GeriSeyahat Alberobello’nun masal bahçesi
MENÜ
  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Hürriyet Twitter
    • Yazdır
    • A
      Yazı Tipi
Alberobello’nun masal bahçesi

Alberobello’nun masal bahçesi

Adriyatik Denizi’nin güneyindeki sıra dışı İtalyan yerleşimlerinden biri Alberobello. Puglia bölgesine gurur veren kasaba, Trulli evleriyle 1995’te UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girdi. İzmirli okurumuz Dr. Tayfur Yağcı gitti, izlenimlerini yazdı.

Güney İtalya’da, Bari ile Brindisi şehirleri arasındaki Alberobello’nun fotoğraflarına ilk rastladığımda çok etkilenmiş “Bu kasabaya muhakkak gitmeliyim, Trulli evlerini görmeliyim” demiştim. Son İtalya seyahatimde Napoli, Sorrento, Positano, Amalfi ve Ravello’yu gezmiştim. Konakladığım Sorrento’ya karayoluyla 5 saat uzaklıktaki bu masal kasabasına ayıracak zamanım kalmamıştı.
Bir şeyi çok isterseniz olurmuş. Türk-İtalyan ressamları ortak sanat etkinliğine davet edilince bu fırsatı yakaladım.                    

ORTADOĞU KAYNAKLI TEKNİKLE YAPILDILAR
Halkı tarımla uğraşan Alberobello kasabası Puglia bölgesine özgü Trulli evlerinin merkezi sayılır. Beyaz badanalı evlerin, göz kamaştırıcı gri renkli koni şeklindeki çatıları, spiral plan üzerinde, yine bu bölgeden çıkan küçük kireç taşlarının harç koymadan üst üste yerleştirilmesiyle yapılmış.

Bölgedeki en eski evin geçmişi 16’ncı yüzyıla kadar uzanıyor. Bu yapı tekniğinin çok daha önce  Ortadoğu’dan geldiği söyleniyor. Nitekim Türkiye’deki benzer çatı yapısına sahip Harran evlerinin geçmişi çok daha eski.

Lecce’den kuzeye doğru çıkarken Bari yakınlarında, Ostoni şehrinin bulunduğu noktada otobandan ayrıldık. Zeytinliklerle kaplı arazide, dar, kıvrımlı yollardan geçtik. Bir zamanlar nehirle ayrılmış iki tepe üzerinde yer alan Alberobello’ya ulaştık. Otomobillerin yeni yerleşimdeki otoparka bırakılması gerekiyordu. Kent ring sefer yapan dolmuşlarla geziliyordu. Tarihi yapılar tepenin diğer tarafındaydı. Dolmuşa kişi başı 2 Euro ödedik, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren küçük kasabaya ulaştık.

ÇATIDAKİ ŞAMAN İŞARETİ
11 bin nüfuslu kasabanın adı “güzel ağaç” anlamına geliyor. İlk dikkatimi çeken evlerin çatısındaki işaretlerdi. Hıristiyan veya şaman semboller ev halkını kötülüklerden koruması için yapılırmış. Ayrıca ev sahibinin etnik kökenini belirtirmiş.
Küçük bir tepeden aşağıya uzanan bu masal kasabasının daracık taş döşeli sokaklarında yürüdüm. Bir zamanlar köylülere ev, ahır olan yapılar şimdi hediyelik eşya mağazası olmuştu. Çeşit çeşit şarap, likör, zeytinyağı, yiyecek, el işi satılıyordu. Kışın bile kasabanın sokakları alışveriş yapan turistlerle doluydu.

AMAÇ VERGİDEN KAÇMAK
 Evlerin bu kadar yakın olmasının nedeni 2’nci Acquauia Dükü Girolamo’nun bir fikri. 13’üncü yüzyılın sonlarında kral bir kanun çıkardı. İzinsiz yerleşim kurmayı yasakladı. Yeni yerleşim kurmak isteyenler daha yüksek vergi verecekti. Alberobello’ya yeni yerleşenler gün geçtikçe arttığından dolayı, Dük Girolamo, vergi ödememek için halka Trulli şeklinde evler yapmalarını şart koydu. Kralın vergi memurları geldiğinde yığma taş evlerin çatısı kolayca yıkılabilecekti. Vergi memurları sadece koni şeklinde çevrilmiş, çatısız yapıları evden saymıyordu. Böylece halk vergi ödemekten kurtuluyordu. Bu tedbirin başarısından sonra Alberobello’daki tüm yapıların çatısında harç kullanılmaması sadece yığma kireç taşı olarak yapılması bir gelenek haline geldi.

Yaz aylarında Alberobello bir dizi festivallere ev sahipliği yapıyor. Bunlar önemli bir uluslararası müzik festivali içinde, folk festivali, klasik, caz ve popüler müzik, dans, tiyatro, çocuk etkinlikleri ve havai fişek gösterileri şeklinde olup, bölgeye önemli oranda turist çekiyor.
Bir sonraki gezimde hedefim kasabanın festival zamanını görmek.

 

 

False