Ayasofya hakkında pek fazla bilinmeyen üç ilginç bilgi
Abartısız onlarca kez ziyaret ettim Ayasofya’yı. Her ziyaretimde farklı bilgiler öğrenip ruhumu tatmin etsem de Ayasofya’yla ilgili bazı belli başlı klasik bilgi ve efsaneleri çok seviyorum. Her ziyaretimde de mutlaka bunları görmeye ya da düşünmeye koyuluyorum. Sizin için Ayasofya ile ilgili ilginç bilgileri bir araya getirdim. Bu bilgilerden sonra salgın sonrası bu görkemli yapayı mutlaka ziyaret edin derim. İşte Ayasofya ilgili ilginç üç bilgi…
Theodora’nın Ayasofya’sı...
Bizans İmparatorluğu’nu incelemek için okuduğumuz ‘Bizans İmparatorluğu Tarihi’ kitabında bile önemli Bizans tarihçisi yazar A. Vasiliev dönemlerden bahsederken Justinianos demekle yetinmez ve “Justinianos ve Theodora’nın Dönemi” der. O dönemin Bizans tarihçilerinden Prokopius ise Theodora’nın soylu bir kökeni olmadığı için sürekli onun geldiği pis ortamlardan bahsetmiştir. Acaba Bizans’ın merkezinde hafifmeşrep bir yaşantıda her gün birçok farklı erkekle vakit geçiren Theodora nasıl olur da Ayasofya için kilit bir isim olurdu? Justinianos ile evlendikten sonra imparatoriçe unvanını alan Theodora eşine sadece iyi bir eş olarak kalmayıp imparatorluk meseleleriyle de yakından ilgilendi.
İmparatorluk boyunca çıkan en büyük isyanlardan biri de bu ikilinin döneminde yaşandı, Nika İsyanı… İmparator Justinianos emrindeki gemi ve paraya güvenerek kaçmayı düşünüyordu ancak Theodora onu bir imparatorluğun kaderini değiştirecek ve 30 bin ayaklanmacının ölümüyle sonuçlandıracak şekilde eşini ikna etti. Ve sonunda ölse bile imparatoriçe olarak ölmek istediğini belirterek “Erguvani pelerin kefenim olsun” dedi. Bu sözlerin ardından ayaklanma bastırıldı ve daha önceleri iki örneği de yıkılan, şu an Sultanahmet Meydanı’nda gördüğümüz mabed Ayasofya inşa edildi. İşte, ben de buraya her geldiğimde Justinianos’tan çok Theodora’yı düşünürüm.
Mozaikten ilk montaj!
Ayasofya’da öyle bir mozaik vardır ki, her baktığımda yüzümde bir tebessüm belirir. Bu da mozaikteki komiklikten değil, arkasında yatan sebepten dolayıdır. İlk önce sizden rica ediyorum, bu fotoğrafa dikkatlice bakın… Muhteşem bir dedikoduya hazır olun… Fazla yaşına rağmen üç eş eskiten İmparatoriçe Zoe bu mozaikte en sağda yer alıyor. Mozaik yapıldığında daha yaşlı olsa da burada çok gençmiş gibi gösterilmiş, her neyse konu bu değil.
Ortada yer alan Hazreti İsa ve en solda da imparator IX Konstantinos Monomakhos yer alıyor. IX Konstantinos Monomakhos bu mozaikte size de biraz farklı gözükmüyor mu? Baş kısmı sanki daha önceden var olan bir mozaikten farklı gibi? Aynen de öyle! Ayasofya’da yer alan bu mozaik aslında bu şekilde değildi. Aslında o mozaikte III Romanos yer alırken Zoe’nin daha sonrasında IX Konstantinos Monomakhos ile hayatlarını birleştirmesi sonucunda bu mozaikte bir ‘mosaicshop’ gidilmiş! Ayrıca dikkat ederseniz tek bozukluğun baş kısmında değil, üstte yer alan isim kısmında da olduğunu görebilirsiniz.
Halvdan buradaydı!
Yine Ayasofya’nın ikinci katında mermer korkulukların üzerinde bir el yazısı göze çarpar, işte bu el yazısı savaşçı kimliğiyle ön plana çıkan ve yine savaşmak için bu topraklara gelen bir Viking askeri Halvdan’ın Ayasofya’da ölümsüzleşen yazısıdır.