Balayınızı hangi adada alırdınız?
Stresli ve yoğun geçen evlilik hazırlıkları sürecinde yaşadığınız yorgunlukları unutmak için biraz daha uzaklara mı gitmek istiyorsunuz? Balayı denince ilk akla gelen o meşhur tropik adaları düşünenlere Maldivler, Bali ve Mauritius’un artı ve eksilerini kıyasladık, gözü okyanus ötesinde olanlara da Bora Bora’yı hatırlattık…
EEğer balayı için hayaliniz düğün sonrası yorgunluk atmak; deniz, güneş, kum ve lezzetli yemeklerin tadını çıkararak masaj yaptırmaksa Maldivler doğru karar olacaktır. Zira adalar sadece otel komplekslerinden oluştuğundan balayınızı tek bir yerde geçiriyorsunuz. Eğer aynı yerde sıkılırım derseniz o zaman size göre olmayabilir. Fakat şunu bilin; otellerin sunduğu lüksün neredeyse sınırı yok. Fazla yormayan etkinlikler de var tabii; mercan resiflerinde sualtı yaşamına yakından bakabilir veya günbatımında tekneyle açılıp yunusların dansını izleyebilirsiniz.
Böyle bir balayı ilginizi çektiyse otel seçiminde karşınıza bir soru çıkacak: Su üstü mü kumsal villası mı? Su üzeri daha popüler ve dolayısıyla daha pahalı. Bu tarz villaların kendi sonsuzluk havuzları, açık havada jakuzileri veya deniz üzeri hamakları oluyor. Bu parayı gerçekten hak ettiklerini söyleyebilirim.
Maldivler’in iki mevsimi var; sıcaklık değişmiyor. Uçuş, İstanbul’dan direkt 8 saat; aktarmalı tercih edilirse de 15 saate kadar seçenekler var. Başkent Male’ye iniyorsunuz, oradan da kalacağınız otele deniz uçağı veya tekneyle ulaşıyorsunuz. 30-60 dakika sürebiliyor deniz uçağı yolculuğu. Deniz uçağı pahalı olsa da kendi başına o da bir deneyim olarak hafızanıza kazınacak güzellikte.
Edonezya’nın 17 bin adasından biri Bali’de de yemyeşil doğasıyla bütünleşmiş çok lüks balayı otelleri var. Aynı zamanda bir otelde 2-3 günden fazla kalmadan başka bölgeleri de keşfederek aktivitelere yer açmak isteyen çiftlere uygun bir rota. Otel ve yeme-içme ücretleri Maldivler kadar yüksek değil. Ancak sadece ‘deniz, kum, güneş’ tatili hayal ediyorsanız Bali çok da uygun olmayabilir. Sahilleri su sporları için çok elverişli olsa da dalgalı olduğundan yüzebileceğiniz az yer var. Balayı otelleri, daha yüzülebilir bir sahil olan Nusa Dua civarında.
Bali’ye seyahat etmek için en uygun zaman, nisan ile ekim ayları arası. İstanbul’dan direkt 12,5 saat; aktarmalı olaraksa 17 saat ve üstü süren uçuşlar var. Biz 10 saat süren yolculukla Singapur’a gidip 2-3 gün gezdikten sonra 2,5 saatlik kısa bir uçuşla Singapur’dan Bali’ye geçtik. Böylece bir Asya ülkesi daha keşfetmiş olduk.
Bali’deki trafik sorunu tatilinizi zehretmesin diye bir rehberle anlaşıp ulaşımı konforlu bir araç ve tecrübeli bir şoförle yapın. Konaklama için Seminyak civarı, Ubud, Nusa Dua ve Uluwatu bölgelerinden en az iki tanesini seçin. Ubud’da orman içinde sonsuzluk havuzlu çok güzel oteller var. Ubud görülmesi gereken yerlere de yakın. Biz Seminyak ve Ubud’da kalarak seçimlerimizden memnun ayrılmıştık.
Bali’de çok sayıda tapınak ve turistik nokta var ama hepsine koşturmak yerine dik ve yüksek bir kayanın üzerine yapılmış enfes bir manzaraya sahip Uluwatu Tapınağı, Bali halkının arınma ritüellerini yaptığı Tirta Ampul ve deniz tanrısı için 100 metre açıkta bir kayaya yapılmış olan Tanah Lot tapınaklarını listenize yazın, ayrıca zamanın nasıl geçtiğini anlamadığımız Kutsal Maymun Ormanı ile bölgenin simgesi olan Tegalalang pirinç tarlaları da görülmeli.Derya Aydemir Yılmaz, Mauritius’ta
Oteller daha uygun, etkinlik biraz daha az
Mauritius, balayı destinasyonları arasına yeni katıldı. Rivayete göre Mark Twain, Mauritius’u gördüğünde “Cennetten önce Mauritius vardı, cennet yapılırken Mauritius’tan kopya çekilmiş” demiş. Hint Okyanusu’ndaki bu güzel adanın yeşille mavinin en güzel tonlarına sahip, tropik ve muhteşem bir doğası var. Palmiyelerle kaplı turkuvaz sahillerine sıra sıra lüks oteller dizilmiş. Maldivler’e kıyasla oteller daha ucuz. Bali kadar fazla olmasa da otel dışında yapılabilecek aktiviteler ve gezi rotaları tatmin edici. İstanbul’dan 10 saat aktarmasız ve 13-16 saat aralığında da aktarmalı uçuş bulunabiliyor.
Otelinizin yerine göre adanın gezilecek önemli yerlerine ulaşmak 1,5-2 saatinizi alabiliyor. Biz 4 gün adanın kuzeyindeki bir otelde, 3 günse güneyde kaldık. Mauritius’ta lotus havuzları, dev nilüferleri ve yüzlerce bitki türünü görebileceğiniz Sir Seewoosagur Ramgoolam Botanik Bahçesi, volkanik olaylar sonucu meydana gelen Chamarel 7 Renkli Dünya Jeoparkı ve Chamarel Şelalesi ile sömürge döneminden kalan Labourdonnais şatosunu gezerek Mauritius’un tarihini anlayabilirsizin. Ev yapımı romlarından tatmayı da unutmayın.
Zor ama değer: Bora Bora
Balayı için okyanuslar aşmayı göze alanlara Pasifik’ten bir cennet köşesini de anlatmak gerek. Fransız Polinezyası’ndaki Tahiti adalarından en güzeli Bora Bora. İstanbul’dan gitmek için önce Los Angeles’a, oradan da Fransız Polinezyası’nın başkenti Papeete’ye geçiliyor. İstanbul-Los Angeles direkt 13-14 saat sürüyor, oradan Papeete’ye yaklaşık 8 saatlik bir uçuş gerekiyor. Papeete’den de 1 saatlik uçuşla Bora Bora’ya ayak basıyorsunuz. En az 24 saatinizi uçarak geçireceksiniz ama Bora Bora dünya üzerindeki en özel köşelerden biri. Fransız Konsolosluğu’na başvurup vize almalısınız. Amerika’dan aktarmayla geçeceğiniz için Türkiye’den çıkarken bir ABD vizeniz de olmalı.
Bora Bora, Maldivler gibi su üstü bungalovlar ve saz çatılı villalarla diğer balayı adalarına benzer bir lüks sunuyor. Güney Pasifik Okyanusu’nun berrak, turkuvaz suları ve çevredeki mercan resiflerinde tüplü dalış yapabilir, merkezde nefes kesen Otemanu Dağı’na 4x4 turlarına katılabilir, tekne turu ya da çeşitli su sporları deneyebilirsiniz.