Evrim SÜMER
Son Güncelleme:
Biz dalmaya gittik ama esas görülecek şeyler karada
Müzisyen Volkan Hürsever doğayla haşır neşir olacağı ve fotoğraf çekebileceği seyahatleri seviyor. Kendi tabiriyle ‘fazla insan sevmediği’ için, sık sık dalmaya, tırmanmaya gidiyor. Londra, Paris gibi şehirlerde gezmeyi sevmiyor, sadece konserler veya ekipman satın almak söz konusu olunca gidiyor oralara. Kısa seyahatlere de vakti yok, o süreleri biriktirip uzun seyahatlere çıkmayı tercih ediyor.
Ama yine de devamlı buralardan uzakta olsa gerek ki, birlikte çaldığı Kerem Görsev bu durumdan biraz şikayetçiymiş. Volkan Hürsever UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’ndeki Galapagos Adaları’na yaptığı dalış seyahatini anlattı. ‘Ben Galapagos’u doğasının güzelliğiyle bilirdim, dalmak nereden çıktı’ diye sorunca, ‘Biz de zaten gittikten sonra kara seyahatinin daha mantıklı olacağını gördük. Üstelik yanlış zamanda gitmişiz. Meğerse dolunay zamanı oluşan akıntı yüzünden gidilmezmiş. O dolunay zamanı hayatımın en zor dalışları yaptım’ dedi.
n Nasıl vardınız adalara?
- Amsterdam, Bonaire, Guayaquil ve Quito üzerinden uçarak... Biraz uzun bir yolculuk oldu. Quito, Ekvador’un başkenti ve 2800 metre yüksekliğiyle Peru’nun La Paz şehrinden sonra dünyanın en yüksek ikinci kenti. Orada iki gün kaldıktan sonra Baltra Adası’na uçtuk ve tekneye bindik.
n Quito’da görmeye değer bir şey var mı?
- Şehir merkezinde güzel bir meydan ve çok güzel bir kilise var. Tipik bir Güney Amerika şehri diyebilirim.
n Nerelerde daldınız?
- Darwin ve Wolf adasının açıklarında. Zaten genelde bunların çevresinde dalınıyor. Darwin Adası, Pasifik’in ortasında, 3-4 dönüm büyüklükte bir kara parçası. Çok derin ve çok dalga var. Ama esas görülecek şeyler karada, denizde pek bir şey yok. Sadece ağustos sonunda Hammerhead (çekiç kafa) köpekbalıklarının geçiş dönemi var, onları seyretmek çok ilginç olabilir.
6 GÜN KARAYA ÇIKMADIK
n Sadece belgesellerde gördüğümüz hayvanların hangilerini gördünüz?
- İguanaların en çok olduğu ada Santiago Adası. Penguen göremedik, El Nino’nun sebep olduğu ısı artışı yüzünden Galapagos taraflarında pek bulunmuyorlar artık. Meşhur mavi ayaklı kuşları gördük, onların adı Blue-footed Booby. Mavi ayaklıların ilginç bir avlanma yöntemi var: Çok yükseğe çıkıyor ve mermi gibi suya dalıyor. Balığı görüp dalıyor sanıyordum. Meğerse derine dalıp, yukarı çıkarken avlanıyormuş. Kırmızı boyunlu kuşlar vardı (Frigatebird), Marine iguanaları gördük. Bunlar güneş ısısından daha fazla yararlanabilsinler diye siyahlar, kara iguanalarıysa yeşil ve kırmızı. Her türlü hayvan vardı aslında... Deniz aslanları, pelikanlar... Ve en güzel yanı, bu hayvanlar insandan zarar görmedikleri için korkmuyor, çok yakınına kadar gidebilirsiniz. Ama yine de rehberler fazla yaklaşmayın diyorlar. Zaten deniz aslanlarına yaklaşmak yürek ister! Suda sizinle oyun oynuyorlar, paletinizi ısırıp çekiyorlar ama ne zaman ne yapacağı belli olmaz. Bazen de hızla üzerinize doğru yüzüyorlar, 30 santim kala aniden dönüp gidiyorlar.
n Hayvanlar dışında görecek ne var Galapagos’ta?
- Santa Cruz adasında iki tane sönmüş volkan krateri ve lavların akarken oluşturduğu mağara var, çok heybetli bir yer. Birkaç yüz metre ilerleyebiliyorsunuz içinde. Başka bir adada aktif bir volkan da varmış ama götürmediler bizi. Herhalde biz Türklerden korktular; ‘Yaklaşmayın’ bile deseler, ‘Ne, yaklaşmamamız mı gerek, peki’ deyip yine de dibine kadar gideceğimizi biliyorlardı galiba. Yine hayvan olacak ama meşhur dev kaplumbağalar Santa Cruz adasında izlenebilir. Eskiden daha fazla adada yaşıyorlarmış ama artık yalnızca buradaki çiftliklerde varlar.
n Teknede koşullar nasıldı?
- Çok iyiydi diyemeyeceğim, hatta kötüydü. Tipik bir dalış teknesiydi. Herkes aynı anda dalış takımlarını giymeye kalkınca yer kalmıyordu. Kamaralar da çok küçüktü. Sekiz kişilik tekneye bizi 12 kişi koydular. Allah’tan yemekler fena değildi. Altı gün hiç karaya çıkmadık. Hayal kurmak için güzel ama acil durumlarda karaya ulaşmak gerektiğinde 5-6 saatlik yol almanız gerektiğini düşününce çok keyifli değil.
ÇİZGİ FİLMİN GERÇEĞİ
n Peki ekip?
- Gayet iyiydi. Rehberimiz biraz fazla disiplinliydi. Dalıştan önce ‘Başıma bir şey gelirse sorumluluk bana aittir’ vs gibi bir kağıt imzalattılar ve birçok yerde dalmamıza izin vermediler. Arada sırada azar da işittik. ‘Burada başka rehberler de var, ben size arada sırada böyle bağırmazsam, müşterileri tehlikeler hakkında uyarmıyor, diye beni şikayet ederler’ diyordu.
n İklim ve hava sıcaklığı nasıl?
- Neredeyse hiç denecek kadar az yağmur yağıyor. Hava sıcak ve puslu, su hep soğuk. 16-17 derece. Yazın Gulfstream yüzünden daha da soğuyormuş. Kuşlar ve iguanalar deniz suyu içiyor. İguanalar daha sonra deniz suyunun tuzunu tükürerek atıyorlar ama bu hareket turistler tarafından bazen yanlış anlaşılabiliyor.
n Seyahatte en hoşunuza giden şey neydi?
- Güneş batışı. Hani çizgi filmlerde olur, güneş ufuk çizgisinin altına geçince her taraf kıpkırmızı olur, pof diye ışık patlar. Onun gerçeğini gördük.
n Günlük programınız nasıldı?
- Genelde gece yol alıyorduk. 4 ila 14 saatlik yollarımız oldu. Dalış yerine ve saatine göre erken kalkıp, 08.00 gibi ilk dalışı yapıyorduk. Duruma göre öğle yemeğinden sonra tekrar dalabiliyorduk. Dalışlar 40 dakika civarı sürüyor ama ciddi bir performans işi. Akşamları o kadar yorgun oluyorduk ki, erkenden uyuyorduk.
n Grubunuzda neden hiç kadın yoktu? Dalan kız arkadaşınız mı yok, yoksa gemide kadın uğursuzluk getirir diye mi?
- Yok, tesadüf oldu bu sefer.
DARWIN EVRİM TEORİSİ’Nİ BURADA GELİŞTİRDİ
Rahip olan Charles Darwin yaptığı yolculukta deniz üstündeyken hastalandığı için Galapagos Adaları’na çıkıyor (16 Eylül 1835) ve burada kaldığı beş hafta süresinde Evrim Teorisi’ni geliştiriyor. Teorisi için ilk ilham kaynağı, ispinoz kuşları. Her adada yaşayan ispinoz kuşlarının gagaları, yaşadığı adanın beslenme şartlarına göre değişiyor. Bunu gören Darwin teoriyi geliştiriyor fakat din adamı olduğu için 20 yıl kimseye söyleyemiyor.
DEV KAPLUMBAĞALARIN MEKANI
Pasifik Okyanusu’ndaki Galapagos Adaları Güney Amerika Kıtası’nın batısında, Ekvador’a bağlı irili ufaklı 19 adadan oluşuyor. Adaların sadece beşinde yerleşim var. Adaların dört ya da beş milyon yıl önce, volkanik patlamalarla oluştuğu tahmin ediliyor. Galapagos, dev kaplumbağa demek.
seyahatte ne okuyor
Gittiği yerlerle ilgili bilgiler okuyor. Seyahatleri çok konforlu olmadığı için rahat rahat kitap okumaya vakti olmuyor.
ne dinliyor
Dinlemiyor
ne yiyor, ne içiyor
Nepal’de 28 gün boyunca sadece patatesli hamur yediğini yazalım, gerisini siz anlayın.
ne giyiyor
Seyahatin şartlarına uygun özel kıyafetler giyiyor.
neyle seyahat ediyor
Motosikletle.
nerede kalıyor
Lüks otelleri seviyor ama seyahatlerinin tiplerine göre daha çok tahta barakalarda kalıyor.
kimle seyahat ediyor
En çok yalnız seyahat etmeyi seviyor. Fotoğraf çektiği için yanındakileri bekletmeyi sevmiyor.
çantasının olmazsa olmazları
Fotoğraf makinesi, objektifleri ve başta migren ilacı olmak üzere ecza kiti.
En etkilendiği yerler
Nepal
Darwin Adası (Galapagos)
Sudan (Kızıldeniz)
Maldivler
New York
n Nasıl vardınız adalara?
- Amsterdam, Bonaire, Guayaquil ve Quito üzerinden uçarak... Biraz uzun bir yolculuk oldu. Quito, Ekvador’un başkenti ve 2800 metre yüksekliğiyle Peru’nun La Paz şehrinden sonra dünyanın en yüksek ikinci kenti. Orada iki gün kaldıktan sonra Baltra Adası’na uçtuk ve tekneye bindik.
n Quito’da görmeye değer bir şey var mı?
- Şehir merkezinde güzel bir meydan ve çok güzel bir kilise var. Tipik bir Güney Amerika şehri diyebilirim.
n Nerelerde daldınız?
- Darwin ve Wolf adasının açıklarında. Zaten genelde bunların çevresinde dalınıyor. Darwin Adası, Pasifik’in ortasında, 3-4 dönüm büyüklükte bir kara parçası. Çok derin ve çok dalga var. Ama esas görülecek şeyler karada, denizde pek bir şey yok. Sadece ağustos sonunda Hammerhead (çekiç kafa) köpekbalıklarının geçiş dönemi var, onları seyretmek çok ilginç olabilir.
6 GÜN KARAYA ÇIKMADIK
n Sadece belgesellerde gördüğümüz hayvanların hangilerini gördünüz?
- İguanaların en çok olduğu ada Santiago Adası. Penguen göremedik, El Nino’nun sebep olduğu ısı artışı yüzünden Galapagos taraflarında pek bulunmuyorlar artık. Meşhur mavi ayaklı kuşları gördük, onların adı Blue-footed Booby. Mavi ayaklıların ilginç bir avlanma yöntemi var: Çok yükseğe çıkıyor ve mermi gibi suya dalıyor. Balığı görüp dalıyor sanıyordum. Meğerse derine dalıp, yukarı çıkarken avlanıyormuş. Kırmızı boyunlu kuşlar vardı (Frigatebird), Marine iguanaları gördük. Bunlar güneş ısısından daha fazla yararlanabilsinler diye siyahlar, kara iguanalarıysa yeşil ve kırmızı. Her türlü hayvan vardı aslında... Deniz aslanları, pelikanlar... Ve en güzel yanı, bu hayvanlar insandan zarar görmedikleri için korkmuyor, çok yakınına kadar gidebilirsiniz. Ama yine de rehberler fazla yaklaşmayın diyorlar. Zaten deniz aslanlarına yaklaşmak yürek ister! Suda sizinle oyun oynuyorlar, paletinizi ısırıp çekiyorlar ama ne zaman ne yapacağı belli olmaz. Bazen de hızla üzerinize doğru yüzüyorlar, 30 santim kala aniden dönüp gidiyorlar.
n Hayvanlar dışında görecek ne var Galapagos’ta?
- Santa Cruz adasında iki tane sönmüş volkan krateri ve lavların akarken oluşturduğu mağara var, çok heybetli bir yer. Birkaç yüz metre ilerleyebiliyorsunuz içinde. Başka bir adada aktif bir volkan da varmış ama götürmediler bizi. Herhalde biz Türklerden korktular; ‘Yaklaşmayın’ bile deseler, ‘Ne, yaklaşmamamız mı gerek, peki’ deyip yine de dibine kadar gideceğimizi biliyorlardı galiba. Yine hayvan olacak ama meşhur dev kaplumbağalar Santa Cruz adasında izlenebilir. Eskiden daha fazla adada yaşıyorlarmış ama artık yalnızca buradaki çiftliklerde varlar.
n Teknede koşullar nasıldı?
- Çok iyiydi diyemeyeceğim, hatta kötüydü. Tipik bir dalış teknesiydi. Herkes aynı anda dalış takımlarını giymeye kalkınca yer kalmıyordu. Kamaralar da çok küçüktü. Sekiz kişilik tekneye bizi 12 kişi koydular. Allah’tan yemekler fena değildi. Altı gün hiç karaya çıkmadık. Hayal kurmak için güzel ama acil durumlarda karaya ulaşmak gerektiğinde 5-6 saatlik yol almanız gerektiğini düşününce çok keyifli değil.
ÇİZGİ FİLMİN GERÇEĞİ
n Peki ekip?
- Gayet iyiydi. Rehberimiz biraz fazla disiplinliydi. Dalıştan önce ‘Başıma bir şey gelirse sorumluluk bana aittir’ vs gibi bir kağıt imzalattılar ve birçok yerde dalmamıza izin vermediler. Arada sırada azar da işittik. ‘Burada başka rehberler de var, ben size arada sırada böyle bağırmazsam, müşterileri tehlikeler hakkında uyarmıyor, diye beni şikayet ederler’ diyordu.
n İklim ve hava sıcaklığı nasıl?
- Neredeyse hiç denecek kadar az yağmur yağıyor. Hava sıcak ve puslu, su hep soğuk. 16-17 derece. Yazın Gulfstream yüzünden daha da soğuyormuş. Kuşlar ve iguanalar deniz suyu içiyor. İguanalar daha sonra deniz suyunun tuzunu tükürerek atıyorlar ama bu hareket turistler tarafından bazen yanlış anlaşılabiliyor.
n Seyahatte en hoşunuza giden şey neydi?
- Güneş batışı. Hani çizgi filmlerde olur, güneş ufuk çizgisinin altına geçince her taraf kıpkırmızı olur, pof diye ışık patlar. Onun gerçeğini gördük.
n Günlük programınız nasıldı?
- Genelde gece yol alıyorduk. 4 ila 14 saatlik yollarımız oldu. Dalış yerine ve saatine göre erken kalkıp, 08.00 gibi ilk dalışı yapıyorduk. Duruma göre öğle yemeğinden sonra tekrar dalabiliyorduk. Dalışlar 40 dakika civarı sürüyor ama ciddi bir performans işi. Akşamları o kadar yorgun oluyorduk ki, erkenden uyuyorduk.
n Grubunuzda neden hiç kadın yoktu? Dalan kız arkadaşınız mı yok, yoksa gemide kadın uğursuzluk getirir diye mi?
- Yok, tesadüf oldu bu sefer.
DARWIN EVRİM TEORİSİ’Nİ BURADA GELİŞTİRDİ
Rahip olan Charles Darwin yaptığı yolculukta deniz üstündeyken hastalandığı için Galapagos Adaları’na çıkıyor (16 Eylül 1835) ve burada kaldığı beş hafta süresinde Evrim Teorisi’ni geliştiriyor. Teorisi için ilk ilham kaynağı, ispinoz kuşları. Her adada yaşayan ispinoz kuşlarının gagaları, yaşadığı adanın beslenme şartlarına göre değişiyor. Bunu gören Darwin teoriyi geliştiriyor fakat din adamı olduğu için 20 yıl kimseye söyleyemiyor.
DEV KAPLUMBAĞALARIN MEKANI
Pasifik Okyanusu’ndaki Galapagos Adaları Güney Amerika Kıtası’nın batısında, Ekvador’a bağlı irili ufaklı 19 adadan oluşuyor. Adaların sadece beşinde yerleşim var. Adaların dört ya da beş milyon yıl önce, volkanik patlamalarla oluştuğu tahmin ediliyor. Galapagos, dev kaplumbağa demek.
seyahatte ne okuyor
Gittiği yerlerle ilgili bilgiler okuyor. Seyahatleri çok konforlu olmadığı için rahat rahat kitap okumaya vakti olmuyor.
ne dinliyor
Dinlemiyor
ne yiyor, ne içiyor
Nepal’de 28 gün boyunca sadece patatesli hamur yediğini yazalım, gerisini siz anlayın.
ne giyiyor
Seyahatin şartlarına uygun özel kıyafetler giyiyor.
neyle seyahat ediyor
Motosikletle.
nerede kalıyor
Lüks otelleri seviyor ama seyahatlerinin tiplerine göre daha çok tahta barakalarda kalıyor.
kimle seyahat ediyor
En çok yalnız seyahat etmeyi seviyor. Fotoğraf çektiği için yanındakileri bekletmeyi sevmiyor.
çantasının olmazsa olmazları
Fotoğraf makinesi, objektifleri ve başta migren ilacı olmak üzere ecza kiti.
En etkilendiği yerler
Nepal
Darwin Adası (Galapagos)
Sudan (Kızıldeniz)
Maldivler
New York