Plastikçi 39 milyar dolara çıkıp Avrupa lideri olacak

Avrupa Birliği (AB) ülkeleri arasında plastik işleme kapasitesi açısından 5’inci sırada yer alan Türk plastik sektörü, mevcut büyüme hızını koruyabilirse 2014’te Almanya ile birlikte liderlik koltuğuna oturacak.

Türkiye’nin 4.9 milyon ton olan yıllık plastik işleme kapasitesi, 2014’te 13 milyon tona çıkacak, cirosu da 39 milyar dolara ulaşacak.

AVRUPA Birliği (AB) ülkeleri arasında plastik işleme kapasitesi açısından Türk plastik sektörü 5’inci sırada yer alıyor. Ancak Türk plastikçileri artık gözünü Avrupa liderliğine dikti. Plastikçilerin hedefi, 2014 yılında Almanya ile birlikte liderlik koltuğuna oturmak. Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Aksoy, Türk plastik sektörünün 2007 yılı itibariyle 4.9 milyon ton plastik işleme kapasitesiyle AB ülkeleri içinde İngiltere ile birlikte 5’inci sırayı paylaştığına dikkat çekiyor. Aksoy, "Tüm ülkelerdeki yıllık büyüme oranları göz önüne alarak yapılan tahminlere göre, Türkiye 2014 yılında Almanya ile birlikte 13 milyon ton/yıl işleme kapasitesine sahip olarak Avrupa’da liderlik koltuğuna oturacak" diyor. Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Aksoy ile Türkiye’de ve dünyada plastik sektörünün bugününü ve geleceğini konuştuk.

Türk plastik sektörünün büyüklüğü nedir?

- 1990’da 86 milyon ton olan dünya plastik malzeme tüketimi, 2003’te 176 milyon tona çıktı. Tüketimin 2010’da 250 milyon tona çıkması bekleniyor. Türkiye’nin dünya plastik sektörü içindeki payı ise yüzde 1.6 düzeyinde. Türkiye, plastik işleme kapasitesi ile Avrupa’da İspanya’dan sonra 6’ıncı sırada yer alırken, sentetik elyaf üretiminde ikinci, pencere profilinde de üçüncü sırada. Her yıl istikrarlı büyümesini sürdüren sektör, 2007’de yüzde 15 büyüdü. 5 binin üzerinde küçük ve orta ölçekli firmanın faaliyet gösterdiği sektör, 205 bin kişiyi istihdam ediyor ve yılda 4.9 milyon ton plastik işleme kapasitesine sahip.

Dünyadaki konumu nedir?

-
PlasticsEurope ve EuPC’nin (European Plastics Converters,) Avrupa Birliği ülkelerinin plastik sektörlerindeki yıllık büyüme tahminlerini baz alarak hazırladığı raporda, 2007’de Türk plastik sektörü İngiltere ile birlikte AB ülkeleri içinde 4.9 milyon ton plastik işleme kapasitesiyle 5’inci sırada. Sektörümüz, 2014’üe Almanya ile birlikte 13 milyon ton/yıl işleme kapasitesine sahip olarak Avrupa’da liderlik koltuğuna oturacak. Türk plastik sektörü, 2014’teki kapasiteyle 39 milyar dolar üretim gerçekleştirecek ve ekonomiye 16 milyar dolar katma değer sağlayacak, 7 milyar dolar direkt, 8 milyar dolar da dolaylı ihracat yapacak.

PETKİM İHTİYACI KARŞILAYAMIYOR

Büyümeye paralel gereken hammadde üretilebiliyor mu?

- 2007 yılında sektör ihtiyacı olan 4.5 milyon tonluk ham maddenin yalnızca 636 bin tonunu yerli üretimle karşıladı. Sanayicilerimiz üretimlerini sürdürmek için ithalata başvurmak zorunda kaldı. Plastik hammadde üretim kapasitesinin, sektörün büyümesine paralel olarak artırılmaması halinde, 2014 yılında 12.3 milyon ton ham madde açığı doğacak. Bu açığın ithalatla karşılanması gerekecek.

Petkim özelleştirmesinin sektöre etkisi ne olur?

-
Petkim bugün sektörün hammadde ihtiyacının yüzde 13’ünü karşılayabiliyor. Petkim’in üretimi 700 bin ton, ihtiyaç 4.5 milyon ton. 2007 iyi geçti, ama birikmiş bir hammadde sorunumuz var. Bu Petkim’le ilgili bir problemdi. Yerli ya da yabancı hiçbir özel sektör kuruluşu, devlet kurumuyla rekabet etmek istemez. Petkim özelleştirildi. İhtiyacının yüzde 87’sini ithalatla karşılayan Türk plastik sektörü yeni yatırımlar yaparak, bu oranı yüzde 50’ye çeker. Bunlar en az 4-5 milyar dolarlık yatırımlar. Uzun vadede pazar çok büyük.

Kişi başına 65 kiloyla dünyanın iki katı plastik tüketiyoruz

Türkiye’de ortalama plastik tüketimi nasıl?

- 2003 yılında kişi başına plastik tüketiminde dünya ortalaması 28 kilogramdı. Bunun 2010’da 37 kilograma çıkması bekleniyor. Türkiye’de yıllık kişi başına tüketim ortalama 65 kilogram. Bu rakam 100 kg/kişi olan Avrupa ülkelerinin tüketiminin oldukça gerisinde. Ancak Amerika ve Avrupa gibi geleneksel pazarlarda doygunluk noktasına ulaşıldığından tüketim ivmesi aşağıya gidiyor. Oysa Türkiye’de plastik tüketimi her geçen gün artıyor.

100 ülkeye mal satıyoruz

İhracatı ağırlıklı hangi ülkelere?

- Sektörümüz 2007 yılında toplam 2 milyar 959 milyon dolarlık ihracat yaptı. 2006’ya göre sektörün toplam ihracatı yüzde 27 arttı. Direkt ihracatının yanında önemli oranda dolaylı ihracatı da bulunan sektörün toplam ihracatı 7 milyar dolara yaklaştı. Türk plastik sektörü Güney Amerika’dan Irak’a 100 ülkeye ihracat yapıyor. İhracatta AB üyesi ülkeler de önemli bir yer tutuyor.

AB’ye ihracatta ’REACH’çanları çalmaya başladı

AB’ninkimyasallar mevzuatı REACH, sektörü ve ihracatı nasıl etkileyecek?

- REACH, (Registration, Evaluation, Authorisation and Restriction of Chemicals) Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, İzni ve Kısıtlanması anlamına geliyor. 1 Haziran 2007’de yürürlüğe girdi. Ancak ilk uygulama 1 Haziran 2008’de başlayacak. 1 Aralık 2008’e kadar ön kayıt zorunlu. AB, kimyevi maddeler ve mamulleri ihracatımızın en büyük pazarlarından biri. REACH, AB’ye üye ülkelerde faaliyet gösteren ve yılda bir tondan fazla kimyasal madde üreten veya ithal eden firmaları, söz konusu kimyasal maddeleri, AB örgütlenmesi içinde yer alan Avrupa Kimyasallar Ajansı (AKA) yönetimindeki merkezi bir veri tabanına kaydettirmeleri zorunlu oluyor. Hem kimyasallardan kaynaklanan risklerin yönetiminde, hem üretilen kimyasal maddeler hakkında sağlıklı bilgilerin sağlanmkonusundaiçin, sanayiye büyük sorumluluklar ve yüksek maliyetler yüklüyor.

Bu ürün olmasa otolar 200-300 kilo ağırlaşırdı

Plastik en çok hangi alanlarda kullanılıyor?

- Türkiye’de plastiklerin yoğun olarak kullanıldığı alanların başında ambalaj sanayi geliyor. Ambalaj sektörü yüzde 36 ile başı çekiyor. Bu sektörü yüzde 23 ile yapı malzemeleri, yüzde 10 ile elektrik, yüzde 6 ile tarım, yüzde 4 ile giyim ve ayakkabı ve otomotiv, yüzde 17’lik pay ile diğer sektörler takip ediyor.

Plastik olmasa neler olurdu?

- Ambalajların ortalama ağırlığı 4 katına, üretimi için harcanan enerji 2 katına, hacmi 2.5 katına çıkardı. Plastik olmasaydı otomobiller 200-300 kilogram daha ağır olurdu. Bunun sonucunda sağlanan yakıt tasarrufu 100 kilometrede 0.5 litre. Yakıt tasarrufu, karbondioksit gazı miktarının da azalması demek. Serum torbalarından tek seferlik şırıngalara, yapay kalp kapakçıklarına kadar plastik, insan sağlığı için de vazgeçilmez.

SELÇUK AKSOY

TÜRK Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Aksoy, 1967 İstanbul doğumlu. Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği Fakültesi mezunu. Yüksek lisansını da aynı fakültede yaptı. 1986’dan bu yana aile şirketi Aksoy Plastik’te Üretim Mühendisliği ve Teknik Müdürlük görevlerinde bulundu. Hálá Astra Polimer A.Ş.’nin Genel Müdürü. PAGEV’de 2001-2004 döneminde I. Başkan Yardımcılığı’nı yürüttü, 2004’te PAGEV Başkanlığı’na seçildi. Aynı zamanda, Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Yönetim Kurulu Üyesi, İSO 42. Grup Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı ve İKMİB (İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği) Yönetim Kurulu Üyesi ve Kimya Sektör Platformu Eş Başkanı. Ayrıca PlasticsEurope Akdeniz Bölge Danışma Kurulu Üyesi ve İletişim Komitesi Başkanı.
Yazarın Tüm Yazıları