GeriSeyahat Bergama’nın peynirci kardeşi
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Bergama’nın peynirci kardeşi

Bergama’nın peynirci kardeşi

Hollanda’nın kuzeydoğusundaki Alkmaar, 90 bin nüfuslu bir şehir. Peyniri ve cuma günleri kurulan tarihi peynir pazarıyla ünlü. Bu sayede damak tadına düşkün turistlerin uğrak yerine dönüşmüş. Okurumuz Yasemin Karaçöl, Bergama’nın kardeş şehrine haziran başında gitti, izlenimlerini yazdı.

Haziran başında çıktığımız Hollanda turunda, Amsterdam, Rotterdam, Lahey gibi şehirleri gezdik. Bir cuma günümüzü de bölgenin ünlü peynir üretim merkezi Alkmaar’a ayırdık. Nisandan ekime her cuma kentte geleneksel peynir pazarı kuruluyordu. Amsterdam’dan gidiş dönüş 14 Euro’ya aldığımız biletle, 30 dakikada kente ulaştık.

KANAL KENTİN KADERİNİ DEĞİŞTİRDİ

10’uncu yüzyılda bir köy olan Alkmaar, 1254’te şehir statüsü kazanmış. Kentin tarihi bölgesi, ortaçağda gelgit sırasında denizden gelen sulardan korunmak için yapılan kumdan bariyerlerin yanı başında. 16’ncı yüzyılda İspanyol işgalinden kurtulan şehir, 18’inci yüzyılda İngiliz-Rus birliklerinin saldırısına uğramış. Fransız-Hollanda birlikleri şehri kurtarmış. Bugün Paris’teki Zafer Takı’nın üzerinde Castricum Savaşı’nda elde edilen zaferden de gururla söz ediliyor.
1824’te açılan ve Amsterdam’ı kuzeydeki yerleşimlere bağlayan kanalın kentten geçmesi, ardından demiryolunun gelmesi Alkmaar’ın gelişmesini sağlamış. 1972’de üç kasabanın eklenmesiyle büyümüş.

TARİHİ DOKU KORUNMUŞ

Alkmaar’ın ortaçağ yapıları neredeyse hiç zarar görmeden korunmuş. Tarihi bölgedeki en dikkat çekici yapısı Sint-Laurenskerk kulesi. Bu uzun kule yaz aylarında nikah törenlerinin gözde mekanı. Kentin kanallarında 399 adet tescilli tarihi eser statüsü taşıyan yel değirmeni bulunuyor. Kentin diğer ünlü mekanı tarihi peynir pazarı.
İstasyon çıkışında sağa doğru ilerleyip trafik ışıklarından sola döndüğünüzde tipik Hollanda evleriyle karşılaşıyorsunuz. Bu cadde boyunca ilerlediğinizde şehrin merkezi Waaggebouw’a ulaşıyorsunuz. 14’üncü yüzyılda kurulan bu meydan, 1593’ten bu yana peynir pazarına ev sahipliği yapıyor.

PEYNİR RİTÜELLE TARTILIP PAZARLIKLA SATILIYOR

Meydanda tanık olduklarımıza bakılırsa, Hollanda’daki peynir üretiminde ve satışında geleneklerin hâlâ önemli bir rolü var. Peynirler meydanın ortasına üst üste diziliyor. Saat 10.00’da zil çalınca beyaz giysiler içerisindeki, renkli şapkalı satıcılar, omuzdan askılı ahşap kızaklara bu peynirleri yükleyip, tartı merkezine götürüyor. Bu denetimden sonra satışa geçiliyor. Bu arada müfettişler pazarda satılan peynirin kalitesini, fiyatlarını kontrol ediyor. Peynir tüccarları el çırparak pazarlık yapıyor.
Tüm bu ritüel günümüzde turistik bir gösteriye dönüşmüş.
Peynir taşıyıcısı olmak bu kentte bir prestij. Yedişer kişiden oluşan dört takım görev yapıyor. Her takım kırmızı, sarı, yeşil ve mavi olmak üzere farklı renklerde şapka giyiyor. Takım liderleri iki yılda bir oylamayla belirleniyor.
Geçen yüzyıl başında altın zamanını yaşayan pazarda, 1916’da bir günde üç ton peynir satılırmış. Tezgahlar gece saat 01.00’e kadar açık kalırmış. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Hollanda’da geleneksel peynir pazarı geleneğini koruyan tek kent Alkmaar. Her yıl nisandan ekim ortasına tam 22 kez burada pazar kuruluyor. Fakat toplam satış altın günlerin yüzde 10’u kadar...

KANALDAKİ BODRUM DÖNERCİSİ

Tartı merkezinin üstü Hollandse Kaasmuseum (Hollanda Peynir Müzesi). 3 Euro’luk biletle girilen müze 1390’da kilise olarak inşa edilmiş. 1576’da peynir tartı merkezine dönüştürülmüş. Günümüzde salonlarında dünden bugüne peynir yapım geleneği anlatılıyor, geleneksel ekipmanlar, 16’ıncı yüzyıl kadın giysileri sergileniyor. (www.kaasmuseum.nl) Peynir Müzesi’nin hemen yanındaki büyük kilise “Grote Kerk“ kasabaya hakim bir durumda. Meydana ayrı bir özellik katıyor.
Pazardaki peynir satıcıları yerel kıyafetler giyiyor. Tezgahlarda tadım yapmak mümkün. Pazarda bölgeye has “Poffertjes” tatlısı da satılıyor. Kızartılmış küçük hamur parçalarının tereyağ ve pudra şekeriyle tatlandırılmasıyla yapılıyor.
Pazardan sonra zamanınız kalırsa kenti dantel gibi ören kanallarda tekne gezisine çıkabilirsiniz. Trene dönerken yolun sağ tarafında, kanal başında “Bodrum Dönercisi“ni göreceksiniz. Lavaşta döner ve ayran eşliğinde güzel bir sohbet, gününüze renk katabilir.

BEŞ MÜZE BİRDEN

Bu küçük şehirde beş müze bulunuyor. John Lennon’ın ilk gitarı Alkmaar yapımıymış. Bu gururu Beatles Müzesi’yle ölümsüzleştirmişler. Hollanda Peynir Müzesi, bu alanda ülkedeki en iddialı koleksiyona sahip. De Boom’un diğer adı Ulusal Bira Müzesi. Fotoğraf, film ve geleneksel ekipmanlarla ülkenin biraları, üretim süreçleriyle ilgili kapsamlı bilgi sunuluyor. Hollanda Fırın Müzesi, ülkedeki fırın ve fırıncılık geleneğini tanıtıyor. Alkmaar Şehir Müzesi ise kentin tarihine, etnografyasına ayrılmış.

False