DHA ve AA
İçinde koruyucu madde bulunan turşuların faydası ortadan kalkıyor
İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Mustafa Yalçın, "Turşuda ne kadar fazla yararlı bakteriler varsa o kadar faydalı olur" dedi.
İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Mustafa Yalçın, turşuda bulunan sirke ve fermentasyon işleminin yararlı bakteri ürettiğini belirtirken, "Turşuda ne kadar fazla yararlı bakteriler varsa o kadar faydalı olur" dedi.
İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Mustafa Yalçın, turşuların probiyotik özelliğe sahip olduğunu anlatarak, şunları söyledi:
“Turşuda bulunan sirke ve fermanstasyon işlemi yararlı bakteri üretiyor. Turşuda ne kadar fazla yararlı bakteriler varsa o kadar faydalı olur. Turşuyu güvenilir yerlerden ve katkı maddesi içermeyen markalardan almak gerekir. Koruyucu maddeler probiyotik özelliği öldürüyor.”
“Tansiyon hastaları ve mide problemi olan hastaların turşuyu fazla tüketmemesi gerekiyor. Tuz oranı yüksek olduğu için hipertansiyonu tetikleyebilir. Mide ve bağırsak problemi olanlarda da, özellikle acılı turşular ve biber turşuları rahatsız edici etki yapar. Dikkatli tüketilmeli.”
İzmir’de görev yapan Diyetisyen Deniz Zünbülcan, turşunun uzun yıllardır kültürümüzde var olan bir besin olduğunu aktararak, "Turşu sirke, limon ve tuzdan faydalanarak meyve ve sebzelerin uzun süre saklanabilmesini sağladığımız, fermente edilmiş bir ürün. Fakat marketten hazır aldığınız koruyucu madde içeren bir turşuysa, vücuda yarar sağlamayabilir. Mutlaka ev yapımı bir turşunun tüketilmesi, turşu yapılırken kullanılan sirkenin de koruyucu madde içermemesi gerekir” dedi.
Zünbülcan şöyle devam etti: “Turşu fermente işlemine uğradığı için probiyotik bakteriler içeriyor. Probiyotik bakteriler, sindirim sisteminden bağışıklık sistemine kadar birçok fayda sağlıyor. Tuz içeriği yüksek olan sirkeyi, hipertansiyon hastalarının, oruç tutan kişilerin ve tuza hassasiyeti olan kişilerin beslenmelerine eklememesi gerekiyor.”
“Turşu sayesinde, meyve ve sebzelerin de lif oranlarına sahip oluyoruz. Sindirim sistemine oldukça faydalı olan turşuyu beslenme düzenimize mutlaka eklememiz gerekiyor. Limonlu ya da sirkeli yapabildiğimiz gibi turşuyu maydanoz, muz ve sarımsak gibi birçok meyve ve sebzeden elde edebiliriz. İçeriğindeki sirke, asidik asit içerdiği için kilo kontrolünü de sağlıyor. Mide hassasiyeti, reflü ve gastrit gibi hastalıkları olanlar turşuyu daha kontrollü tüketmeli" dedi.
Perakende satışı artan turşunun aynı zamanda ihracatı da 4-5 kat arttı. İzmir’de, turşu ve sirke üretimi yapan bir fabrikanın müdürü Gürhan Güven, Türkiye’deki ilk vaka 10 Mart’ta açıklandıktan bir gün sonra satışların hızlandığını söyleyerek, "Satışlar bir anda artınca stoklarımız yetmedi fakat 3 vardiya çalıştık. Tedbirlerimizi alarak, 7/24 üretim yapmaya devam ediyoruz” dedi.
Güven, “Restoranlar kapatıldıktan sonra onlara satışlarımız azaldı fakat perakendedeki satışlar inanılmaz derecede arttı. Yurt dışı ve Avrupa da dahil tüm satışlarımız hızlanmış durumda. Şu anda neredeyse fabrikayı konserve içerisine koyup alacaklar. Jalapeno biber turşusunu Türkiye’ye ilk kez biz getirdik. En çok bu ürünümüz ve dilimlenmiş salatalık turşusu satılıyor. Bunların 720 miligramlık kavanozları 14 TL’den tüketiciyle buluşuyor. Bu ürünlerin hemen hemen yüzde 70-75’i ihraç ediliyor. Biz Türkiye’de pazar lideri olduğumuz için her zaman sirkeli turşunun taraftarıyız" diye konuştu.
Kemeraltı Çarşısı’nda uzun yıllardır turşu ve turşu suyu satışı yapan Ziya Ülgüt ise "Bu sene virüs yüzünden işler bir buçuk aydır çok sakin. İnsanlar Kemeraltı’na gelmiyor” dedi ve ekledi:
“Turşu çok sağlıklı ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Katkı maddesi yok. Sirkelisi var, limonlusu var. Biz ikisini de yapıyoruz, ikisinin de seveni var. Lezzet farkı oluyor. Normal zamanlarda müşterimiz çok olurdu fakat insanlar sokağa fazla çıkmadığı için düştü. Dükkanı da sürekli açmıyorum.”
“Ramazanın başındayız, artış olabilir. En çok salatalık, lahana, biber ve patlıcan turşuları satılıyor. Geçen sene çok kalabalıktı, Kemeraltı’nı dolaşan bizden turşu suyu almadan gitmezdi"
Turşu almaya gelen Fadime Altın, "Yararlı olduğunu sürekli duyuyorduk. Buradan da sürekli alışveriş yapıyoruz. Sağlıklı beslendiğimiz için sofrada turşuyu da eksik etmiyoruz. Ramazan da geldi, daha çok alacağız. Evde de kendi turşumuzu kuruyoruz ama Kemeraltı’ndan özellikle almaya geliyorum. En çok salatalık turşusunu tüketiyoruz" dedi.
Ailesiyle birlikte bardakta turşu suyu alan Yücel Çağlayan, "Fazla yemiyorum ama acı biber turşusunu seviyorum. Kemeraltı’na gezmeye gelmiştik. Geçerken turşu suyu aldım" dedi. Fatma Çağlayan ise, "Turşu seviyorum, evimde devamlı bulunur. Bağışıklığı güçlendirdiği için sürekli evimizde, soframızda olur" şeklinde konuştu.
Ege İhracatçı Birlikleri verilerine göre, Türkiye 2019'da 98 ülkeye turşu sattı. Bu satış karşılığı elde edilen 217 milyon 638 bin dolar rekor olarak kayıtlara geçti. Turşu ihracatı bu yılın ilk 4 ayında ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30 artışla 76 milyon dolar oldu. Bu dönemde 34 milyon dolarla en fazla biber turşusu ihraç edilirken, bunu 26 milyon dolarla kornişon ve 11 milyon dolarla karışık sebze turşuları izledi.
İhracat kanallarında yaşanan sıkıntıların Ticaret Bakanlığı tarafından hızlıca çözülmesi sayesinde ülkeye döviz girişinin devam ettiğini belirten Uçak, özellikle gıda ihracatında yaşanan sıkıntıların hemen çözüme kavuşturulduğunu ifade etti.
Salgın nedeniyle bağışıklığı güçlendiren fermente ürünlere talebin yoğunlaştığını belirten Uçak, "Koronavirüs sonrasında dış talebi en fazla artan ürünlerin başında turşu geliyor. İkili anlaşmalara ve talebe bakacak olursak bu yılı 250 milyon dolarlık turşu ihracatıyla kapatacağımızı umut ediyoruz" dedi.
Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi de olan turşu ihracatçısı Mehmet Kırıcı, artan talebe yetişmek için yoğun mesai harcadıklarını ifade etti. Firmasının Orta Doğu ülkelerine ihracat yaptığını dile getiren Kırıcı, şunları kaydetti:
"Orta Doğu ülkelerinden talep kesildi ancak 2 aydan beri Avrupa aşırı derecede ürün talep ediyor. Bunun kadar sıkıştıran bir talep görmedik. Yetiştirmekte zorlanıyoruz. Avrupa bu ürünü birçok yerden alıyordu. İtalya bizim bu alanda en büyük rakiplerimizden biriydi. Bu ülkede üretim durduğundan bize talep çok arttı. Yeni sezon da bereketli gözüküyor. Tam kadroyla çalışıyoruz. İşçi çıkarmadık tam tersine yeni istihdam sağladık. Bu sene rekor bekliyoruz" dedi.