Müslüm Baba ile business friend

"Digital çağda business friend, akıllı olmak artık trend"...

Bu sözler Müslüm Gürses’in hazırladığı 51’inci albümünde yer alan bir şarkıdan...

Müslüm Gürses’in Gülhane’de kendini jiletleyen, spor salonlarında kapı çerçeve kıran fanatik seyirci kitlesinden kopup, bugün geldiği nokta bu!

O yolda ilk adımları Teoman’ın Paramparça’sıyla attı Müslüm Baba, Açıkhava konserleriyle devam etti, zirveyi Rockistanbul 2004’te sahneye çıkarak yaptı.

Müslüm Gürses’in Nirvana’dan şarkı söyleyeceği de iddia edildi, Murathan Mungan’la ortak projede de adı anıldı, popçularla düet yapacağı da yazıldı...

Gürses’in varoş gençlerinden kopup, "beyaz Türkler"le barıştığı süreçte, her türlü şaşırtıcı işte Müslüm Gürses’in adı geçti.

Sonunda bu durum albüme de sirayet etti.

Esrarlı Gözler’den, Küskünüm’den, İsyankar’dan ve Aldatılanlar’dan sonra...

"Digital çağda business friend, akıllı olmak artık trend"...

Müslüm Gürses’in hem tarzını hem de müziğini severim.

Paramparça’yı Teoman’dan daha iyi söyler, Rockistanbul sahnesinde sakil durmayacak tek arabeskçidir.

Ama bu değişim rüzgarına çok mu kaptırdı kendini?

Yıllar önce Ümit Besen sokmuştu bu yarı Türkçe yarı İngilizce şarkıları hayatımıza...

Ama Müslüm Gürses’in müziği, "I love you, I love you... Do you love me yes I do" hattına girmeyecek kadar güçlüdür.

Her ne kadar "beyaz Türkler" tarafından sevilse de kökü varoş topraklarının çok derinlerindedir.

"Digital çağda business friend, akıllı olmak artık trend" şarkısını o Müslüm Baba’cılar nasıl karşılayacak merak ediyorum...

Dijital albüm

Geçtiğimiz gün "çerçevesiz fotoğraflar" üzerine yazınca, dijital fotoğraflardan "muzdarip" çok sayıda mail geldi.

Dijital fotoğrafın yapaylığından sıkılıp, fotoğraf kursuna başlayan mı istersiniz, kendi evine karanlık oda kuran mı ararsınız...

Aralarında sırf eski "tab etme" duygusunu kaybetmemek için, bilgisayara aktarana kadar çektiği dijital fotoğrafa bakmayanlar bile var... Az sayıda da olsa insanların fotoğraf tutkusu sürüyor.

Ama daha ne kadar sürer bilmiyorum...

Çünkü Kodak’ın önümüzdeki yıllarda siyah-beyaz kart üretimini durduracağını, Nikon’un da birkaç yıl içinde filmli makine üretimine son vereceğini öğrendim...

Bu arada yazıdan sonra bir arkadaşım önerdi.

Dijital fotoğrafları bilgisayarda albümleyebilmek için Google’un Picasa adlı bir programı varmış.

www.picasa.com’dan ücretsiz indiriyorsunuz.

Narnia ve Türk lokumu

Narnia Günlükleri, hikayesinden önce İngiltere’de Türk lokumu satışlarını patlatmasıyla gündeme geldi.

Gerçekten de filmde Narnia’yı kontrol altında tutmaya çalışan Cadı, dört kardeşten birini Türk lokumu vererek kandırıyor.

Türk lokumu uğruna Narnia ülkesini ve kardeşlerini tehlikeye atan çocuk, daha sonra Aslan tarafından kurtarılıyor.

Satışlar patlayınca Türk lokumu hadisesinin filmde çok daha geniş yer aldığını düşünmüştüm.

Değilmiş.

Filmin ilk yarısında kardeşlerden biri Cadı’nın yarattığı muhteşem gümüş bir kasenin içindeki lokumdan tek bir ısırık alıyor.

Ama Türk lokumu filmin kilit unsurlarından olduğu için bu satış etkisini yaratması normal.

Film ise tam çocuklar için.

Ben animasyon filmleri sevmeme rağmen Narnia’da sıkıldığım bölümler oldu ama salondaki çocuklar çok eğlendi.

Hazır okullar tatildeyken bu filme çocuklarınızla gidin, çok daha eğlenceli olacaktır.

Filmin afişinde 7 yaşından büyükler için diyor.

Çocukları yerinden sıçratan bir iki sahne olsa da salonda daha ufak çocuklar da vardı.
Yazarın Tüm Yazıları