SEVDİKLERİNİ BIRAKIP BAŞKALARINA KOŞAN KAHRAMANLAR

İzmir’de de başarılı bir şekilde çalışan Akut, sadece deprem anında değil, normal zamanlarda da çok önemli çalışmalar yapıyor. Akut İzmir Ekip Lideri Alper Özkarakaş ve Kaynak Yaratma Bölüm Sorumlusu Hale Sevinç’le bu çalışmaları konuştuk. Bu arada, sanırım Alper Özkarakaş’ın az rastlanan mesleği benim olduğu kadar sizlerin de ilgisini çekecek.

MAKİNELERİN ÇALIŞAMADIĞI YERDE BİZ ÇALIŞIYORUZ

- Mesleğiniz ne?
- İple erişim uzmanıyım. Türkiye’de sektördeki adı ise endüstriyel dağcılık. Şirkette organizasyon ve eğitimden sorumluyum.

- Nasıl bir iş bu? Nerelerde çalışıyorsunuz?
- Baraj inşaatlarında, rüzgar tribünlerinde, köprülerde hizmet veriyor ve sorunları gideriyoruz. Makinelerin çalışamadığı yerlerde ip sistemleri kullanarak işlerin devamlılığını sağlıyoruz.

- Peki bu yaptığınız işi yapabilmek için dağcılık dışında teknisyen ya da mühendis olmak da gerekiyor mu?
- Hayır. Bizim aramızda mühendis, avukat, doktor, öğretmen arkadaşlarımız da var.

HER DAĞCI İPLE ERİŞİM UZMANLIĞI YAPAMAZ

- Dağcı olan herkes bu işi yapabilir mi?
- Dağcı olan herkes bu işi yapamıyor. Çünkü farklı özellikler de gerekiyor. Dünyanın en yüksek dağlarına tırmanabilse de bir rüzgar tribününde ya da bir barajda çalışamayabilir.

- Çalıştığınız en yüksek yer neresiydi?
- Rüzgar tribünleri 60-80 metre yüksekliğinde. İş için çıktığım en yüksek bina Trablus’daki,130 metre yükseklikte Kuzey Afrika’nın en yüksek binası olan Burg Bulayla idi. Şu an arkadaşlarımız Boğaz Köprüsü’nde, baraj projelerinde çalışmaya devam ediyorlar. Turizm Bakanlığı’nın projelerinde de görev alıyoruz.

AKUT’TA HER MESLEKTEN GÖNÜLLÜ VAR

- Akut İzmir ne zaman kuruldu?
- Akut İzmir 2006’da kuruldu. Ege’de kurulan ilk ekip. Çekirdek kadromuz 20-25 kişi ama ortalama 150 kişiye çıkabilen bir gönüllü kadromuz olabiliyor. Akut içinde de özellikle ayrı ayrı meslek gruplarından birçok arkadaşımız gönüllü çalışıyor. Herbiri kendi uzman olduğu konularda nasıl üretken ve faydalı çalışabilecekse o kısımda görev alıyor. Bence operasyonlar kadar diğer birimlerde önemli. Onlar sayesinde biz daha rahat ve güvenli operasyonlara çıkabiliyoruz.

OPERASYONDA SEVDİKLERİNİZİ BIRAKIP BAŞKALARINA KOŞUYORSUNUZ

- Yaşadığınız yerdeki bir felaket anında insan kendisini mi düşünecek, ailesini mi, yoksa başkalarını mı? Bu kadar büyük bir ikilem içinde sizler nasıl kurtarma çalışmalarına koşabiliyorsunuz?
- Hepimiz farklı bir birime dahiliz. Fakat özellikle operasyon birimi çok farklı bir ruh hali gerektiriyor. Bir felaket anında belki de ailenizi, sevdiklerinizi bırakıp hiç tanımadığınız insanlara yardıma gidiyorsunuz. Riske giriyorsunuz. Çok fazla anlaşılamasa da ciddi bir yüreklilik ve özveri isteyen bir şey bu. Ben buna şalter açıp kapama diyorum. Çünkü operasyon anında aklınızdaki her şey siliniyor, bir nevi kapatılıyor, sadece operasyona odaklanılıyor. Geridekileri düşünmeden elinizden gelen her şeyi yapıyorsunuz.

DEPREM DIŞINDA DA BİRÇOK ÇALIŞMA YAPIYORUZ

- Afetlerde çalışıyorsunuz. Bunlar dışındaki çalışma alanlarınız neler?
- 1996’dan itibaren bulunduğum bölgedeki hemen hemen her çalışmada yer aldım. Ekip olarak Gölcük, Van, Düzce depremleri, kanyon, sel, arazi, dağ kurtarmaları vs hepsinde çalıştık. Akut İzmir Ekibi olarak bunların dışında sualtı çalışmaları, denizde arama-kurtarma çalışmaları, sel, orman yangınlarında yardımcı oluyoruz. Ayrıca kayıp vakalarında da yerel yetkililerin talepleri doğrultusunda çalışabiliyoruz.

- Felaket anında davranışlara yönelik bilinçlendirme konusunda neler yapıyorsunuz?
- Deprem bilinçlendirme seminerlerimiz var. Toplum afet gönüllüleri projesi kapsamında felaket anında ilk yardım yapabilecekleri yetiştiriyoruz. Okullarda çocuklara temel afet bilinçlendirme eğitimleri ve bilgilendirme seminerleri veriyoruz. Ayrıca ‘İletişim hayattır’ adlı bir TIR’ımız var. Türkiye’yi gezerek deprem simülasyonu yapan bir TIR’ımız da mevcut.

HALKIMIZ ÇOK UNUTKAN, SADECE KÖTÜ ANLARDA BİRLEŞİYOR

- Toplum olarak gözlemlediğiniz en büyük yanlışımız ne sizce?
- Halkımız çok unutkan maalesef. Sadece felaket anlarında birleşiyoruz. Oysa normal zamanlarda da birleşmeli ve bu kötü anlara hazırlıklı olabilmeyi öğrenmeliyiz. Neredeyse tüm ülke deprem bölgesinde yaşıyor. Fakat sanki deprem olmayacakmış gibi hazırlıksız yaşıyoruz.

- Hangi alanda gönüllülere ihtiyacınız var, size nasıl ulaşabilirler?
- Gönüllü olan herkese ihtiyacımız var. “Ben ne yapabilirim” demesinler, mutlaka gelsinler, herkesin bizimle yapabileceği bir şey vardır. www.akut.org.tr ve akut izmir facebook sayfamızdan ulaşılabilir. Ayrıca info@akutizmir.org.tr’den de ulaşabilirler. Acil durumlarda (0549)747 21 13 nolu numaradan bize ulaşılabilir.

HER TÜRLÜ YARDIM VE DESTEĞE AÇIĞIZ

- Siz kaynak yaratmadan sorumlusunuz, yani en zor bölümlerden biri. Akut kendini nasıl finanse ediyor?
- Gelirimiz bağış ve sponsorluklarla oluyor. Firmalarla nasıl çalışacabileceğimizi araştırıyoruz. Sosyal sorumluluk kampanyalarında yer alıyoruz, eğitimler veriyoruz. Kendi gelirimizi karşılayabiliyoruz. Özellikle acil durumlarda harekete geçen bir acil durum ekibimiz var. Bu ekiplerimizin kullandığı çok özel ve masraflı ekipmanlar ve teçhizatlar var. Bunları temin etmek için mutlaka bağış ve sponsorluklara ihtiyacımız oluyor. O nedenle bağış yapabilecek herkese kapımız açık. Barter ve ayni yardımları da kabul ediyoruz.

- Şu an İzmir Akut’un en büyük ihtiyacı nedir?
- İlk kurulduğumuzda Ege Üniversitesi bize bir depo ve ofis vermişti. Dar bir alan olduğundan biz büyüdükçe yetmemeye başladı. Bu arada da üniversite yeniden yapılanırken bizim oradan çıkmamız gerekiyor. Bu nedenle bir merkeze ve depo alanına ihtiyacımız var. Bu konu ile ilgili belediyeler, valilik ve üniversiteyle görüşmelerimiz devam ediyor.