Bolonez sosun doğduğu yer Bolonya

Bağları ve şarabıyla ünlü Toscana bölgesinin yanı başında. İçinde Ortaçağ mimarisinin önemli örneklerini barındırıyor. Makarnada sık sık kullandığımız bolonez sosun ana vatanı. 1088 yılında kurulan üniversitesi, Avrupa’nın en eski üniversitesi olarak kabul ediliyor. Dante, Erasmus ve Kopernik, Bolonya Üniversitesi’nin ünlü öğrencilerinden bazıları. Mimaride kızıl tuğlalar kullanılması ve solcu bir geleneğe sahip olmasından dolayı “Kızıl şehir” olarak biliniyor.

Bolonya, italya’nın 7’nci büyük kenti. Çevresinde Floransa, Parma, Ferrera, Modena, Piacenza, Ravenna, Forli, Reggio Emiglia gibi diğer önemli yerleşimler var. Emiglia Romagna bölgesinin başkenti olan Bolonya, bir kültür ve sanat kenti olmasının yanı sıra özellikle et yemekleri, sucukları, tortellini ve lazanyası ile meşhur. Tarihi Etrüsklere kadar uzanıyor. 2. Dünya Savaşı’nın en yoğun günlerinde, 1944’te yaşadığı büyük bombardımana rağmen, Ortaçağ, Rönesans ve Barok dönemlerin mimari zenginliğini barındırıyor. Her köşesi bir açık hava müzesini andırıyor.

ŞEHRİN MERKEZİNDE İKİ MEYDAN VAR

Bolonya’nın merkezinde Piazza Maggiore ve Piazza del Nettuno adlı iki meydan var. Bu meydanlar Bolonya’nın en önemli tarihi eserlerini barındırıyor. Aziz Petronio Bazilikası, Neptün Heykeli ve Çeşmesi, Podesta ve Re Enzo sarayları ile eski Belediye Sarayı burada. Piazza del Nettuno’nun ortasındaki Neptün heykelinin sağında ve solunda şehir kütüphanesi Sala borsa, Re Enzo ile Podesta saraylarının girişleri var. Bu Ortaçağ saraylarının Maggiore meydanına bakan yüzünde ise 13. yüzyıl başlangıcında inşa edilen Podesta sarayının ana yüzü yer alıyor. 15’nci yüzyıl ortalarında sarayın meydana bakan gotik stilindeki bu yüzü Rönesans stiline uygun olarak yeniden inşa edilmiş, 1525’te pişmiş topraktan heykeller ile yeniden dekore edilmiş. 18’nci yüzyıla kadar tiyatro salonu olarak kullanılan Podesta Sarayı’nın 1900’lerin başında Adolfo de Carolis tarafından duvar resimleri tamamlanmış.Neptün meydanından Maggiore meydanına geçerken sağda bulunan Belediye Sarayı 14’ncü yüzyıldan beri kullanılıyor. Girişin sol üst köşesinde bulunan Meryem ve İsa heykeli, 1478 tarihli. Sarayın girişinde ise şehrin koruyucu azizi olan San Petronio’nun heykeli var. Neptün heykeli meydanında bulunan Sala borsa, belediye sarayı binasının bir parçası. Belediyenin değerini göstermek amacıyla halkın parası ile 1390’da inşa edilmeye başlanan ve tamamlanamayan bazilika dünyadaki en büyük 5’nci katedrali olarak kabul ediliyor. Ana girişinde 15’nci yüzyıla sanatçısı Jacopo della Quercia imzalı yarı kabartma eserlerden oluşan bir koleksiyon var. 1695’te Domenico Guglielmini tarafından yapılan dünyanın en büyük güneş saati ve Napolyon Bonapart’ın kız kardeşi Elisa’nın mezarı San Petronio’nun içerisinde. Meydanın solunda yer alan sırada ise Etrüsk eserlerinin yer aldığı Şehir Arkeoloji müzesi ve müzeye bitişik olarak Bologna üniversitesinin ilk resmi binası olan Archiginnasio bulunuyor.

istanbul’DAN GELEN GANİMETİ KORUMAK İÇİN YAPILAN TAPINAK

Kentteki San Luca Tapınağı Hıristiyanlar için önemli. 12’nci yüzyılda yapımına başlanMIŞ, 1765 yılında tamamlanmış. Yapılma nedeni, istanbul Aya Sofya kilisesinden getirilen Çocuklu Meryem Ana ikonasını korumak. Bu ikonanın varlığı nedeniyle kilise, hac adresi olmuş. Bolonya, Ortaçağ döneminde onlarca kuleye sahip bir şehirdi. Şehrin zengin aileleri, zenginliklerinin bir simgesi olarak bu kuleleri inşa etmişti. Çoğu, şehir salgınlarla ve savaşlarla uğraşırken bakımsızlık ve parasızlıktan yıkılmış. Günümüze kadar ulaşan kuleler içinde kuşkusuz en görkemlisi, her zaman şehrin amblemi olarak kabul edilen (Due Torri) ikiz kuleleri.

ZENGİN BOLONYA MUTFAĞI

İtalyan mutfağı için çok önemli olan Bologna mutfağı, dünyada “bolonez sosu” olarak bilinen kıymalı et sosu dışında lazanya, tortellini, kıymalı tagliatelle, Bolonya usulü şnitzel gibi yemeklerin ve mortedella salamı ile ünlü. Emilia Romagna eyaletine özgü salam ve jambon geleneği, Bolonya mutfağında çok önemli bir yer taşıyor. Lezzetleri sayarken prosciutto jambonu ile parmesan peyniri de unutmamak lazım. Şehrin tepelerinde üretilen San Giovese şarabı da dünya çapında şöhrete sahip. Tüm bu ürünleri, kentteki şarküteri ve pazarlarda bulabilirsiniz. Piazza Maggiore’nin arka tarafında yer alan antik pazar yerindeki irili ufaklı dükkanlar, alışveriş için en iyi seçim olacaktır. San Petronio Katedrali’nin cephesine yüzünüzü döndüğünüzde, bu pazar sağ tarafta kalır. Pazar yerindeki dükkanlardan en önemlisi, A.f. Tamburini. Dar sokaklar arasında 16’ncı yüzyıldan beri şehrin pazar yeri görevi gören bu bölgedeki meydanın sağ tarafında Corte Isoli isimli, sanatçıların ve saygın mağazaların bulunduğu ufak bir pasaj var. Bu arada hatırlatalım Bolonya şehrinde Portici denilen, sokak kaldırımlarının üstünü örten kemerli yapı mimarisi yağmurda ve sıcak güneş altında etkilenmeden şehirde gezinti yapmaya olanak veriyor. Bunların uzunluğu toplamda 45 kilometreyi buluyor.

NEREDEN NE ALINIR?

Bolonya’da Avrupanın en önemli toptan satış merkezlerinden birisi olan Center Gross var. Özelliği içerideki ürünlerinin çoğunun Made in Italy olması. 600 üzerinde dükkan toptancı var genellikle moda ve dekorasyon ağırlıklı satışlar toptan yapılıyor. Kent merkezinde markalar pasajı Galleria Cavour var (www.galleriacavour.net) İçindeki dükkanlara (www.galleriacavour.net/negozi) adresinden bakılabilir. Şehir merkezinin ortasında yer alan Via indipendenza’a boyunca irili ufaklı pek çok butik var. Ayrıca Via Ugo Bassi boyunca’da marka dükkanlar mevcut. Kent merkezinde cuma ve cumartesi günleri VIII Agosto Meydanın da pazar kuruluyor.

Floransa trenle 1 saat

Bolonya’yı keşfettikten sonra çevreyi de gezmek isterseniz, mutlaka demiryolunu kullanın. Tren ile Milano 2, Floransa 1, Roma 3 saat mesafede. Karayolu ile Venedik’e 1 saat 20 dakikada varabilirsiniz.

NASIL GİDİLİR?

Türk Havayolları haftanın her günü, istanbul’dan sefer yapıyor. 10.40’da kalkan uçak, 2 saat 40 dakika sonra Bolonya’ya iniyor. Yine her gün Bolonya’dan 12.20’de kalkan uçak, 16.50’de atatürk havalimanı’nda oluyor.