Oktay Ekşi: İtalyan usulü gazetecilik

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Pazar günü keyfinizi kaçırmanın álemi yok. Onun için ülkemizin ‘‘ciddi’’ sorunlarından örneğin hükümet programının eksikleri vs. yerine bugün biraz İtalyan usulü gazetecilikten söz edeceğiz.

Hemen belirtelim:

Biz kendi ülkemizdeki gazetecilik standartlarının düşük olmasından şikáyet edenlerdeniz.

O nedenle kimse ‘‘onlarda çok kötü ama bizde çok iyi’’ dediğimizi sanmasın.

Ama Yunan basını yanında bizimkinin anıtını dikseniz yeridir.

Neyse biz şimdi sadece ‘İtalyan basını’nın son rezaletine değinelim:

Bilindiği gibi bir süredir İtalyan basınında Türkiye'yi hedef alan yoğun bir ‘‘histeri nöbeti’’ yaşanıyor.

Çünkü Apo'nun duruşmasını izlemek için Türkiye'ye gelen İtalyan gazeteciler, duruşma salonuna alınmadılar.

Çünkü bunu hak etmişlerdi...

Nedeni basit:

Anadolu Ajansı'nın Roma'da görev yapan muhabiri değiştirilip de yerine yenisi gönderilince, Roma'daki Yabancı Muhabirler Derneği tuttu bir münasebetsizlik yaptı:

‘‘Yeni muhabir tayininin haklı bir sebebe dayandığına kendileri ikna edilinceye kadar, bu muhabiri üyeliğe almayacaklar’’mış.

Basın Konseyi bu küstahça yazıya yanıt olarak 14 Mayıs günü, resmi Türk makamlarına misilleme çağrısında bulundu ve ‘‘İtalya'nın yarı resmi haber ajansı ANSA'nın Türkiye'deki muhabirlerinin kartlarının iptal edilmesini, Öcalan davasını izleme talepleri varsa bunun da reddedilmesini’’ istedi.

Bunun üzerine İtalyan gazetecilerinin hiçbirine Öcalan davasını izleme izni verilmedi.

Gelenler de ya Mudanya'da beklediler yahut kös kös geri döndüler.

Şimdi o'nun hıncını alıyorlar. Ama hınç almak için de tek kelimeyle alçaklık yapıyorlar. Çünkü duruşma salonuna girip de Öcalan'ı görmedikleri halde o'nun ‘‘işkence gördüğünü’’, ‘‘uyuşturucu etkisi altında ifade verdiğini’’, ‘‘Stalin dönemi mahkemelerinden birindeymiş gibi’’ yargılandığını vs.yi yazdılar.

Bir örnek verelim: Giorgio Bocca, İtalya'daki ciddi(!?) gazetecilerden biri imiş. La Repubblica'daki sütununda bakın neler yazmış:

‘‘Cam kafesi ardındaki Apo'ya bakınca nasıl bir baskı altında kaldığı görülüyor. Bakışları dehşet içerisindeki bir adamın bakışları.’’

Haftalık Avvenimenti Dergisi ise ‘‘Avrupalı gözlemcilerin İmralı Adası'ndaki mahkemeden uzaklaştırıldıklarını’’ ileri sürmüş.

Hani din kardeşi olsalar öyle diyeceğiz ama, bu kadar da atılmaz ki!

Utanması olmayana ne deseniz boş... Biz de itiraf edelim, bu kadarına diyecek şey bulamıyoruz.



Yazarın Tüm Yazıları