Beş dakika bekleyin jetiniz geliyor

Uçak kiralamada dünyanın en büyük aracı kurumları arasında bulunan Chapman Freeborn, Türkiye’de hizmet vermeye başladı. 1973 yılında kurulan ve halen 22 ülkede 33 merkez noktasıyla çalışan kuruluşun uzmanlık alanı özel jet ve helikopter kiralamak.
Şirketin bünyesinde dünyadaki tüm kiralık jet ve helikopterlerin detaylı listesi var. Bu listelere ulaşmak için iPhone telefon sahibi olmak gerekiyor. Uçak veya helikopter kiralamak isteyenler, telefonlarına indirdikleri Chapman Freeborn’un telefon aplikasyonuyla bu listelere anında ulaşabiliyor. Siteye girip taleplerini yazdıklarında onlara uygun tüm uçakların listesi geliyor. Onay verdikten beş dakika sonra da seçtiği uçak veya helikopterle anlaşma sağlanıyor.
Şirketin Türkiye satış ve pazarlama müdürü Tayfun Başak uygulamayı şöyle anlatıyor: “iPhone üzerinden Chapman Private Jet uygulamasını indiren kullanıcılar binlerce özel uçağa anında ulaşabiliyor. Bunun için tek yapmaları gereken kalkış ve iniş noktalarını seçmek, tarih ve yolcu sayısı gibi bilgileri siteye girmek. Daha sonra karşılarına onlara uygun uçakların fiyatına göre sıralanmış olduğu bir liste çıkıyor. Kendileri için en uygun fiyat aralığına sahip olan uçağı seçmeleri halinde bu uçağa ait fotoğrafların olduğu bilgi ekranına geçiliyor. Müşteri, kiralamak istediği uçağın tüm detaylarının fotoğraflarını görebiliyor. Telefonundan kabul tuşuna basınca, Chapman Freeborn ofislerinden bir uzman, hemen kendisiyle irtibata geçiyor ve anlaşması da aynı hızla yapılıyor. Tüm bu işlemler beş dakika gibi bir sürede gerçekleşiyor. Şirketimiz her gün her saat hizmet veriyor. Türkiye pazarına yeni girdik. Yerel havalimanlarında asistanlık, ikram gibi özel istekleri de karşılıyoruz. Çalıştığımız kuruluşlar arasında Birleşmiş Milletler de var. Nerdeyse son 35 yıldır ortaya çıkan tüm insani yardım operasyonlarında Chapman Freeborn tarafından kiralanan uçaklar kullanıldı.”
İstanbul-Köln arası iki kişinin VIP servisle birlikte bir jet için 17 bin Euro ödediğini hatırlatalım.

550 STERLİN’LİK ÇAY KEYFİ

Akşamüstü çayı keyfinin en iyisi, bu geleneğin anavatanı İngiltere’de yapılır. Peki İngiltere’de nerede? Berkshire’daki lüks Cliveden House Oteli, ‘Dünyanın en iyi beş çayı’ iddiasıyla 550 sterlinlik bir mönü hazırladı. Mükemmel İngiliz çay ve kekleriyle başlayan sofraya yıllanmış Cognac ve nadir bulunan Da Hong Pao çayı eşlik ediyor. Bu çay, bin yıllık bitkilerin zarif yapraklarından üretiliyor ve kilosu 2 bin Sterlin’e mal oluyor. Ardından, kilosu 4 bin Sterlin’e satılan Beluga havyarı geliyor. Mönünün üçüncü yemeği Platinyum Club Sandviç. Mini kanepeler olarak gelen bu sandviçte İspanyollar’ın ‘Dünyanın dördüncü gastronomik harikası’ olarak adlandırdıkları 30 ay boyunca fümelenmiş Iberico jambonu var. Yanında içecek olarak iki kadeh vintage Dom Perignon sunuluyor. Mönünün finaliyse dünyanın en pahalı çikolatası Amedi Porcelana’dan yapılan Clivedan House Çikolata Opera Keki’yle. Yediklerini sindirmek için üzerine kahve isteyenlere Kopi Luwak kahvesi servis ediliyor. Misk yağıyla harmanlanmış kahve tanelerinin kavrulmasıyla elde edilen bu Güney Asya kahvesinin bir fincağı 50 Sterlin’den satılıyor. 550 Sterlin’lik çay keyfi, sadece misafirlerin damak tadına katkıda bulunmakla kalmıyor; 12 Haziran-12 Temmuz tarihleri arasında beş çayı mönüsünden elde edilecek gelirin yarısı Marie Curie Kanserle Savaş Derneği’ne aktarılıyor.

ŞARAPTAN PAHALI TİRBUŞON

“Şarap garsonlarının yüksek kalitedeki bir şarabı ucuz tirbuşonla açmalarını hep çok yanlış bulmuşumdur. Harika bir tecrübeyi küçümsemiş oluyorsunuz...” Bu sözler, Avustralyalı Jeffrey Toering’e ait. Toering, şarap garsonları ve uzmanların iyi tirbuşon eksiğini fark ettikten sonra 12 yıl boyunca mükemmel tasarım için çalıştı. Sonunda, ortaya 410 dolarlık Code 38 çıktı. Sağlam, paslanmaz çelik ve titanyumdan el yapımı üretilen tirbuşon, adeta bir sanat eseri. Rahat kullanım için ergonomik, yumuşak hatlara sahip. Şişeyi mükemmel şekilde kavrıyor ve rahat açılması için de üstün bir dengesi var. Ömür boyu garantili. Bir Code 38 edinmek istiyorsanız www.code38.com’dan sipariş ediyorsunuz. Değerli tirbuşonunuz 4-6 hafta arasında size ulaştırılıyor.

TİTANİC KALINTILARIYLA YAPILDI

Titanic DNA, Romain Jerome tarafından ünlü gemi Titanic’ten esinlenilerek yaratıldı. Koleksiyon için, Titanic batığından getirilen paslanmaz çelik parçalar ve 100 yıl önce geminin inşa edildiği Harland&Wolff Tersanesi’nden tedarik edilen Lloyd A sınıfı çelik alaşım kullanıldı. Koleksiyonda çok şık saatlerle birlikte özel bir dolmakalem de bulunuyor. Kalemde Titanic’in ikinci pervanesine benzeyen bir çark ve gemi penceresinden görülebilen pistonun olduğu bir mürekkep sarnıcı bulunuyor. Ayrıca kalemin tabanında geminin dümen köşküne benzer bir minyatür resim, dışındaysa çelik ve pırlanta perçinleriyle süslenmiş çarpıcı çizgiler yer alıyor. Şık dış tasarımının yanında, kalemin çalışma mekanizması da özel; tabanındaki dümen köşkünün yönlendirdiği donanım, dişli çarka bağlanmak suretiyle pervaneyi döndürüp pistonu yukarı iterek mürekkebin kaleme ulaşmasını sağlıyor. Koleksiyon Yazar Watches’da satılıyor. Fiyatlar 12 bin-50 bin İsviçre Frangı arasında.

RALPH LAUREN’İN İLHAM PERİLERİ

Ralph Lauren’in tasarımcı kimliğinin yanında sıkı bir araba koleksiyoneri de olduğunu biliyor musunuz? Hatta tasarımlarında çoğunlukla şık arabalarından ilham aldığını? Paris, Louvre’daki Les ArtS Decoratifs, 28 Ağustos’a kadar Ralph Lauren’in ilham perilerine ev sahipliği yapıyor. Küratörlüğünü Rodolphe Rapetti’nin yaptığı sergide, Ralph Lauren’e ait 17 değerli araba yer alıyor. Ralph Lauren, bu serginin otomotiv endüstrisinin önde gelen isimlerinin de sanat eserleri yaratmasına vesile olduğunu söylüyor: Bugatti, Alfa Romeo, Bentley, Mercedes-Benz, Jaguar, Porsche ve Lauren’in favorisi Ferrari. Koleksiyonda yer alan kimi modeller, otomotiv tarihindeki en şık ve yenilikçi araçlardan. Örneğin yalnızca dört adet üretilen Bugatti Atlantic (1938) hala tam bir lüks objesi olarak görülüyor.

VADİYE BAKAN VAHALAR

Söz konusu iyi manzara olunca, çok az yer uçurum kenarındaki bir otelle yarışabilir. Pencerenizi açtığınızda ayaklarınızın altına serilmiş, ilham verici doğa manzaralarıyla işte dünyanın en iyi doğa manzaralı otelleri:
NEBESA, SLOVENYA: İtalya sınırından bir kilometre uzaklıkta, Kuk Dağı’nın tepesindeki bu otel Soca Vadisi’ne bakıyor. Butik otelde yalnızca taş duvarlı, ahşap kaplı dört chalet var. Her chalet’nin vadiye bakan bir verandası bulunuyor. Gecelik fiyatı 1250 Euro.
PARADOR HOTEL RONDA, İSPANYA: Guadelevin nehrinin üstünde, El Tajo vadisindeki Parador in Ronda, Hemimgway’in ‘Çanlar Kimin İçin Çalıyor’ kitabına ilham veren yerlerden. Eskiden belediye binasının renöve edilmesiyle yapılan otel, çevredeki ‘pueblos blanco’ yani beyaz köyleri keşif için de ideal. Gecelik fiyatı 1180 Euro.
POST RANCH INN, KALİFORNİYA, ABD: Santa Lucia dağlarıyla Pasifik’in birleştiği yerde, dünyanın en güzel günbatımını Post Ranch Inn’in özel Peak House süitlerinden izleyebilirsiniz. Bu süper lüks SPA oteli, San Francisco’nun 200 kilometre güneyinde yer alıyor. Cam, taş, kayrak ve ahşaptan yapılan binanın lineer bir mimari yapısı var. Gecelik fiyatı 550 dolar.
REID’S PALACE, MADEIRA, PORTEKİZ: Lüks tropik bahçeleri ve geleneksel şıklığıyla öne çıkan Reid’s Palace, Atlantik kıyısında. Müdavimleri arasında, otele resim yapmaya gelen Winston Churchill ve tango öğrenmeye gelen George Bernard Shaw var. Gecelik fiyatı, 1221 Euro.
CHATEAU DE LA CHEVRE D’OR, EZE, FRANSA: Antibes ve Ferrat Burnu üzerinden Cote d’Azur’a bakan bu 36 odalı Provençal otelde mutlaka balkonlu sütlerden birinde kalınması öneriliyor. Muazzam, labirent görünümlü Eze köyünün kalbinde, eski şatolardan otele dönüştürülen Chateau de la Chevre d’Or’da biri kral süitine özel olmak üzere iki ayrı havuz var. Gecelik fiyatı 1280 Euro.