Beş gün huzur tatili yapmak isteyenlere

MÜREFTE

Şarap sahiline yolculuk

Adını Rumca "binbir çiçek, binbir fidan" anlamına gelen Miryefton’dan alan Mürefte, İstanbul’dan 230 kilometre uzakta Tekirdağ’ın Şarköy ilçesine bağlı bir belde. Üzüm bağları ve "şarap sahili"yle bir üzüm cenneti, Türk şarabının vatanı. Bu özelliği, Doluca Tepesi denen yerde bulunan volkanik dağdan çıkan lavların, toprağın kalitesini arttırmasından geliyor. Türkiye’nin şarap üretiminin yüzde 30’u burada yapılıyor. Dünya standartlarında üzüm bağlarında, beyaz şaraplık Semilion, Muscat, sofralık olarak, Çavuş, Yapıncak; kırmızı şaraplık Cinsault, Gamay, Karalahna, Cabernet Sauvignon, Şiraz, Merlot, sofralık olarak, Alphonse, Cardinal, Hafızali üzümleri yetişiyor.

Beldede bulunan ünlü şarap imalathaneleri, Doluca, Gülor, Kutman, Bağcı, Latif Aral, Melen, şarap tadım bahçeleri, terasları, mahzenleriyle sizi bekliyor. Bölgede ağustos-ekim ayları arasında şarap tesislerinin özel turları düzenleniyor. Mesela Hoşköy’deki Melen Şarapları, önceden haber vererek gelen konuklarına, şarap kültürü ve üzümün şaraba dönüşümü üzerine bilgi veriyor, tarihi şaraphanede veya Aya Yorgi Manastırı’nın bahçesinde yöreye özgü zeytin, zeytinyağı ve peynir çeşitleri eşliğinde ürünlerini tattırıyor. (0282 538 60 05 info@melenwinery.com ya da melenwinery@hotmail.com). Trakya bölgesinde ayakta kalmayı başarmış tek manastır burası. Trakya Üniversitesi ve Melen Şarapları’nın sahibi Çetintaş Ailesi’ne ait olan Aya Yorgi Manastırı’nın röleve ve restorasyon projesi sürüyor şu günlerde. Manastır aslına uygun olarak restore edilecek ve turistik bir cazibe merkezine dönüştürülecek.

Doluca Şarapçılık’ın haftasonu gezileri, şarap yapım tesisine ve bağlarına yapılan tam günlük renkli bir yolculuğu kapsıyor. (0212 698 98 30 www.doluca.com). Bu yıl da bu turlar 20 Ekim’e kadar sürecek, bayram günlerinde bitmiş olabilir, ancak önceden randevu almanız kaydıyla yine de kendi turunuzu yapabilirsiniz.

Yine Mürefte’de yeralan Kutman Şarap Müzesi bu konuda Türkiye’deki ilk ve tek müze olma özelliğini taşıyor. Tahta preslerden elle çevrilen salkım ayırma makinalarına, Osmanlı döneminden kalma kantarlara kadar şarap tarihine dair her şeyi görebileceğiniz müzede ressam Temel Şen’in, şarap kültürüyla ilgili resimleri de var. (0212 - 667 89 83)

Mürefte’de yapabileceğiniz tek şey şarap turları değil elbette; altı taş, üstü ahşap evleri, arnavut kaldırımlı sokaklarıyla 800 yıllık Uçmakdere, mutlaka ziyaret etmeniz gereken bir köy. Bizans döneminde kurulmuş olan köy, Marmara Adası, Hayırsız Ada ve Avşa’nın tam karşısında. Kurulduğu vadinin bitiminde muazzam bir çınar ormanı var. Eskisi kadar olmasa da evlerde hálá şarap üretimi sürüyor. Eski iki rakı imalathanesi ve 30’a yakın şarap mahzeni bulunan Uçmakdere’nin bir kamp yeri de bulunan Çınarlık mevkiinde, günübirlik geziler ve trekking için çok uygun alanlar var. Uçmakdere, tertemiz havası, asırlık ağaçları, suyu ıhlamur, adaçayı ve kekik kokularıyla ünlü. Eski rakı imalathanesinde kullanıldığı tahmin edilen çift başlı kartal resminin bulunduğu 1865 tarihli mermer, dikkat çeken tarihi eserlerden. Uçmakdere’nin çıkışında bulunan Tekel Şarap Fabrikası’nın tam karşısında küçük bir büfe var. Yörede üretilen bütün şarapları, burada bulmanız mümkün.

Şimdiki adı Güzelköy olan Melen köyü Hoşköy’e varmadan. Düzenli taş yolları, eski güzel evleri, çiçekli bahçeleri, zeytinlikleri, üzüm bağları, fundalıklar içinde Trakya’nın en eski birkaç köyünden biri. Çoğu mübadele köyleri olan Aşağı ve Yukarı Kalamış, Tepeköy, Eriklice, Kirazlı, Yayaköy de çevre gezintilerine çıkabileceğiniz yerler. Hoşköy’de bir de rota feneri var: Hora (Hoşköy) Feneri. Marmara’yı, Hoşköy’ü, balıkçı barınağını yüksekten seyreden bir tepede yer alıyor. Araçla ulaşılabiliyor. Arkasında da tarlalar içinde yürüyüş yapabileceğiniz yollar var. 1861 yılında deniz seviyesinden 50 metre yükseğe, Fransa’dan getirilen metal kule malzemesiyle Fransızlar tarafından inşa edilen kule, orijinal halini koruyor.

NEREDE KALINIR, YENİR

Mürefte, İstanbul’dan 230 kilometre uzakta. TEM Kınalı çıkışından girip Tekirdağ Keşan yönünden Şarköy sapağına girmeniz gerekiyor. Yolculuk İstanbul’dan yaklaşık 3,5 saat sürüyor. Tekirdağ’ın ünlü köftesini yemeden yolu bitirmemenizi öneririz.

Mocamp Çınar Kamp yeri. Ali’nin Yeri pansiyon, restoranı da var, Uçmakdere (0282 525 10 18 - 525 11 03) Bayram’ın Yeri Pansiyon ve restoran, Gaziköy (0282 538 63 00) Hasan’ın Yeri Pansiyon, Hoşköy (0282 538 62 19) Başkır Pansiyon, Hoşköy (0282 538 64 55) Deniz Restoran-Pansiyon, Hoşköy (0282 538 65 26) Sedef Motel Şarköy (0282 518 10 94) Elif Pansiyon Şarköy (0282 518 27 52) Sohbet Motel Şarköy (0282 518 14 00) Beyaz Balina Pansiyon Şarköy (0282 519 07 93)

BODRUM

Bu kez içine değil dışına

Bodrum’un içi kalabalık, gürültülü diyorsanız, bu kez etrafında bir tur atabilirsiniz. Milas- Bodrum Havaalanı’na sadece sekiz kilometre uzaklıktaki Güllük, sahil boyunca sıralanan güzel taş binaları, çevredeki en ılık deniz suyuna sahip Mandalya Körfezi ve Asin Koyu, tatlı esintisi, lezzetli balıkları, yakınındaki Uyku Vadisi ve İasos antik kentiyle bekliyor sizi. Bodrum’a 40, Güllük’e 24 kilometre mesafedeki Uyku Vadisi’ne, Bodrum’dan turlar düzenleniyor. Boğaziçi köyü Bodrum’a 30 kilometre mesafede, zeytinliklerle çevrili bir koyda. Söylenene göre bölgede en güzel balık burada yeniyor. Bodrum’dan gelirken Güllük ayrımından önce, Tuzla sapağından girin, iki kilometre sonra balık restoranlarının sıralandığı yol çıkacak karşınıza. Köyün eski adı Bargilya. Köye gelmeden önce sola ayrılan sapağın sonunda, Helenistik tiyatro ve tapınak kalıntılarını görebilirsiniz.

Gökova Körfezi’nin kıyısında, Bodrum’a 52 kilometre mesafedeki Mazı köyü ise Bodrumluların sığınağı. SİT alanı olan Mazı, sessiz, sakin, mütevazı ve konuksever bir tatil yeri. Tekne kaptanları ve güzel insanlarıyla ünlü. Yukarı Mazı, zeytin ve incir ağaçlarıyla dolu. Aşağı Mazı sahil. Çakıllı Yalı’da günbatımını kaçırmamak gerekiyor; buradan Knidos Burnu ve hatta hava açıksa Kos görünüyor. Dalga sesi ve narenciye kokusu her yeri sarıyor. Bodrum’dan Mazı’ya cip safariler düzenleniyor. En güzel koylara ciplerle ya da balıkçı tekneleriyle gitmek mümkün. Güllük’ten tekneyle ya da karayoluyla ulaşılabilen ve antik adı İasos olan Kıyıkışlacık köyü de pazarı, limanı, gübre kokan sokakları ve harika manzaralı, sevimli pansiyonlarıyla sakin bir tatilin adresi. Antik kent köyün içinde. Limanı çevreleyen iki yoldan biri, kalenin altından devam ederek suyun içindeki kalıntının bulunduğu buruna, diğeri de restoranlara varıyor. Kızılağaç köyü ise Bodrum’un güneydoğu kıyısında, merkeze altı kilometre mesafede, safari gruplarının uğrak yeri.

NEREDE KALINIR, YENİR

MAZI Sahil Pansiyon-Restaurant (0252 339 21 31- 32, www.bodrumlu.com) Öztekin Pansiyon (0252 339 21 369) Uğur Pansiyon (0252 339 20 43) NRY (0252 339 20 39) Kale Pansiyon-Restaurant (0252 339 21 64) Mazı Restaurant- Beach (0252 339 21 21, www.mazirestaurant.com.tr) KIYIKIŞLACIK Rönesans Pansiyon-Apart (0252 537 74 12) Zeytin Pansiyon (0252 537 73 27) Kaya Pansiyon (0252 537 74 39, www.kayapension.de) İasos Deniz Restaurant (0252 537 70 66) GÜLLÜK Corinthia Labranda Hotel (0252 522 29 11) Özer Otel (0252 522 27 41), Urga Motel (0252 522 21 22) Mandalya Pansiyon (0252 522 26 42), Kordon Motel (0252 522 23 56) BOĞAZİÇİ

Bargilya Restaurant (0252 524 50 34) Albatros Restaurant (0252 524 53 53) KIZILAĞAÇ Club Doğa Restaurant (0252 369 23 10)

İSTANBUL’UN ADALARI

Deniz kokusu, bisiklet ağaçlıklı yollar ve fayton

İstanbul’un kalabalığının, gürültüsünün, son aylarda iyice dayanılmaz olan trafiğinin çok yakınında ancak bütün

bunlardan bir o kadar uzak bir dinlenme yeri Adalar. Tek ulaşım yolunuz deniz otobüsü ya da martıların yol arkadaşlığıyla vapurlar. Araç yok, onlar yerine bisikletler, faytonlar ve ağaçların yeşili, serinliği, denizin dalgaları var. Prenslerin ve imparatorların sürülüp hapsedildikleri ve bu nedenle Bizanslılar’ın "Prens Adaları’’ olarak adlandırdığı adalar, aynı zamanda keşişlerin inziva yeriydi. Bugün artık adaların nüfusunun çoğu, burada yaşayan ya da yazlıkları olan İstanbul’un gayrimüslimleri. Vapurlar sırasıyla, Kınalıada (Proti), Burgaz (Antigone), Heybeli (Khalki) ve Büyükada’ya (Prinkipo) uğruyor. Burgaz’ın ucundaki Kalpazankaya’ya faytonla ya da yürüyerek gidebilir, hava uygunsa piknik yapabilirsiniz. Bisiklet kiralayıp tur atabilirsiniz. Heybeliada’da Lozan Zaferi Caddesi’ndeki eski evleri ve tarihi Halk Eczanesi’ni görmelisiniz. Sanatoryum’un bulunduğu Çamlimanı’nı, İsmet İnönü’nün bugün müze olan evini ziyaret edebilirsiniz. Önceden randevu alırsanız Ruhban Okulu’nun tarihi sınıflarını ve kilisesini de görmeniz mümkün. Büyükada her ne kadar bir şehri andırıyorsa da yine de araçsız ve ağaçlıklı. Faytonla büyük ve küçük ada turları hoşunuza gidebilir. En yüksek noktada Aya Yorgi Manastırı’nın bulunduğu Yücetepe’ye çıkmalısınız, manzara muhteşem. 1911 tarihli Hotel Splendid’de (0216 382 69 50) kalmasanız bile müze gibi gezebilirsiniz. Çarşıdaki, Rum ustalardan kalma, 70 yıllık Büyükada Pastanesi’ne uğramayı unutmayın.

NEREDE KALINIR, YENİR

BURGAZ Barba’nın Meyhanesi (0216 381 24 04) HEYBELİADA Halki Palas (0216 351 00 25) Mavi Restaurant (0216 351 01 28) BÜYÜKADA

Rıfat Pansiyon (0216 382 60 68) Princess Otel (0216 382 16 30) Aya Nikola butik pansiyon (0216 382 41 43) Ali Baba Restaurant (0216 382 37 33)

KIZIL KANYON

Gün batarken kızılın en güzeli

Erzurum’dan Artvin’e giden yol, seyyahlar tarafından Türkiye’nin en güzel güzergahlarından biri olarak tanımlanıyor. Kızıl Kanyon ise yol üzerinde, Erzurum’un ilçesi Narman’da. Narman, Erzurum’dan Artvin’e giderken, Pasinler yolu üzerinde, 90. kilometrede. Kanyon, Narman’a ulaşmadan solda. Burası genelde ıssız bir yer. Kanyonu ve vadideki peri bacalarına benzer oluşumları en iyi şekilde görmek için, kanyon boyunca devam eden ve bir köyde son bulan stabilize yolu takip etmek gerekiyor. Yol üzerinde inip kanyonun içine girmelisiniz. İnsan boyunu kat kat aşan oluşumların arasında yürümek oldukça keyifli. Ve kanyon, gün batarken adının hakkını veren bir renge bürünüyor.

Artvin yoluna çıkmak için Narman’dan 38 kilometrelik bir yol izliyorsunuz. Doğu Anadolu’nun Doğu Karadeniz’e bağlandığı bu yol üzerinde, Erzurum’a 110 kilometre mesafede Tortum Şelalesi var. Şelaleye varmadan göreceğiniz iki köyde ise son derece etkileyici Gürcü kiliseleri...

NEREDE KALINIR, YENİR

Kanyon’a Erzurum’dan ulaşabilirsiniz. Esadaş Otel 0442 233 54 25 Kral Otel 0442 234 64 00 Otel Polat 0442 235 03 63 Hotel Dilaver 0442 235 00 68 Güzelyurt Restaurant 0442 234 50 01- 02 Koç Cağ Kebabı 0442 218 23 95 Erzurum Evleri 0442 233 20 31 Pasin Sofrası 0442 233 03 61

HALFETİ & HASANKEYF

Ya imza verin ya yok olmadan görün

Urfa’ya bağlı bir ilçe olan Halfeti, Birecik Barajı’nın suları altında kaldıktan sonra yılların balıkçısı Mehmet Erdoğan (0535 348 17 80) Halfeti Kaymakamlığı’na ait Siyah Gül teknesiyle turist gezdirmeye başlamış. Siz de bu bayram tatilinizi, tekneyle sular altına gömülmüş bir tarihin izlerini takip etmeye ayırabilirsiniz. Fırat Vadisi’nde ilerlerken, görkemli Rumkale’yi geçince, Savaşan Köyü’nün suyun içinden yükselen minaresini göreceksiniz, o zaman ne demek istediğimizi anlayacaksınız. Benzer bir kader de Batman’a bağlı Hasankeyf’i bekliyor. Yıllardır Hasankeyf’i tehdit eden Ilısu Barajı yapılırsa -ki temeli atıldı- onun 12 bin yıllık geçmişi de yok olacak. Burada sular altında kalacak büyük bir tarihi miras var. Dicle Nehri kenarında, 100 metrelik bir kaya kütlesi üzerinde yükselen heybetli kale, eski çağlardan beri yerleşim olarak kullanılan, kaledekiler dahil, yaklaşık 5 bin mağara, iki ayağı da Dicle Nehri içindeki muhteşem taş, Hasankeyf Köprüsü, Küçük Saray, El- Rızk Camii ve Zeynel Bey Türbesi... Hasankeyf’in sular altında kalmaması için Atlas dergisi uzun süredir kampanya yürütüyor (www.kesfetmekicinbak.com). Hasankeyf’e Sadakat kampanyası çerçevesinde bugüne kadar binlerce imza toplandı. Ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne dava açıldı. Siz de ya Hasankeyf’in korunması için imza verebilir ya da sular altında kalmadan gidip son bir kez görebilirsiniz.

NEREDE KALINIR, YENİR

Konaklamak için Halfeti’deki tek seçenek sahil yolundaki Şelale Konukevi (0414 751 55 00). Halfeti’nin göl manzaralı iki restoranı var: Rumkale Restaurant (0414 751 55 01) ve Duba Restaurant (0414 751 57 04) Hasankeyf’te de yapılaşmaya izin verilmediği için doğru dürüst bir konaklama tesisi yok. Çoğu turist buraya günübirlik ya da birkaç saat için uğruyor. 37 kilometre mesafedeki Batman’da kalınabiliyor: Otel Asko (0488 214 92 34) Turhan Otel (0488 214 55 02) Zeki Otel (0488 213 36 39). Hasankeyf Mardin’e de bir buçuk saat kadar uzaklıkta.

Mardin Artuklu Kervansarayı (0482 213 73 53 www.artuklu.com) Erdoba Evleri (0482 2137677 www.erdoba.com.tr) Cercis Murat Konağı Restaurant (0482 2152474 www.cercismurat.com)

AMASRA

Hava, su balık ve tarih

Yıllardır Batı Karadeniz’de adı en çok adı geçen tatil yerlerinden biri Amasra. Havasından suyundan, balığından salatasından, ahşap işçiliğiyle ünlü Çekiciler Çarşısı’ndan hep bahsedilir. Ancak aynı zamanda üç bin yıllık bir tarihe de sahip. Antik dönemin önemli liman kentlerinden biri. Yarımada’nın tam ucundaki Bizans devrine ait kalede, Kraliçe Amastris’in sarayı ve kilise kalıntıları bulunuyor. Günümüz Amasra’sı, antik yerleşim Amastris’in üzerinde. Bu bayramı, Fatih Sultan Mehmet’in de gördüğünde, ’’Lala, çeşm-i cihan (dünyanın gözbebeği) bu mu ola?’’ dediği Amasra’da geçirmeye ne dersiniz? Amasra’nın iki adasından biri Boztepe. En güzel kuşbakışı manzara burada. Ada, bir kemer-köprüyle anakaraya bağlı. Diğeri, Tavşan Adası, 150 metre açıkta. Amasra’nın iki yanında da tarihi limanlar var. Günbatımı Küçük Liman’daki çay bahçelerinden seyrediliyor, balıkçı teknelerinin durduğu Büyük Liman’sa özellikle sabahları hareketli.

NEREDE KALINIR, YENİR

Türkili Otel (0378 315 37 50) Işıkaltın Otel (0378 315 39 51) Timur Otel (0378 315 25 89) Canlı Balık Restaurant ve Hamam Cafe.

KAZ DAĞLARI VE ASSOS

Efsaneler, zeytinyağı ve bol oksijen

Efsaneler zengini Kazdağı, aynı zamanda coğrafyasıyla da büyüleyen bir yer. Bol oksijen, tertemiz sular, endemik bitkiler, zeytinlikler ve en lezzetli zeytinyağları... Güneye bakan etekleri Ege, arka yüzü ise Marmara iklimine sahip. Yıl boyunca turizme uygun olan bölgenin en iyi zamanı, ilkbahar ve sonbahar, yani şimdi. UNESCO ödüllü Tahtakuşlar Köyü Özel Etnografya Galerisi gezilmesi gereken yerlerin başında geliyor. Geçmişte zeytin ve hayvancılıkla uğraşan Türk ve Rum ailelerin birlikte yaşadıkları Adatepe’nin denize bakan tarafında Zeus Sunağı bulunuyor. Eski bir zeytinyağı fabrikasından dönüştürülen Adatepe Zeytinyağı Fabrikası ve Müzesi’ne de uğramalısınız. Yeşilyurt, Ege’nin en güzel, yaşayan köylerinden biri. Butik otelleri, taş evleri ve kafeleri var. Yeryüzündeki en kaliteli atmosferlerden birine sahip Altınoluk, temiz havası için kalp ve astım hastaları tarafından tercih ediliyor. Assos’un taş evleri ise küçük antik limanı ve Athena Tapınağı, günübirlik bir geziyle görülebecek bir yer.

NEREDE KALINIR, YENİR

Kazdağı’nda konaklamaya dair her türlü bilgiyi www.kazdagiotelleri.com’dan alablirisiniz. İdaköy Çiftlik Evi (Çamlıbel Köyü, Edremit, 0266 387 34 02, 0532 636 34 50, www.idakoy.com), Zeytinbağı (Çamlıbel Köyü, Edremit, 0266 387 37 61 www.zeytinbagi.com), Hotel O2 (Akarsu 2, Küçükkuyu, 0286 752 56 24 www.HotelO2.de), Hünnap Han (Adatepe Köyü, Küçükkuyu, 0286 752 65 81 www.hunnaphan.com), Çetmihan (Yeşilyurt Köyü, Küçükkuyu, 0286 752 61 69 www.cetmihan.com), Yeşilyurt Evleri (Yeşilyurt Köyü, Küçükkuyu, 0286 752 63 84, www.tasevler.com), Manici Kasrı (Yeşilyurt Köyü, Küçükkuyu, 0286 752 17 34 www.manicikasri.com), Assos Konukevi Pansiyon (Behramkale Köyü, Ayvacık, 0286 721 70 81), Eris Pansiyon (Behramkale yukarı köy, 0286 721 70 80 www.assos.d/eris) Yahya’nın Yeri Küçükkuyu- Behramkale yolunda 0286 764 00 39)