halimize, "Dışarısı soğuk olur, gelin bizde kalın, battaniye verelim" diyorlar. Ama biz kampçıyız ya, hemen ateşimizi yakıp çadırlarımızı kuruyoruz.
Nasıl geçiyor bir gün?
- Sabah altı civarı kalkıyoruz. İlk iş meditasyon yapıyoruz. Sonra kahvaltı, tepelere yürüyüşler, geziler. Sonrası sohbetle geçiyor. Yanımızda buz gibi kaynak suyu var, içeceklerimizi orada soğutuyoruz.
Ne yiyorsunuz orada?
- Yanımızda ne getirmişsek onu. Orada yiyecek satan bir yer yok. Genelde hepimiz vejetaryen olduğumuz için pek et olmuyor yanımızda. Yörükler de kahvaltıya davet ediyor bazen. Kamp yaptığımız yere 300 metre falanlar. Zaten çocukları hep bizimle.
Akşamları ne yapıyorsunuz?
- Ateşin çevresinde yemek yiyip sohbet ediyoruz. Bir de benim bir davulum var, Hindistan’dan almıştım, tumba gibi bir şey. Kendimizce müzik çalıp şarkı söylüyoruz.
SABAH KUZULAR UYANDIRIYOR
Neden bu kadar çok seviyorsunuz Girdev Yaylası’nı?
- Oraya gittiğim zaman ruhum gençleşiyor, bende detoks etkisi yapıyor da ondan. Enerjisini seviyorum Girdev’in. Ama herkes başka bir şey hissedebilir. Ben gençleşiyorum, başka biri kendi içine dalıp, kendinde bir şeyler keşfediyor...
Hangi mevsimler uygun?
- Kışın ve şimdilerde gitmek mümkün değil. Çünkü yol kardan kapalı oluyor. Nisan gibi başlıyor erimeye, biz mayıs ayında başlıyoruz gitmeye. Soğuk oluyor çünkü. Kasıma kadar gidiyoruz. Bazen kar daha geç eriyor; geçen sene 19 Mayıs’ta çıkamadık mesela. O gün kös kös aşağı inip bilmediğimiz bir yere gittik. Ama iyi ki de öyle olmuş, çünkü o haftasonu Elmalı’yı keşfettik. Gece bir çeşme başı bulduk, burayla idare ederiz dedik. Sabah gördük ne kadar güzel olduğunu. Üç gün kaldık orada.
Gölün suyu ne zaman kurumaya başlıyor?
- Mayıs gibi azalmaya başlıyor, yazın ortasında hiç su kalmıyor. Çok sıcak olunca kampımızı ağaçların altında kuruyoruz. Kuzular uyandırıyor bizi.
Çadır civarındaki sürüngen ve böcek nüfusu nasıl?
- Yılan var ama biz hiç görmedik. Gece gündüz alanında ateş yakıyoruz kamp alanında, hayvanlar yaklaşmıyor ateşe. Zaten o yükseklikte akrep, çıyan vs yok galiba.
Bilmediğiniz bir yeri keşfetmeyi mi seviyorsunuz yoksa sevdiğiniz bir yere tekrar tekrar gitmeyi mi?
- Arkadaşlarımla gideceksem, onları daha önce keşfettiğim ve sevdiğim yerlere götürmekten mutlu oluyorum. Ama tek başınaysam, tanımadığım yerlere gitmek hoşuma gidiyor. Sonra arkadaşlarımı alıp oraya götürüyorum...
NASIL GİDİLİR
İzmir’den çıkıp Denizli karayolunu kullanıyoruz. Hacıpayam, Gölhisar ve Altınyayla’dan geçip, Seki’ye gidiyoruz. Bunlar virajlı, yüksek ve çok güzel manzaralı yollar. İndiğimiz yer, Fethiye ve Elmalı’nın arasında. Seki’den sonra 25 km. tırmanıp 2500-2600 metreye çıkıyoruz. Bu yol İzmir’den çıkışla 440 km. 415’i asfalt, 25’i toprak. Biraz daha uzun bir yoldan gitmek isteyenler Antalya’ya doğru gidip Korkuteli’nden sapabilir. Bu yol 30 km. daha uzun. Ama manzaralı bir yol istiyorsanız ilk rotayı öneririm.
En sevdiği 5 yer
Girdev Yaylası Meksika Hindistan Mısır Karagöl
seyahatte ne okuyor
Elinde ne varsa onu okumaya devam ediyor. Bunlar genellikle kişisel gelişimle ve tarihle ilgili kitaplar.
ne dinliyor
Etnik müzikler dinliyor.
ne giyiyor
Mümkün olduğunca rahat, gittiği yere ve kamp yapıyorsa doğaya uygun giyiniyor.
ne yiyor, ne içiyor
Vejetaryen olduğu için içinde et olmayan her şeyi deniyor. En çok Hindistan mutfağını seviyor.
neyle seyahat ediyor
Gidene kadar uçak, vardıktan sonra yerel araçlarla. Ve tabii ki cipiyle.
nerede kalıyor
Kamp alanları, çadır ve salaş yerleri seviyor. Gerektiğinde beş yıldızlı otelde de kalıyor.
kimle seyahat ediyor
Onunla yol alanlarla.
çantasının olmazsa olmazları
Uyku tulumu, haritalar, yurtdışına gidiyorsa yerel lisanlarda konuşma kılavuzları, kitap, eski tişörtler.
- Evet, Türkiye içinde gittiğimizde kampı tercih ediyorum. Bir Land Rover cipim var, zorlu arazi yollarına uygun hale getirdim, onunla çıkıyorum bütün yolculuklara. Nisan ayında Suriye ve Ürdün’e de onunla gideceğiz. Onu sadece seyahatlerde kullanıyorum, şehir içinde araba kullanmıyorum.
Girdev’i nasıl keşfettiniz?
- Çok ilginç bu ama ben Girdev Yaylası’nı bir Avusturyalıdan öğrendim. Bir gün kamp için Kaz Dağları’na gidelim derken bir arkadaşım "bu sefer rotayı güneye çevir; Elmalı’nın orada Bernie diye bir adamın çiftliği var, oraya git" dedi. Nerde bulurum dedim, tarifi aldım gittim.
Nasıl gidiliyormuş?
- Finike’ye gittim, orada Berni, tam adıyla Berhard Brunauer, otobüs terminalinden aldı beni. Oraya 25 km mesafede Akbük köyünde bir yer yapmış. Şelalenin başında, bungalovlardan oluşan küçük bir tesis. Bernie, Robinson Otel’de müdürlük yapıyormuş, karısı Şükriye de kat görevlisiymiş. Sonra evlenip, işi gücü bırakıp buraya gelmişler. Rafting, safari, çiftlik turizmi yaptırıyor, sebzeleri, hayvanları kendileri yetiştiriyorlar. Bir gün gel seninle bir yere gidelim dedi. 2700 metrede kamp yapacakmışız. İşte Girdev’e ilk gidişim oydu.
GÖKYÜZÜNE O KADAR YAKIN Kİ
Ne düşündünüz Girdev’i ilk gördüğünüzde?
- Dumura uğradım resmen. Gökyüzüne o kadar yakın ki, yıldızların bu kadar parlak olduğu bir yer hiç görmemiştim. Gökyüzündeki hareketliliği de görünce şaştım kaldım. Yıldızlar vızır vızır... O gidişte iki gece kaldık. O günden beri 50 kere falan gittim. Haftasonları gidiyoruz.
Sadece haftasonu gitmek için uzun bir yol değil mi?
- Değil valla. Oraya gittiğinizde her şey bitiyor. Bütün yollara değiyor. Altı saat sürüyor ama yolculuğun kendisi de bir keyif.
Hemen çadırları kuruyor musunuz yoksa ilk gece çevrede yaşayanlara Tanrı misafiri mi oluyorsunuz?
- Çok yakında yazın hayvancılık yapan yörükler var, bizi davet ediyorlar. Çünkü üzülüyor halimize, "Dışarısı soğuk olur, gelin bizde kalın, battaniye verelim" diyorlar. Ama biz kampçıyız ya, hemen ateşimizi yakıp çadırlarımızı kuruyoruz.
Nasıl geçiyor bir gün?
- Sabah altı civarı kalkıyoruz. İlk iş meditasyon yapıyoruz. Sonra kahvaltı, tepelere yürüyüşler, geziler. Sonrası sohbetle geçiyor. Yanımızda buz gibi kaynak suyu var, içeceklerimizi orada soğutuyoruz.
Ne yiyorsunuz orada?
- Yanımızda ne getirmişsek onu. Orada yiyecek satan bir yer yok. Genelde hepimiz vejetaryen olduğumuz için pek et olmuyor yanımızda. Yörükler de kahvaltıya davet ediyor bazen. Kamp yaptığımız yere 300 metre falanlar. Zaten çocukları hep bizimle.
Akşamları ne yapıyorsunuz?
- Ateşin çevresinde yemek yiyip sohbet ediyoruz. Bir de benim bir davulum var, Hindistan’dan almıştım, tumba gibi bir şey. Kendimizce müzik çalıp şarkı söylüyoruz.
SABAH KUZULAR UYANDIRIYOR
Neden bu kadar çok seviyorsunuz Girdev Yaylası’nı?
- Oraya gittiğim zaman ruhum gençleşiyor, bende detoks etkisi yapıyor da ondan. Enerjisini seviyorum Girdev’in. Ama herkes başka bir şey hissedebilir. Ben gençleşiyorum, başka biri kendi içine dalıp, kendinde bir şeyler keşfediyor...
Hangi mevsimler uygun?
- Kışın ve şimdilerde gitmek mümkün değil. Çünkü yol kardan kapalı oluyor. Nisan gibi başlıyor erimeye, biz mayıs ayında başlıyoruz gitmeye. Soğuk oluyor çünkü. Kasıma kadar gidiyoruz. Bazen kar daha geç eriyor; geçen sene 19 Mayıs’ta çıkamadık mesela. O gün kös kös aşağı inip bilmediğimiz bir yere gittik. Ama iyi ki de öyle olmuş, çünkü o haftasonu Elmalı’yı keşfettik. Gece bir çeşme başı bulduk, burayla idare ederiz dedik. Sabah gördük ne kadar güzel olduğunu. Üç gün kaldık orada.
Gölün suyu ne zaman kurumaya başlıyor?
- Mayıs gibi azalmaya başlıyor, yazın ortasında hiç su kalmıyor. Çok sıcak olunca kampımızı ağaçların altında kuruyoruz. Kuzular uyandırıyor bizi.
Çadır civarındaki sürüngen ve böcek nüfusu nasıl?
- Yılan var ama biz hiç görmedik. Gece gündüz alanında ateş yakıyoruz kamp alanında, hayvanlar yaklaşmıyor ateşe. Zaten o yükseklikte akrep, çıyan vs yok galiba.
Bilmediğiniz bir yeri keşfetmeyi mi seviyorsunuz yoksa sevdiğiniz bir yere tekrar tekrar gitmeyi mi?
- Arkadaşlarımla gideceksem, onları daha önce keşfettiğim ve sevdiğim yerlere götürmekten mutlu oluyorum. Ama tek başınaysam, tanımadığım yerlere gitmek hoşuma gidiyor. Sonra arkadaşlarımı alıp oraya götürüyorum...
NASIL GİDİLİR
İzmir’den çıkıp Denizli karayolunu kullanıyoruz. Hacıpayam, Gölhisar ve Altınyayla’dan geçip, Seki’ye gidiyoruz. Bunlar virajlı, yüksek ve çok güzel manzaralı yollar. İndiğimiz yer, Fethiye ve Elmalı’nın arasında. Seki’den sonra 25 km. tırmanıp 2500-2600 metreye çıkıyoruz. Bu yol İzmir’den çıkışla 440 km. 415’i asfalt, 25’i toprak. Biraz daha uzun bir yoldan gitmek isteyenler Antalya’ya doğru gidip Korkuteli’nden sapabilir. Bu yol 30 km. daha uzun. Ama manzaralı bir yol istiyorsanız ilk rotayı öneririm.
En sevdiği 5 yer
Girdev Yaylası Meksika Hindistan Mısır Karagöl
seyahatte ne okuyor
Elinde ne varsa onu okumaya devam ediyor. Bunlar genellikle kişisel gelişimle ve tarihle ilgili kitaplar.
ne dinliyor
Etnik müzikler dinliyor.
ne giyiyor
Mümkün olduğunca rahat, gittiği yere ve kamp yapıyorsa doğaya uygun giyiniyor.
ne yiyor, ne içiyor
Vejetaryen olduğu için içinde et olmayan her şeyi deniyor. En çok Hindistan mutfağını seviyor.
neyle seyahat ediyor
Gidene kadar uçak, vardıktan sonra yerel araçlarla. Ve tabii ki cipiyle.
nerede kalıyor
Kamp alanları, çadır ve salaş yerleri seviyor. Gerektiğinde beş yıldızlı otelde de kalıyor.
kimle seyahat ediyor
Onunla yol alanlarla.
çantasının olmazsa olmazları
Uyku tulumu, haritalar, yurtdışına gidiyorsa yerel lisanlarda konuşma kılavuzları, kitap, eski tişörtler.