GeriSeyahat Bayram tatilinde Dubai
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Bayram tatilinde Dubai

Bayram tatilinde Dubai

Dubai, bu yıl Kurban Bayramı’nda yurtdışına yönelik turların gözdeleri arasında. Binlerce tatilci deniz, güneş, kum, ucuz alışveriş, görkemli bir şehir hayaliyle Basra Körfezi’ndeki bu küçük emirliğin yolunu tutacak. Sekiz yıldır Dubai’de yaşayan pazarlama uzmanı, hürriyet.com.tr yazarı Yonca Tokbaş "Ne yazık ki çoğu tatilci gerçek zenginlikleri keşfedemeden geri dönüyor" diyor. Tokbaş, kentin saklı güzelliklerini, alışverişin inceliklerini, problemsiz bir yolculuk için sakınılması gerekenleri yazdı.

Dünyanın dört bir yanından, akın akın, türbe ziyaretine gelir gibi Dubai’ye geliyorlar. Alışveriş krizine girenler, süpersonik mimariyi merak eden mühendisler, sen gördün ben de göreceğim diyenler... Aslında kıskanıyorum. Türkiye’nin birçok konuda ders alması gereken bir garip şehir bu Dubai. Tarihi, doğal zenginliklerimize rağmen neden bunu yapamıyoruz, bu kadar çok turist çekemiyoruz, diye düşünüyorum.

Dubai sanki Birleşmiş Milletler’in başkenti. Bir binanın koridorunda 50 değişik milletten kişi aynı anda, farklı dillerde, giyimlerde, dinlerde kimkime dumduma yürüyor. Ortak dil İngilizce. Sadece Arapça bilmek yetmiyor. Hintliler, Dubai’yi Mumbai’yle bir tutacak kadar yoğun, bu nedenle Urduca bilmek işe yarıyor. Filipin ve Çinlilerin sayısı birkaç yılda öyle arttı ki, isteseler kenti bir gecede ele geçirebilirler.

Ben eşimin işi nedeniyle Dubai’deyim. Sekiz yıl önce, kızımız 2 aylıkken geldik, oğlumuz burada doğdu. Karı koca özel şirketlerde çalışıyoruz. Arta kalan zamanda, yazmadan duramadığım için, hafta içi hergün www.hurriyet.com.tr ’de yazıyorum.

Dubai’de sekiz yıl geçirmek, başka bir şehirde 20 yıla eşdeğer. Kendisiyle yarışan, "ENkolik" bir kent. Her şeyin EN büyük, EN uzun, EN geniş, EN derin, EN yüksek, EN acayip olanı burada: Dünyanın en lüks oteli Burj Al Arab, dünyanın en yüksek binası Burj Dubai, palmiye şekilleriyle uzaydan görülen dünyanın en büyük suni adaları Palm Islands, bir alışveriş merkezi içindeki en uzun kayak pisti Ski Dubai... Freud yaşasaydı, bunu nasıl yorumlardı, EN büyük merakımdır!

PETROL AZ, ZEKA ÇOK

Dubai’de, sanıldığı gibi, çok petrol yok. Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) başkenti sayılan Abu Dabi’de var. Dubai inci ticaretiyle başlayıp, yedi emirlik arasında inciye dönüşmüş. Bu emirlik, proje üretme ve gerçekleştirmeden satma ustası. Şirket gibi yönetiliyor. Başında satış, pazarlama gurusu bir CEO var. Komşusu Şerce Emirliği bağnaz, kapalı, bol yasaklı. İçkinin "i"si yok. Dubai’de ise oteller neredeyse içkili restoran için yapılıyor. Çünkü içki otel barında,
/images/100/0x0/55eab244f018fbb8f890e3f7
restoranında içilebiliyor. Bakkal, markette yok. Sadece Hıristiyanlar özel izinle, içki satın alabiliyor.

BAE’ye vizeyi, rezervasyon yaptırdığınız otel ya da Emirates Havayolları kanalıyla alıyorsunuz. Vizenizin kağıt kopyasını çantanıza koymadan yola çıkmayın. Havaalanında sürprizle karşılaşmayın. Nakit kullanıyorsanız dolar, euro getirin. Dönüşte, elinizdeki tüm dirhemleri, Dubai Havaalanı’nda dolara, euroya çevirin. Yoksa hepsi elinizde kalır.

Dubai’de iki mevsim var: Çok sıcak yaz ve az sıcak yaz. Aralık - şubat arası Çeşme’nin serin yazına benzer. Yağmur beklenmez; ama küresel ısınma ve ağaçlandırma sağolsun, nadiren de olsa yağar. Gündüz plajda sereserpe ısınırsınız, akşam Alaçatı benzeri serin rüzgar çıkar. Giyim kuşamı çok dert etmeyin; şort, tişört, sandalet, spor ayakkabılarınızı kapıp gelin. Mayonuzu unutmayın.

ÇOCUKSEVER ŞEHİR

Dubai’de hayat fanusta geçiyor. Mutlaka yanınıza kazak, şal alın. Her yer klimalı, buz kesersiniz yoksa. Dubai’de çocuklar çok sevilir, rahatlıkla yanınızda getirebilirsiniz. Restoranlarda hemen özel mama sandalyesi, kuru boya getirilir. Denize, havuza girerken ilgi gösterilir.

Mümkün olduğunca az eşya koyun bavulunuza. Örneğin bir gece kıyafeti yeterli. 10 tane getirmeyin. Dönüşte "alışverişzede" olacak, aldıklarınızı sığdırmakta zorlanacaksınız. Hatta ek bavul almak zorunda kalacaksınız. Benden söylemesi, tecrübe konuşuyor!

Dubai’de maalesef toplu ulaşım sistemi yok denecek kadar zayıf. Otobüs, metro aramayın. Taksiler güvenilir. Tabii aksanlı konuşulan İngilizce’yi anlayabilir, anlaşabilirseniz. Adresi bilmiyorsanız, şoförlere tarif etmek zor. Bizler, elimizde krokilerle biniyoruz taksiye. Sabırla tarif ediyoruz. Alışveriş merkezlerinde, otellerde taksi durakları var, yalnız kalabalıkta sıra beklemek gerekiyor. Açılış havaalanında 7 dolar, kent içinde 1 dolar, kilometrede 50 sent
/images/100/0x0/55eab244f018fbb8f890e3f9
yazıyor. Otomobil kiralayabilirsiniz. Ama ben bunu tercih etmem, yolları bulmak için vakit kaybetmeye değmez çünkü.

RESTORANA, BARA REZERVASYON

Dubai turistlere çok toleranslıdır. Yerli halk saygı bekler. Kavga gürültü hoş görülmez, sivil polis hemen yanınızda biter. Barlarda öpüşürseniz uyarırlar, yasak çünkü, denemeyin. Gereksiz yere sağa sola dayılanmayın. Unutmayın Dubai’de monarşi var. Beş yıldızlı görüntünün altında çok keskin kurallar uygulanıyor. Otomobil kiraladıysanız, bir bardak içkiye bile tolerans yok, ucunda hapis var!

Ağır cezalar suçu tamamen ortadan kaldırmamış. Nadir suç işlendiği söylense de, temkini elden bırakmayın. Günlük gezilerde yanınıza pasaport ve önemli evrak almayın. Çantanıza dikkat edin.

Her türlü rezervasyonu, mutlaka Türkiye’den ayrılmadan, haftalar öncesinden yapın. Akın akın turist geliyor Dubai’ye ne oda ne otomobil ne de restoranlarda yer kalıyor. Aradığınız birçok bilgiyi www.dubaicity.com ’da bulabilirsiniz.

GÖZDE RESTORANLAR, EĞLENCE MEKANLARI

Tatiliniz kısaysa, Dubai Marine Beach Otel’e gidin. Eğlence çeşitliliği açısından zengin. (www.dxbmarine.com) Jumeirah Caddesi’nde, işin ilginci Dubai’nin en tarihi camisi Jumeirah Camii’nin tam karşısında. Otelin barı Sho Cho, akşam üstlerinde çok hoş, suşi de yiyebilirsiniz. 22.00’den sonra kapısında kuyruk oluyor. Lübnan usulü balıkçısı Flooka, iyidir. Malecon Küba Bar’da çok müthiş salsa dans edilir. Ama en önemlisi Grosvenor House Oteli’ndeki Budha Bar, görülecek yerdir. Yemek, içki, müzik üçlüsü için birebir. Bu rotadaki her ziyarette kişi başı en az 80-90 dolar gider.

Oysa, yine Jumeirah semtindeki Beach Center alışveriş merkezinde, giriş katının ortasında bir salaş Lübnanlı balıkçı vardır. Nefis halwayo ve barbun benzeri Sultan İbrahim balıkları pişirir.

Eğer yerel mimari, Kapalıçarşı atmosferinde binbir restoran, bar, kulübü bir arada görmek istiyorsanız hiç düşünmeden Madinat Souq’a uğrayın. Bir kafeye oturup çevrenizi seyredin. Gün batımında Burj Al Arab manzarasını fotoğraflayın. Küçük bir motorlu tekneye atlayıp, Pai Thai adlı Tayland restoranında leziz mönüsünü deneyebilirsiniz. Mekan da yemekler de hakikaten çok güzel. Yerel yemek aradığınızda karşınıza Lübnan mutfağı çıkacak. Bu da Osmanlı lezzetleri demektir. Sarmadan, humusa birçok tanıdık yemek çıkacak karşınıza. Türk aşçıları bir kez daha takdir edeceksiniz.

ALIŞVERİŞ

Bilgisayarınızı Bur Dubaiipek kumaşlarınızı Deira semtinden alın

Elektronik ürünleri 10 dolar daha ucuza almak uğruna sakın Deira’nın arka sokaklarında koşturmayın, değmez. Garantisiz ve taklit cihazlar başınıza dert olur. Alışverişte en iyi, en kolay seçim Mall of the Emirates. Hani şu içinde kayak pisti dahil her şeyi bulabileceğiz alışveriş merkezi. Elektronik cihazın, telefonun her türünü, en ucuzunu buradaki Jacky’s ve Carrefour’dan alabilirsiniz... Sonra çıkın üst katına, kayak merkezinin yanındaki oyuncakçı Toy Store’un kapısına bitişik mini stüdyoya girin. Filipinli kızın gösterdiği halıya oturun. Kamera oyunuyla uçan halıda Dubai seyahatine çıkın, ayrılırken de DVD’nizi versinler. İşte 25 dolara Dubai hatırası size. İsterseniz kayak pistinde, kızak ve oyun yerine girin, 2 saatliği, kıyafet bot dahil (eldiven atkı hariç) 50 dolar.

Sahildeki Jumeirah semtininin alışveriş merkezi Mercato’da hem koşturmaktan başınız dönmez, hem de hızla gezip şipşak alışveriş yapabilirsiniz. Biz ailece çok severiz. Ortadaki boş alana çocuklarımız bayılır. Aklınızda olsun, tüm alışveriş merkezlerinde çocuğunuzu ücret karşılığı bırakabileceğiniz, severek oynayabilecekleri Fun Corner’lar var.

Bilgisayar ve yan ürünleri arayanların mekanı Bur Dubai’deki Computer Plaza. Pazarlıktan çekinmeyin. Zaten en şık kuyumcuda bile bu yeteneğinizi kullanabilirsiniz. Mimarisi Mısır piramitlerinden esinlenen Wafi City, şehir merkezinin biraz dışındaki İbn Batuta görülmeye değer alışveriş mekanları. Alışveriş krizine girenlere birebir. Şık, yüksek kalite alışveriş merkezi arayanlar BurJuman’a, orta halli outlet şeklinde olup, inanılmaz indirimler yapılan Lamcy Plaza’ya uğrayabilir. Lamcy’nin yakınlarındaki Hint Mahallesi Karama’da aklınıza ne geliyorsa bulursunuz. SANA adlı mağazada ise yığınların arasından define gibi ürünler çıkar.

Benim define mekanım Deira’daki Al Nasr Polis Merkezi’nin arkasında. Plastik perdeden geçilerek girilen, köhne, buzhane gibi soğuk bu alışveriş merkezinin adı Al Manal. İçinde binbir çeşit kumaş topu tepeleme duruyor. Pazarlıkla, metre değil de, yard (yaklaşık 91 cm) başına 8-10 dolara müthiş saf ipek kumaş alınır buradan. Tabii diktirmesini becerebilene. Ustasını bulamazsanız, elinizde kalır. Uyarıyorum, bu bölge pek tekin değildir. Cüzdana, çantaya dikkat etmek gerekir. Girişteki seyyar satıcıdan, Kajal (sürme) de almayı ihmal etmeyin. Az miktarda kullanın, ertesi günkü görüntüsüne göre karar verin, çok sürerseniz dünyayı buğulu gözlerle görüyorsunuz.

DUBAİ’NİN MÜZELERİ, TARİHİ BÖLGELERİ

Al Bastika’nın sokaklarında yürüyün, Abra’yla kanalda tur atın

Bana sorarsanız, Dubai’ye her gelenin sadece gökdelen, otel, alışveriş merkezi gezmesi hem sıkıcı hem de çok üzücü. Çoğu turist Dubai’nin yerel, kültürel zenginliklerini fark edemeden ayrılır. Unutmamak gerekir ki Dubai paranın akılla birleşmesiyle üne kavuşmuştur. Bu nedenle ülke kültürünün özünü incelemekte yarar var.

Bur Dubai’deki Dubai Müzesi’ni mutlaka görün. (Türkiye’ye dönüşünüzde bir de Topkapı Sarayı’na uğrayın.
/images/100/0x0/55eab244f018fbb8f890e3fb
Olmayanı satmakla, olanı anlatamamak arasındaki farka hayret edeceksiniz.) Hazır müzeye gelmişken, çıkışta arkasına doğru yürüyün. Al Bastakia semtindeki Sahara Gate adlı kafenin terasında soluklanıp Fas usulü şekerli, taze naneli çayı yudumlayın. Sonra uzun ve dar sokaklarda gezintiye çıkın. Minicik galeriler, kafeler, kumaşçılar, ıvır zıvırcılar arasından geçin, esnafı, müşterileri inceleyin. Tepesi kubbeli koridora benzeyen o yolun sonuna doğru bir dükkanda, yere çömelmiş bir amca göreceksiniz. Tezgahında Saddam resimli dinarlardan, yarı değerli taşlara, fildişine her şey bulunur. Oradan yerel motorlu teknelerin (abra) durağını sorun. İte kaka ilerleyen kalabalıkta durağa ulaştığınızda, tek başınıza ya da grupla bir abra’ya atlayıp çevreyi turlayın. 1 dirhem’in üstünde siluetini göreceğiniz Dubai Ulusal Bankası’nın önünden geçerken, eflatuna çalan binanın camlarına yansıyan görüntünüzü fotoğraflayın. Sonra karşı kıyıya geçin, Şeyh Said El Maktum Müzesi’ni gezin. Yerel kıyafetleri giyinip, elinize kına yaptırıp, hatıra fotoğrafı çektirin.

DENİZ, GÜNEŞ, ÇÖLDE SAFARİ

Çocuklarınızla gidin, parklar oyuncaklar onları bekliyor

Bu mevsimde deniz harika. Yine de büyük hayaller kurmayın, Dubai’nin denizi Akdeniz’in yerini tutamaz. Şu anda su, bizim Edremit, Akçay’ın yaz sıcaklığında. Yazın ise adeta kaynıyor, yüzülmüyor. Bu nedenle otellerin havuzlarında bile sular soğutuluyor. Mutlaka kıyıdaki bir otelde kalmanız gerekmez. Burj Al Arab otelinin bile yanında plaj var. Halk plajı. Bizler orada gayet rahat yüzüyoruz. İsterseniz otelin fotoğrafını da çekersiniz. Kafesi, duşu, tuvaleti olsun
/images/100/0x0/55eab244f018fbb8f890e3fd
isterseniz, Jumeirah Beach Park’ı öneririm. Kişi başı 5 dolar. Yüzersiniz, çocuklar parkta oynar.

Dubai’nin çocuk parkları harikadır. Zabeel Park’ın A Kapısı’ndan girin, soldaki oyun alanına çocuklarınızı götürün. Yumuşak zemine kurulmuş binbir çeşit alet, oyuncak, tepecikler arasında oynasınlar. Safa Park da güzeldir.

Dalmaya meraklıysanız, ideal mekan karayoluyla yaklaşık 100 kilometre mesafedeki Füceyre Emirliği. Ekim-nisan arasında, derin denizde balık avı turları meşhur. Bunun için www.barracudadubai.com ’a bakabilirsiniz.

Dubai’nin uçsuz bucaksız çöl atmosferi, içinde zengin bir hayat barındırıyor. Balıklar, kuşlar çok sever havasını suyunu. Yetmedi, bir dev gölet yapıverdiler. Şimdi 320 çeşit kuş geliyor Dubai’ye. Akşamüstü saat 5 gibi başınızı kaldırın, grup halinde resmi geçit yapan papağanları göreceksiniz. Sularında 300 çeşit balık yaşıyor.

Dubai, golf meraklılarının cenneti. Çölü yeşertip golf sahası kurmak kolay iş değil, değer görmeye. Bakın siz de: (http://www.dubaigolf.com) Oynamak isterseniz, internetten rezervasyon yaptırın.

Gelelim en özel, etkileyici geziye. Çölde safariye çıkın mutlaka. İsterseniz özel araçla, isterseniz turlarla. Yedi emirliğin
/images/100/0x0/55eab244f018fbb8f890e3ff
de çöl kumu farklı renktedir. Dubai’nin kumları bordo-kırmızıya çalar mesela. İlginçtir. Aman sakın safari öncesi tıka basa yemeyin, çok su içmeyin. Safari boyunca cipte zıplayacaksınız. Dört çeker cipin sırrına vakıf olacaksınız. "Dört tekerlek birden güç vermese kesinlikle kuma gömülürdük" diyeceksiniz. Cip kervanı, yılan gibi kıvrılarak, kum tepelerinden gümbür gümbür inip, çıkıyor. Bu sırada savrulmamak için tutunurken ve zıplarken, çığlıklar atıyor, çok eğleniyorsunuz. Safarideki molalarda çölün ıssızlığına kulak verin, tertemiz havayı içinize çekin, bu kokuyu hafızanızda saklayın. Yanınızda boş pet şişe götürüp içini kumla doldurun. Eve dönünce kavanoza aktarın, öylesine güzel duracak ki gözleriniz kamaşacak. Günbatımında, çöldeki meşhur bir tepeye götürüleceksiniz. Elinizi gökyüzüne kaldırın, arkadaşlarınız güneşi avucunuzun içinde fotoğraflasın. Anısı kalsın geriye. Çölde güneşi tuttum, dersiniz dostlarınıza. Dubaililer için şahinler, şahinle avcılık neredeyse kutsal bir spor. Çöl turunda şahincilerle de tanışacaksınız. Eldiveni giyip, şahinle poz verebilirsiniz. Deve turları çok popüler, ancak üçüncü turda fena halde sıkılacaksınız, çünkü hiç enteresan değil. Çöl turları akşam üstü başlar, güneş batınca biter. Yemeğe kalmanıza değmez. Sıradan yemekler, alasını bildiğiniz dansöze gereksiz para ödersiniz.
False