Muavenet’i unutma

ANKARA'dan emekli bir askerle görüşüyoruz.

‘‘İnsanlarımız olan şeylerin farkına varıp neler döndüğünü anlayabiliyor mu?’’ diye sorduktan sonra anlatıyor:

‘‘Irak'a saldırısı sırasında Amerika'nın füzelerinin üç komşu ülkeye düşmesi tesadüf olabilir mi? Amerika, Irak'a füze sallıyor; bir bakıyorsunuz İran'a da aynı füzelerden düşüyor. Sonra Suriye otobüsüne bir füze isabet edip 5 kişi ölüyor. Bunun gecesi de Şanlıurfa'nın Birecik ve Viranşehir'ine de patlamayan Tomahawk füzeleri düşüyor.

Akdeniz'deki gemilerden atılan bir füze bu kadar açı değişikliğine uğrar mı? Elma komşu ağacın altına düşer mi?

Hatırlar mısınız, Deniz Kuvvetlerimize ait 'Muavenet' muhribi de Akdeniz'deki bir tatbikat sırasında Amerikalılar tarafından vurulmuştu.

Yanlışlık oldu denildi ama Amerika'nın bunu bilerek yaptığı konusunda belirli çevrelerde bir kanaat oluşmuştu.

Bir gözdağıydı bu; hatta eski Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, ‘‘Amerika böyle şeyler yapar arada’’ demişti.

Öyle bir çavuşun yapacağı yanlışlar değil bunlar.

Düşünebiliyor musunuz, bir füzenin atılması için altı kademeli bir işlemin yapılması gerekiyor. Bir el dokunup füze fırlamıyor.

Sorumuza devam ediyoruz:

İncirlik'i Amerikalılar terk ediyor mu?

-
Hayır; 'Türkiye İncirlik'e el koymuş'... Bu haftaki 'Aydınlık' yazıyor: 'Amerika, Meclis'ten geçen tezkereyle sadece hava koridorunu kullanabilecek. Türkiye'deki üsler kullanılmayacak. Ancak Türkiye, 1997 yılından bu yana Amerika'nın bütün bölgeyi tehdit için kullandığı, çok önemli uygulamayı da bitirerek İncirlik'ten keşif uçuşlarına son verdi. Amerika ayrıca İncirlik'e seyreltilmiş uranyum ve hardal gazi içeren nükleer malzeme ve kimyasal silah indirdiği öne sürülüyor; bu malzeme Irak'ta kullanılacakmış...

İncirlik'in eski işlevi kalmıyor mu?

Hedef Sevr!


AP Türkiye raportörü Hollandalı Oostlander'in, ‘‘Kemalizm Türkiye'nin yolunu tıkıyor’’ şeklindeki görüşüne karşı köşenizde dile getirdiğiniz içten duyarlılığa takdirlerimi sunarım.

AB'nin Kıbrıs Barış Harekátı nedeniyle ‘Türkiye'yi yasadışı işgalci' sayan, Ermeni soykırımını alenen kabullenmeyi' isteyen, Lozan'da saptanan azınlıklar statüsünü çok genişleten, Güneydoğu Anadolu'dan ‘Kürdistan', İstanbul'dan ‘Konstantinopolis' şekliyle bahseden, Ege'deki kıta sahanlığı ve Kardak Adaları'nı Yunan toprakları gören, Eyüp Kaymakamı'na bağlı Rum Patriği'ni ‘Ekümenik Patrik' saydırmak isteyen, AB payının % 29.88 olduğu IMF programlarına Türkiye'nin aynen uymasını isteyen, özelleştirmeyle KİT'leri haraç mezat sattırıp sonra da örneğin Almanya'daki kamu bankaları payının % 50 olmasını doğal gören, tarımdan desteği kaldırıp şeker ve tütünü kısıtlayarak kendisine pazarlar arayan, insan hakları hukukunu tek yanlı düşünen tavrı somut belgelerle ortadadır.

Teslimiyetçi bir tavrın son aşaması olarak, şimdi de ‘‘Kemalizm'den kopma’’, AB'ye bir giriş ilkesi olarak dayatılmaktadır.

Daha hanedanlık rejimlerini aşamamış, yeni sömürgeciliğin ekonomik politikalarıyla meşgul ve uygarlığı bir anda yadsıyan birtakım AB ülkelerinin Atatürkçü düşünce sistemine saldırıları asla boşu boşuna değildir. Hedef Sevr'dir!..

Av. Ertuğrul KAZANCI

ADD Genel Sekreteri


‘Bayat Türkleri’


BİR dostumuz, ‘‘Irak'taki Türkmenlerin kim olduğunu çoğumuz bilmiyor. Bu neslin hiç küçümsenmemesi gerekir; onlar bizim için petrol kuyularından da daha önemlidir’’ dedi.

Küçük bu bilgi notunun köşemizden yayınlanmasını istedi:

‘‘Türkmenler, 1300 yıldır bu bölgede yaşamaktadır. Horasan ve Azerbaycan'dan gelmişlerdir. Oğuzlar'ın 'Bayat' boyundandır. Şair Fuzuli de aynı aşiretin mensubudur; yani akrabadırlar. Eski Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun da bir konuşmasında dediği gibi, Türkmenler akrabalarımızdır. Türkiye'nin birçok yerinde de on binlerce Türkmen yaşamaktadır. Zaten Osmanlıyı da kuran bu Türkmen boylarıdır.

Neden Musul, Kerkük'e yerleşmişlerdir?

- Kerbela
ve İmam Hüseyin'e düşkünlüklerinden, Ehlibeyt evlatlarına bağlılıklarından dolayı orayı tercih etmişlerdir. Emevi saltanatını devirmeye giden Horasanlı Türk serdarı Eba Müslim'in akrabalarıdır bunlar. Emevileri yıkıp yerine saltanatı Abbasiler'e devrederek orada yaşamaya başlamışlardır.

Babam maalesef SSK emeklisi


BABAM 1.5 aydır belindeki tümör ve kırık nedeniyle yürüyemiyor, aynı zamanda diyaliz hastası ve bir üniversite hastanesinde ameliyat olması gerekiyor. Ama SSK'dan gerekli olan malzemeyi bir aydır alamadık. Nedeni yeni ihale kanunuymuş. Oysa ki, bizden sonraki bütün küçük listeli malzemesi olan reçeteler sonuçlandı. Bizim gibi malzemesi pahalı olanlar sonuçlanmadı.

SSK'ya soruyorum; neden bu ihale önce yapılıyor da daha sonra iptal ediliyor! Onlara göre bir firma daha varmış, o girmediği için iptal edilmiş. Firma girmediyse ihaleyi niye yapıyorsun, niye iptal ediyorsun?

Ben cevap vereyim; ihaleye girmeyen firmaya kalsın diye. Çünkü diğer firmaların fiyatı belli olmuştu.

Bizler inşaat malzemesi değil sağlık malzemesi bekliyoruz. Lütfen bu yolsuzluklar ortaya çıkarılsın. Çünkü, bir ay önce ameliyatından ümitli olduğumuz babamızdan, şu an maalesef ümitli değiliz. Bir ayda sağlığı açısından çok olumsuz gelişmeler oldu. Bu bir nevi cinayet değilse nedir?

Tülay CAN-ANKARA

GÜNÜN SÖZÜ


‘‘Büyük tehlikelerin en önemli özelliği, birbirini tanıyan insanlar arasında kardeşlik duyguları yaratması ve güçlendirmesidir.’’

(Victor Hugo)

MESAJ


TARIM Bakanlığı'nın, 15.10.2002'deki yönetmeliğiyle, veteriner hekim ve veteriner hekim kontrolünde sağlık teknisyenleri tarafından yapılan suni tohumlama için diğer veteriner hekim olmayan şahıs ve kuruluşlara izin verilmesi tepki yaratıyor. Konya'dan Bülent Özkavak, ‘‘Bu hayvancılığın gelişmesine darbe vuracaktır, zorla ayakta durmaya çalışan serbest veteriner hekimleri çaresizliğe itecektir, haksız rekabete yol açacaktır, kayıt dışı ekonomiye neden olacaktır’’ diyerek yönetmeliğin iptalini istiyor.

MUSTAFA Balbay'ın ‘‘Kafkaslar, Balkanlar ve Irak üçgeninde Türkiye’’ konulu konuşması, yarın Beyoğlu Tünel'deki Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde 17.30-19.30'da.

BANK Si-Sen Genel Başkanı Alptekin Sağlanmak'tan: Türkbank'tan 214 kişi daha çıkartıldı... Bankanın iki kişiden oluşan yetkisiz Tasfiye Kurulu'nun ve BDDK Başkanı Engin Akçakoca'nın hukuku hiçe sayan keyfi uygulamalarının engellenebilmesi için bize yardımcı olun. (0212-249 54 98)
Yazarın Tüm Yazıları