Babylon ruhunun en ‘çok şık/çok Chanel’ hali

Kafanızdaki yazlık Babylon imajı, ‘Bodrum/Çeşme’ çekişmesinde oyunu Çeşme’den yana kullanmış, hafif salaş, kafasına göre takılan, kendi halinde, gece gündüz altındaki sörfçü şortu çıkarmayan bir tip olabilir. Doğrudur. Fakat ekip artık hafta başı Cennet Koyu’nda açılan ‘Juju’ ile yeni hevesler, üst segmentler peşinde. “Bir R.E.M. konseri/faciası sonrası S.O.S. verebilecek hassaslıktaki Pozitif nasıl oldu da milyon dolarlık yatırımlara peşpeşe soyundu?” derseniz cevabı iki kelime o da şöyle: Ferit Şahenk! Yüzde 80 gibi geniş bir dilim artık Doğuş grubunda. Pozitif kuyruğu dik, ipi sıkı tutmuş; işletmeye dair her şeyi kontrolünde tutuyor.

Juju, Cennet Koyu’ndan denize girmek için ‘halka açık’ tek alan. Koydaki diğer iki plajın biri sadece rezidans sahiplerine diğeri de sadece otel müşterilerine özel. 300 kişilik plaja giriş ücreti 150 lira. Yediğiniz içtiğiniz ayrı. Zeytin ağaçları, İtalyan usulü ahşap aile masaları, çok fiyakalı koltuklar, çok tasarım localar, tam yerinde müzikler derken şunu fark ediyorsunuz: Burası Babylon ruhunun çok şık, çok Chanel bir paketle ambalajlanmış hali. Alaçatı’da gayet salaş, gayet relaks görmeye alıştığınız Babylon ekibine burada bir ‘Mandarin’ ciddiyeti çökmüş zira. “O kadar kasılmaya değer mi?” diye dertlenirseniz atın kendinizi Cennet’in serin sularına. Türkbükü’nde, Yalıkavak’ta benzinlere kulaç atmaya, mis gibi mazot kokularıyla denizden çıkmaya benzemiyor. Çıkınca da oturun Juju’nın restoranı Olive Garden’a: Satsumayla yapılan taze, ev yapımı iced tea’sinden, mango sorbesinden, günlük levrek ve çupra tabaklarından buram buram yükselen Bodrum’un tadını çıkarın. Mis. Sağdan sağdan ilerleyince karşınıza bir iskele daha çıkacak, tam da Juju ile Mandarin arasında: m2 bar. İyi belleyin, happy hour partilere gelenlerle zodyağıyla teknesinden yanaşanlar burada bulaşacak. Sakin sakin partileyerek güneşi batıracak.