GeriSeyahat Bologna’da bir gün
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Bologna’da bir gün

Bologna’da bir gün

Şehirin genel mimarisini oluşturan tuğlalar nedeniyle ‘kızıl şehir’ olarak da bilinen Bologna, İtalya’nın en iyi korunan şehirleri arasındadır. Gerçek bir İtalyan şehri nasıl tasvir ediliyorsa tam olarak öyle; dar sokaklarıyla, tarih kokan yapıları ve sevecen İtalyan halkıyla sokaklarında dolaşırken kendinizi büyük bir film setinde ya da orta çağ döneminde geziyor gibi hissedebilirsiniz.

Milano’dan yaklaşık üç saatlik tren yolculuğuyla geldiğim bu yer günübirlik bir gezi için mükemmel bir destinasyon. Şehir küçük olsa bile o kadar canlı ve kalabalık ki tek başıma çıktığım bu gezide sıkıldığımı hiç hatırlamıyorum.

Bologna’da bir gün

Mesafeler kısa olduğu için tren istasyonundan şehir merkezine yürüyerek ulaşım sağlayabiliyorsunuz. Ara sokaklarda yürürken bir anda sizi Piazza Maggiore adında devasa bir meydan karşılıyor. Meydanın dört tarafı da geçmişten fırlamış büyülü yapılarla çevrili. Meydanda bulunan San Petronio Bazilikası dünyanın en büyük kiliselerinden biri ve girişi ücretsiz, yalnız yaz aylarında ziyaret ederseniz kıyafetinize dikkat etmeniz gerekiyor. Bunun dışında eski belediye sarayı (Palazzo Del Podesta) şanslıysanız gittiğinizde bir sergiye ev sahipliği yapıyorsa gezme fırsatı bulabilirsiniz aksi takdirde dışardan ihtişamını izlemek bile yeterliydi. Şehrin kalbindeki eğik ikiz kuleler (Le due Torri) ise Bologna’nın zengin aileleri tarafından inşa edilmiş ve şuan şehir için ikonik bir yere sahiptir.

Bologna’da bir gün

Şehrin kalbinde orta çağ esintisini hissettikten sonra kendinizi akışa bırakıp çarşıyı ve ara sokakları rahat rahat gezmeye başlayabilirsiniz zaten dolaşa dolaşa nasıl olduğunu bile anlamadan kendinizi tekrar meydana geri dönmüş olarak bulacaksınız.

Tarihi dokusu açısından her ne kadar önemliyse, Avrupa’da kurulan ilk üniversiteye ev sahipliği yaptığı için eğitim konusunda da bir o kadar başarılı bir şehir Bologna. Diğer İtalyan şehirlerinden farklı olarak, öğrenci popülasyonun çok olması şehrin havasını değiştirmiş bir enerji bir hareketlilik katmış resmen.

Bologna’da bir gün

Her şey bir kenara Bologna tam bir yeme içme cenneti ki İtalyanlar boşuna La Grassa (şişman) dememişler. Eğer yolunuz bu şehre düşer de meşhur Tagliatelle al ragu’sundan yemezseniz pişman olacağınızın garantisini verebilirim. Ragu bizim için Bolonez sosuna benzese de aslında karışım görüldüğünden daha farklı ve Bologna’da çok önemli bir yere sahip. İtalya’da karşı koyamadığım ve yemek için mevsim tanımadığım dondurma içinde Gelatauro adında meydandan biraz uzak mini minnacık tarihi dondurmacısına uğramanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Bahsetmeden geçemeyeceğim bir diğer yer ise Caffee Terzi. İtalyan kahvelerinin şanından bahsetmeye gerek yok ama bu küçük dükkândaki aşırı kalabalığa rağmen güleryüzlü çalışanlar size enfes kahveler sunuyor, tadına bakmadan dönmeyin derim.

Kısacası ‘gerçek bir İtalyan şehrinden’ aradığınız her şeyi bulabileceğiniz bir yer Bologna.

Bologna’da bir gün

 

False