400 metre yüksekten panoramik Mekke
Daha önce böyle bir fotoğraf çekilmedi. Mekke’nin havadan nasıl göründüğünü ne Mekke’nin yerel halkı ne de her yıl şehre akın eden Hacılar biliyordu. 1986’da hava fotoğrafçılığına başlayan ve şu anda Dışişleri Bakanlığı’nda dev boyutta asılı olan havadan İstanbul fotoğrafını çeken Orhan Durgut hayalindeki Mekke fotoğrafı için kolları sıvadı.
FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYIN
Açık görüşlü bir müze müdürü arkadaşının yardımıyla gerekli izinleri aldı ve askeri bir helikoptere binerek gördüğünüz bu fotoğrafı çekti. Mekke Belediyesi’ndeki yetkililer fotoğrafı çok beğendi, Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı bu fotoğrafı önem verdikleri kimselere hediye etmeye karar verdi. İşte bütün kutsal yerleri aynı karede buluşturan bu fotoğrafın hikayesi ve Mekke’nin değişen yüzü.
HAC’DAN YILDA 10 MİLYAR DOLAR
Mekke’de tarım yapılamıyor, ekime uygun tarla olmadığı gibi, şehirde ciddi su sıkıntısı var. Yiyecek ihtiyacı ithalatla karşılanabiliyor. Birkaç mobilya ve tekstil fabrikası var ama önemli bir katkı sağlamıyor. Mekke’nin ekonomisi tamamen Hac turizmine dayanıyor. Hacılardan yılda yaklaşık 10 milyar doların üstünde gelir sağlıyor Suudi hükümeti. Bunun yarısını şehrin yeniden yapılanması için harcıyor.
ASKERİ HELİKOPTERLE KÁBE’NİN ETRAFINDA 3 GÜNDE 8 SAAT UÇTU
Mekke’de değil havadan, karadan bile fotoğraf çekmek için bir yığın izin almak, bürokratik işlemden geçmek gerekiyor yoksa krallığın fedaileri hemen makinenize el koyuyor. Orhan Durgut’un kafasındaki Mekke görüntüsü için sadece fotoğraf çekme izni almak yeterli değildi. Kábe’yi içine alan çemberi görüntülemek için bir de helikopterle şehrin üstünde uçmak gerekiyordu. Durgut’un bu izinleri almasında Medina Media Müzesi’nin müdürü Dr. Halid Abualhair’in çok yardımı dokundu. Durgut, Abualhair’le İstanbul’da düzenlenen Suudi Arabistan günlerinde tanışmıştı. Abualhair, Durgut’un havadan çektiği İstanbul fotoğraflarını çok beğendiği için benzerinin Mekke için yapılmasına destek vermeye karar vermişti.
Durgut, Hac tarihinden bir hafta önce, geçen aralık ayında Mekke’ye gitti. Bir hafta boyunca şehri karadan dolaşarak tanıdı. Bu arada müze müdürü Abualhair Mekke Belediyesi’nden çekim için izin aldı, askeriyeden de bir helikopter tahsis etti.
Hac vakti geldiğinde UH-1 model askeri helikopterle havalanıldı. Durgut’a helikopterde müze müdürü ve Mekke Belediye Başkanı eşlik etti. Yerden 400 metre yüksekte yapılan çekim üç günde, toplam 8 saat sürdü. Durgut 30 derecelik açıyı koruyarak 8 ayrı fotoğraf çekti. Sekiz kareyi birleştirdiğinde gördüğünüz bu panoramik fotoğraf ortaya çıktı.
MEKKE’DE ARSALAR MANHATTAN’DAN PAHALI
Mekke 20. yüzyılda uçak yolculuklarının orta sınıf arasında yaygınlaşmasından sonra ve 1979’da inşa edilen otobüs sistemleri sayesinde çok gelişti. Çünkü artık dünyanın her yerinden Müslümanlar Hac için kolaylıkla Mekke’ye ulaşabiliyordu. 1.3 milyon nüfuslu Mekke Hac zamanı 4 milyon, sezon dışında 3 milyon ziyaretçi ağırlıyor. Bu da ciddi bir hac ekonomisi yaratmış durumda. Kabe’nin çevresindeki yüksek binaların tamamı otel ve hac evi. Kısıtlı bir parayla hacca gidildiğinde bu hac evlerinde gruplar halinde kalınıyor. Örneğin beş kadın bir odayı, eşleri de ayrı bir odayı paylaşıyor.
Bu otellerin etrafına Mekke’yi ülkenin diğer şehirlerine bağlayan çevreyolları, alışveriş merkezleri inşa edilmiş. Suudi bir bürokrat şehrin bu ticari atağını şöyle açıklıyor: "İnsanlar artık sadece hac yapıp gitmek istemiyor. Alışveriş yapmak, bir yerlerde yemek yemek istiyor. Ki bu günah da değil. Bu isteklerini karşılamalıyız." Oteller, alışveriş merkezleri binlerce kişinin istihdam edilmesini sağlıyor. Son 30 yılda Mekke’ye yaklaşık 115 milyar dolar yatırım yapılmış. Şehirde gayrimenkul ve arsa fiyatları da tavana vurmuş durumda. Kábe manzaralı arsaların metrekaresi 80 bin dolar civarında. Yani Manhattan’dakinden çok daha pahalı.
EN FAZLA 15 GÜN KALMAYA İZİN VAR
Suudi Arabistan kanunlarına göre gayrimüslimlerin Mekke’ye girmesi yasak. Müslümanlar hac zamanında hac vizesi alarak, yılın diğer zamanlarında umre vizesi alarak Mekke’yi görebilir. 45 yaşın altındaki kadınlara eşi ya da akrabalığını kanıtladığı bir başka erkek eşlik etmek zorunda. Hacıların Mekke’yi Muharrem ayının 10’uncu gününde terk etmesi şartı var. Umre vizesinin süresi de sadece 30 gün. Yine de vizenin son gününe kadar kalınamıyor, maksimum 15 günde Suudi Arabistan’dan çıkmak gerekiyor.
1 Tenim Mescid Bu mescidin bulunduğu bölgeye Numan Vadisi denir. Buraya Hz. Ayşe Mescidi de denir.
Hz. Ayşe, Hz. Muhammed’le hac için Mekke’ye geldiğinde muayen günleri nedeniyle umre yapmak zorunda kalmıştı. Bunun üzerine Hz. Muhammed, Hz Ayşe’nin kardeşi Abdurrahman’ı çağırarak şöyle demiş: "Kızkardeşini devenin arkasına al, Ten’im’den itibaren umre yaptır. Tepelikten inip oraya varınca ihrama girsin. Yapacağı kabul görecek bir umredir" buyurdu. Yani burası Hz. Ayşe’nin umre yapmak için ihrama girdiği yer.
2 Cennet-ü Mualla Mekke’nin en eski mezarlığı. Hz. Muhammed’in ilk eşi Hz. Hatice’nin mezarı burada. Hac sırasında ölenler de buraya gömülür.
3 Hira Dağı Hz. Muhammed’e "Oku" diyen ilk vahyin geldiği, peygamberin Cebrail’le ilk karşılaştığı yer bu dağdaki mağaradır.
4 Hz. Muhammed’in doğduğu ev Kábe’nin hemen yakınında, Mevlid Sokağı’nda. Orijinali yıkılmış. 1957’de yerine Mekke ve Hac’la ilgili kaynakların bulunduğu bir kütüphane yapılmış.
5 Kábe Hürmetli Mescid anlamına gelen Mescid-i Haram’ın tam ortasında. Dikdörtgen prizma şeklindeki yapının duvar taşları Mekke tepelerindeki granitlerle yapılmış, tavanı ahşap. Kuzeydoğu duvarı 12.63, kuzeybatı duvarı 11.03, güneybatı duvarı 13.10, güneydoğu duvarı 11.22 ve yüksekliği 13 metre. Alanı 145 metrekare. Üzerindeki ipekli siyah örtüde altın işlemeyle Kelime-i Şahadet yazılı. Çatısına yakın kısmındaki diğer altın şeritte ise Kuran ayetleri işlenmiş. Kabe’nin yüksekliğini aşmadan çevreleyen revakların planlarını Mimar Sinan hazırlamış. Yapımı II. Selim zamanına denk geliyor.
6 Suudi Sarayı 1200 yıllık Ebu Kubeys Camii yıkılıp bu saray inşa edildi. Kabe’ye tepeden bakan bu yapı İslam camiasında çok eleştirildi.
7 Intercontinental Otel 1997’de yapıldı. Neredeyse tamamı Kabe manzaralı 615 odası var. 2004’te Ortadoğu’nun en iyi oteli seçildi.
8 Hilton İslam camiası Hilton’a da pek sıcak bakmıyor çünkü bu binanın yerinde eskiden Hz. Ebubekir’in evi vardı, yıkıldı. 1398 odalı, 31 katlı otel 1994’te inşa edildi.
9 Zem Zem Towers Osmanlı İmparatorluğu döneminde Mekke’de yapılan 350 yıllık Ecyad Kalesi, Türkiye’nin tepkisine ve UNESCO’nun uyarılarına rağmen Suudi Arabistan yönetimi tarafından 2001’de yıkıldı, yerine bu gökdelenler yapıldı. Zem Zem kulelerinin altında iş merkezleri var, üst katları ise devre mülk. Müslümanlar Hac tarihleri için 30-40 yıllığına buradan daire kiralıyor. Hac sırasında buradaki dairelerin fiyatı 215 bin, geri kalan zamanlarda 8300 lira civarında.
10 Mina Şeytanın burada olduğuna inanılır. Müzdelife’den toplanan taşlarla üç gün şeytanı simgeleyen küçük, orta ve büyük yapılar taşlanır. Bu yapıların olduğu yere Akabe de denir.
11 Müzdelife Haccın ikinci durağı. Güneş battıktan sonra Mekke ile Arafat arasındaki bu ara istasyona varılır. Milyonlarca insan akşam ve yatsı namazlarını kılar. Sonra şeytan için taş toplanır. Sabaha kadar beklenir.
12 Arafat Kent merkezinden 15-20 km uzakta. Hz. Muhammed, ölümünden önce son vaazını buradaki 454 metrelik Arafat Dağı’nda vermiş. Hacılar arifeden bir gün önce Arafat’a gelip dağın yakınlarında dua ediyor, öğle ve ikindi namazları birleştirilerek öğle vaktinde kılınıyor. Arafat’a gitmeyenler hacı sayılmıyor.
13 Serv Dağı Hz. Muhammed’in Hz Ebubekir ile hicret yolculuğuna çıktığında saklandığı Athal mağarası bu dağda. Mağaranın kapısı ancak bir çocuğun sığabileceği kadar dar görünür ama en şişman insanlar bile girip çıkabilir. Mağaranın tepesinden Kızıldeniz görülüyor.