3 ay deniz, 35 bin deniz mili ama en zor yeri Ekvator geçişi

Yelkenle 2005’te karlı bir İstanbul gününde tanıştı Hande Bayık. Bir arkadaşı,  ekiplerinde eksik olduğunu söyleyip, onlara katılıp katılamayacağını sordu. Ataköy açıklarında günübirlik bir yarıştı, ekiple orada tanıştı.  “Burası benim kanıma deniz suyunun karıştığı nokta oldu” diyor Bayık: “Çok özgür bir spor. Her yere gidebilirim, ufuklar benim gibi bir his geliyor insana. Kendinizi çok büyük hissediyorsunuz. Ama aynı zamanda doğanın gücü karşısında çok da küçük. ”
Bundan sonra hem yelken yapmaya hem de yarışmaya devam etti. Bunlar genelde günlük yarışlardı. Tamamı kadınlardan oluşan yelken ekibi Girls on Board’un kurucuları arasında yer aldı. İş hayatına da başarıyla devam ediyordu. İTÜ Endüstri Mühendisliği bölümünü birinci olarak bitirmişti. Bir yönetim danışmanlığı firmasına girdi. Sonra başka bir şirkette ürün müdürü oldu; önce Türkiye’de sonra İngiltere’de çalıştı.
SPONSOR BULMAK İÇİN TÜRKİYE’YE GERİ DÖNDÜ
İngiltere merkezli, iki yılda bir düzenlenen Clipper Dünya Çevresi Yarışı’ndan da buradayken haberdar oldu: “Dünya çevresinde yapılan az sayıda yarış var. Bunların içinde profesyonel olmadan katılabileceğiniz tek yarış Clipper. Başvurular açılınca büyük heyecan içinde başvurdum.”
Bir hafta süren seçme eğitimlerinde okyanus yarışçılığı eğitimi veriliyor. Bu kısmı bile onu etkilemeye yetmiş: “Eğitimler çok zorlu, gözünüzün yaşına bakmıyorlar. En önemli şey sonuna kadar gayret göstermek.Rota belirlemekten tutun, tuvalet tıkanmasına kadar her şeyi öğreniyorsunuz. Mesela tekneden adam düşmesi halinde kurtarma antrenmanları... Ya da yangın eğitimi. Tekne fiberglas olduğu için yangında batması 15 dakika. Herkes her şeyi bilmek zorunda. Ama kimin nerede olacağına kaptan karar veriyor. Göreviniz ön tarafta da olabilir, piyano denilen alanda da. ”
Seçildikten  sonra da yarışa katılması için gereken 5 haftalık eğitimleri aldı. Ancak yarış masraflıydı ve sponsor şarttı. Bunun için Türkiye’ye yöneldi. Uno’nun bir kardeş şirketi olarak Komşu Fırın mağaza zinciri kuruluyordu. Başvurduğunda zincirin kurulmasında yer alma teklifini kabul etti. Uno’nun şirket olarak yelken sporunu destekliyor olması ve en önemlisi de yarışa katılabilmesi için kendisine izin vermesi de kararını pekiştirdi. Bu arada Uno da Clipper yarışının iki etabında ona sponsor oldu.
BİR DERECELİK AÇI FARKI GÜNDE 20 MİL KAYBETTİRİR
Bayık’a göre yarışın en zor yeri Ekvator Geçişi: “Her şeyi siz yapmıyorsunuz, rüzgâra ve denize bağlısınız. Rüzgâr esmezse gidemezseniz, çok eserse yelkenleri yırtarsınız. Ancak doğayla işbirliği yaparak ilerleyebilirsiniz. En ufak rüzgârı bile yakalayıp faydalanmak gerek. Çok düzgün açıyla ve en hızlı şekilde ilerlemek gerekiyor. Bir derecelik açı farkı bile günde 20 mil kaybettirebilir. 20 günün sonunda 400 mil.”

10 tekne gece gündüz yarışacak

*   Clipper’da her biri 22 metrelik 10 tekne yarışacak. Tekneler tasarım olarak birbirinin aynısı.  �
*   Okyanus yarışları gece ve gündüz sürüyor. Her teknede 18 mürettebat nöbet sistemi uyguluyor ve 6-9 kişi uyanıkken geri kalanlar dinleniyor.
*   Kaptanlar profesyonel olmak zorunda ve 300 başvuru arasından seçiliyorlar. Amatörler ise zorlu bir eğitimde yeterli görülenler arasından derlendi. Hande Bayık 6 bin kişi arasından 400 kişi arasına girmeyi başardı.�
*   Testleri geçmenin yanı sıra, sponsor da bulmak gerek. Çünkü masrafları kendileri karşılıyorlar.
*   Yarışın tamamı 10 ay sürüyor ve 35 bin deniz mili kat ediliyor. İngiltere’de Galler Bölgesi’nde Hull&Humber limanıyla Rio de Janero arası birinci etap. Bu, 20-25 günlük bir okyanus geçişi demek.
*   Rio de Janerio’ya bütün ekiplerin gelmesi bekleniyor. Geç kalan motoru çalıştırıp gelecek ama bu etapta puan kazanamayacak.  Oradan da tekrar Atlas Okyanusu geçilerek bu kez Güney Afrika’da Cape Town’a gidilecek. Bu da 25 gün kadar sürüyor.