‘Benim Afrikam’dan geriye kalan

Yemyeşil ve büyük bir araziden geçerek ulaştığınız çiçeklerin ve ağaçların ortasında bir çiftlik evi... 19. yüzyılda yapılmış bu eve girdiğinizde kocaman bir salon karşılıyor sizi. Üstelik bu salona sanki yarım yüzyıldır el değmemiş gibi. Yıllardır yerinden kıpırdatılmamış mobilyalar ve el değmemiş ev eşyaları var evin her odasında. Çünkü bu ev Danimarkalı yazar Karen Blixen’ın Kenya’nın başkenti Nairobi’ye yakın çiftlik evi. 1885’te Danimarka’da doğan yazar ve ressam Karen Blixen, 1913’te kuzeni Baron Bror Blixen ile evlenmek üzere Kenya’ya geldi. Bu, tamamen bir mantık evliliğiydi. Karen’in parası, Bror’un ise unvanı vardı. Evlenip bu çiftliği aldılar. 700 Kenyalıyı işe alıp kahve tarımı yapmaya başladılar. Hatta Baron Bror av tutkusu nedeniyle çiftlikten epey uzak kalınca Blixen yönetimi iyice eline aldı. Yardımseverliğiyle tanınan hanımefendi, çiftliğinde çalıştırdığı Kikuru kabilesinin çocuklarına okuma yazmayı öğretti.

EVLİLİĞİ FRENGİ YIKTI

1915’te Karen’e çapkın kocasından frengi bulaştı. Zaten işleri ters giden talihsiz kadın, bu kez de hastalıkla uğraşmaya başladı. Dostlarına her zaman kocasının bulaştırdığı frengiyi anlattı. 11 yıllık evliliği kurtaramadılar. Karen Blixen boşandıktan sonra kahve çiftliklerini kardeşinin yardımıyla işletmeye devam etti, ancak zarar ediyordu. 18 yıl sonra çiftlikleri kapatarak, ülkesine döndü. Sene 1931’di. Danimarka’da Afrika’nın büyüsünden aldığı ilhamla kendini sanata verdi. Bir yandan kitap yazıyor, bir yandan resim yapıyordu. Dokuz kitap yazdı, işte o kitaplardan biri de edebiyat dünyasına adını yazdırdığı ‘Out of Africa’ oldu. Danimarka’da yazarlık kariyerinin keyfini sürdü sürmesine ancak üst üste içtiği sigaralar ona bir bedel ödetti: 1962’de, 77 yaşındayken hayatını kaybetti.

DEVLET SAHİP ÇIKTI

Hayatının en güzel ve en acı günlerinin geçtiği Kenya’nın Karen bölgesindeki evine gelince... Eve kimse bakmaz oldu. Nairobi’de yaşayan bir grup Danimarkalı, durumu devlet yetkililerine anlattı. 1980’li yılların başında evin müzeye dönüştürülmesi kararı alındı. Blixen’in hem doğumunun 100’üncü yılı hem de ‘Benim Afrikam’ filminin gösterime girdiği 1985’te müzenin kapıları halka açıldı.

YAPMADAN DÖNMEYİN

Kenya, ABD Devlet Başkanı Obama’nın da ülkesi. Başkenti Nairobi’ye Türkiye’den THY ile direkt uçuş var. Beş buçuk saatlik yolculuk sonrasıda uçak, Nairobi Kenyatta Havalimanı’na iniyor. Türk yolcuların ülkeye giriş için havalimanında vize almaları gerekiyor. Vize için 25 dolar veya 20 Euro isteniyor. Kenya’ya yolunuz düşerse mutlaka Karen Blixen Müzesi’ni gezin ama aşağıdaki önerilerimize de vaktiniz ölçüsünde kulak verin.
* GÖRÜN: Kenya’da modern yaşamın yanı sıra 73 yerel kabile yaşamlarını hâlâ geleneksel tarzlarda sürdürüyor. Bunlardan en meşhurları Massailer. Üzerlerindeki suka denilen kırmızı ince battaniyeleri, ellerinden asla bırakmadıkları ince sopaları ve eski araba lastiklerinden yapılmış terlikleri ile Massailer Kenya için çok çarpıcı bir figürler. Kenya’nın güneybatısında Tanzanya sınırı boyunca yaşıyorlar.
* KATILIN: Nairobi’de mutlaka yapılması gereken aktivitelerden biri de safari. Tabii ki safari denince akla Kenya’nın en çok bilinen
ulusal rezervi Serengeti Parkı geliyor. Özellikle Ağustos-Eylül dönemini tercih etmelisiniz.
* GİDİN: Mombasa’da irili ufaklı 15 bin timsahı içinde barındıran dünyanın en büyük timsah çiftliği var. Buranın simgesi
‘Big Dady’ adında 100 yaşında ve bir ton ağırlığında, beş kişinin katili dev bir timsah. Çiftlik kente 45 dakika uzaklıkta. Yemyeşil bir alanın içinde onlarca havuzun ve timsahın bulunduğu bir doğa harikası.