Paylaş
Makal, müziğe ilgisini şöyle özetliyor: “Mülkiyede 41 yıl hocalık yaptım, Türkiye’nin emek tarihi/toplumsal tarihi ağırlıklı araştırmalarım, kitaplarım, makalelerim oldu. Sanat bâbında ise çocukluğumdan itibaren iç içe yaşadığım edebiyatın yerini, daha sonraki yıllarda müzik aldı, tutkulu bir müzik gönüllüsü oldum.
Başlangıç sözü:
“Müzik bir ömre yeter ama bir ömür müziğe yetmez- Sergei Rachmaninov.”
İçindekiler:
Öndeyiş-Çeyrek Yüz Yıllık Serüven: Kısık Ateşte Demlenen Müzik Yazıları
Hiç kuşkusuz bu yazıları okuyan, adı geçen türlerde dinlediği müzisyenleri de anımsayacaktır.
Birinci Bölüm Andante Yazıları: Besteciden Yorumcuya
Piyanistler
- Sviatoslav Richte –Müzik Dünyasının Yalnız Gezgini. Ara not: Richter’i Türkiye’de dinledim. Uçağa binmezmiş. Türkiye’den sonra Viyana’da konser verecekti. Avusturya hükümeti ona özel bir tren göndermişti.
- Glenn Gould-Piyanonun Çılgın Kanadalısı
- Arthur Rubinstein
- Emil Gilels
- Wilhelm Kempff-Akıl ile Duyarlılık Arasında İdeal Denge
Kemancılar
- Yehudi Menuhin-Ütopyalar Yaratan Bir Dünya Vatandaşı
- David Oistrakh-Nazım’ı Kıskandıran Kemancı
- Josef Suk-Büyükbabasını İyi Seçen Kemancı
- Isaac Stern-100 Yaşında
- Arthur Grumiaux-Kemanın Zarif ‘Baron’u 100 Yaşında
Viyolonselciler
- Pierre Fournier-“Aristokrat Viyolonselci” 100 Yaşında
- Mstislav Rostropoviç-Dünyayı Kucaklayan Viyolonselci
- Slava-80 Yaşında
Şancılar
- Renata Tebaldi–Toscanini’nin Melek Sesli Sopranosu
- Leyla Gencer–Gönüllerin ve Korsan CD’lerin Kraliçesi
- Dietrich Fischer-Dieskau–“Usta Şarkıcı” 80 Yaşında
- Elisabeth Schwarzkopf
Orkestra Şefleri
- Dünyamızdan Carlo Maria Giulini Geçti
- Antal Doráti 100 Yaşında
- Müzik, Etik ve Ego: Karajan 100 Yaşında
- Yevgeni Svetlanov–Son Romantik
- Bernard Haitink- Podyumun Büyük, Yaşlı Ustası
Ara not: Haitink İngiltere’de orkestranın sanat yönetmeniyken İstanbul’dan gönderdiği bir mektubu hatırlayarak bana üç kişilik davetiye vermişti. Yanımdaki arkadaşlarım da Mehmet Yılmaz, Fatih Çekirge idi...
- Rudolf Barshai –Müzisyen
- Claudio Abbado’nun Ardından
- Kirill Kondraşin 100 Yaşında
- Doğumunun 100. Yıldönümünde Kayıtlarıyla Leonard Bernstein.
ÖNDEYİŞ ÇEYREK YÜZ YILLIK SERÜVEN: KISIK ATEŞTE DEMLENEN MÜZİK YAZILARI...
Yaşamı hep iki yüzü olan bir madalyon gibi düşündüm; bir yüzü bilim, diğer yüzü sanattan oluşan. Bilim yaşama akıl ve derinlik katarken, sanat da güzellik katıyor. Bilim babında, insana en yakın sosyal bilim alanlarından biri olarak değerlendirdiğim sosyal politikaya yöneldim. Mülkiye’de 41 yıl hocalık yaptım, Türkiye’nin emek tarihi/toplumsal tarihi ağırlıklı araştırmalarım, kitaplarım, makalelerim oldu. Sanat babında ise çocukluğumdan itibaren iç içe yaşadığım edebiyatın yerini, daha sonraki yıllarda müzik aldı, tutkulu bir müzik gönüllüsü oldum. Yaşamımın değişik dönemlerinde rock’tan caz’a, klasik müziğe değişik türlere gönül versem de, sonunda yaşamımda klasik müzik ağırlıklı hale geldi.
1974 yılında henüz üniversitede öğrenci iken uzunçalar plaklarla başlattığım kayıt koleksiyonum, yaşamım boyunca benimle birlikte gelişti ve o günden bugüne 50 yıldır yaşamla ve müzikle ilişkimin merkezinde yer aldı.
*
Yazıların yazıldığı tarihten bu yana ortaya çıkan önemli bir değişiklik ise klasik müzik firmalarının son dönemlerde sanatçılar için yayınladığı devasa hacimdeki toplu edisyonlar oldu. Bu edisyonların hem bir sanatçının toplu kayıtlarına tek elden ulaşma olanağı sağlaması hem de fiyat avantajları nedeniyle, listelerde bazı önemli gördüğüm toplu edisyonları ekleme yoluna gittim. Günümüzde bu toplu edisyonlar müzik kataloglarında oldukça popüler.
*
Kitap, kuşkusuz çok farklı biçimlerde isimlendirilebilirdi. Üst başlık olarak, kitabın içeriğini tam anlamıyla yansıtan ‘Besteciden Yorumcuya’ en uygunuydu. Alt başlık olan ‘Kısık Ateşte Demlenen Müzik Yazıları’nın ise hoş bir öyküsü var. Andante dergisi için hazırladığım yazılar tamamlandığında, derginin yayın yönetmeni Serhan Bali’ye bitiş haberini verirken, ‘Yazı bitti ama birkaç gün demlensin, sonra son bir defa okur ve gözden geçiririm’ dedim. Sevgili Bali, kitabın hazırlık sürecinde bu ifadeyi hatırlatarak, başlık olarak çok sevdiğini ifade etti. Kısık Ateşte Demlenen Müzik Yazıları’nı önerdi, ben de gördüğünüz gibi bunu mutlulukla benimsedim. Ahmet Makal, çeyrek yüz yıldır, hazırlık aşamasında kısık ateşte demlenen ve sonrasında da ağırlıklı olarak “Türkiye’nin Klâsik Müzik Dergisi” Andante’de yayınlanan yazılarını bilgileri güncellenmiş olarak bir araya getiren bu kitapta, okuyucuyu klâsik müzik bestecilerinin eserleri ile onları yorumlayan sanatçıların dünyasına götürüyor. Yarım yüz yıldır klâsik müzik plâk-CD koleksiyoncusu, otuz yıldır da radyo müzik programcısı olan Makal’la birlikte, bu eserleri seslendiren müzik tarihinin büyük piyanistleri, kemancıları, çellistleri, şancıları, orkestra şefleriyle tanışıyor, onlarla birlikte uçsuz bucaksız müzik kayıt evreninde dolaşıyor, sevilen eserlerin çok sayıda kaydı arasında kaybolmadan, aralarındaki en nitelikli ve değerli kayıtlara ulaşmaya çalışıyoruz. Kitapta, önemli kadın sanatçılarımızla yapılan ve kadın müzisyenlere yönelik ayrımcılığı toplumsal cinsiyet bağlamında değişik boyutlarıyla tartışan söyleşiler ile Radikal İki’de yayınlanan yazılardan bir seçki ve Ankara Devlet Operası’nda temsil edilen operaların kitapçıkları için yazılan yazılar da yer alıyor. Türkçede hemen hiçbir kapsamlı çalışmanın olmadığı bir alanda, Makal’ın kitabının müzikseverlere faydalı olmasını diliyoruz.
İyi bir müzik dinleyici iseniz, tanıdığınız bildiğiniz müzisyenler dışındaki adları da öğrenir dinlemeye başlarsınız. Makal’ın kitabı her zaman kitaplığımızda bulunması gereken bir çalışma.
Bende birçok anıyı tazeledi.
Her müziksevere öneririm.
(Ahmet Makal Besteciden Yorumcuya Kısık Ateşte Demlenen Müzik Yazıları-İmge Kitabevi)
Paylaş