Son Güncelleme:
Bir Kapadokya düÅŸünün, asfaltlanmamış olsun
Afyon’a varınca yapılması gereken ilk ÅŸey, ünlü sucuÄŸundan ya da kaymağından tatmak deÄŸil elbette... Bunu önereceÄŸimi zannedenler, Afyon’u daha baÅŸtan tanımadıklarını itiraf edebilirler.Buraya sadece kentin muhteÅŸem kaplıcalarında dinlenmeye gelenler ya da Ä°kbal Lokantası’nda leziz bir yemek yiyip yoluna devam edenler, kentin asıl ruhunu kaçırmış demektir. Birçoklarının sandığının aksine, ağız sulandıran tatlarının yanısıra, Afyon’un meraklı turiste hitap eden, gezilecek yerleri de var. Kent merkezi, yarım ya da bir günde rahatlıkla gezilebilir. Sosyal yaÅŸam ya da gece hayatı canlı olmayabilir, ancak kentin eski mahallesindeki rengarenk evler ve olaÄŸanüstü kale, Afyon’u tanımaya baÅŸlamak için baÅŸtan çıkarıcı bir nokta.Turizme yeni yeni açılan ve tabelalandırılmaya baÅŸlanan Frig Vadisi ise bütün bir gününüzü, hatta maceracılar ve trekkingciler için iki ya da üç günü rahatlıkla doldurabilir. Vadi hakkında detaylı bilgiyi Afyon Ä°l Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nden alabilirsiniz demek isterdim, ancak Afyon’daki bu kurum, broşür dağıtmaktan baÅŸka hiçbir yardımda bulunmaya yanaÅŸmıyor. Bu son derece genel broşürler de küçük bir harita ve büyük resimlerden baÅŸka, bu bölgede büyük önem taşıyan yol durumu ve güzergah gibi bilgileri vermiyor. Kentin Kültür ve Turizm Müdürlüğü, tanıtım yapmak isteyip buna karşılık asık suratlı bir tavır takınırken, Frig Vadisi’ne dağılmış köylerde yaÅŸayan köylüler, Anadolu’nun her yerinde olduÄŸu gibi, tüm içtenlikleriyle size yol göstermeye devam ediyorlar. ÅžEHÄ°R TURU Kent merkezindeki birçok turistik nokta, tabelayla iÅŸaretlenmiÅŸ. Bu nedenle kendi başınıza arabayla ve hatta en ideali, yürüyerek dolaÅŸmanız hiç de zor olmayacaktır. Kentin en güzel ve özellikli yanı, eski mahallesi. Afyon’un ‘eski ÅŸehir’ kısmının hálá yaÅŸadığını görmek iç rahatlatıcı. Özellikle cumbalı, renkli evlerinin üzerinden yükselen ve ulaşılmaz duran kale, merdivenlerinden inen çocuklar, teknelerde köy ekmeÄŸi taşıyan genç kadınlar, Afyon’a ilk anda ısınmanızı saÄŸlayan özellikler olacaktır. 226 metre yükseklikteki, siyah bir kaya üzerinde yükselen, ihtiÅŸamlı Afyon Kalesi’ne, kayaya oyulmuÅŸ 570 merdivenle çıkılıyor. Tarihi MÖ 1350’lere kadar uzanıyor.Afyon’un en büyük camilerinden, eski ÅŸehirdeki Ulu Cami, Anadolu Selçukluları devrinde, 1272-1277 yılları arasında yapılmış. Yine kentin eski kısmında ve Ulu Cami’nin arka sokaklarında, Mevlevi (Türbe) Camii görülebilir. Afyon Mevlevihanesi’nin diÄŸer mevlevihaneler arasında ayrı bir yeri olduÄŸu biliniyor. Mevlevilik töresinde, Konya’dan sonra ikinci sırayı alıyor. KurtuluÅŸ Caddesi’ndeki Gedik Ahmet PaÅŸa (Ä°maret) Külliyesi, Fatih Sultan Mehmet’in baÅŸvezirlerinden Gedik Ahmet PaÅŸa tarafından, 1472’de yaptırılmış. Kompleksin içindeki Ä°maret Camii, aynı tarihte Sadrazam Gedik Ahmet PaÅŸa’ya yaptırılmış, bu nedenle Gedik Ahmet PaÅŸa Camisi olarak da biliniyor. Caminin dikkat çeken özellikleri var; ÅŸadırvanlı geniÅŸ avlusu, yivli burma biçimli ve yer yer lacivert çinilerle kaplı minaresi, kalem iÅŸlemeli mermer, mukarnaslı giriÅŸ kapısı... KENTÄ°N Ä°KÄ° MÃœZESÄ° ARKEOLOJÄ° VE ZAFERArkeoloji Müzesi, KurtuluÅŸ Caddesi’nde. İçeri girmeden önce bahçede dolaşın; Roma ve Bizans dönemi mermer eserleri ile Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemlerine ait mezar taÅŸları burada. İçerideki eserler arasında, Apameia Lahdi, dokumacılık aletleri, Yanarlar Hitit Mezarlığı’ndan küpler, EskiÅŸehir Yazılıkaya’daki Kübele’nin parçası, Afyon civarındaki tümülüslerden çıkanlar, yarı iÅŸlenmiÅŸ heykeller var. En önemli parçalar, Çavdarlı yakınlarındaki Kovalık höyüğünde, M.S. 3. ve 4. asırlara ait Roma buluntuları. Etnografik koleksiyona da göz atın. Pazartesi kapalı. 0272 215 11 91Kent merkezinde, Zafer Anıtı karşısındaki Zafer Müzesi, kentin ilk belediye binası olarak,1913- 1914 yılları arasında, Ermeni ustalar tarafından yapılmış. 27 AÄŸustos 1922, saat 17:30’da, kentin Yunan iÅŸgalinden kurtuluÅŸunun hemen ardından, Mustafa Kemal PaÅŸa yaya olarak Kocatepe’den inip doÄŸruca bu binaya gelmiÅŸ. Garp Cephesi Karargahı olarak ilan edilen bina, aynı zamanda BaÅŸkomutan Meydan Muharebesi’nin planlandığı ve taaruz emrinin verildiÄŸi yer. Bugün müzede, Atatürk’ün KurtuluÅŸ Savaşı sırasında kullandığı çalışma masası, koltukları, yazı takımı, savaÅŸta cephelerde kullanılan silah, mermi ve bombalar sergileniyor. Haftaiçi her gün açık. 0272 214 74 42 AFYON’UN FRÄ°G VADÄ°SÄ°Bir Kapadokya düşünün, asfaltlanmamış olsun... Yer yer tamamıyla ıssız, yer yer bu doÄŸaya yaslanarak, derme çatma köyler kurulmuÅŸ. Çay yataklarında yürüyerek, antik yolların yanından geçerek, mezarlara, kiliselere ve tünellere girerek, gerçek anlamda bir keÅŸif yolculuÄŸu... 5 bin yıl öncesinden bugüne dek gelen uygarlıkların ve son olarak da definecilerin eli deÄŸmiÅŸ... Bölge, adım başı sürprizlerle dolu ve henüz turizmin bilinmeyenlerinden...Afyon’un Ä°scehisar ilçesi, Seydiler kasabasının 5 kilometre güneyinde bulunan peribacalarından baÅŸlayarak, Ä°hsaniye- Döğer kasabasına kadar uzanan ve oldukça geniÅŸ bir alana yayılan Büyük Frigya’nın (Frig Vadisi), turistler için ilginç olabilecek ve tarihi açıdan önem taşıyan yerleri, Afyon ValiliÄŸi tarafından baÅŸlatılan, ‘Turizm KuÅŸağı Yolu’ projesi adı altında, tabelalandırılmış. Standart bir arabayla, yer yer zorlanarak da olsa, bu bölgeyi artık dolaÅŸmak mümkün. Toz toprak fazlasıyla var ve bölgede turistik hiçbir tesis yok. Arazi yollarını düzeltmek için çalışmalar sürecek gibi görünüyor. Ayrıca ValiliÄŸin, Frig Vadisi adı altında, fotoÄŸraflı bir broşürü de var. Ancak ne tabelalar ne de broşürün haritası, tam olarak bu bölgeyi gezmek için henüz yeterli deÄŸil. Vadi, gerek çok bilinmeyiÅŸi, gerekse henüz yollarının bozuk olması nedeniyle, tam tadı maceracıların damağında kalacak kıvamda. Ãœstelik peribacası formlarına doymuÅŸ olanlar için, burada ÅŸaşırtıcı ÅŸekiller, oluÅŸumlar ve kayalıklara rastlamak mümkün. Aralarında en etkileyici olanı Ayazin Metropolisi. Büyük Frigya yani Afyon- Ä°scehisar- Ä°hsaniye üçgeni, çok geniÅŸ alana yayılmış volkanik oluÅŸumlar ve Frig yerleÅŸimleriyle dolu. En yaÅŸlısı, 450- 500 milyon yıl öncesinden kalma bu jeomorfolojik oluÅŸumlar, antikçaÄŸda Frigler’in ve onlardan sonra gelen birçok uygarlığın yoÄŸun yerleÅŸimine sahne oldu. Ankara yolu üzerindeki Kırkinler MaÄŸarası, devasa bir peribacası. Daha sonraları, insanlar buraları oyarak içlerine yerleÅŸmiÅŸler. Burası adeta merdivenlerle katlar arasında geçiÅŸ saÄŸlanan bir apartman. Yine Ä°scehisar’a baÄŸlı Selimiye’de, Bizans döneminden, kayaya oyulmuÅŸ aile ve tek mezar odaları, mezar tekneleri ve barınaklar var. Bu mezarların üzerinde kırmızı boyayla yazılan yazıtlar, mezarların kime ait olduÄŸunu gösteriyor. Afyon- EskiÅŸehir karayolunun 27. km.’sinden saÄŸa doÄŸru 5 kilometre gidince, Ayazin kasabasının Frigler döneminden beri yerleÅŸim yeri olan Metropolis’e varılıyor. Roma ve Bizans dönemine ait Aslanlı ve Sütunlu kaya mezar odaları, Bizans dönemine ait kiliseler ve kaya yerleÅŸimleri var. Kutsal olarak bilinen bu vadi içinde AslantaÅŸ, YılantaÅŸ adıyla bilinen anıtsal iki mezar odası, MaltaÅŸ olarak adlandırılan Kybele Açık Hava Tapınağı ve vadi boyunca kayalara oyulmuÅŸ onlarca Frig kaya mezarları görmeye deÄŸer. Roma ve Bizans dönemine ait kaya yerleÅŸim ve mezar odaları ile kiliselere çokça rastlanıyor. Döğer’deki Aslankaya’ya giderken antik yolu kaçırmayın. Ayrıca Döğer’in içinde bir kervansaray var. Döğer Belediyesi 0272 277 20 02KÃœTAHYAI. Sultan Selim, 1514’te Çaldıran’da Ä°ranlılar’ı yenince, Tebriz’deki çini zanaatkarlarının bazılarını Kütahya’ya, bazılarını da Ä°znik’e yerleÅŸtirir. Bu, iki ÅŸehir arasında, iki yüzyıl sürecek bir rekabetin baÅŸlangıcıdır. Ä°stanbul, Ä°znik çinilerine ağırlık verirken, Kütahya bu yarışı kaybetmiÅŸtir bile. Günümüz Kütahya çinilerinin, Osmanlı devrindeki örnekleri kadar ince bir zevki ve sade bir estetiÄŸi yansıtamamalarının nedeni olarak, o devirde yaratılan renk karışımlarının sırrının çözülememiÅŸ olması gösteriliyor. Bugün Kütahya denince, akla ilk çini geliyor. Önceleri Bizans ve Selçuklu kültürleri, Kütahya çinilerinde birlikte kullanılmış, ardından Osmanlı devrinde, bu çiniler Ä°stanbul ve Kudüs’teki mimari yapıları süslemiÅŸti. 5 bin yıl önce baÅŸlayan seramik yapımı, 10- 15 bin sanatçının önemli bir geçim kaynağı. Kentte otogar dahil olmak üzere, birçok modern bina, çiniyle kaplı. Hemen hemen her sokakta seramik ürünlerini sergileyen dükkanlara rastlamak mümkün. ÅžEHÄ°R TURU Kütahya, restore edilerek restoran olarak hizmet vermeye baÅŸlayan eski evleri, yeniden düzenlenen sokakları ve turizmdeki kararlılığıyla, sizi konuksever bir tavırla karşılıyor. Turistlerin ilgisini çekebilecek çoÄŸu eser, merkezde. restorasyonu yeni biten Dönenler Camii, bunlardan biri. Dönenler Meydanı’ndaki yapı, Mevlana’nın torunu Mevlevi Åžeyhi Ergun Çelebi’nin kuruculuÄŸunu yaptığı, Kütahya’nın ilk mevlevihanesi. Bir zamanlar mevlevilerin sema yaptığı ahÅŸap alanda bir kuyu bulunurmuÅŸ. EÄŸer halıyı ve altındaki tahta parçasını kaldırırsanız, hálá burada bulunan kuyuyu görebilirsiniz. Aynı kuyu, kentin en büyük camisi Ulu Cami’de de var. Ulu Cami’nin hemen yanında, 1965’te açılan Kütahya Arkeoloji Müzesi bulunuyor. İçindekilerden önce, sergilendikleri binaya bir göz atın. Kentin merkezindeki bu kesme taÅŸ binanın giriÅŸ kapısı, Selçuklu sanatı özelliklerine sahip. Girer girmez, müzenin en dikkat çekici parçası, ortadaki kubbeli avluda. Dünyada bulunan benzerleri arasında en iyi korunabilmiÅŸ olan bu Roma Devri Amazonlar Lahdi (MS 2.yy.), göze çarpıyor. Dokuz küçük odadaki vitrinlerde, Paleolitik, Kalkolitik, Eski Tunç, Hitit, Frig, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserler sergileniyor. Müzede dikkatimi çeken parçalar arasında, Frig döneminden çocuk oyuncakları (MÖ 750- 550), Roma devri Afrodit heykeli, Aizonai’de bulunan Artemis Av Tanrıçası heykeli, insan yüzlü kap, ebe tanrıça heykeli, Helenistik dönemden kaval, ölüler için ağız ve göz bantları var. Pazartesi kapalı. 0274 224 07 85Hemen Ulu Cami’nin karşısında, güzel bir bahçe içinde, II. Yakup Çelebi Ä°maret Külliyesi, yani bugünkü Çini Müzesi var. Müzede, Ä°znik çinileri, karoları,1974’te yıktırılan Saat Kulesi çinilerinden bir parça, 1314 tarihli Umur-bin Savcı Medresesi’ndeki Abdülvacit Efendi’nin sandukasına ait çini parçaları, Osmanlı dönemi yazı takımı, bele sarılan kuÅŸak içine konulan sigara kutusu, Ä°stanbul Türk Ä°slam Eserleri tarafından bağışlanan parçalar, Konya Müzesi’nden gönderilen çini parçaları sergileniyor. Pazartesi kapalı. 0274 223 69 90. Ayrıca, son 250 yılın çinilerinin sergilendiÄŸi, Avukat Sadık Atakan Özel Çini Evi’ni önceden ararsanız, burayı gezebilirsiniz. 0274 223 69 90 Ulu Camii ve Çini Müzesi’ni geçince, birkaç dakikalık bir yürüyüşle, Kossuth Evi olarak bilinen, yedi odalı ahÅŸap bir konaÄŸa varılır. 19. yüzyılın seçkin Macar politikacısı, demokratik özgürlük hakları ve ulusal egemenlik uÄŸrunda verilen savaşın önderi, 1849 bağımsız Macar Krallığı’nın hükümet baÅŸkanı, Macarlar’ın bağımsızlık kahramanı Lajos Kossuth (1802- 1894), Osmanlı’ya sığınarak 1850- 1851 yıllarında bu evde yaÅŸamıştı. 80’li yıllarda restore edilen ahÅŸap konakta, Kossuth’a ait eÅŸyaların yanısıra o dönemde, klasik bir Türk evinde olan etnografik eÅŸyalar da sergileniyor. Macar Sokak, Pazartesi hariç her gün açık. 0274 223 62 14Kossuth Evi’nden yukarıya doÄŸru bakınca, Kütahya Kalesi’ni göreceksiniz. Tabelalar sizi kaleye ulaÅŸtırır ve buradan Kütahya’ya tepeden bakabilirsiniz. Antik dönemlerden beri yerleÅŸime sahne olan kale, Bizans, Selçuklu, Germiyan ve Osmanlı izlerini taşıyor. Ä°lk Bizanslılar tarafından yapılan kaleye sonraları eklemeler olmuÅŸ. Kütahyalı Evliya Çelebi, kalenin yetmiÅŸ burcu olduÄŸunu yazıyor. Kent içindeki en çarpıcı yapılardan biri, Saray Mahallesi’ndeki eski Hükümet Konağı ve bugünkü Adliye Sarayı. Eski Kütahya evlerini görebilmek içinse Dönenler Camii’nin yanındaki EÄŸdemir Sokak ile Germiyan Sokak’ta dolaÅŸabilirsiniz.KÃœTAHYA’NIN FRÄ°G VADÄ°SÄ°Kütahya’nın doÄŸusundaki Türkmen Dağı’nın tüflerinin kolaylıkla iÅŸlenebilmesinden dolayı, Frig yaylaları, eski çaÄŸlardan beri yoÄŸun bir yerleÅŸime sahne olmuÅŸ ve birçok farklı kavim burayı tercih etmiÅŸti. MÖ 900- 600 yılları arasında yaÅŸayan Frigler, daha sonra da Romalılar ve Bizanslılar zamanında, Söğüt, Ä°nli, Fındık, AhmetoluÄŸu ÇiftliÄŸi, Ä°ncik köyleri ile Sabuncupınar ve Ovacık- Ä°nlice’de sığınma ve barınma amaçlı maÄŸaralar, kaya mezarları, sunaklar, kilise ve ÅŸapeller, kayalara elle oyularak yapılmış. DeliktaÅŸ Kalesi’nde, koridorlardan geçerek, katlardan aÅŸağı inmek ve odalardan birbirine geçmek mümkün. AIZONAI ANTÄ°K KENTÄ°Aizonai, Kütahya’dan Afyon’a giderken, ilk saÄŸ sapaktan 50 kilometre sonra, Çavdarhisar ilçesinde görülebilir. Bugün beÅŸ bine yakın nüfusu olan Çavdarhisar, bir zamanlar 100 bin kiÅŸinin yaÅŸadığı antik bir kentti. Bu bölgenin en çarpıcı anıtı, bir plato üzerinde bulunan Zeus Tapınağı... Aizanoi’deki eserlerin çoÄŸu, 2. yüzyıla, Roma Ä°mparatoru Hadrian zamanına ait. Hatta Hadrian’ın Hıristiyanlığın yayılmaya baÅŸladığı bu devirde, Zeus’a böylesine görkemli bir tapınak yaptırması oldukça ÅŸaşırtıcı. Selçuk döneminde, Çavdar Tatarları tarafından üs olarak kullanıldığı için, Çavdarhisar adını almış. Antik çaÄŸlarda, Kocaçay’ın kabaran sularından korunmak için, her iki kıyıda, iri kesme taÅŸlardan koruma duvarları vardı. Ä°ki yakayı birbirine baÄŸlayan dört köprü bulunuyordu. Ä°kisi bugün hálá kullanılıyor. BeÅŸ kemerli TaÅŸ Köprü bunlardan biri. Korkuluk taşının yazıtından, açılış töreninin MÖ 157 yılında olduÄŸu anlaşılıyor. Aizanoi’de ayrıca, MS 2. yüzyılda, küçük bir tapınak olan Heroon ve etrafı galerilerle çevrelenmiÅŸ Agora inÅŸa edilmiÅŸ. Bu bölgede yapılan yapıların çoÄŸu bugün köy ve bahçelerin altında kalmış. Bugün Kütahya Müzesi’nde sergilenen Helenlerle Amazonlar’ın Savaşı’nı anlatan çarpıcı Amazonlar Lahdi, Aizanoi’ye has kapı tipi mezarları bulunan, nekropoller bölgesinde bulunmuÅŸ. Kadınların mezartaÅŸları üzerinde, yün, yapağı bulunan sepet ve ayna, erkeklerinkinde ise, kartal, aslan ve boÄŸa kabartması bulunuyordu. Antik kentin, biraz yıkık da olsa, görülecek bir diÄŸer yapısı Stadyum- Tiyatro kompleksi. Aizanoi’nin bekçisi Nazım ErtaÅŸ, yıllardır buranın turizm elçisi ve adeta bir sanat tarihçisi gibi gelenlere bilgi veriyor. Rehbersiz gelirseniz bir kulağınız onda olsun. DUMLUPINAR ABÄ°DELERÄ°BaÅŸkomutanlık Meydan Muharebesi, 26 AÄŸustos 1922’de Kocatepe’de baÅŸladı, 30 AÄŸustos 1922’de Dumlupınar’da Büyük Zafer’in elde edilmesiyle sona erdi. Anadolu’nun iÅŸgalden kurtulmasında en etkili yeri tutan bu zaferin ve ÅŸehitlerin anısına, AltıntaÅŸ, Dumlupınar, Zafertepe Çalköy’de müze, anıt ve ÅŸehitlikler bulunuyor. Dumlupınar ÅžehitliÄŸi, bu savaÅŸta hayatlarını kaybetmiÅŸ 137 bin ÅŸehit adına yaptırıldı. Dumlupınar’da Atatürk Anıtı, Dumlupınar ÅžehitliÄŸi, Dumlupınar Müzesi (0274 371 25 24) ve Atatürk Evi (0274 371 21 62) görülebilir. Zafertepe Çalköy’de, Zafer Abidesi ve Zafer Müzesi, Åžehit Sancaktar Mehmetçik Anıtı ve Yüzbaşı Åžekip Efendi Anıtı bulunuyor. Dumlupınar Kaymakamlığı ziyaretçilere her konuda yardıma hazır. 0274 371 21 55Osmanlı Çini AtölyesiSıtkı Olçar, bir marka... Sadece Türkiye’de deÄŸil dünyada da tanınıyor. Özellikle çini sefertası sergisini bilenler için, unutulmaz bir isim. 70’li yıllardan beri gelenekselin yanında, sıradışı desen ve formlarıyla, her geçen gün ününe ün katıyor. Koleksiyonerlerin takip ettiÄŸi bir çini ustası... Atatürk Bulv. No: 87/ 6, Kütahya, 0274 216 28 32AlopaÅŸalı Ata Sanatları YaÅŸatım Merkezi Farklı tasarımlardaki turkuaz çinileriyle, yurtiçi ve yurtdışında büyük baÅŸarı saÄŸlamış, 23 yıllık, köklü bir iÅŸletme... Son derece estetik bir dükkanda, keyifli bir alışveriÅŸ için...Ãœrünleri, Ä°stanbul’da Ortaköy’de, Sultanahmet Arasta’da, Four Seasons Oteli’nde sergileniyor ve satılıyor. Atatürk Blv. No: 78, Kütahya, 0274 223 17 42, www.alopasali.comGüral Porselen Özellikle yemek takımlarında aranan isim. Kent içinde defolu, ucuz ürünlerin satıldığı dükkanı da var (Çinigar MaÄŸaza- Atatürk Blv. Otogar karşısı, 0274 226 02 49). Afyon yolu 7. km. Kütahya, 0274 227 03 60Oturakçılar Halil ve Ali Temizeller’in dededen kalma bu 100 yıllık dükkanında, Kütahya’nın milli kıyafetlerini, Divan nakış tekniÄŸiyle iÅŸlenen bindallıları ve el iÅŸlerini bulacaksınız. Sarraf Çarşısı, Kütahya, 0274 216 26 99Nimet Geleneksel sanatın modern tasarımları... Nimet Hanım, el yapımı, rengarenk, çiçekli ürünlerini, Japonya, Amerika, Hollanda ve Avusturya gibi ülkelere satıyor. Son yeniliÄŸi de çini takılar... Kütahya, EskiÅŸehir Yolu, 4. Km., 0274 225 11 20, nimetvarli@hotmail.comAltıniÄŸne El Sanatları Merkezi Gergefte el iÅŸi, geleneksel sim, sırma- dikiÅŸ ve makina nakışı... Atatürk Bulvarı, Kış Sok. Köşe Apt. altı No.13, Kütahya, 0274 223 921 98Åžapçılar DoÄŸan Åžapçı, Osmanlı tarzı elmas iÅŸlemeciliÄŸini burada yaÅŸatıyor. Kuyumcular Çarşısı No: 5, Kütahya, 0274 216 32 35Cemile Gül El Sanatları Merkezi Nakışın patroniçesi... EÄŸittiÄŸi 71 kiÅŸi ile birlikte, düğünlere, kına gecelerine, iÄŸne oyaları ve sim sırma iÅŸleri yetiÅŸtiriyor. Devlet Hatun’un Yıldırım Beyazıt’a gelin giderken giydiÄŸi gelinliÄŸin günümüzdeki örnekleri ÅŸimdi Cemile Gül’ün elinden çıkıyor. Ä°stanbul’un en ünlü modacıları ve en şık kadınları için tasarımlar yapan Gül, Osmanlı motifli kıyafetleri defilelerinde yeniden canlandırıyor. Türkiye çapında, 84 firmanın katıldığı nakış yarışmasının, son sekiz yıldır birincisi... Dükkanı adeta bir nakış müzesi... Adnan Menderes Bul. Orhan Kırcı Apt. Altı, Kütahya, 0274 212 11 16, www.cemilegul.comAntikacı BülentBülent GöktaÅŸ, baba mesleÄŸini sürdürüyor. Gümüş, bakır, halı, kilim, peÅŸkir, bindallı, aÄŸaç iÅŸlemeli eÅŸyalar... Keçeciler Aralığı No: 8, Uzun Çarşı, Afyon, 0272 215 40 90KAÇINAfyon Frig Vadisi’nde broşürsüz ve haritasız dolaÅŸmaya kalkışmakKütahya merkezde bol yıldızlı otel aramak Afyon Ä°l Turizm Müdürlüğü’nden, turist olarak, yardım alabileceÄŸinizi sanmakYAKALAYIN Hiçbir tesisin bulunmadığı Frig Vadisi’ne, keyifli bir piknik için, hazırlıklı gitmekAfyon veya Kütahya’daki termal otellerde ÅŸifa dolu birkaç gün geçirmekKütahya’nın yöresel yemeklerinden tatmakÂ