Samimiyetimiz hastamızı ikna edememiş demek ki

“VAY sağlığım vay” (21.4.2010) başlıklı yazıda haksızca eleştirilen bir eczacı olarak büyük üzüntü duyduğumu belirtmek isterim.

Ben Hoşdere Caddesi 180/A Çankaya adresinde Çankaya Eczanesi olarak 25 yıldır hizmet veriyorum. Hasta sağlığını ön plana alarak müşteri değil hasta ilişkilerini en iyi şekilde idame ettirmeye çalıştığım gururulu bir 25 yıl...
Nöbet günü tansiyon ölçtürmek isteyen hastamıza elbetteki yardımcı olmak isterdim. Ama tansiyon aletinin olmayışı ve bunun sebebini açıklarken benim açık kalplilikle davranıp ‘çalındığını’ ifade etmem ve bizden biraz ileride bulunan Çankaya Doktorlar Grubu’na yönlendirmem demek ki hastamızı ikna etmemiş. Oysa yıllardır bütün komşularımızın ve gelen hastaların tansiyon takip çizelgesi ile ücretsiz olarak kontrolleri yapılır. Şunu da özellikle belirtmek isterim ki tansiyon ölçme işlemi eczanelerde tamamen eczacının insiyatifinde olup hiçbir yasal zorunluluk yoktur.
Her gün eczanelerin ve eczacıların ne kadar zor durumda olduklarını ifade eden gazete ilanlarında ‘Eczaneler can çekişiyor’ diye mücadele verirken bir gün böyle haksız bir eleştiri ile de gazeteye çıkacağım hiç aklıma gelmezdi.
Ecz.Ömer Selim DOĞRU-Çankaya Eczanesi

Genç lider Başbakan Brown’u salladı


ANKARA’lı Engin Balım, Londra’dan hemşehrilerine Londra seçimlerini anlatmak istediğini söylüyor:
İngiltere’de 6 Mayıs’ta yapılacak seçimler nedeniyle her gün medyada Türkiye’de göremediğimiz şeyler oluyor. Mesela Başbakan ve muhalefet liderleri yandaş, rakip gazete demeden okurların internet yoluyla gönderdikleri birbirinden zor soruları yanıtlamaktan kaçınmıyorlar. Bir haftadır gündemde konuşulan kişi ise son dakikaya kadar adı ağza alınmayan Liberal Demokratların genç lideri Nick Clegg. Başbakan Gordon Brown ve Muhafazakar Parti lideri David Cameron ile katıldığı canlı yayında birden bire sazı eline alan ve kısaca “yıllardır bu iki partiyi denediniz, aslında ikisinin adından başka her şeyi aynı. Bundan böyle biz de varız. Çıkın ve bizi oylayın” dedi. İngiltere Başbakanı, genç siyasetcinin karşısında oldukça bocaladı ne diyeceğini şaşırdı. Ertesi gün yapılan anketlerde Liberallerin oyları bir anda diğer iki partiyi yakalıyıverdi. Gazetelerin manşetleri ise “O artık neredeyse Churchill kadar populer” şeklindeydi.
Biz de ise nedense sayın Başbakan diğer parti liderlerinden kaçıyor? Kendisine sormak istiyorum? Sayın Başbakan acaba rakipleriniz sizinle canlı yayına çıkmaktan kaçınmış olsa idi, İstanbul halkı adı sanı yeni duyulan o dönemin Milli Görüş gömleği üzerindeki gencine İstanbul’u emanet eder miydi? Afganistan’da, Irak’ta ABD ile birlikte savaşta bulunan bir ülkenin Başbakanı zaman buluyor da siz nasıl muhaliflerinizle tartışmaya zaman bulamıyorsunuz anlamış değilim.
Engin BALIM-İNGİLTERE

Zor sorular


CHP Gaziantep Milletvekili Akif Ekici, Başbakan’a soruyor:
2009 yılında Kalkınma Bankası’nda işe başlatılan kişi sayısı nedir? Hangi yöntemle işe alınmışlardır? Hangi pozisyonlara yerleştirilmişlerdir? Mezun oldukları okullar hangileridir? YDK Başkanı’nın imzasıyla 2010 yılı programında Kalkınma Bankası’nda görevlendirilmiş olan başdenetçi Feryal Canbülbül’ün Banka Yönetimi’nin canını sıkan tespitlerinden sonra iş yoğunluğu gerekçe gösterilerek görevinden alınması tesadüf müdür? YDK tarihinde daha önce bir denetçinin devam eden bir inceleme sırasında görevinden alınıp başka bir gruba gönderildiği olmuş mudur? Oldu ise, hangi tarihlerde hangi gerekçelerle yapılmıştır? İddilarla ilgili olarak gerek Kalkınma Bankası’nda gerekse YDK’da başlatılmış bir soruşturma var mıdır?

Kamuya çağrı

TÜRKİYE Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı, generaller, yargı başkanları, valileri ve diğer kurum başkanlarının hepsi ithal ve pahalı otomobillere biniyor. En son Başbakanlık korumaları için Amerika’dan 1 milyon dolarlık araba siparişi verildi. Bir Alman otomotiv firmasının duvarındaki yazıyı sayın Başbakana hatırlatmak istiyorum; “Japon otomobili kullanmak isteyen gitsin kendisine Japonya’da iş bulsun.”
Artık bu bilincin Türkiye’de oluşmasını ve kendi markamız olmasa dahi, Türkiye’de üretilen otomobillerin tüm üst düzeyler dahil kamuda kullanılması kanunla zorunlu kılınmalıdır; aksi takdirde inandırıcı olmayan istihdam çağrılarına cevabı bekler durursunuz.
Hasan ÖZYURT


YENİ değil ama , unutmamak için tekrarlamak lazımdır.
Adam ettiği yemini yerine getirmek için adım adım ilerliyor.
Biz, gariban Atatürkçüler de, elleri kolları bağlı, bön- bön seyrediyoruz.
Oral ANTMEN
Yazarın Tüm Yazıları