Bir aşk bir şapel bir de Matisse
Bir ateistin ‘aşkla’ tasarladığı eşi benzeri olmayan şapel. Ünlü ressam Matisse’in torunuyla olan dostluğum sayesinde aşkın ve sanatın film gibi hikâyesine buyrun.
Bu hafta size anlatacağım hikâye, bir Türkân Şoray/Göksel Arsoy filmi.
Henri-Emile-Benoit Matisse (yani Göksel Arsoy): Fransız tasarımcı, heykeltıraş, dekoratör... Kısaca Ressam Matisse. 1888-1954 yılları arasında yaşamış.
Zamanın çoğu Fransız sanatçısı gibi, Matisse ta Paris’ten kalkar güneşli güney sahillerine gelerek Côte d’Azur’da, Nice’e yerleşir. Siyah beyaz Yeşilçam senaryosu icabı, bu meşhur ressam amansız bir hastalığa (yemek borusu kanseri) yakalanır. Doktorların tavsiyesine uyarak dağ havası için oraların yaylası Vence’ta bir villa tutar. Hastalığı ile boğuşmasına ve ev işlerine yardım edecek bir bakıcı için ilan verir.
Monique Bourgeois (Türkan Şoray) ise Vence’da oturan, saçları iki yana çifte örgülü, pembe yanaklı, çiçekli basma entarili ama uzun takma kirpik dahil ful makyajlı bir köylü kızıdır. Masum ama iddialı köylü güzeli işe başlar. Monique daha sonraları bu meşhur ressama model ve belki de yalnız ve ıssız uzun köy gecelerinin gönül arkadaşı olacaktır.
Henri Matisse, zengin bir aileden gelen, Paris’in en havalı ve en popüler ressamıdır. Parlak renklerin meraklısı bu eksantrik ressam, her ne kadar Paris’in sert kışından ve rutubetli havasından kaçmış olsa da aklı hâlâ Paris’tedir.
Gel zaman git zaman, hastalığı Monique’nın sevgi dolu yardımı ve aşk ile yenen Matisse, Paris’e döner. Monique ise gözyaşları içinde kendini ‘Dominic Rahibeleri Manastırı’na kapatır. Rahibe olması ve manastır inzivası bu alevli aşkın küllerini hiçbir zaman soğutamayacaktır.
Monique, yıllar sonra, hayatının kır saçlı döneminde, nihayet Matisse’i yeniden köye dönmesi ve bir kilise tasarlaması için ikna eder. Papazların bir kısmı bu fikre şiddetle karşı çıkarlar. “Çıplak kadın resimleri çizen Parisli, üstelik ateist bir sanatçı nasıl olur da kilise tasarlar” diyerek itiraz ederler. Fakat sonunda aşk ve sanat el ele verecek, Henri Matisse, Vence’a geri dönecek ve dünyada eşi benzeri bulunmayan ‘Chapelle Rosarie de Vence’ı tasarlayacaktır.
BODRUMLU 'KÜLOT BEY'
Ünlü ressam Matisse’in torunu Claude Duthuit Matisse benim çok ve çok sevdiğim bir dostumdu. İkimizin de çocuksu ruhu aramızdaki yaş farkını ortadan kaldırmıştı. Birlikte Bodrum sualtı arkeolojisi için yaptığımız çalışmalar, İstanbul, Paris ve New York’ta kahkaha dolu geçen günler hâlâ belleğimde özel bir bölümde saklı.
Claude’un Türkiye sualtı arkeolojisi için yaptığı maddi ve manevi yardımların ülkemizin bu alanda dünya lideri olmasında katkısı büyüktür. Claude Duthuit Matisse, (Bodrumlu eski süngercilerin tabiri ile ‘Külot Bey’, yüzlerce tablonun yanı sıra ‘Ile St. Louis’ de duvarları Matisse desenleri ile kaplı koskoca bir evle birlikte, hastalığını da miras olarak almış, kanserden 2011 yılında New York’taki evinde bizleri terk etmişti. Ölümünden iki gün evvel, zayıf sesi ile telefonda bana hâlâ fıkralar anlatıyor, en kısa zamanda New York’a davet ediyordu.
DOSTLUK HER KAPIYI AÇAR
Şapel Rosarie yanındaki manastır merdivenlerinin sonunda sakin rahibeler bizi karşıladı. Şapeli Türk televizyonları için filme çekmek istediğimi anlattım. Hemen arkasından da Claude Duthuit Matisse’in yakın arkadaşı olduğumu ilave ederek, bilgisayarımdan beraber fotolarımızı gösterdim. Tüm kapılar anında ılık gülümsemeler eşliğinde açıldı. Anahtar ile bizi özel Matisse Müzesi’ne bırakan rahibe, “İşiniz bitince anahtarı yan binaya getirin” deyip gitti. Düşünün şeytana uyup bir minik tablo alsak ceketimizin altına, 3-4 milyon dolar...
KİLİSİYE MATISSE DOKUNUŞU
Matisse kiliseyi tasarlamakla kalmamış, papazların kılıklarından masa örtüsüne, sandalyelerden şamdanlara kadar, her şeye eli değmiş. Beni en çok etkileyen ise renkli vitray duvar oldu. Güneşin inmeye başlaması ile renkli cam duvardan geçen güneş ışınları beyaz fayans duvarı boyamaya başlıyor ve her geçen saat tüm şapel başka bir renge boyanıyor.
Alt kat ise Matisse Müzesi. Duvarda karakalem çalışmalar, şapelin eskizleri ve en etkileyicisi ise papazların kostümleri... Her renk ve tasarım her ayrı özel güne ait.
Yolunuz düşerse: La Chapelle du Rosarie, 466 Avenue Henri Matisse, Vence. Tel: 04 93 58 03 26, Cuma hariç 14.00-17.30, pazar ayin 10.00