Sahte imzalara adli tıp istemi

"1- Meclis genel kurulunda bulunmayan milletvekilleri yerine sahte imza ile Başkanlık Divanı’na pusula gönderildiği ortaya çıkmıştır.

2- Yüce Meclis’te sahte evrak düzenlenmesi suçu işlenmiştir.

3- Meclis’in saygınlığına gölge düşürülmüştür."

Bu vahim cümleler CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol’un 15 Şubat tarihli TBMM Başkanlığı’na verdiği dilekçede yer alıyor.

Bu tür bir dilekçe ilk.

14 Şubat’ta, altı gün önce, TBMM’de yabancı doktorların Türkiye’de çalışmasını öngören tasarı görüşülüyor. CHP genel kurulda toplantı yeter sayısının olmadığını düşünerek, yoklama istiyor. Yoklama ya elektronik ya da oturumu yöneten Başkanlığa pusula göndermekle mümkün.

Bazı milletvekilleri elektronik düğmeye basmak yerine, pusula göndermeyi tercih ediyor. Ancak ortada bir gariplik var. Çok sayıda pusula var. Oysa, düğmeye basarak, yoklamaya katılmak daha kolay.

VARMIŞ GİBİ GÖRÜNMEK

Çok sayıda pusula CHP’nin dikkatini çekiyor ve pusulalarda adı geçen milletvekillerinin tek tek okunmasını istiyor. İsim isim yoklama.

Oturumu yöneten Sadık Yakut (AKP) pusulalardaki isimleri okuyor.

İsmi okunan 39 milletvekilinden 27’sinin salonda olmadığı görülüyor.

Genel kurulda yoklar, ama pusula üzerinden yoklamada varmış gibi görünüyorlar. Yoklamada olmadığı halde, nasıl varmış gibi görünüyorlar?

Genel kurulda bulunan bazı milletvekilleri arkadaşlarının isimlerini pusulalara yazarak, onları varmış gibi gösteriyor.

Kemal Anadol’un, "Meclis’te sahte evrak düzenlemek suçu işlenmiştir" diyerek, Meclis Başkanlığı’na başvurma nedeni bu.

SUÇ DUYURUSU

Dilekçesinin sonunda Kemal Anadol şunu istiyor:

"TBMM’nin saygınlığına gölge düşmemesi ve işlenen suçun cezasız kalmaması için, oy pusulalarına el konularak Adli Tıp marifetiyle incelettirilmesi, Türk Ceza Kanunu uyarınca resmi belgede sahtecilik suçu işleyen milletvekillerinin tespit edilmesi, bunların dokunulmazlıklarının kaldırılması için Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmasını arz ve talep ederim."

Pusulalardaki yazıları adli tıp inceleyecek, yazı kime aitse, o milletvekili belirlenecek ve hakkında suç duyurusunda bulunulacak.

Adli tıp inceleme istemi, Meclis tarihinde bir ilk.

İstem vahim, çünkü olay vahim. Yoklamada başkası adına imza atmak. Yoklama sonucunda, toplantı yeter sayısı varsa, tasarı oylanıyor ve kabul ediliyor. Oysa, toplantı yeter sayısı yoksa, o tasarının yasalaşması söz konusu değil.

ARINÇ SINAVDA

Birkaç açıdan Meclis tarihine bir ilk olarak geçen olayda, Meclis Başkanı Bülent Arınç’a düşen görevler ve sorular var.

1- Bu olayın Meclis’in saygınlığına gölge düşürdüğüne inanıyor mu?

2- İnanıyorsa, Adli Tıp yoluyla pusulaya yazı yazan milletvekillerini belirleme yoluna gidecek mi? Belirlenirse, nasıl bir yaptırım düşünüyor?

3- İnanmıyorsa, Meclis’in saygınlığı kavramını nasıl tanımlıyor?

4- CHP’nin iddiasından hareketle, AKP yönetimini uyarmayı düşünüyor mu?

İğneyi batırma sırası bize, basına ait. Pek çok gazetede bu olay haber değerinde görülmüyor ve yayınlanmıyor.

Oysa, böyle bir olay ilk. İlk olmasa bile, TBMM’de evrakta sahtekarlık iddiası haber değeri taşımıyor mu?