Acıdır ayının ölümü

‘Bekle’ diyor Aleg, ‘Ben at demeden atma.’ Ayı yaklaşıyor, yaklaÅŸtıkça büyüyor. Büyüdükçe de büyüyor. Arada bir arkasına dönüp takip edilip edilmediÄŸine bakıyor. Öylesine ÅŸiÅŸko ve kocaman ki, her adımında üstündeki post titriyor. 150 metreye kadar geldiÄŸinde Aleg, ‘Shoot’ diyor. ‘But, just behind the shoulder.’ KoltuÄŸuna deÄŸil, koltuÄŸun hemen arkasına...Ä°ki elini başının yanına koca koca açarak anlatmaya baÅŸladı:-Dikkat et kafası sepet gibi olmalı. Kafası sepet kadar büyük ve kulakları küçükse bil ki büyük erkektir. EÄŸer kulakları büyükse o zaman bil ki diÅŸidir.Papermoon’daki yemekte iÅŸte böyle anlatmıştı Sait Han, ‘vurulacak’ ayının nasıl olması gerektiÄŸini.Türkiye’yi ziyarete gelmiÅŸ dünyaca ünlü Pakistanlı avcı Sait Han ile Papermoon’da oturmuÅŸ ayıları konuÅŸuyorduk. Papermoon’da herkes bir ÅŸey konuÅŸur. Ayı konuÅŸmak da yasak deÄŸildir. Ä°steyen ayıları da konuÅŸabilir. Sait Han’a yıllardan beri dünyanın en büyük ayılarının yaÅŸadığı Kamçatka’ya ayı avına gitmek istediÄŸimi anlatıp tavsiyelerini sorunca, bana tavsiyesi iÅŸte böyle oldu. Kafası büyük ayı, büyük erkek anlamına geliyordu.Kamçatka ayılarının erkeÄŸi ortalama 600 kilo civarında. Somon mevsiminde balık yemeye baÅŸladıklarında 850 kiloya kadar çıkıyorlar. Kamçatka ayıları, Alaska’da yaÅŸayan ayılarla birlikte dünyanın en büyük ayıları. BirinciliÄŸin kimde olduÄŸu tartışma konusu.Kamçatka, Türkiye için dünyanın öbür ucunda. Önce 3 saatlik Ä°stanbul-Moskova, ardından Aeroflot ile 9.5 saatlik Moskova-Petropavlosk (Kamçatka’nın baÅŸkenti) arası uçak yolculuÄŸu. Arktik halkanın hemen altında, Sibirya’nın Pasifik Okyanusu’na uzanan bir yarımadası Kamçatka. Ama ayılar ÅŸehrin ortasında yaÅŸamıyor. Daha gitmek gerek.Arkadaşım Abdullah Ceylan ile birlikte Petropavlosk’a indikten sonra 5 saatlik bir otomobil yolculuÄŸu, onu takiben 4 saatlik bir kar motoru yolculuÄŸu ile ayı kampımıza ulaÅŸtık. Rehberimiz Aleg iri yarı, babayiÄŸit bir avcı. Ayı rehberi, dünyada nesli tükenen bir tür, hızla koruma altına alınmalı. Ayı rehberi, bir insan alt türü olarak, ne söylüyorsa onu kasteden acaip bir mahluk. ÖrneÄŸin ‘Hayır’ diyorsa, o gerçekten ‘Hayır’ demek.Rehberimiz Aleg, aynı zamanda bir kar motoru cambazı. Bu coÄŸrafyada kar motoru, Malatya’da mobilet kadar yaygın. Kar motorunun arkasına bir kızak baÄŸlanıyor, avcı bu kızaÄŸa yerleÅŸiyor ve kampın etrafında büyük daireler çizilerek ayı izi aranıyor. Karda taze iz bulunduÄŸunda takibe baÅŸlanıyor.Taze ayı izini de atlamak mümkün deÄŸil. Her biri küçük bir krater büyüklüğünde. Üç günde 40 kadar ayı görüyoruz. Bir tanesinin izleri gerçekten etkileyici. Aleg motordan iniyor, cebinden ÅŸerit metreyi çıkarıp izi ölçüyor, ‘22 santimin üstünde, büyük ayı’ diyor. O dakikadan itibaren de korkunç bir takip baÅŸlıyor.Karda yaklaşık 80 kilometre hızla ilerliyoruz. Bu sürat ÅŸart, çünkü ayı çok uzaklardan motor sesini duyup dört nala kalkıyor. BaÅŸ döndürücü bir sürat sonunda ayıyı görüyoruz. Karlar üzerinde koÅŸan ayı, gördüğüm en etkileyici hayvanlardan birisi. Ä°nanılmaz büyük. Her adımında sanki yer titriyor. Etrafından dolaşıp, muhtemelen yöneleceÄŸi bir tepenin arkasına geçip yürüyerek yukarıya tırmanıyoruz. Ayı yaklaşık iki kilometre ötede ve ip çekmiÅŸ gibi bizim tepeye doÄŸru geliyor.‘Bekle’ diyor Aleg, ‘Ben at demeden atma.’ Ayı yaklaşıyor, yaklaÅŸtıkça büyüyor. Büyüdükçe de büyüyor. Arada bir arkasına dönüp takip edilip edilmediÄŸine bakıyor. Öylesine ÅŸiÅŸko ve kocaman ki, her adımında üstündeki post titriyor. 150 metreye kadar geldiÄŸinde Aleg, ‘Shoot’ diyor. ‘But, just behind the shoulder.’KoltuÄŸuna deÄŸil, koltuÄŸun hemen arkasına atmamı istemesinin mantığı ÅŸu: Ayı o kadar büyük ki kurÅŸunumla tek omzu kırılsa bile üç ayağı ile saldırabiliyor. Ayılar Kamçatka’da senede 3-4 tane köylü yiyor. KoltuÄŸun hemen arkası, yani ‘just behind the shoulder’, yumuÅŸak dokulu bir yer. Kalın kol kemiÄŸi yok. Merminin penetrasyon ihtimali ve bir karşı saldırıya meydan vermeden ayıyı yıkma ihtimali daha yüksek.Silahtan kaygılıyım. Her zamanki silahım deÄŸil. Daha önce kullanmadığım bir çap. Tehlikeli bir hayvan ile karşı karşıyayım ve silahın gücünü bilmiyorum. Kuvvetli bir çap ama ayı da lokomotif gibi karları yara yara geliyor.Aleg’in köpeÄŸi, bir iÅŸaretiyle hemen ayıya yöneliyor. Üç metre kadar yaklaşıp havlamaya baÅŸlıyor. KöpeÄŸin varlık nedeni, ayıyı meÅŸgul edip avcının atış yapabileceÄŸi pozisyonlar hazırlamak. Yoksa ayının yanında bit gibi kalıyor ve zaten korkudan fazla yanaÅŸamıyor. ‘MeÅŸgulcu köpek’ etrafında döne döne ayıyı bulunduÄŸu yerde ayakta tutuyor. Ayı, gözleri köpekte, bizi göremiyor. Görüyor da köpekten kopamıyor. Aklı bizde, gözü etrafında dönen köpekte. Ayı ayakta...338 Win Mag koltuÄŸunda patladığında sanki yanardaÄŸ patlıyor..Koca cüsse önce sırt üstü yere yıkılıyor, sonra ayaÄŸa kalkıyor ve göğsünü, kurÅŸunun deÄŸdiÄŸi yeri ısırmaya çalışıyor. Önüne geçilemez bir öfke topu, 100 bin beygir gücünde bir motorlu testere, kulakları sağır eden, adamı zürriyyetten kesen bir hiddet çığlığı.338 win mag bir daha patlıyor...‘Bir daha at bir daha!’338 win Mag bir daha konuÅŸuyor. Sert konuÅŸuyor: Kemik sesi. ‘Thump’.Karla kan birbirine acıyla karışıyor. Kar ve kan bu kadar mı yakışırmış birbirine? Kızıl kar yaÄŸar mı hiç? Ayı ölünce kızıl kar yağıyor ey sevgili okur...Aleg’le beraber ayıyı yüzerken, balık kokan bu muhteÅŸem hayvanı okÅŸuyorum. Ellerimi etlerine sürüyorum. Yağını kokluyorum, kokusunu içime çekiyorum. Ya bir gören olsa ayıyı kokladığımı? Avcı niye avlar bu kadar muhteÅŸem bir hayvanı?Ä°yi soru...Ama iyi bir cevap da var: Bir tek çirkinleri mi avlayacağız?Penisinin içinde kemik olan tek canlı, ayı. KemiÄŸin topuzu gümüş kaplanarak içki karıştırıcısı yapılıyor. Ellerimle penisini açıp kemiÄŸini çıkarıyorum. Bir karış uzunluÄŸunda kalem gibi bir kemik.Ayının sadece postu ve başı 75 kilo. Ä°ki kiÅŸi kar motoruna taşımakta güçlük çekiyoruz. Burnunun ucundan kuyruk sokumuna olan mesafe 9.8 feet. Irkının sıradan bir ferdi.Av sona erince Petropavlosk Otel’e dönüyoruz. Otelin takma adı ‘Ayı Oteli’. Burası her milletten avcının kamptan dönüşte kaldığı yer. Amerika’nın ‘Altına hücum’ kasabalarının otellerini andırıyor. Herhalde dünyada insanların birbirine merhaba demeden ‘Senin ayının boyu kaçtı’ diye sorduÄŸu tek yer. Ä°ddia o ki, burada, güneÅŸe doÄŸru kaldırıldığında, tıpkı karides gibi iç organları gözüken beyaz ve ÅŸeffaf kadınlar yaşıyor. Otelde herkes ayıları ve karides kadınları konuÅŸuyor.Kamçatka coÄŸrafyası, bir yanardaÄŸ arazisi. Ne tarım var, ne güneÅŸ. Bu verimsiz, volkanik topraklar T.S Elliott’un Waste Land’ının film platosu sanki. Åžeffaf ve mutsuz karides kadınlar, Sovyet nükleer denizaltı üssüne evsahipliÄŸi yapan bu çorak coÄŸrafyada dünyanın en büyük ayılarıyla yaşıyor. Penisleri kemikli ayılarla, kızıl kar altında.Ayı oteli Petropavlosk Mayıs 2004ALTINCI AY UYANIP DENÄ°ZE YÃœRÃœYORKamçatka’da yasal, lisanslı ayı avı şöyle yapılıyor: Bu ince uzun yarımadanın tam ortasında bir hat halinde yanardaÄŸ silsilesi uzanıyor. Ayılar 6 ay süren kış uykusuna bu yanardaÄŸların eteklerindeki ormanlarda yatıyor. Tam 6 ay boyunca sistemini kapatıyor. Ne yemek yiyor ne def-i hacette bulunuyor. Kalp atışlarını yavaÅŸlatıp nefes sayısını neredeyse dakikada bire düşürüyor. OlaÄŸanüstü bir mahluk, bu ayı. Baharda uyanır uyanmaz tundraya inerek denize veya okyanusa doÄŸru yolculuÄŸa baÅŸlıyor. 1 metreye ulaÅŸan karların üzerinde iz bıraka bıraka denize yolculuÄŸu sırasında da avlanıyor.Â