Andaman’da iki hafta

Uzun ve soğuk geçen bir kıştan sonra nihayet güneş yüzünü göstermeye başladı, yazın ilk işaretleri kapımızda. Haliyle aklımıza bol güneşli, beyaz kumsallı, turkuvaz denizli ada tatilleri düşmeye başladı. Kartpostal görünümlü egzotik tatil adaları konu olduğunda ilk akla gelen yerler genellikle Tayland, Endonezya, Maldivler veya Karayipler olur. Ancak sessiz bir tatil istiyorsanız henüz turist kalabalıklarıyla tanışmayan Andaman Adaları iyi bir seçenek olabilir.

İki yıl önce çıktığım Hindistan seyahati sırasında, bir tropik ada molası vermek istedim. Araştırma yaparken duydum ilk kez Andaman ve Nikobar Adaları’nı. Bengal Körfezi’ne bitişik Andaman Denizi’ndeki bu adalar coğrafi olarak Tayland’a daha yakın olsa da Hindistan’ın yönetiminde. 572 adanın toplam yüzölçümü Bolu ilimiz kadar. Sadece 38’inde düzenli yerleşim var. Nikobar Adaları turizme kapalı. Buna karşın Andaman grubunda ziyaret edilebilecek cennet misali pek çok ada yer alıyor.

Bu adalara ulaşımın en pratik, hızlı şekli uçak. Hindistan’ın Delhi, Kalküta ya da Chennai şehirlerinden, adalar topluluğunun başkenti Port Blair’e günlük uçuşlar mevcut. Bir diğer ulaşım alternatifi Chennai ya da Kalküta’dan kalkan gemiler. 60 saatte Port Blair’e ulaşıyorlar.�

ROSS ADASI’NDAKİ ZAMAN TÜNELİNDE
Port Blair başkent olmasına rağmen, turistler için daha çok Andaman Adaları’na geçiş istasyonu. Uçakla ya da vapurla Port Bair’e varan turistler burada birkaç gün geçirdikten sonra gemilerle Havelock ya da Neil Adaları’na devam ediyor. Biz de Port Blair’de iki gece geçirdik. Bir zamanlar siyasi suçluların kaldığı meşhur İngiliz Hapishanesi’ni (Cellular Jail Ulusal Anıtı) ve Port Blair’den kalkan gemilerle 20 dakikada ulaşılan Ross Adası’nı ziyaret ettik.

Ross Adası, zaman tünelinden geçip Hindistan’ın İngiliz sömürgesi dönemine yolculuk yapmak isteyenler için ideal. Sömürge yıllarında İngilizlerin bu bölgedeki yönetim birimleri adada konuşlanmış. O dönemlerde “Doğu’nun Paris’i” diye adlandırılırmış. Bu gün, adanın geçmişten kalma şatafatlı İngiliz mimarisi örneği yapıları, kiliseleri ormana karışmış, çoğu yıkıntı halinde. Yapıların içinden çıkan tropik ağaçlar, dev kökleriyle Kamboçya’nın meşhur Angkor tapınaklarını hatırlatıyor.

HAVELOCK’UN BAKİR SAHİLLERİ, PLAJLARI
Port Blair’den Havelock Adası’na 3 saatlik vapur yolculuğuyla ulaşılıyor. Adayı daha vapurda, uzaktan gördüğümde kalbim heyecanla çarpmaya başlamıştı. Kaldığımız sürede âşık oldum. Tropik iklim kuşağındaki bu adalarda sıcaklık yıl boyunca 23-31 derece arasında. Muson yağmurlarının kesildiği aralık-nisan dönemi adanın turistik sezonu. Yağmurlar mayısta başlayıp ekim başına kadar sürüyor. Biz ekimde gittiğimizde yağmurlar yeni kesilmişti, turist azdı, genelde ucuz olan fiyatlar iyice düşmüştü. Uzayıp giden kumsal boyunca pek çok pansiyon ve bungalov sıralanmış. Sıcak suyu olan, son derece lüks tatil köyü tipi otellerde çift kişi konaklama 30-80 Euro arası. Ağaç evlerin gecesi ise 1 Euro!

Havelock bembeyaz kumsalları, yaprakları denize uzanan dev palmiyeleri, kristal berraklığında denizi, rengârenk balıklarıyla tam bir rüya adası. Sahilde görüntüyü kesen dev otellerden eser yok. Yolculuğumuzun son günü Port Blair’e dönüşümüzde, bastıran muson yagmuru altında yürürken, yanımızda resmi plakalı lüks bir araç durdu ve bizi limana kadar götürebileceklerini söyledi. Araç meğer Andaman Adaları Emniyet Müdürü’ne aitmiş. Yol boyunca sohbetimizde öğrendik ki adanın yerel yapısını korumaya çok dikkat ediyorlar. Örneğin kumsalların üzerine yapılacak otellerle ilgili sıkı kurallar var, denizden belli bir mesafeye kadar olan alana hiçbir bina inşa edilemiyor. Bundan sonrasında da sadece iki kata izin veriliyor. Tabii turist sayısı artarken bu kuralları ne kadar koruyabilecekleri belli değil.

TURİSTİK KÖYLER NUMARALI
 Havelock’un kuzeyi yerleşim bölgesi. Köyler numaralandırılmış. 1 Numaralı Köy, yolcu vapurlarının yanaştığı liman bölgesi. 3 Numaralı Köy ada merkezi ve çarşı. Turistik tesisler 2 ve 5 Numaralı köyler arasındaki sahil kısmında.

İki hafta kaldığımız bu sakin adada hiç sıkılmadık, yapılacak çok şey var: Tembel tembel güneşin ve denizin tadını çıkarmak isteyenler gün boyunca kumsalda uzanıp, Hint Okyanusu’nun ılık sularında keyif yapabilir. Aktivite meraklıları için tüplü ve şnorkelli dalışlar, çeşitli yürüyüş rotaları, günlüğü 2 Euro’ya kiralanabilen Vespa’larla adanın yerli halkının yaşadığı kısımlara yolculuklar diğer seçenekler. Andaman ayrıca, dünyaca ünlü dalga sörfü merkezlerinden biri.

Andaman Adaları’nda pek çok egzotik kuş ve bitki türüne rastlamak mümkün. Bu sebeple kuş gözlemcileri ve tropik bitki örtüsü severler için de harika bir mekân.

1 EURO’YA BALIK ZİYAFETİ
Adada ulaşımın en kolay yolu, çok ucuz olan Vespa ya da bisiklet kiralamak. Ayrıca üç tekerlekli motosiklet ya da bisikletler, yani tuk-tuk’lar da yerel taksi gibi kullanılıyor. Ana yemek tabii ki taze taze önünüze gelen deniz ürünleri, bunun yanı sıra Thali diye bilinen klasik pilav üstü sebzeli Hint yemekleri de mevcut. Kişi başı 1-2 Euro’ya lezzetli bir balık ziyafeti çekmek mümkün. Lüks ve bol çeşitli restoran beklentisi içinde olmamanızı öneririm. Ada merkezinde bir-iki küçük ve salaş restoran var, o gün denizden ne çıktıysa pişirip getiriyorlar önünüze.

Ada halkı çok sıcakkanlı ve aynı zamanda turistleri kendi hallerine bırakıyorlar. Hindistan’ın genelinde rastlanan, kimi zaman bunaltıcı olabilen seyyar satıcılar burada yok. Adalar grubunda konuşulan diller, etnik çeşitliliğe bağlı olarak, birden fazla: Hintçe, Bengalce ve Tamilce... Ada halkının bir kısmı basit seviyede İngilizce konuşabiliyor.

YAPMADAN DÖNMEYİN
· Radha Nagar Plajı, diğer adıyla 7 Numaralı Plaj’da güneşin batışını izleyin.
· Fil Yolu rotasını izleyerek ulaşılabilen Fil Plajı’nda şnorkel veya tüple dalın.
· Tur acentelerinin düzenlediği orman yürüyüşlerine katılıp kuş gözlemi yapın.
· Vespa kiralayıp adanın içlerinde, pirinç tarlaları arasında sıralanmış köyleri keşfedin.
· Tekne kiralayıp balığa çıkın.
· Deneyimliyseniz dalga sörfü yapın.