Boğaz’da balık terapisi

Boğaz deyince balık, balık deyince Boğaz gelir akla. Bu ayrılmaz ikilinin sevenleriyle buluştuğu yeni bir restoran var şimdi Tarabya’da. Adı Therapia. Burası iktisat okuyup yıllarca reklam sektöründe çalışan İlker Aslan’ın senelerini balıkçılığa veren babası Alim Aslan’a hediyesi. Alim Aslan, 25 yıl boyunca Anadolu Hisarı’ndaki Kale restoranın işletmeciliğini sürdürmüş. Oğlu da başka işlerden kazandığı paranın tamamını yatırıp hayalindeki restoranı armağan etmiş babasına.
2011 Mayıs’ından beri hizmet veren restoran ismini Tarabya’nın eski adından alıyor. Bizanslılar, temiz denizi ve esintili havası sebebiyle tedavi edici anlamında ‘Therapia’ demişler Boğaz’ın bu şirin köyüne. Yıllar içinde bu isim değişerek Tarabya’ya dönüşmüş. Restorana bu ismi nasıl seçtiklerini şöyle anlatıyor İlker Aslan: “Eskiden Tarabya sahili deniz kıyısına masalar atılan şirin bir balıkçı köyüymüş. Osmanlı padişahları yazlıklarını hep bu semtte yaptırırlarmış. Son yıllarda Arnavutköy ön plana çıktı balık konusunda ama Tarabya eski önemini yeniden kazanıyor.”

NOSTALJİK RUM MİMARİSİ

Önceden de bir balık restoranı olan mekân, geçirdiği bir yıllık tadilatın ve 5 milyon dolarlık bir harcamanın sonucunda şimdiki haline kavuşmuş. 1900’lerin Rum mimarisini çağrıştıran; taş, ferforje, ahşap ve yer çinilerinin kullanıldığı restoran Pera mimarisinin izlerini de taşıyor. Restoranın en büyük iddialarından biri tüm masalardan deniz görülmesi.
25 çeşit meze sunan restoranın en iddialı yemekleri tuzda kalkan, balık fajitas ve Therapia levrek. Therapia levrek, bütün deniz levreği sırttan açılıp içine ahtapot, kalamar, karides gibi deniz ürünleriyle hazırlanan paella konularak servis ediliyor.
Mekânın Tansu Çiller, Gani Müjde, Şansal Büyüka gibi müdavimleri var. İlker Aslan, Tansu Hanım’ın manzaraya şöyle bir bakıp, “Buranın manzarası bizim yalınınkinden bile güzel” dediğini söylüyor. (212) 223 25 26