Ayder’de lazbord mevsimi

Kaçkarlar’ın zirvesine uzanan yolda önemli bir geçit noktasıdır Ayder Yaylası. Yazın canlanır. Şenlikler birbirini izler. Hoyrat turizm anlayışı bu güzel yaylayı son yıllarda hızla betonlaştırdı. Bazı eski müdavimleri küsüp uzaklaştı. Neyse ki birkaç yıl önce yapılar ahşapla kaplandı, tabela kirliliğine son verildi.
Yaylacılığın ve yaylacılık kültürünün artık yok denecek kadar azaldığı Kaçkar Dağları’na yazın gelen misafirler, her şeye rağmen yaylacılık yapanları görünce mutlu oluyor. Yayla evlerinin açık olması, birkaç evde dumanın tütmesi büyük bir nimet sayılıyor. Yoksa bu evlerin açılmaması tamamen yok olması demek. Ayder’de ise durum biraz daha farklı. Geleneksel yayla evlerinde kalanların yanı sıra bu evlerin yanı başında yükselen otel, motel ve pansiyonlar yaz ve kış buraya bir canlılık getiriyor.

KIŞ MANZARALARI

Geçmişte sonbahar geldiğinde tatilciler, yaylacılar gidince Ayder’e ıssızlık çökerdi. Kaplıcasının fark edilmesiyle son 10 yılda kışın da özellikle hafta sonlarında, cazibe merkezine dönüştü. Hafta içinde ise huzurunu koruyor.
Aslında kış, karşı yamaçlarına doluşan karları, rüzgârın sesini, ağaçkakanların büyük gürgen ağaçlarına yaptığı salvoların ritmini dinlemek için en ideal zamandır. Tabii buna kaplıca keyfini, otellerde sunulan yerel mutfağın lezzetini, şubattaki Kardanadam Festivali’nin coşkusunu da katabilirsiniz.

ÜZME TAHTASIYLA KARDA AKROBASİ

Kış faaliyetlerinin en önemlilerinden biri son yılların snowboard etkinliğine paralel bölgede çok tutulan Lazboard etkinlikleri.
Lazbordla kaymak, bölge insanı kadar dışarıdan gelen misafirler için de ilgi çekici. Üzme tahtası adı verilen bir aletin, bir sopa yardımıyla insanı karların üzerinde dans ediyormuşçasına kaydırması elbette bölgenin keyfini çıkarmak için ideal. Ayrıca son yıllarda yapılan helikopterli ski faaliyetiyle özellikle yurtdışından gelen kayakçılar, ‘Kaçkar Şekeri’ dedikleri yüksek kesimlerden aşağı parkurlara kayıyor.
Kardanadam Festivali beş yıldır Yukarı Ambarlık Mevkii’nde düzenleniyor. Bölge halkı şenliklere geniş ilgi gösteriyor. Yaylaya gelen misafirler ellerinde kamyon lastiği, şambriyel veya naylonla yüksek yerlere tırmanıyor. Bunların üstüne oturup aşağıya kaymanın keyfini yaşıyor. Yemekler yeniliyor, bir taraftan da tulum eşliğinde horon tepiliyor. Yüksek dağların kış sessizliği birkaç günlüğüne de olsa bozuluyor. Kimi bu şenlikleri fırsat bilip kışın da bir başka görünen manzaranın tadını çıkarıyor.
2 Şubat’ta şenlik sabah saat 10.00’da başlayacak. Folklor gösterileri, çuvallı koşu yarışması, havaifişek ve lazbord kayak gösterisi yapılacak. Süleyman Sarı, Bahar Bakoğlu konser verecek. Ertesi gün ise kar üstünde halat çekme, kardanadam yapma, karda en büyük horon halkası oluşturma yarışmaları yapılacak. Zeynep Başkan, Turan Topçuoğlu, İbrahim Sarı konser verecek.

Yükseklere yolculuk

Çamlıhemşin, yüzde 80’i ormanla kaplı, dağınık ve tepelik alanlardan oluşan bir yerleşim. Fırtına Deresi ilçe merkezinden geçer; Kaçkar ile Verçenik vadilerinden gelen Elevit ve Palovit dereleri, Ayder (Hala) Deresi’nin birleşmesinden oluşur. Fırtına Vadisi’nden inip Pazar - Ardeşen sınırından Karadeniz’e dökülür. İlçenin eski adı ‘Vicealtı’ydı. 1957’de Çamlıhemşin adıyla ilçe haline geldi. Merkezi, iki dağın arasında kalmış, beton binaların egemenliğinde tek bir cadde üzerinde dizilmiş yapısıyla çekici görünmese de dağlara çıktıkça manzara değişir. Ulu ağaçlar, tarihi köşkler çıkar karşınıza. Çevresinde 30’a yakın köyü vardır. Mahalleler ve yaylalar da diğer önemli yerleşimlerdir. Yaylacılık geleneği hayvancılıktan kaynaklanır. Yazın süt, yoğurt, yağ, kaymak, süzme, minci üretmek için yükseklere çıkılır. Çay tarımının başlamasıyla hayvancılık eski önemini kaybetmiş, yaylacılığı zayıflatmıştır. Yaylalar sayfiye yerine dönüşmüştür. Mayıs sonu, haziran başında yaylalara çıkılır. Yaz boyunca festivaller düzenlenir. Köyde kalanlar kışlık otu hazırlar. Kimin kalacağına, kimin yaylacı olacağına aile reisi karar verir...