GeriSeyahat Beyaz'ın hayatımda güzel bir yeri var
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Beyaz'ın hayatımda güzel bir yeri var

Beyaz'ın hayatımda güzel bir yeri var

Gupse Özay, arkadaşlarıyla bir skeç serisi hazırlayıp internette yayınlıyordu. Oyunculuk yapmayı kafasına koymuştu ama tek bir kriteri vardı; senaryoyu ya kendisi yazacaktı ya da Gülse Birsel... Hayali “Yalan Dünya” dizisiyle gerçek oldu...

Nurhayat’ın çeyiz hazırlıkları nasıl gidiyor? Yanan sandığının acısını atlatabildi mi?
- Kızcağızım, kardeşim bunalımda! Onun çeyiz hazırlıkları da bitmez. Her dakika bir başka ayrıntı buluyor. Daha bunun gelinliği var. Ortada daha çocuk yok ama şimdiden okul bile bakıyor. 

Evde kalmış tüm kızların idolü Nurhayat...      
- Bütün genç kızların sesini temsil ediyor.    

Sesi biraz yüksek çıkıyor...
- Gülse (Birsel), karakteri o kadar güzel kurmuş ki, ben sadece kuklayı hareket ettiriyorum. 

Gülse Birsel’in oynadığı Deniz’le barışacak mı Nurhayat?
- Asansörde geçen bölümlerde kısacık bir barışma oldu aralarında ama Deniz, Nurhayat’ın kanlı düşmanı...

NURHAYAT ANNE KÜÇÜĞÜ

Ev kızlarının sonuncusu Nurhayat olarak sokakta ne gibi tepkiler alıyorsunuz?
- Bazıları “Nurhayat gibi kız arkadaşım olsa kendimi öldürürüm” diyor. Haklılar tabii, insanın beynini kemiriyor. Ama beni burada konuşturmasınlar, eninde sonunda anneleri gibi bir kadın arıyorlar! (Gülüyor) Nurhayat da anne küçüğü.  

Peki alnına yazılmış bir kader, sırtında bir dövme olan Rıza ile ilişkisi nereye gidiyor?
- Rıza kendinden soğutmaya çalışıyor ama Nurhayat bu... 

Taramalı tüfek gibi konuşuyor maşallah. Siz replikleri ezberleyip de mi geçiyorsunuz kamera karşısına?
- Evet. Bir kere unutsan, tekrar başa almak lazım. Konuşmasını kesemiyoruz. En zor süreç o. Benim oyunculuk geçmişim yok, okul yıllarımda da ezberci bir çocuk olmadığım için zor oluyor. Ezber çok farklı ve zor bir şeymiş ama elimden geleni yapıyorum. 

İlk oyunculuk deneyimine göre oldukça iyisiniz...
- Teşekkürler. Belki eğitimini almış olsaydım bu kadar kolay bu denize atlayamazdım. Çırpına çırpına yüzmeyi öğrendim.

BEYAZ’IN HAYATIMDA GÜZEL BİR YERİ VAR

Sizin evlilik konusunda düşünceniz nedir?
- Evlilikle hiç aram yok. O konuya hiç girme hiç. 

Beyazıt Öztürk’ün şov programına skeç hazırlamaya nasıl başladınız?
- “Beyaz Show”a “Oldu Teşekkürler”i yapmadan önce skeçlerimizi internette yayınlıyorduk. Gülse o seriyi görmüş, deneme çekimine çağırdı. Beyaz’a da “Senin nişanlını oynayacak birini buldum” demiş. Beyaz beni görmek için seriyi izlemiş ve “Bu seriyi programa uyarlayabiliriz” demiş. Çağırdı, görüştük ve “Oldu Teşekkürler”e başladık... Gülse ve Beyaz’ın benim hayatımda güzel bir yeri var. 

Gülse Birsel’in bir röportajı duvarınızda asılıymış. Dizide oynamaya başladıktan sonra çıkardınız mı onu duvardan?
- Çıkarır mıyım, hep orada kalacak. İleride kesin çerçeveletirim. Önceden odamda duruyordu, şimdi salonda. Bir motivasyon aracı o benim için. 

Bu Gülse Birsel aşkı nereden geliyor?
- Kafa yapımızı çok benzetiyorum. Komedi olayı gariptir, herkes herkese gülmez. Ben onun işlerine gülüyorum, o yüzden ben de onu seçtim.

GÜLME KRİZİNDE ÖLÜLERİ DÜŞÜN!

Başka teklifler de geliyor muydu?
- Geliyordu. Okulunu okuduğum için cebimde yönetmenlik, senaristlik var. “Oyuncu olacaksam, kendi yazdığım senaryoda yer alırım. Bir tek Gülse Birsel yazarsa kendim yazmış kadar severim bir projeyi” diyordum. Artık evrene mesaj mı gönderdim nedir, oldu. Oldu ama ben hâlâ “Nasıl oldu?” diyorum. 

Siz en çok hangi karakteri seviyorsunuz dizide?
- Hiçbiri için “en çok bunu seviyorum” diyemem. Politik olayım diye demiyorum bunu, her bölüm biri daha fazla ön plana çıkıyor. Şu anda böyle bir denge var. Ama Ahmet gerçek hayatta arkadaşım olsun isterdim. 

Sette çok eğleniyormuşsunuz. Bol bol gülme krizlerine giriyorsunuzdur herhalde...
- Çok fazla... Ben bir kere gülme krizine girdim. Sekiz kere tekrar aldık. Gülme krizine giren oyuncunun bunu nasıl sonlandıracağını bilmiyorum. Biri “Tırnaklarına bak” diyor, öteki “Ölüleri düşün”, diğeri “Kafanda mezarlığa git”...

ÇITAYI YÜKSEK TUTAN EVDEKALMAYA MAHKUM

Ev kızlarının ‘eş’ konusunda beklentileri çok mu yüksek?
- Evde oturuyor, izliyor, araştırma yapıyorlar. Haliyle beklentileri de yükseliyor. Mahalleden birini bulacaklarına şirket sahiplerine, oyunculara aşık oluyorlar. Çıtayı bu kadar yüksek tutunca, evde kalmaya mahkûmlar...

ÇIKARDIĞIMI YERE ATARIM, ISLAK MENDİL TAŞIMAM

Nurhayat size benziyor mu?
- Ben güler yüzlüyümdür. Üzerimden çıkardığımı da yere atarım, ayrıca ıslak mendil taşımam. (Gülüyor) Bir pilavım çok iyidir, çünkü yemeği çok severim. Hatta geçen yıl 15 kilo aldım!

False